SİYER YAZARLARI VE ESERLERİ
Allame Şibli Numani, Siretün Nebi adlı şaheserinin mukaddimesinde der ki; Siret(Hz. Peygamber’in Hayatı) hakkında elde yüzlerce eser bulunduğu halde, bunların hepsi hakikatte üç dört kaynağa dayanır. Bunlar; İbn-i İshak, Vakidî, İbn-i Sa’d ve Taberi’dir. Diğer bütün eserler bunlardan sonra yazılmış ve muhtevi oldukları malumatı bunlardan almıştır. Tabii burada biz, hadis kitaplarını bahis mevzuu etmiyoruz.”
Allame Şibli Numani, Siretün Nebi adlı şaheserinin mukaddimesinde der ki; Siret(Hz. Peygamber'in Hayatı) hakkında elde yüzlerce eser bulunduğu halde, bunların hepsi hakikatte üç dört kaynağa dayanır. Bunlar; İbn-i İshak, Vakidî, İbn-i Sa'd ve Taberi'dir. Diğer bütün eserler bunlardan sonra yazılmış ve muhtevi oldukları malumatı bunlardan almıştır. Tabii burada biz, hadis kitaplarını bahis mevzuu etmiyoruz."
Daha sonra merhum müellif, bu kaynaklardan üçünün itimada şayan olduğunu, Vakidi'ye ise güvenilemeyeceğini izah eder. Aşağıda Şibli Numani'nin Siyer eserlerine ait değerlendirmelerini okuyacaksınız.
"Siret Fennine dair eser yazan zevat ve eserleri şunlardır;
Urve b. Zübeyr: Hicrî 94 yılında vefat etmiştir. Zübeyr'in (r.a) oğlu olup Ebu Bekir Sıddık'ın kızından torunudur. Hz. Aişe'nin (ra) ellerinde büyüdü. Siyer ve megâzî konularında birçok rivayeti vardır. Zehebî, Tezkiretü'l-Huffâz isimli eserinde onun hakkında: "Siyer ilmini çok iyi bilen biriydi" diye yazmaktadır. Keşfu'z-Zunûn kitabının yazarı(Katip Çelebi), megâzî ilmi hakkında açıklama yaparken: "Bazılarına göre, megâzî konusunda yazılan ilk kitap Urve b. Zübeyr'e aittir" demektedir.
Şa'bî: Hicrî 109 yılında vefat etmiştir. Ünlü bir hadisçidir. Birçok ilimde üstün yeteneğe sahipti. Emevîler tarafından Bizans'a -İstanbul- elçi olarak gönderilmişti. Megâzî ve siyer dalında o derece bilgiye sahipti ki, Hz. Ömer'in oğlu Abdullah (ra) onun hakkında: "O gazvelere doğrudan katılmış olsam da, Şa'bî savaşlara ait olayları benden daha fazla bilmektedir" demiştir.
Vehb b. Münebbih: Hicrî 114 yılında vefat etmiştir. Yemen'in Acmî sülâlesinden gelmektedir. Ebu Hureyre'den (ra) hadis dinlemiştir. Eski semavî kitapların Hz. Peygamber'in geleceğini müjdelediğine dair ifadeler daha çok onun tarafından rivayet edilmiştir.
Asım b. Ömer b. Katâde el-Ensârî: Hicrî 121 yılında vefat etmiştir. Ünlü tabiîlerdendir. Enes'ten (ra), babasından ve ninesi Rümeysâ'dan rivayette bulunmuştur. Megâzî ve siyer sahasında geniş bilgisi vardı. Ömer b. Abdülaziz'in emriyle Şam'daki Emevî Camii'nde oturup bu ilim dalında ders vermiştir.
Muhammed b. Müsellem b. Şihâb ez-Zührî: Hicrî 124 yılında vefat etmiştir. Daha önce ona ait bilgi verilmişti.
Yâkub b. Utbe b. Muğîre b. el-Ahnes b. Şurayk es-Sakafî: Hicrî 128 yılında vefat etmiştir. Son derecede güvenilir biriydi. Yöneticiler ve valiler, idari ve siyasî düzenlemelerde ondan yararlanırlardı. Dedesi Ahnes b. Şurayk, Hz. Peygamber'in en büyük düşmanlarından biriydi.
Musa b. Ukbe el-Esedî: Hicrî 141'de vefat etmiştir. Kendisine ait bilgi daha önce verilmişti.
Hişâm b. Urve b. Zübeyr: Hicrî 146 yılında vefat etmiştir. Daha çok dedesinden rivayette bulunmuştur. Zührî'nin de talebesidir. Medine âlimleri arasında onun da adı geçer. Hadisçilerin anlattığına göre, Bağdat kaynaklı rivayetlere fazla değer vermemiştir. Siyerle ilgili rivayet birikiminde büyük payı vardır. Bu rivayetleri babası aracılığıyla Hz. Aişe'den (ra) rivayet etmiştir. Siyer ilminde ünlü talebeleri vardır.
Muhammed b. İshâk b. Yesâr el-Muttalibî: Hicrî 150 yılında vefat etmiştir. Kendisine ait bilgi yukarıda verilmişti.
Ömer b. Râşid el-Ezdî: Hicrî 152'de vefat etmiştir. İmam Zührî'nin talebeleri arasındadır, İmam Mâlik'ten sonra ikinci derecede gelmektedir. Hadis ilminin direk-lerindendi. Megâzî konusunda yazdığı bir kitabı vardır. Adını İbn Nedîm Kitâbu'l-Megâzî olarak kaydetmiştir.
Abdurrahman b. Abdülaziz el-Evsî: Hicrî 162 yılında vefat etmiş olup, imam Zührî'nin talebesiydi. Müslim ondan bir hadis rivayet etmiştir. Hadis âlimlerine göre zayıf râvilerdendi. Siyer ilim dalında geniş bilgisi olan biriydi. İbn Sa'd onun hakkında: "Siyer ilim dalında vukûfiyeti olan biriydi" diye yazmıştır.
Muhammed b. Salih b. Dînâr et-Temmâr: Hicrî 168'de vefat etmiştir. Zührî'nin talebesi Vâkıdî'nin de hocasıdır. İbn Sa'd onun siyer ve megâzî konusunda geniş bilgisi olduğunu söylemektedir, birçok hadis bilgini onun sika (güvenilir) olduğunu bildirmişlerdir. Üstün seviyede bir hadis bilgini olan Ebu'z-Ziyad: "Eğer sağlam ve doğru bir megâzî ve siyer bilgisi öğrenmek istersen Muhammed b. Salih'ten öğren" demiştir.
Ebu Ma'şer Nüceyh el-Medenî: Hicrî 170'te vefat etmiştir. Hişâm b. Urve'nin talebesiydi, Sevrî ile Vâkidî ondan rivayetler yapmıştır. Her ne kadar hadis bilginleri hadis rivayeti konusunda onun zayıf biri olduğunu söylemişlerse de, siyer ve megâzî konularında onun üstün değerini ve azametini itiraf etmişlerdir. İmam Ahmed b. Hanbel bu ilim dalında onun sağlam görüş sahibi olduğunu söylemektedir. İbn Nedîm, onun Kitâbu'l-Megâzî isimli eserini kitabında zikretmiştir. Siyer kitaplarında onun adı sıkça geçer.
Abdullah b. Cafer b. Abdurrahman el-Mahzûmî: Hicrî 170 yılında vefat etmiştir. Ünlü sahabi, Misver b. Mahreme'nin oğlunun torunuydu. Hadis ilminde özel yeri vardır. Hz. Peygamber'in sîretini en iyi bilen büyük âlimlerdendi. İbn Sa'd onun üstün değerini şu sözlerle belirtmektedir: "Medine'nin en önde gelenlerinden ve megâzî ilmini çok iyi bilenlerdendir."
Abdülmelik b. Muhammed b. Ebu Bekir b. Amr b. Hazm el-Ensari: Hicrî 176 yılında vefat etmiştir. Siyer ve hadis ilim dalında onun ailesi daima ünlü kişiler yetiştirmiştir. Dedesi; Halife Ömer b. Abdülaziz'in emriyle hadis ilminde ilk önce eser yazmış olan kimsedir. Eşi tarafından ninesi Amre, Hz. Aişe'nin ellerinde yetişmiş biriydi. Aynı zamanda siyer ve megâzî üzerinde geniş bir bilgisi vardı. Babasından ve amcasından eğitim almıştı. Halife Harun Reşid onu kadı tayin etmişti. İnsanlar kendisinden megâzî konusunda bilgi alıyordu. Bu bilim dalında onun Kitâbu'l-Megâzî isimli bir de eseri vardır.
Ali b. Mücahid er-Râzı el-Kindî: Hicrî 180 yılında vefat etmiş olup Ebu Ma'şer Nüceyh'in talebesiydi. İmam Ahmed b. Hanbel ondan rivayette bulunmuştur. Megâzî konusundaki bilgileri bir araya toplayan ve yazan biridir. Fakat tenkitçiler nazarında onun eseri fazla önemsenmez.
Ziyad b. Abdullah b. et-Tufeyl el-Bekkâî: Hicrî 183 yılında vefat etmiş olup, İbn İshâk'ın öğrencisi, İbn Hişâm'ın da hocası idi. İşte bu iki ünlü büyük insanın birleştiği nokta odur. Sîret bilgisi öğrenmek aşkıyla evini, malını satarak hocasıyla birlikte yollara düşmüştü. Uzun süre sefer ve hazar halinde onunla birlikte bulunmuştur. Hadis bilginleri nazarında her ne kadar onun değeri az ise de, siyer kitaplarının en güvenilir râvîsi işte bu Ziyâd b. Abdillah kabul edilmektedir.
Seleme b. el-Fadl el-Abraş el-Ensârî: Hicrî 191'de vefat etmiş olup, İbn İshâk'ın talebesi ve onun siyer konusundaki bilgilerinin aktarıcısıdır. Rey şehrinin kadısıydı. Tenkit erbabı nazarında hüccet kabul edilebilecek biri değilse de, Esmâu'r-Ricâl (Biyografi) ilminin en büyük uzmanı olan İbn Muîn; megâzî konusunda onu güvenilir biri kabul etmekte ve onun siyere dair kitabını Peygamber'in sîreti üzerine yazılmış kitapların en güzeli kabul etmektedir. Taberî'de onun tarafından yapılmış birçok rivayetler zikredilmiştir.
Ebu Muhammed Yahya b. Saîd b. Ebbân el-Ezdî: Hicrî 194 yılında vefat etmiştir. Hişâm b. Urve ile İbn Cüreyc'e talebelik yapmıştı. İbn Sa'd onun için: "Her ne kadar az rivayetlerde bulunmuşsa da, çok güvenilen biridir" demektedir. Keşfu'z-Zunûn kitabının yazarı ise megâzî yazarları arasında onun adını da saymıştır.
Velîd b. Müsellem el-Kureşî: Hicrî 195'te vefat etmiştir. Şam'ın ünlü hadisçilerin-den olup çok güçlü bir hafızaya sahipti. Kendi döneminde Şam'da ondan daha büyük bir âlim yoktu. Tarih ve megâzî konularında onun derecesi Vekî'den daha üstün kabul edilirdi. Eserlerinin sayısı 70'i bulmuştur. Onlardan biri Kitabu'l-Megâzî adını taşımakta ve Kitâbu'l-Fihrist'te de adı geçmektedir.
Yunus b. Bükeyr: Hicrî 199 yılında vefat etmiş olup Hişâm b. Urve ile İbn îshâk'm talebesidir. Hadis ve rivayet ilminde orta derecedir. Birçok hadisçi güvenilir biri olduğunu söylemiştir. Allâme Zehebî Tezkire isimli eserinde onu Sâhibu'l-Megâzî unvanı ile zikretmektedir, İbn İshâk'ın Megâzî'sine haşiye yazmıştır.
Muhammed b. Ömer el-Vâkıdî el-Eslemî: Hicrî 207 yılında vefat etmiştir. Peygamber'in sîretiyle ilgili iki kitabı vardır. Bunlar; Kitâbu's-Sıre ile Kitâbu't-Târih ve'l-Megâzi ve'l-Meb'as'dır. İmam Şafiî bu eserlerin yığın yığın yalanlardan müteşekkil olduğunu söyler ve onun hakkında; "Vâkıdi'nin bütün eserleri yalan deposudur" demektedir. Siyer kitaplarının birçok değersiz ve asılsız rivayetlerinin ana kaynağı işte bu şahsın eserleridir. Nüktedan bir muhaddis, onun hakkında ne güzel söylemiştir: "Vakidî, sözün doğrusunu söylediği zaman eşsiz bir adam olduğu gibi, yalan söylediği zaman da benzeri olmayan bir adamdır."
Yâkub b. İbrahim ez-Zührî: Hicrî 208 yılında vefat etmiş olup, Abdurrahman b. Avf in (ra) torunlarındandı. Zührî'nin ve talebelerinin talebesidir. Megâzî ilminde öyle bir dereceye ulaşmıştı ki, İbn Muîn gibi bir siyer tenkitçisi kendisinden ilim öğrenmiştir.
Abdurrezzak b. Hümâm b. Nâfi el-Himyeri: Hicrî 211 yılında vefat etmiş olup, hadisçilerin en güvenilirlerinden sayılmaktadır. Yapısında birazcık şiîlik vardı. İbn Muîn der ki: "Eğer Abdurrezzak mürted bile olsaydı ondan hadis rivayet etmekte yine tereddüt etmezdim." Hayatının sonlarına doğru gözleri kör olduğundan bu döneme ait hadislerine güvenilemez. Megâzî ilminde bir eseri vardır.
Abdülmelik b. Hişâm el-Himyerî: Hicrî 213 veya 218'de vefat etmiştir. Daha önce hakkında bilgi verilmiştir.
Ali b. Muhammed el-Medâinî: Hicri 225 yılında ölmüştür. Ebu Ma'şer Nüceyh ile Seleme b. el-Fadl ve diğerlerinin talebesiydi. Tarih ve Arapların nesepleri ilimlerinde son derece geniş bilgisi vardı. Hadisçilerden sayılmamaktadır. Ama büyük bir tarihçi, hatta tarihçilerin imamıdır. Ebu'l-Ferec'in el-Eğâni adlı emsalsiz eseri onun yazdıklarına dayanır. Tarih ve nesep üzerinde birçok eseri vardır. Hz. Peygamber'in hayatıyla ilgili kitabı da son derece geniş bilgi veren önemli bir eserdir. İbn Nedim'in anlattığına göre her konuyu içermektedir.
Ömer b. Şebbe el-Basrî: Hicrî 262 yılında vefat etmiştir. Hadis, tarih, edebiyat, dilbilgisi, şiir ve nahiv bilgilerinin imamıdır. Mekke-i Mükerreme'nin, Medine-i Mü-nevvere'nin ve Basra'nın tarihlerini yazmıştır. Siyer ilminde çok üstün dereceye sahipti. Hadis ilminde İbn Mâce, tarih ilminde Belâzurî ile Ebu Nuaym onun öğrencileriydi.
Muhammed b. İsa et-Tirmizı: Hicrî 279 yılında vefat eden ünlü bir muhaddistir. Kitabı altı sahih hadis kitabı (=kütüb-i sitte) arasında üçüncü dereceye sahiptir. Peygamber'in sîreti konusunda müstakil bir risalesi vardır. Konu olarak önceki kitaplardan farklıdır. Bu risalenin adı Kitâbu'ş-Şemâil olup, içinde Hz. Peygamber'in şahsî halleri, alışkanlıkları ve ahlâkı zikredilmiştir. Yaptığı rivayetlerin hepsinin güvenilir ve sağlam olmasına dikkat etmiştir. Bu risale üzerinde birçok âlim, şerhler ve haşiyeler yazmıştır.
İbrahim b. İshâk b. İbrahim: Hicrî 285 yılında vefat eden bu büyük hadis bilginidir. Müsned-i Sahabe isimli kitabı yazmıştır. Kitabının sonuna da Kitâbu'l-Megâzî'yi eklemiştir.
Ebu Bekir Ahmed b. Ebu Hayseme el-Bağdâdî: Hicrî 299 yılında vefat etmiştir. Hadis konusunda İbn Hanbel ile İbn Muîn'in talebesi olup, tarih ve siyer ilminin eşsiz bilginlerinden biriydi. Tarîh-i Kebîr onun eseri olup, içinde Hz. Peygamberin siyerine ait bir bölüm bulunmaktadır.
Muhammed b. Aid ed-Dımeşkî: Megâzî'ye dair verdiği bilgiler güvenilir kabul edilmektedir. Hafız İbn Hacer ve diğerleri çoğu kez ona atıfta bulunmuşturlar.
Buraya kadar saydığımız kitaplar ilk devir âlimlerinin yazdıkları eserlerdir. Şimdi de sonrakilerin yazdıklarını kısa bir liste halinde sıralamak istiyoruz. Bu eserler, önceki eserlerden ve hadis kitaplarından alınmışlardır. Öncekilerin eserlerinin şerhleri olarak yazılmış kitaplar da bu listede zikredilmiştir. Onlar da kendi başlarına önemli birer eser oldukları için kaydedilmiştir. Çünkü onlarda bulunan birçok bilgi, şerhlerini yaptıkları asıl kitaplarda bulunmamaktadır.
Ravdu'l-Unuf: Îbn Hişâm siyerinin şerhidir. Yazarı Abdurrahman es-Süheylî'dir. Hicrî 581 yılında vefat etmiş olup hadis âlimlerinin büyüklerindendir. Daha sonra gelen Hz. Peygamber'in sîretini inceleyen bütün yazarlar, onun bilgi dağarcığından saçılan kırıntıları toplayan kimselerdir, İbn Hişâm'ın siyerine yazdığı bu şerhin girişinde, Abdurrahman Süheylî: "Bu kitabı 120 kitaptan yararlanarak yazdım" demektedir. Bu eserin elyazma bir nüshası kütüphanemde bulunmaktadır.
Sîret-i Dimyâtî: Hicrî 705 yılında vefat eden Dimyatlı Hafız Abdulmü'min'in eseridir. Birçok kitapta bu kitaba atıflar vardır. Kitabın asıl adı el-Muhtasar Fî Sîret-i seyyidi'l-Beşer'dir. Yaklaşık 100 sayfa tutmaktadır. Hindistan'ın Patna şehrindeki kütüphanede bir nüshası vardır.
Sîret-i Hılâtî: Hılâtlı Alâaddin Ali b. Muhammed'in eseridir. Hicrî 708 yılında vefat etmiştir.
Sîret-i Kâzerûnî: Hicrî 694 yılında vefat eden Kâzerûnlu Şeyh Zahîruddin Ali b. Muhammed'in eseridir. Bu eserin bir nüshası Bombay cami-i şerifine bitişik kütüphanede mevcuttur.
Sîret-i İbn Ebu Tayy: Yazarın adı Yahya b. Humeyde'dir. 630 Hicrî yılında vefat etmiştir. Kitabı üç cilt halindedir.
Sîret-i Moğoltâyî: Meşhur bir kitaptır. Mısır'da basılmıştır. Büyük âlim Aynî bunun bir cildini şerh etmiş ve Keşfü'l-Lisân adını vermiştir.
Şerefu'l-Mustafâ: Nîşabûrlu Hafız Ebu Saîd Abdülmelik'in eseridir. 8 ciltten oluşmaktadır. Hafız İbn Hacer, el-İsâbe adlı kitabında bu esere sıkça atıfta bulunmuştur. Ama Hafız Ebu Saîd'in naklettiği rivayetlerden bazıları son derece değersiz ve geçersiz rivayetlerdir. Bundan anlaşılan, yazarın rivayetleri doğru yanlış ayrımı yapmadan eserine almış olduğudur.
Şerefu'l-Mustafâ: Hafız İbn Cevzî'ye ait bu isimde başka bir kitap daha vardır.
El İktifa fî Megâzî'l-Mustâfâ ve'l-Hulefâi's-Selâse: Hicrî 634'de vefat eden Hafız Ebu'r-Rebi Süleyman b. Musa el-Kilâî'nin eseridir. Birçok kitapta bu esere atıflar vardır.
Sîretu İbn Abdilberr: İbn Abdilberr meşhur hadisçi ve imamlardandır. Bu kitabına da birçok atıf yapılmıştır.
Uyûnu'l-Eser: İbn Seyyidi'n-Nâs'ın eseridir. Seyyidi'n-Nâs, Endülüs'ün Hicrî 734 yılında ölen ünlü bilginidir. Bu kitap son derece sağlam olup birçok bilgiyi içine almaktadır. Güvenilir eserlerin kaynağı durumunda bir eser olduğunu gördük. Bu eserden naklettiklerimizi senetleriyle naklettik. Bu eserin yazma bir cildi -ikinci cilt- Kalküta Kütüphanesinde mevcuttur ve onu bizzat inceleme fırsatı bulduk.
Nûru'n-Nebrâs fî Sîret-i îbn Seyyidi'n-Nâs: Bu eser, Uyûnu'l-Eser'in şerhidir. Yazarın adı İbrahim b. Muhammed'dir. Bu kitap son derece derin araştırma ve incelemeler sonucu yazılmıştır. Sayısız bilgilerin hazinesidir. İki cilt halinde olan bir nushası kütüphanemizde mevcuttur.
Sîret-i Manzum: Hafız İbn Hacer'in hocası olan Hafız Zeynüddin Irâkî bu eserini manzum olarak yazmıştır. Ancak önsözünde bizzat kendisinin de yazdığı gibi, sağlam ve zayıf olan rivayetleri, yaş ve kuru birçok şeyleri nazım dizine soktuğunu itiraf ediyor.
Mevâhibü'l-Ledünniyye: Meşhur bir kitaptır. Sonraki âlimlerin yararlandıkları kaynak kitap işte bu eserdir. Bu kitabın yazarı Buhârî'nin ünlü şarihi olan Kastalâ-nî'dir. Hafız İbn Hacer'in çağdaşı idi. Her ne kadar bu kitap çok geniş bilgiler içeriyorsa da binlerce uydurma ve yanlış rivayeti de içermektedir.
Şerhu Zerkânî ale'l-Mevâhib: Bu eser, el-Mevâhibü'l-Ledünniyye'nin şerhidir. Gerçek şu ki Süheyli' den sonra hiçbir kitap bu genişlik ve titizlikte yazılmamıştır. Sekiz kaim cilt halinde Mısır'da basılmıştır.
Sîret-i Halebî: Meşhur ve ellerde dolaşan bir eserdir.
Kaynaklar
1-Şibli Numani, Siretü'n Nebi'nin Yusuf Karaca tarafından dilimize Son Peygamber ismiyle çevrilen tercümesi, İz Yayıncılık, İst. 2004
2-Şibli Numani, Siretü'n Nebi'nin Ömer Rıza Doğrul tarafından dilimize Asr-ı Saadet ismiyle çevrilen tercümesi, Eser Neşriyat, İst. 1977
Bu yazıya yorum yazın
Bu yazıya gelen yorumlar.
serkan çakır, 2013-04-29 05:54:54
siyer hususunda çok güzel tasnifi bir çalışma olmuş tebrik eder devamını ve hassaten EFENDİMİZ A.S.M ile çok silik sözlerin ve nakıs ifadelerin olduğu bir dönemde bu çalışmaların ve yönlendirmelerin faidede hali olmadığını belirtmek isterim selam ve dua ile
Bu yoruma katılıyor musunuz ?
DİĞER YAZILAR
MUALLİMLERİMİZ NELERE DİKKAT ETMELİ?
İnsanları tenvir ederek cehaletten halas eden, onları atalet ve sefaletin karanlık gecelerinden
HÜRRİYET ADINA KAYBETTİKLERİMİZ
Dr. Alexis Carrel Her insan keyfine göre yaşamak ister. Bu insanın doğuştan gelen bir dileğid
ŞAFAĞIN IŞIĞINDAKİ SIR
“Annemin memnun bir eda ile: “Bu sabah kahvaltıdan önce ne yaptığımı dünyada tahmin edeme
UBEYDULLAH-I AFGÂNÎ İLE SEBÎLÜRREŞÂD İDÂREHÂNESI’NDE BİR MUHÂVERE
Ubeydullah-ı Afgānî” nâmında bir zât tarafından geçenlerde Kavm-i Cedîd ünvânıyla neş
MAÂRİF, DİN EĞİTİMİNİ EN İYİ ŞEKİLDE VERMELİDİR
İnanmak yaradılışın bir gereğidir. Din, aklın mâverâsında, zekânın fevkinde bir mürşi
MELİK FAYSAL’IN YAHUDİ KİSSİNGER'E VERDİĞİ TARİHİ CEVAP
Melik Faysal'ın en önemli gayelerinden birisi, Filistin meselesi ve Mescid-i Aksâ'nın hürriyeti
NESLİN EĞİTİMİNDE MAARİFE DÜŞEN VAZİFELER
Mânevîyatsız ilmin, beşeriyete felâh ve huzur yerine, şüphe, tereddüt, hatta ızdırap verdi
NASIL BİR MAARİF?
Yıllardır ilmî ve fikrî çalışmalarım arasında memleketimizin mânevî, ahlâkî, derûnî
GENÇLERİ HEDONİZM ÇILGINLIĞINA İTENLER
Diyorlar ki: Dünyaya bir kere gelinir. Sonun başlangıcı yoktur. Gülün, eğlenin, bir yıldır
HİCRET VE HAREKET
Hicret, tâ ezelden ebede, âlem-i vücubdan âlem-i imkâna, daire-i ilimden daire-i kudrete, tâ
ORUÇ, ORUÇ BOZMAK VESAİRE
Ramazan ayının hususiyeti oruç. Orucun hususiyeti de kendisine ait meseleler. Başında; tutan tu
- HEKİM VE FİLOZOF GÖZÜ İLE RAMAZAN
- HÜZÜNLÜ BİR HAYVANAT BAHÇESİ GEZİSİ
- YİRMİNCİ ASRIN BAŞINDA ANADOLUDA PAZARIN NAMUSU
- BİZ DE RAHATSIZIZ
- "BANA KUR’AN YETER!”
- MEALCİ KARDEŞLERİME KUR’AN’DAN MİSAFİRPERVERLİK DERSİ
- MEZHEPLERE TÂBİ OLMAYANLAR
- ‘KADİR GECESİ BİN AYDAN HAYIRLIDIR’ NE DEMEKTİR?
- İKİ PEYGAMBERİN DOĞUM GÜNLERİ
- “BİR ALLAHSIZA CEVAP”
- YEDİ YAŞIN ÖNEMİ
- DÜŞÜLEN MÜHİM BİR HATA
- YALANCININ MUMU
- BEN OLACAKTIM Kİİİİİ
- AĞIRLIĞINI DUYMAK
- SON ASIRDA TASAVVUFTA TECDİD YAPAN ÜÇ ŞAHSİYET
- KURBAN KESMEK KİMLERE VÂCİPTİR?
- KURBAN
- DİLİMİZE BİR ŞEY OLDU
- NERDE O ESKİ GÜNLER
- YALAN DOLAN SONRASI YAPILAN ASKERÎ DARBELER
- BAYRAMLA İLGİLİ SÜNNET VE ADABLAR
- BİR KOLERA SALGINI HATIRASI; NURİYE ABLA
- “GUSL-İ İÇTİMÂİ”
- İMANIN ÇİÇEĞİ RAMAZAN ORUCU
- EVLİYA
- BERAAT GECESİ İLE ALAKALI ÜÇ YANLIŞ MESELE
- ALLAH’IN AHLAKIYLA AHLAKLANANLAR
- ATEİST, DEİST ve BİLİME DİN GİBİ İNANANLARA SORULAR
Araf suresi 164.ayet
"İçlerinden bir topluluk, "Allah'ın helâk edeceği, ya da çetin bir azapla cezalandıracağı bir kavme ne diye nasihat ediyorsunuz" dediği vakit, o uyarıda bulunanlar dediler ki; "Rabbiniz tarafından mazur görülmemiz için, bir de belki günahlardan sakınırla
GÜNÜN HADİSİ
"Size iki şey bırakıyorum. Bunlara uyduğunuz müddetçe asla sapıtmayacaksınız: Allah'ın Kitab'ı ve Resulünün Sünneti."
Muvatta, Kader 3, (2, 899)
SON YORUMLAR
- Bütün beytlerin tercümesini gönderebilir misiniz? sitede sadece son birkaç...
- Fıtrat, namaz, tevafuk, sırlar ve tüm bunların sahibi zişanı İlahi kusur...
- Selamünaleyküm İnternette mütalaalı risale i nur dersleri diye arama yapt...
- bu kıymetli yazıdan dolayı ahmed izz kardeşimize teşekkür ederiz çok mani...
- selamün aleyküm Ahmed kardeşimizi tebrik ediyor ve bu faideli tercümelerin...
- Yanında okuyan diğer öğrencileri; Molla Muhammed Kasori Molla Muhammed Era...
- Benim merhum babam Molla İbrahim Azizi de onun yanında icazeti tamamlamıştı...
- Teşekkürler. Sanırım Envar neşriyat idi.Tam hatırlayamıyorum.....
- Çok güzel bir çalışma Rabbım ilminizi arttırsın bu çalışmalarınızı...
- Merhaba, Ben Foliant yayınlarından uğur. Sizinle iletişim kurmak istiyoruz ...
TARİHTE BU HAFTA
*Kanije müdafaası(18 Kasım 1601) *Hz.Fatıma'nın(r.anha) Vefatı(22 Kasım 632) *İstanbul'un Müttefikler Tarafından İşgali(23 Kasım 1918) *Alparslan'ın Şehadeti(24 Kasım 1072) *Öğretmenler Günü(24 Kasım)
ANKET
Sitemizle nasıl tanıştınız?
Yükleniyor...