RESULULAH'A HİTAP
Ey Allah'ın Resulü! Allah seni normal bir insan olarak yarattı. Ama sen diğer insanlardan üstünsün. Senden sonraki nesillerin taşıdıkları sana ait eserler, takdirin üstündedir. Senin yolunda yürümekte olan bizler de sana olan tâbiiyetimizden dolayı bir şeref varsa, biz bunu ancak
Ey Allah'ın Resulü!
Allah seni normal bir insan olarak yarattı. Ama sen diğer insanlardan üstünsün. Senden sonraki nesillerin taşıdıkları sana ait eserler, takdirin üstündedir. Senin yolunda yürümekte olan bizler de sana olan tâbiiyetimizden dolayı bir şeref varsa, biz bunu ancak emsallerimizi düşünerek anlarız. Bizdeki hatıra ve duygularla ancak başkalarının ruhi yönlerini kavrayabiliriz, hallerine vâkıf olabiliriz.
Bizden daha yüksek bir kimsenin ruhi yönünü kavramaya çalıştığımız takdirde o kimsenin üstünlük ve yüceliğinin gözlerimiz önünde müşahede edilmesi ve ufuklarımızın çemberine girmesi gerekir. Ancak o zaman, o kimsenin ruhi yönünü kavramaya çalışır ve sonuca ulaşabiliriz. Ama sen ey Allah'ın Resulü, o kadar yücesin ki, senin yüceliğine hayalen dahi ulaşamayız. O kadar yükseklerdesin ki, bulunduğun yeri ve seni göremiyoruz. Aramızda sana benzeyen bir kimse yoktur ki, onu temsil edip seni hayalimizde canlandırabilelim. Biz nerede, senin hakkında kitap yazmak nerede? Senin yüceliklerine kavuşmak bizim haddimiz değildir. Bu, ulaşılması gerçekten imkânsız olan bir şeydir. Hayallerimiz dahi sana ulaşamaz!
Bu nedenle, bizleri bağışlaması için Allah'a niyazda bulunuyoruz. Her ne kadar senin hakkında kitap yazmaya cesaret ediyorsak da, özrümüz ortadadır. Kusurumuz sabittir. Allah hiç kimseye gücünün üstünde bir yük yüklemez.
Ey Allah'ın Resulü!
Senin nurundan bir kıvılcım veya birçok kıvılcımlar olan büyük din önderleri hakkında kitaplar yazdık. Onların nuruna kavuştuk. Bu hususta fayda vereceğini zannettiğimiz noktaya eriştirilmesi için Allah bizi başarılı kılsın. Onların senden aldıkları kıvılcımlardan bazısına ulaştıysak, bununla şeref duyarız. Onların ulaştıkları amaçlardan ve kavuştukları doğru yoldan feyz alabildiysek, bununla gurur duyarız.
Ama senin sahana geldiğimizde ve bu sahanın içine girmeye çalıştığımızda, bizi nurun örttü. Parlak ışıkların gözlerimizi perdeledi. Artık nasıl idrak eder ve nasıl görebiliriz?! Gözlerimiz güneşin aydınlığı karşısında perdelenip çapaklandı. Bundan daha yücesine varmaya çalıştığımızda bizi şaşkınlık kapladı. Bizi bu şaşkınlığın içinden Allah'ın bahşettiği hidayet çıkarıp kurtaracaktır.
Nitekim noksanlıklardan münezzeh olan yüce Allah şöyle buyuruyor: " De ki: Hidayet, ancak Allah'ın hidayetidir." Şu halde senin tertemiz ve arınmış olan şahsını tasvir etmemiz, ya da gücümüzün üstünde olan tasvirine yakın bir tasvir yapabilmemiz, yalvarıp yakararak bizleri hidayete erdirmesi için Allah'tan başka sığınağımız yoktur. Yalnızca O'na sığınırız. Bu alanda doğru yola kavuşmak hususunda acizliğimiz görününce ancak Allah'a yalvarırız ki, bizi doğru yola ulaştırsın. Acizlik, affedilen bir şeydir. Muktedir olamamak, mazur sayılır. Allah bağışlayan ve affedendir.
Ey Allah'ın Resulü!
Büyüklüklerinin önemli yönlerini tasvir etmek için, büyük şahsiyetler hakkında kitaplar yazdık. Bunlardan her birinin, büyüklük alanında sadece bir tek yönü vardır. Bu yöne yönelmek, onun büyüklüğünü anlamak için anahtar teşkil eder ve onu tanımada kolaylık sağlar. Ama, sen ey Allah'ın Resulü, bütün diğer şahısların büyüklüklerinin çok üstündesin. Çünkü senin büyüklüğün yalnızca bir alanla sınırlanmamıştır. Sayılamayacak kadar üstünlüklerin vardır. Araştırıcılar bunu ortaya çıkaramayacak kadar kudretsizdirler. Buna gücümüz yetmeyince, bu hususta aciz olduğumuzu anladık. Senin bu alandaki varlığın, beşer mucizesidir. Buna iman ettik.
Sen bir insansın, ilah değilsin. Melek de değilsin. Senin makamın, insanlık ve meleklik makamının üstündedir. Rabbin seni her zaman korudu. Çocukluğunda Rab-bin seni koruyup himayesi altına aldı. Cahiliyet devrinde gençler arasında, küfrün pisliklerinden korunmuş güvenilir bir genç oldun. Peygamberlik öncesi hayatında da sebep ve müsebbeplerin üstündeki harika bir şahsiyettin. Bu üstünlüğün, ne aile büyüklerinin verdiği terbiyeden ve ne de içinde bulunduğun çevrenin etkisiyledir. Her ne kadar asil bir aileye mensup olsan da, bu üstünlüğün o asaletten kaynaklanmıyordu. Fakat sen, Allah'ın bir eseriydin. Varlığınla, şahsiyetinle bir mucizeydin. Sende hem insanlık özelliği vardı, hem de ilahi mucizenin eseri. "Allah, elçilik görevini kime vereceğini daha iyi bilir." (En'am: 124)
Ey, insanlığın en hayırlısı!
Sen güçlü bir yaratılışa ve kuvvetli bir ahlaka sahiptin. Her şeyi yerli yerince yapan bir idareciydin. Büyük bir kumandandın. Merhametli bir hakimdin. Ümmetini, şûra ile terbiye ederdin. Vahiy de sana inerdi. Ümmetine karşı çok şefkatli ve merhametliydin. Aynı zamanda düşmanlarına karşı da merhametini esirgemeyen bir savaşçıydın. Peygamber merhametiyle, İslam sancağını taşıyordun- Bu sancağı taşırken güçlü ve üstündün.
İmanlı bir cemaat yetiştirdin. O cemaate salihlik tohumlarını ektin. Bu tohumlar senin temiz çevrende gelişip yetişti. Bunlar iman hücrelerinde gizlenerek geliştiler, filizlendiler ve olaylara karşı mukavemet ettiler. Oluşumları güçlüydü. Kuvvetlenip kökleri üzerinde dimdik durdular. Hakkın yeryüzündeki kuvveti oldular. Nitekim sen de, Allah'ın buyurduğu gibi, oldun: "Muhammed Allah'ın elçisidir. Onun yanında bulunanlar, kâfirlere karşı şiddetli, kendi aralarında merhametlidirler. Onların, rükû ve secde ederek Allah'ın lütuf ve rızasını aradıklarını görürsün. Yüzlerinde secdelerin izinden nişanları vardır. Onların Tevrat'taki vasıfları ve İncil'deki vasıfları şudur: Bir ekin gibidirler ki, filizini çıkardı, onu güçlendirdi, kalınlaştı; derken gövdesinin üstüne dikildi, ekincilerin hoşuna gider, onlara karşı kafirleri de öfkelendirir (Bir duruma geldi)." (Fetih: 29)
Bütün bunlar Rabbinin yönlendirmesiyle ve nefsinin ilhamıyla oldu. Senin fikrinin üstünlüğü ve kalbinin kuvvetiyle oldu. Şu halde araştırmacılar, senin hayatını hangi yönden inceleyip araştıracaklardır? Sendeki her şey güçlü ve muazzamdır. Nitekim Rabbin, hakkında şöyle buyurmuştur: "Doğrusu sen büyük bir ahlak üzeresin."
Allah'ım sen benim Rabbimsin, senden başka yaratıcı, senden başka ilah yoktur. Hiçbir şey senin dengin ve benzerin değildir. Sen her sözü işiten ve her şeyi görensin. Muhammed (sav)'i bir insan olarak yarattın, onu beşeriyetin efendisi kıldın. Onu âlemlere rahmet olarak gönderdin. Onun varlığı ve kendisini çevreleyen şeyler, sebeplerle müsebbepleri yırtıp aşan harikalar olduğuna göre, onu bir mucize olarak insanlığa gönderdin. Onun mucizesi, kıyamete dek insanlığa meydan okuyacaktır.
Ey büyük Rabbim!
Haddimi aşarak senin Peygamber'in ve peygamberlerin sonuncusu Muhammed (sav) hakkında bir siyer kitabı yazmaya cesaret ettim. Bu cüretimi bağışla! Sensin bağışlayıp merhamet eden! Gücümü aşan bu işe giriştiğim için bana yardımını ve tevfikini ihsan et! Eğer senin yardımın olmazsa, bu işte gerçekten aciz kalırım. Rabbim beni yardımsız bırakma! Bu işi ancak senin tevfîkin ile başarabilirim. Üstünlük minnet sanadır. "Başarıya ulaşmam, ancak Allah sayesindedir. O'na dayandım ve O'na yöneldim."
Muhammed Ebu Zehra
Hâtemü'n-nebiyyin
(Son Peygamber)
Terceme: Mehmed Keskin
Kitabevi Yayınları
İst. 1997
Bu yazıya yorum yazın
Bu yazıya gelen yorumlar.
DİĞER YAZILAR
EŞREF EDİP’TEN; “SİZ Mİ DİNE KARŞI DEĞİLDİNİZ?”
1950 seçiminden az sonra, eski başbakanlardan, medrese kökenli Şemseddin Günaltay, İzmit CHP
O gün Allah onların hepsini diriltecek ve yaptıklarını kendilerine haber verecektir. Allah onları bir bir saymıştır. Onlar ise unutmuşlardır. Allah her şeye şahittir.
Mücadele,6
GÜNÜN HADİSİ
"Nerede olursan ol, Allah'tan kork! Kötülüğün ardından onu silecek bir iyilik yap! İnsanlara iyi ahlakla davran!"
Tirmizi
SON YORUMLAR
- Bütün beytlerin tercümesini gönderebilir misiniz? sitede sadece son birkaç...
- Fıtrat, namaz, tevafuk, sırlar ve tüm bunların sahibi zişanı İlahi kusur...
- Selamünaleyküm İnternette mütalaalı risale i nur dersleri diye arama yapt...
- bu kıymetli yazıdan dolayı ahmed izz kardeşimize teşekkür ederiz çok mani...
- selamün aleyküm Ahmed kardeşimizi tebrik ediyor ve bu faideli tercümelerin...
- Yanında okuyan diğer öğrencileri; Molla Muhammed Kasori Molla Muhammed Era...
- Benim merhum babam Molla İbrahim Azizi de onun yanında icazeti tamamlamıştı...
- Teşekkürler. Sanırım Envar neşriyat idi.Tam hatırlayamıyorum.....
- Çok güzel bir çalışma Rabbım ilminizi arttırsın bu çalışmalarınızı...
- Merhaba, Ben Foliant yayınlarından uğur. Sizinle iletişim kurmak istiyoruz ...
TARİHTE BU HAFTA
*Kanije müdafaası(18 Kasım 1601) *Hz.Fatıma'nın(r.anha) Vefatı(22 Kasım 632) *İstanbul'un Müttefikler Tarafından İşgali(23 Kasım 1918) *Alparslan'ın Şehadeti(24 Kasım 1072) *Öğretmenler Günü(24 Kasım)
ANKET
Sitemizle nasıl tanıştınız?
Yükleniyor...