PLAKACI MEHMET ALÄ° AÄžABEY

Eskişehir’de plakacı olan Mehmet Ali Ağabey, Üstad’ı görmüş elin öpmüş ve duasını almış bir zattı. 1988 Yılı’nda, okuma programı için Simav’dan Eskişehir’e gitmiştik


İbrahim Köse

ibrahimkose60@gmail.com

2013-06-08 06:06:34

Eskişehir'de plakacı olan Mehmet Ali Ağabey, Üstad'ı görmüş elin öpmüş ve duasını almış bir zattı.

1988 Yılı'nda, okuma programı için Simav'dan Eskişehir'e gitmiştik. Okur Apartmanı'nda on gün okuma programı için kalmıştık. Yanımızda o zaman lisede okuyan Simavlı Ramazan Sağdıç, Mustafa Başdemir, İbrahim Erden, Sait Serim; Erzurumlu hemşerim Şakir Bülbül ve kardeşi Ferzende (Yavuz) ve daha ismini şimdi hatırlayamadığım on kadar öğrenci vardı.

Arada bir Eskişehirli ağabeyler gelerek öğrencilerle tanışır ve öğrencileri şevklendirmek için sohbet eder ve hatıralarını anlatırlardı. Yine bir gün Plakacı Mehmet Ali Ağabey gelerek, hatırlayamıyorum ya öğle namazından ya da ikindi namazından sonra sohbet etti. Sohbette Üstad'ı ilk nasıl ziyaret ettiğini ve Üstad'ın neler söylediğini anlattı.

Plakacı Ağabey bu hatırayı anlatırken adeta kendinden geçmişti. Sanki Üstad'ı yeniden görüyor ve o anı yeniden yaşıyordu. Hem de Mehmet Ali Ağabey'in anlattıkları bu ana kadar dinlediğimiz Üstad hatıralarından hiçbirine benzemiyordu. Üstadla ilgili böyle ifadeler hiç duymamıştık.

Hatıralarını anlatmaya devam eden Ağabey, Üstadla ilgili konuşmalarına şöyle devam etti.

-Babam büyük zatlara ve hocalara önem verirdi. Bir gün duymuş ki Bediüzzaman adında bir hoca efendi Eskişehir'e gelmiş, bir otelde kalıyor. Hemen beni yanına alarak, onu ziyarete gittik. Niyeti beni hocalarla görüştürerek dini bir şeyler öğrenmemi sağlamaktı. Üstad'ın kaldığı otele geldiğimizde onun hangi odada kaldığını sorduk. Odasının kapısına ulaştığımızda sonradan Zübeyr Ağabey olduğunu öğrendiğimiz birisi bize ne istediğimizi sordu. Babam da Üstad'ı ziyaret etmek istediğimizi, Hoca efendiyle görüşmek istediğimizi söyledi. O da Üstad'ın pek müsait olmadığını belirtip, "yine de bir sorayım" dedi. İçeri girip, Üstad'a sordu. Yanımıza gelip, bize önce dedi ki "Üstad şimdi müsait değil." Sonra babama yaklaşarak sadece onun duyacağı kadar bir sesle dedi ki, "burası hiç müsait değil, gelenleri görüştürmüyorlar. Üstad dedi ki "yarın Ankara Yolu'nun çıkışında Kanlıdere Şehitliği istikametinde olurlarsa, onlarla yol üstünde görüşürüz." Tabii ki yıl 1960'dan önceydi.

Ertesi gün babamla birlikte şehrin dışında söylenilen yerde beklemeye başladık. Hava soğuktu. Yerlerde hafifçe kar vardı. Biraz bekledikten sonra Üstad'ın arabası geldi ve yanımızda durdu. İçinde Zübeyr Ağabey de vardı. Üstad arabadan inmedi. Camı açarak elini öptük, öylece konuştuk. Önce babama aslen nereli olduğunu sordu. Babam da Avusturya göçmeni olduğumuzu söyledi. Orada akrabalarımızın bulunduğunu ve onların çok kötü halde olduklarını da anlattı. O zaman Üstad şöyle bir başını eğip biraz düşündü ve babama dönerek dedi ki:

-Kardeşim, hiç merak etmeyiniz. Bir zaman gelecek siz akrabalarınızla rahatlıkla görüşeceksiniz. Oradaki istibdat, zulüm ve dinsizlik kalkacak ve oradaki Müslümanlar hürriyetine kavuşacak. Avrupa'daki bütün dinsizlik istibdadı da kalkacak ve İslam oralarda rahatlıkla yaşanacak."

Üstad bu müjdeyi bize verdikten sora başını eğip biraz daha sessizce düşündükten sonra sanki birisi ona müjdeli haberleri kulağına üfürüyormuş gibi tekrar başını kaldırarak dedi ki:

-Kardeşim, Suriye, Irak, Kıbrıs gibi yerler de kurtulacak ve bize dâhil olacaklar. Onları da güzel günler bekliyor.

Mehmet Ali Ağabey'in anlattıkları devam edip gitti fakat bizim hatırlayabildiğimiz ve buraya yazabileceğimiz bu kadardı. Allah rahmet etsin. Yeri cennet olsun. Âmin.

Hizmette müdavim olan Plakacı Mehmet Ali Ağabey:

1-Adı sanı pek bilinmeyen ağabeylerdendi.

2-Beyaz sakalı ve tebessümlü yüzüyle bir samimiyet abidesiydi.

3-İçinde büyük bir davanın ağırlığı vardı.

4-EskiÅŸehir'de yeni hizmetler peÅŸindeydi.

5-Dersleri hiç aksatmazdı.

6-Öğrencileri çok sever, onları sahiplenirdi.

7-Dalıp gittiği zamanlar, gözleri ufukta Üstad'a bakardı.

8-Suriye, Irak, Kıbrıs hakkındaki Üstad'tan ilginç hatıralar anlatırdı.

9-Elinden tutarak çocuğunu, bir şeyler öğrensin diye, bir hoca efendiye götüren; saf, temiz ve imanlı bir Anadolu insanın evladıydı.

10- Cemaate bağlıydı.

11-Ä°ÅŸlerini meÅŸveretle hallederdi.

 

Bu yazıya yorum yazın


Not: Yanında (*) işareti olanlar zorunlu alanlardır.

Bu yazıya gelen yorumlar.

Kemal Kahya, 2013-06-11 09:21:12

Allah razı olsun. Ben, beş para etmez bir adamım. Ama böyle abilerin hayatlarını, hatıralarını okudukça gözlerim yaşarıyor. Onları seviyorum. Belki tek güzel hasletim bu. İnşallah Cenab-ı hak bizi başta Peygamberimiz sonra sırasıyla sahabei güzin, evliya, asfiya ve bu ağabeyleri sevdiğimiz için affeder.

Bu yoruma katılıyor musunuz ?

DÄ°ÄžER YAZILAR

MUSTAFA KARAMAN BEYİN GÖZÜNDEN MEHMED KIRKINCI HOCAEFENDİ

MUSTAFA KARAMAN BEYİN GÖZÜNDEN MEHMED KIRKINCI HOCAEFENDİ

“Cenab-ı Hak varlıkları bereket yönünden üç kategoriye ayırmış; Bereketli insanlar vard

VAHDET YILMAZ AÄžABEY

VAHDET YILMAZ AÄžABEY

50 yıllık bir hukukum vardı Vahdet ağabey ile. Beni ilk defa terziye götürüp elbise ve palt

MEHMET KIRKINCI HOCAMIZIN VEFATININ SENE-Ä° DEVRÄ°YESÄ° MÃœNASEBETÄ°YLE

MEHMET KIRKINCI HOCAMIZIN VEFATININ SENE-Ä° DEVRÄ°YESÄ° MÃœNASEBETÄ°YLE

Bugün rahmetli Mehmed Kırkıncı hocamın sene-i devriyesi. Kendisini minnet ve şükran ile anarÄ

PROF. DR. ŞENER DİLEK BEY’DEN KIRKINCI HOCAMIZLA ALAKALI HATIRALAR

PROF. DR. ŞENER DİLEK BEY’DEN KIRKINCI HOCAMIZLA ALAKALI HATIRALAR

Benim kanaatime göre hocamın mümeyyiz üç vasfı vardı; Birincisi: Kırkıncı Hocamda mükemme

NECATİ KILIÇOĞLU HOCAMIZDAN HATIRALAR-2

NECATİ KILIÇOĞLU HOCAMIZDAN HATIRALAR-2

HACI FARUK TİFNİKLİ EFENDİ Hacı Faruk efendi, Mustafa Necati Efendi’den sonra hocamın ikinc

NECATİ KILIÇOĞLU HOCAMIZDAN HATIRALAR-1

NECATİ KILIÇOĞLU HOCAMIZDAN HATIRALAR-1

Kıymetli ziyaretçilerimiz, Mehmed Kırkıncı Hocaefendi’nin talebelerinden, kendisinden İslami

NECATÄ° KURÅžUNOÄžLU AÄžABEYDEN HÄ°ZMET HATIRALARI-3

NECATÄ° KURÅžUNOÄžLU AÄžABEYDEN HÄ°ZMET HATIRALARI-3

ÜSTADIN MAHKEMEDEKİ FOTOĞRAFININ BULUNUŞU Erzurum’da müteahhit Osman beyin evinde dersteydi

MEHMED KIRKINCI HOCA’NIN ESERLERİ VE HAYATIM HÂTIRALARIM

MEHMED KIRKINCI HOCA’NIN  ESERLERİ VE HAYATIM HÂTIRALARIM

Bazı şahsiyetler vardır ki, fikirleriyle, eserleriyle, hizmetleriyle sembol olmuşlardır. Memlek

NECATÄ° KURÅžUNOÄžLU AÄžABEYDEN HÄ°ZMET HATIRALARI-2

NECATÄ° KURÅžUNOÄžLU AÄžABEYDEN HÄ°ZMET HATIRALARI-2

1979 senesiydi. Memlekette anarşi olayları en üst düzeye çıkmış, kan gövdeyi götürüyordu

NECATÄ° KURÅžUNOÄžLU AÄžABEYDEN HÄ°ZMET HATIRALARI-1

NECATÄ° KURÅžUNOÄžLU AÄžABEYDEN HÄ°ZMET HATIRALARI-1

Takdim Kıymetli ziyaretçilerimiz, yeni bir nehir söyleşimizi daha hizmetinize arz ediyoruz. Ya

BÄ°R IRMAÄžIN KIYISINDA DOLAÅžMAK-4

BÄ°R IRMAÄžIN KIYISINDA DOLAÅžMAK-4

HACI MUSA KIRKINCI AĞABEY Hacı Musa ağabey çok zeki bir insandı. Çok farklı bir insandı. Bi

Allah'a güven. Vekîl olarak Allah yeter.

Ahzab, 33

GÃœNÃœN HADÄ°SÄ°

Ä°SÄ°M VE KÃœNYE

"Sizler kıyamet günü isimlerinizle ve babalarınızın isimleriyle çağırılacaksınız öyleyse isimlerinizi güzel yapın"

TARÄ°HTE BU HAFTA

*Kanije müdafaası(18 Kasım 1601) *Hz.Fatıma'nın(r.anha) Vefatı(22 Kasım 632) *İstanbul'un Müttefikler Tarafından İşgali(23 Kasım 1918) *Alparslan'ın Şehadeti(24 Kasım 1072) *Öğretmenler Günü(24 Kasım)

ANKET

Sitemizle nasıl tanıştınız?

Yükleniyor...

SÄ°TE HARÄ°TASI