YA HAZRET-Ä° MUHAMMED!
Ya hazret-i Muhammed, vallahi dertlerim o kadar büyük, o kadar fazladır ki bu ahir zamanda dertlerimi açacak, kendisinden fikir alacak kimse bulamadım. Bu asrın getirdiği bela ve musibetleri taşıyamaz oldum. Çok aradım kaldığım şehirde veya yaşadığım dünyada bana yardımcı olacak bir kişi bulabilmeyi; fakat bulamadım.
(Bu dua ahir zaman fitnesine maruz kalmışların yakarışıdır.)
Ya hazret-i Muhammed, vallahi dertlerim o kadar büyük, o kadar fazladır ki bu ahir zamanda dertlerimi açacak, kendisinden fikir alacak kimse bulamadım. Bu asrın getirdiği bela ve musibetleri taşıyamaz oldum. Çok aradım kaldığım şehirde veya yaşadığım dünyada bana yardımcı olacak bir kişi bulabilmeyi; fakat bulamadım. Onun için sana gelmeğe karar verdim. Vallahi, imanım bana öyle kanaat verdi ki, bu zamanda başından bela ve musibet yağmurları yağan birisi sana gelse, sen onu geri çevirmezsin. Onu dinler, derdine derman olmaya çalışırsın.
Ey Allah'ın habibi, ey yüce nebi, ey son peygamber! Farz et ki şimdi sen Mekke'desin, hane-i saadetinde oturmuşsun. Yanında da Hz. Ebubekirle Hz. Ömer var. Bir akşam vaktidir. Ocakta hurma dalları yanarak hane-i saadetinizi aydınlatmaktadır. O zamanın Ebucehillerinin düşmanlığı, putlara tapanların zulmü sizi yeterince meşgul etmemiş gibi, bir de biz bu zamanın fitne ve fücuruyla evinize geliyoruz. Kapınızı çalarak içeri giriyoruz. Huzurunuza varıp selam veriyoruz: Esselamu aleyküm ey Hz. Muhammed, ey bizim sevgili peygamberimiz, diyoruz. Siz de bu mücrimi geri çevirmiyorsunuz. Gel ey ahir zaman fitnesinin günahkâr insanı, diyorsunuz. Direk yanınıza gelerek elinizi öpüp sizi kucaklıyoruz. Cübbenize sarılıp hüngür hüngür ağlıyoruz. Evet, evet işte bu dünyada derdimizi anlatacak birini bulduk. Bize doğru yolu gösterecek birini bulduk.
Sonra kolunuzu, sol kolunuzu sıkıca tuttuk. Onu hiç bırakmadan sanki yanınıza yapışıyoruz. İkimiz bir vücut gibi oluyoruz ya Rasulullah. İşte o sıra Hazret-i Ebubekirle Hazret-i Ömer bize bakıyorlar. Çok uzaklardan ve ahir zamandan gelen bu zavallıya acıyorlar. Onun sizinle konuşacak mahrem meselelerinin olduğunu anlıyorlar. Siz de onlara bir göz ucuyla sanki dışarı çıkmalarını söylüyorsunuz. Sonra baş başa kalıyoruz ya Rasulullah. Bu ahir zamanda, bu fitne asrında duçar kaldığımız ne dermanını ne fetvasını ne de çözümünü bulabildiğimiz hususları size ağlaya ağlaya anlatıyoruz ya Hazret-i Muhammed!
Bizi sabırla doya doya dinliyorsunuz. Sonra siz de ağlamaya başlıyorsunuz ey ulu peygamberimiz. Konuşmuyorsunuz ya Rasulullah. Hiçbir şey demiyorsunuz. Niye susuyorsunuz ey Allah'ın Resulü? Bize bir şey söyleyin. Siz de susarsanız biz kime gideriz? Evet evet ağlıyor ve susuyorsunuz ey Allah'ın Resulu. Demek ki bu ahir zaman fitnesi sizi de çaresiz bıraktı Ya Rasulullah. Madem öyle, o zaman siz bizim bu dertlerimizi ve bu belalarımızı o yüce Yaratıcıya, Rabb-i Rahimimize iletin. Bize şefaatçi olun. Vallahi o sizi dinler, isteğinizi geri çevirmez. Bize derman olacak, bizi kendine ulaştıracak bir şeyler yapar. Kırma bizi ya Rasulullah, sizinle konuştuklarımızı Allah'a ulaştır.
Ey yüce Allah'ımız, ne olur o iki cihan serverimizi geri çevirme! Onun yüzü suyu hürmetine dertlerimize derman, musibetlerimize sabır ve belalarımıza çözüm bul. İradesiz ve istikametsiz kaldığımız şu günlerde elimizden tut. Bize doğru yolu göster ve doğru yolda ilerleyecek irade ver.
Ya Rab, aczimize, fakrımıza binaen, sahipsizliğimiz ve kimsesizliğimiz için, ahir zaman fitnesinin işgal ettiği yolda yürümeğe mecbur olduğumuz için, bizi acı, bize merhamet et ve istikamet ver.
Ya Rabbi, zaman ahir zamandır,
Yollar buz, şehirler dumandır,
Belalar sel gibi yağarken üstümüze,
Nefis zalim, düşman yamandır.
***
Ya Rab, Kurtar bizi adına Ahmed'in,
Ulaştır bizi kapısına rahmetin,
Yalvarırız sana, kabul et duasını,
Ahmed-i Mahmud-u Muhammed'in
Â
Bu yazıya yorum yazın
Bu yazıya gelen yorumlar.
DÄ°ÄžER YAZILAR
İnkâr edenler, Allah'ın yolundan ve -yerli, taşralı- bütün insanlara eşit (kıble veya mâbed) kıldığımız Mescid-i Harâm'dan (insanları) alıkoymaya kalkanlar (şunu bilmeliler ki) kim orada (böyle) zulüm ile haktan sapmak isterse ona acı azaptan tattırırız.
Hac,25
GÃœNÃœN HADÄ°SÄ°
"Tutumlu kiÅŸi asla fakir olmaz."
Taberani
SON YORUMLAR
- Bütün beytlerin tercümesini gönderebilir misiniz? sitede sadece son birkaç...
- Fıtrat, namaz, tevafuk, sırlar ve tüm bunların sahibi zişanı İlahi kusur...
- Selamünaleyküm Ä°nternette mütalaalı risale i nur dersleri diye arama yaptÄ...
- bu kıymetli yazıdan dolayı ahmed izz kardeşimize teşekkür ederiz çok mani...
- selamün aleyküm Ahmed kardeşimizi tebrik ediyor ve bu faideli tercümelerin...
- Yanında okuyan diğer öğrencileri; Molla Muhammed Kasori Molla Muhammed Era...
- Benim merhum babam Molla İbrahim Azizi de onun yanında icazeti tamamlamıştı...
- Teşekkürler. Sanırım Envar neşriyat idi.Tam hatırlayamıyorum.....
- Çok güzel bir çalışma Rabbım ilminizi arttırsın bu çalışmalarınızı...
- Merhaba, Ben Foliant yayınlarından uğur. Sizinle iletişim kurmak istiyoruz ...
TARÄ°HTE BU HAFTA
*Kanije müdafaası(18 Kasım 1601) *Hz.Fatıma'nın(r.anha) Vefatı(22 Kasım 632) *İstanbul'un Müttefikler Tarafından İşgali(23 Kasım 1918) *Alparslan'ın Şehadeti(24 Kasım 1072) *Öğretmenler Günü(24 Kasım)
ANKET
Sitemizle nasıl tanıştınız?
Yükleniyor...