SİMAVLI MEHMET KÜÇÜKBURSA

Bundan yirmi altı yıl önce, 1987 yılında, Simav’da Hisar’ın arkasında demir kapılı evin ikinci katındaki dershanede kalıyorduk. Burası aslında Mehmet Serim Ağabey’in eviydi. Fakat ağabey evini hizmete verdiği için, o sıralar bu ev cemaatin hizmet merkezi olarak kullanılıyordu.


İbrahim Köse

ibrahimkose60@gmail.com

2013-09-30 07:59:49

Bundan yirmi altı yıl önce, 1987 yılında, Simav'da Hisar'ın arkasında demir kapılı evin ikinci katındaki dershanede kalıyorduk. Burası aslında Mehmet Serim Ağabey'in eviydi. Fakat ağabey evini hizmete verdiği için, o sıralar bu ev cemaatin hizmet merkezi olarak kullanılıyordu. Vakıf olmadığı için, dershane gündüzleri pek açılmazdı, akşamları ise cemaatin güzel bir organizasyonu ile hizmet ederdi.

Simav nur talebeleri sıra ile her akşam birisi gelerek erkenden sobayı yakıp dershaneyi ısıtıyor, çay suyunu kaynatıyordu. Simav'ın ilk nur talebeleri: Hacı Ömer Kalaycık, Mehmet Serim, Mehmet Makas, Hasan Uygun, Yakup Erdoğan, Mümtaz Koç ve Ali Göktaş her akşam buraya gelerek ders yapıp, sohbet ediyorlardı. Nöbet usulü, sırayla soba yakıyor, çay yapıyor ve bardakları yıkıyorlardı. O, elli yaşın üstündeki insanların bu sadakati ve samimiyeti bizi mest ediyordu. Biz ise birkaç öğrenciyle dershanenin bir odasında kalarak kendi işimize bakıyorduk.

Bu elli yaşın üstündeki ağabeylerden birisi de Mehmet Küçükbursa'ydı. Yaklaşık yüz yirmi kilo, iri yarı bir insandı. Kendisinde kalp krizi rahatsızlığı olduğu söyleniyordu. Bu haliyle o da sıraya giriyor, sırası gelince erkenden dershaneye geliyor, sobayı yakıyor, çay suyunu koyuyordu. Çayı cemaate dağıtırken nefes nefese kalıyor, boş bardakları toplarken zorlukla eğiliyor, kalkarken de mutlaka bir yerlere tutunarak kalkıyordu. Sonra da bulaşıkları mutfakta nefes nefese yıkıyordu.

Mehmet Küçükbursa Ağabey, yine dershanede bir nöbetini tutarken telefon çalmıştı. Ankara'da okuyan bir öğrencimiz, bizi aradığını, hal hatır soracağını söylemişti. Ben de o gün annemlere gitmiştim. Mehmet Ağabey, yarım saat sonra aramasını söyleyerek arabasına atladığı gibi bize gelmişti. Durumu anlatınca demiştim ki: "Ağabey bir hal hatır sormak için buraya kadar gelinir mi? Neden zahmet çektiniz? O da demişti ki: "- Hayır, hayır, olsun kardeş, nöbetimi tam tutmalıyım." 

O akşam, gene nefes nefese çay dağıtırken dayanamadım kendisine dedim ki:

 -Ağabey müsaade edin de bu işi biz yapalım, çayı biz dağıtalım. Bu sözü duyan ağabeyin yüzünün çizgileri değişti, morali bozuldu ve dedi ki:

 -Ben bu cemaate hizmet etme sevabını almayayım mı? Ahirette ben de bu cemaatten birisi olmayayım mı? Kardeş dünyada da, ahirette de ben de bu cemaatten birisi olmak istiyorum. Bunun için de bu cemaate hizmet etmem lazım.

 Bir gün şehre göre karşınızda duran Hisar'ın sağından aşağı inen yoldan Lise'ye doğru yürürken onun marangoz atölyesinin geceden kapatılmadığını gördüm. Öğlen geçerken de atölyenin hali hiç değişmemişti. Ertesi gün de hiç değişmedi. Günlerce haftalarca aylarca hep öyle kaldı. Çünkü Mehmet Küçükbursa Ağabey birkaç kalp krizi geçirdikten sonra, maalesef son kalp krizini de geçirmiş ve Hakkın rahmetine kavuşmuştu. Geçen gün arkadaşlarla mezarının başına gittik. Fatiha okuduktan sonra bir nur talebesi ellerini kaldırarak dua etti:

-Ya Rabbi, bu zat bütün Simav nur talebeleri gibi hazret-i Peygamberin ümmetine hizmet eden birisidir. Buna biz şahidiz. Bu Ağabeyi de diğer Simav nur talebeleri gibi ahirette Rasulullah'ın şefaatine erdir ve Üstad'ın talebeliğine mazhar eyle.

Ruhun şad olsun. Nur içinde yat ey Simav'ın ilk nur kahramanlarının en gürbüz Ağabeysi.

 

 

Bu yazıya yorum yazın


Not: Yanında (*) işareti olanlar zorunlu alanlardır.

Bu yazıya gelen yorumlar.

DÄ°ÄžER YAZILAR

MUSTAFA KARAMAN BEYİN GÖZÜNDEN MEHMED KIRKINCI HOCAEFENDİ

MUSTAFA KARAMAN BEYİN GÖZÜNDEN MEHMED KIRKINCI HOCAEFENDİ

“Cenab-ı Hak varlıkları bereket yönünden üç kategoriye ayırmış; Bereketli insanlar vard

VAHDET YILMAZ AÄžABEY

VAHDET YILMAZ AÄžABEY

50 yıllık bir hukukum vardı Vahdet ağabey ile. Beni ilk defa terziye götürüp elbise ve palt

MEHMET KIRKINCI HOCAMIZIN VEFATININ SENE-Ä° DEVRÄ°YESÄ° MÃœNASEBETÄ°YLE

MEHMET KIRKINCI HOCAMIZIN VEFATININ SENE-Ä° DEVRÄ°YESÄ° MÃœNASEBETÄ°YLE

Bugün rahmetli Mehmed Kırkıncı hocamın sene-i devriyesi. Kendisini minnet ve şükran ile anarÄ

PROF. DR. ŞENER DİLEK BEY’DEN KIRKINCI HOCAMIZLA ALAKALI HATIRALAR

PROF. DR. ŞENER DİLEK BEY’DEN KIRKINCI HOCAMIZLA ALAKALI HATIRALAR

Benim kanaatime göre hocamın mümeyyiz üç vasfı vardı; Birincisi: Kırkıncı Hocamda mükemme

NECATİ KILIÇOĞLU HOCAMIZDAN HATIRALAR-2

NECATİ KILIÇOĞLU HOCAMIZDAN HATIRALAR-2

HACI FARUK TİFNİKLİ EFENDİ Hacı Faruk efendi, Mustafa Necati Efendi’den sonra hocamın ikinc

NECATİ KILIÇOĞLU HOCAMIZDAN HATIRALAR-1

NECATİ KILIÇOĞLU HOCAMIZDAN HATIRALAR-1

Kıymetli ziyaretçilerimiz, Mehmed Kırkıncı Hocaefendi’nin talebelerinden, kendisinden İslami

NECATÄ° KURÅžUNOÄžLU AÄžABEYDEN HÄ°ZMET HATIRALARI-3

NECATÄ° KURÅžUNOÄžLU AÄžABEYDEN HÄ°ZMET HATIRALARI-3

ÜSTADIN MAHKEMEDEKİ FOTOĞRAFININ BULUNUŞU Erzurum’da müteahhit Osman beyin evinde dersteydi

MEHMED KIRKINCI HOCA’NIN ESERLERİ VE HAYATIM HÂTIRALARIM

MEHMED KIRKINCI HOCA’NIN  ESERLERİ VE HAYATIM HÂTIRALARIM

Bazı şahsiyetler vardır ki, fikirleriyle, eserleriyle, hizmetleriyle sembol olmuşlardır. Memlek

NECATÄ° KURÅžUNOÄžLU AÄžABEYDEN HÄ°ZMET HATIRALARI-2

NECATÄ° KURÅžUNOÄžLU AÄžABEYDEN HÄ°ZMET HATIRALARI-2

1979 senesiydi. Memlekette anarşi olayları en üst düzeye çıkmış, kan gövdeyi götürüyordu

NECATÄ° KURÅžUNOÄžLU AÄžABEYDEN HÄ°ZMET HATIRALARI-1

NECATÄ° KURÅžUNOÄžLU AÄžABEYDEN HÄ°ZMET HATIRALARI-1

Takdim Kıymetli ziyaretçilerimiz, yeni bir nehir söyleşimizi daha hizmetinize arz ediyoruz. Ya

BÄ°R IRMAÄžIN KIYISINDA DOLAÅžMAK-4

BÄ°R IRMAÄžIN KIYISINDA DOLAÅžMAK-4

HACI MUSA KIRKINCI AĞABEY Hacı Musa ağabey çok zeki bir insandı. Çok farklı bir insandı. Bi

Allah dilediğini hesapsız rızıklandırır.

Nûr, 38

GÃœNÃœN HADÄ°SÄ°

Kim Müslümanlar arasından bir yetim alarak yiyecek ve içeceğine dahil ederse, affedilmez bir günah (şirk) işlememişse, Allah onu mutlaka cennete koyacaktır.

Tirmizi, Birr 14, (1918)

TARÄ°HTE BU HAFTA

*Kanije müdafaası(18 Kasım 1601) *Hz.Fatıma'nın(r.anha) Vefatı(22 Kasım 632) *İstanbul'un Müttefikler Tarafından İşgali(23 Kasım 1918) *Alparslan'ın Şehadeti(24 Kasım 1072) *Öğretmenler Günü(24 Kasım)

ANKET

Sitemizle nasıl tanıştınız?

Yükleniyor...

SÄ°TE HARÄ°TASI