Molla Nadir Efendi merhum, Ağrı ve havalisinde yetiştirdiği talebelerle adından söz ettirmiş bir şahsiyet. Sanırım 1986 senesinde dar-ı bekaya irtihal buyuran bu kıymetli zatın talebelerinden birisi de muhterem Mehmed Kırkıncı Hocaefendi'dir. Kırkıncı Hocamız kendilerinden şöyle bahsetmektedir; "Nadir Efendi, ismi gibi nadirü'l-vücûd bir insandı. Halim ve selimdi. Zühd ve takvâsıyla olduğu kadar, ilim ve irfanıyla da temayüz etmiş bü­yük bir üstad idi. Bereketli bir ilmi vardı. Şarkta çok sayıda ilim ve irfan sahibi talebe yetiştirmişti. Halkın hüsn-ü teveccühüne mazhar olmuş, nezih bir âlimdi. Maneviyat sahasında da feyizli tecellilere mazhardı."

Bu zatla alakalı enteresan bir hatırayı, eski Kırkağaç müftüsü, merhum Hüseyin Bayraktar Hocaefendi 27.08. 2006'da bendenize şöyle anlatmışlardı;

"Bir gün Tutak'ta, müftülük binasında Nadir Efendi ile otururken, bir zat yanımıza geldi. Gelen zat hacıydı, ama koyu Halk Partiliydi. O zat Nadir Efendi'ye dedi ki;

"Seyda, işittiğimize göre İsmet Paşa'nın odasında özel bir seccadesi varmış. Gösteriş olmasın diye, dini siyasete alet etmemek için namazlarını odasında herkesten gizli kılıyormuş."

Hacı böyle söyleyince, baktım Nadir Efendi'nin yüzü kıpkırmızı kesildi. Kendisi fıtraten çok halim selim bir zattı. Hiç kimseye öfkelendiğini görmemiştim. Ama orada bir kükredi ve o adama ismiyle hitap ederek dedi ki; "Eğer İsmet paşa'da zerre kadar iman varsa, Molla Nadir Cehennemin dibine yuvarlansın." Ardından da bana dönerek şunları söyledi;

"Değil Halk Partili olanlar, onlara sempati besleyenlerin dahi akıbetlerinden endişe edin."

"Fa'tebirû ya ulü'l- elbâb!" 

"Bundan ibret alın ey akıl sahipleri!"