ÖMER NASUHİ BİLMEN HOCAEFENDİNİN TEVAZUU
Prof. Dr. Şener Dilek beyefendi, Erzurumlu merhum Naim Hocanın bir hatırasını şöyle anlatıyor; “ Allah rahmet eylesin, Naim Hoca Erzurum’un tanınmış simalarından biriydi. Hoş sohbet bir zattı. Kendine has şivesiyle konuşur, latifeler yapardı. Hem düşündürür hem de güldürürdü.
Prof. Dr. Şener Dilek beyefendi, Erzurumlu merhum Naim Hocanın bir hatırasını şöyle anlatıyor; " Allah rahmet eylesin, Naim Hoca Erzurum'un tanınmış simalarından biriydi. Hoş sohbet bir zattı. Kendine has şivesiyle konuşur, latifeler yapardı. Hem düşündürür hem de güldürürdü.
Bir gün bir mecliste beraberdik. Bir hatırasını anlattı bizlere, tam Erzurum şivesiyle.
"Gurban, Allah görür, bilir. Benim öyle derin bir ilmim yok. Ciddi bir tetebbuat ve Arabî tahsilim de yok. İşte bir iki kitap okumuşam o kadar. Bir de Alvarlı Efe hazretlerinin gazellerini ezberlemişem.
Bir gün, camide oturmuşam, talebelere ders verirem. Derinliğine bir Arapça değil, müptedileri okuturam.
Elimde uzun, sırık gibi bir ağızlık var. Arada bir sıgara çekirem, talebelere de "ula oku" direm.
Ders verirken baktım, sakallı bir zat. Ele geldi, usli usli talebelerin yanına diz çöktü, oturdu.
Ben ders verirken, baktım o da orada diz çökmüş, oturir. Ben zannettim, bu gelen zat Erzurum'un Ovacık nahiyesinden gelmiş bir köylü, avamdan birisi. Çünkü kılık kıyafeti köylüye benzir.
Ders verirken demek yanlış öğretmişem. Hiç farkında değilem. Baktım o köylü gibi görünen zat, bana gayet munis bir sesle, "Hocaefendi, bu kelimeyi şöyle anlayabilir miyiz?" diye sordu.
Ben de bilmirem ya, "yoğ kurban" dedim.
Üç beş dakika sonra demek bir pot daha kırmışam. Yanlış bir mana daha vermişem. Bu sefer de;
"Hocaefendi, şu cümleye şöyle desek, manaya daha uygun düşmez mi?" dedi.
Ben de istifimi bozmadan "yoğ kurban yoğ" dedim.
O ara aklıma birden geldi. Bazı arkadaşlarım demişlerdi, Diyanet İşleri Başkanı Ömer Nasuhi Bey Erzurum'a gelmiş.
"Ula" dedim kendi kendime "ola ki bu zat Ömer Nasuhi Hoca olmaya?"
Dedim hele bir sorayım "kurban senin adın ne?"
Dediçi; Ömer.
Ömer ismin işitince içime bir endişe düştü. Hemen sordum, dedimci; "Kurban, Nasuhisi de var mı?"
Dediçi; "Evet, var."
Hemen kalktım, ellerine sarıldım. "Hocam, ben senin elini ayağını öpmüşem. Kusuruma bakma! Cehaletimi af et" dedim. Bi utandım bi utandım sorma gitsin gurban!"
Kaynak
Prof. Dr. Şener Dilek, ,
Risale-i Nur Nasıl Okunmalı?
Feyza Yayıncılık
İst. 2013
Bu yazıya yorum yazın
Bu yazıya gelen yorumlar.
DİĞER YAZILAR
BU ÇOCUK DEĞİL, SANKİ BABAN
Bir defasında Mirza Mazhar Can-ı Cânan (ö.1195/1781) hazretleri bir müridine şöyle demişti:
MEHMED KIRKINCI HOCAMIZIN CUMHURBAŞKANIMIZA VERDİĞİ İBRETLİ MESEL
Suffa Vakfı başkanı Mustafa Karaman bey anlatıyor: "Cumhurbaşkanımız büyükşehir belediye b
İNSANLIK BAŞKA BİR ŞEY
“Talebeliğim esnasında bir sene Ramazan'da Deliorman'dan sayılmayan ova köylerinden birinde Ra
MEHMED EMRE HOCAEFENDİ’NİN ÜSTAD BEDİÜZZAMAN’I ZİYARETİ
Emekli müftülerimizden merhum Mehmed Emre Hocaefendi anlatıyor; “Sivrihisar'da vazifeye başlad
KENDİLERİNİ İLİM TALEBESİ GÖRDÜLER
Tevazu ve hilm ile beslenen ilim ne güzeldir. Alimlerimiz bu konuda ne kadar büyük ikazlarda bulu
BİR ALİMİN BÜYÜK BİR HAREKETİ
Merhum Tahirü’l Mevlevi “Kıssalar ve Hisseler” adlı eserinde, büyük bir alimin büyük b
MÜMİN PAMUK ÇUVALINA MI BENZER?
Merhum Ali Yakup Cenkçiler Hocaefendi(1913-1988) İslami İlimleri tahsil etmek için memleketi Ar
BEDİÜZZAMAN’IN ESKİ SAİD DÖNEMİNE AİT BİR HATIRA
Merhum İsmail Çetin Hocaefendi anlatıyor; “Mecnasarlı Üstad Molla Musa Rahimehullah şöyle
KERAMET DEĞİL MARİFET
Son dönemin büyük âlimlerinden merhum İsmail Çetin Hocaefendi’nin mahdumu muhterem Ahmed Mü
KALBTEKİLER UNUTULMAZ
2012 senesinde, bir bahar ayında, Van Erek Dağı eteğinde, büyük İslam âlimlerinden Seyda Mo
ÜZÜLDÜĞÜM ŞEY
1931 Menemen tırpanında idam edilerek şehadet mertebesin erişenlerden birisi de merhum Esad Erbi
- SAMİ EFENDİ’DEN AKİKA KURBANI İKAZI
- TEVAZU AMA YERİNE VE ZAMANINA GÖRE
- HZ. EBUBEKİR CİHETİNDEN GELEN ENGEL
- HASTA ZİYARETİNİ KISA TUTMAK İLE ALAKALI HADİS NASIL ANLAŞILMALI?
- CUMA NAMAZINA İKİ SAAT KALA GÜZEL BİR KOKU
- CAMİ AVLUSUNDA OYNASINLAR
- SAMİ EFENDİ HAZRETLERİNİN LOKANTALAR HAKKINDA TAVSİYESİ
- İMDADULLAH TEHANEVİ’NİN TEVAZU DOLU CEVABI
- İSKİLİPLİ İBRAHİM ETHEM EFENDİ’NİN MERHUM MENDERES İÇİN DUASI
- “ONLAR BİZİM ÖZEL BİRLİKLERİMİZ”
- SARHOŞ KEÇİ MİSALİ
- “MERAK ETME İÇİM DE TEMİZDİR”
- CİMRİNİN YEMEĞİ HASTA EDER
- HACI CEMAL ÖĞÜT’ÜN ÇOCUKLARA SEVGİSİ
- SAMİ EFENDİ, SİMİTÇİ VE ÇOCUKLAR
- BİR VEFA ÖRNEĞİ
- MEHMED AKİF’İN ERDEMİNDEN BİR KATRE
- BİR OSMANLI BEYEFENDİSİNİN İNCELİĞİ
- TABUTTA YATAN TALEBE
- “HELVA DA DUSSUZDUR DUSSUZ”
- HACI FARUK EFENDİ’NİN VEHHABİ HOCAYI SUSTURMASI
- ABDÜLHAKİM ARVASİ HAZRETLERİNİN BİR TAVSİYESİ
- ABDÜLHAKİM HÜSEYNİ HAZRETLERİNİN MÜHİM BİR TAVSİYESİ
- BÜYÜKLERİN SORULARI SORULARIN BÜYÜKLERİ
- AŞIRILAR HELAK OLUR
- CEHALET BATAKLIĞINDAN KURTULMANIN YAŞI OLMAZ
- ÜSTAD BEDİÜZZAMAN’IN KARDEŞİNE LATİFESİ
- “MEMLEKETTE ADAM KITLIĞI MI VAR?”
- “UNUTMAYI TELKİN ETMEYİN”
Onu(Kuranı) Ruh-ul Emin(Cebrail), inzar edenlerden olasın diye, kalbine apaçık Arapça olarak indirmiştir.
Şuara:193-195
GÜNÜN HADİSİ
Yeryüzünde bir kötülük işlendiği vakit, ona şahid olan bunu takbih ederse (kötü olduğunu te'yid ederse), o kötülüğü görmemiş gibi zararından kurtulur. O kötülüğe şahid olmadığı halde, işittiği zaman memnun kalan kimse, sanki şahid olmuş gibi manen zarar
Ebu Davud, Melahim 17, (4345)
SON YORUMLAR
- Bütün beytlerin tercümesini gönderebilir misiniz? sitede sadece son birkaç...
- Fıtrat, namaz, tevafuk, sırlar ve tüm bunların sahibi zişanı İlahi kusur...
- Selamünaleyküm İnternette mütalaalı risale i nur dersleri diye arama yapt...
- bu kıymetli yazıdan dolayı ahmed izz kardeşimize teşekkür ederiz çok mani...
- selamün aleyküm Ahmed kardeşimizi tebrik ediyor ve bu faideli tercümelerin...
- Yanında okuyan diğer öğrencileri; Molla Muhammed Kasori Molla Muhammed Era...
- Benim merhum babam Molla İbrahim Azizi de onun yanında icazeti tamamlamıştı...
- Teşekkürler. Sanırım Envar neşriyat idi.Tam hatırlayamıyorum.....
- Çok güzel bir çalışma Rabbım ilminizi arttırsın bu çalışmalarınızı...
- Merhaba, Ben Foliant yayınlarından uğur. Sizinle iletişim kurmak istiyoruz ...
TARİHTE BU HAFTA
*Kanije müdafaası(18 Kasım 1601) *Hz.Fatıma'nın(r.anha) Vefatı(22 Kasım 632) *İstanbul'un Müttefikler Tarafından İşgali(23 Kasım 1918) *Alparslan'ın Şehadeti(24 Kasım 1072) *Öğretmenler Günü(24 Kasım)
ANKET
Sitemizle nasıl tanıştınız?
Yükleniyor...