GEÇMİŞTEN BUGÜNE CİMRİ HİKÂYELERİ

Cimrinin birine “Kahraman kimdir” diye sormuşlar. O: “Deprem gibi, su baskını gibi kıtlık zamanlarında kadınlar açlıktan çocuklarını düşürürken, çocukların feryadı kulakların zarını patlatırken yüreği sızlamayan insandır.”demiş. “Peki, lügat kitabında hiç sevmediğin kelimeler hangisidir?” demişler.


2014-09-16 07:39:37

*Cimrinin birine "Kahraman kimdir" diye sormuşlar. O: "Deprem gibi, su baskını gibi kıtlık zamanlarında kadınlar açlıktan çocuklarını düşürürken, çocukların feryadı kulakların zarını patlatırken yüreği sızlamayan insandır."demiş.

"Peki, lügat kitabında hiç sevmediğin kelimeler hangisidir?" demişler.

-" Zekât, sadaka, fitre, cömertlik, vermek, infak, dağıtmak, doyurmak" diye cevap vermiş.

*Cimrinin biri aradan dört yıl geçtiği halde babasından kalan bir tane mumu hiç yakmamış. Güneş batarken yatağa girermiş. Bir gün babasının cimri bir arkadaşı misafir olarak eve gelince akşam mumu yakmak mecburiyetinde kalmış. Mum yanarken mumdan bir damla aşağı akarken, cimrinin gözünden iki damla akarmış.

*Dolar biriktiren cimriye sormuşlar; "niçin öyle yapıyorsun" demişler: "Yazıktır, bu para elden ele geçerek dünyayı dolaşmış, ben dinlendiriyorum" demiş. Kapitalist parayı dinlendirirken yorulur. Mü'min insan ise fakir, hasta, yolcu, depremzede insanların açlığını, iniltisini dindirirken dinlenir.

*Zengin cimrinin biri rüyasında kendini ziyafet verirken görmüş, kan ter içinde uyanmış. Rüya olduğunu anlayınca sevincinden oynamaya başlamış.

*Adam cimri imiş. Ancak acımış ayranını dökmek mecburiyetinde kalınca ayranı dökmez, fakirlere dağıtırmış. Bir gün rüyasında kendini ölmüş olarak görmüş. Mahşer yerine toplanmışlar, herkesin hesabı görülürken cimrinin de hesabı görülmüş ve cennete gideceği söylenmiş.

Cimri cennete girince "hoş geldin" karşılamasında kendisine acı ayran ikram edilmiş. Birazdan yine acı ayran gelmiş. Acıktığını bildirmiş, yine acı ayran gelmiş. Adam kızmış "Yahu burası nasıl bir cennet, hep acı ayran geliyor?"demiş. Cennettekiler. "Burası dünyada ektiklerini biçme yeridir. Sen dünyada iken hep acı ayran ikram ediyordun, şimdi cennette karşılığını acı ayran olarak buluyorsun" diye cevap vermişler. Adam uykudan uyanınca cimriliği bırakıp cömertliğe başlamış.

*Bağdat'taki ünlü cimrinin en çok sevdiği insan, hiç görmediği, ancak namını duyduğu Basra'lı cimri imiş. Bağdat'taki cimri ölmüş, Basra'daki cimri dört sene sonra kervancının biri onu parasız götürdüğü için Bağdat'a başsağlığına gelmiş. Cimrinin evine bir gelmiş ki vur patlasın çal oynasın, her tarafta yemek sofraları, eğlence yerleri görmüş. Araştırınca, Cimrinin hanımı, cömert bir adamla evlenmiş ve cimrinin malını saçıp savuruyormuş. Basra'lı cimri, evine dönünce o da malını son kuruşuna kadar halkın hizmetine sunmuş.

*Bunlar geçmiş hikayeler. Ama her dönemde bunların benzeri bulunur ama yazılmadıkları için kaybolup giderler.

Altmış yıl önce İstanbul'a gelen, çok çalışan, peyniri kavanozun içine koyup dışından yalayarak kuru ekmekle geçinen, bir han ve iki apartman yapan yaşlı bir komşum vardı.

Otobüs ücretleri fazla olduğundan köyüne hiç gidememiş. Annesiyle babasının öldüğünü yıllar sonra duymuş. Mahalle arasında araba üzerinde sebze satanlar bizim sokaktan geçerken karı-koca iki ihtiyar, balkondan domatesin fiyatını sorarlar, satıcı "Pahalı pahalı" der ve hiç durmadan geçer gider. Onlara göre baharda, yazda ve güz mevsiminde sebzeler hep pahalıdır. Sonra sebze hiç satılır mıymış.

Gündüz erkenden gider, hanın karşısındaki kaldırıma sandalyeyi koyar ve akşama kadar gözünü kırpmadan hana bakar. Öğle yemeği için lokantaya gider, aşçıbaşını lafa tutar, on dakika yemeklerin kokusundan iştahını giderir ve bakkaldan aldığı çeyrek ekmekle öğle yemeğini yemiş olur.

Karı-koca ard arda vefat ettiler. Malları, Bağdat'lının ki gibi olmadı. Cimriliği genlerinden çocuklarına da geçtiğinden, mallar baba cimrinin hapishanesinden, yavru cimrinin hapishanesine intikal etti.

Rabbimiz buyurur:

"İşte sizler, Allah yolunda infak etmeye çağrılanlarsınız. İçinizden bazısı cimrilik yapıyor. Kim cimrilik yaparsa kendine cimrilik yapmış olur. Allah zengindir. Sizler fakirsiniz. Eğer yüz çevirirseniz yerinize başka bir toplum getirir. Sonra onlar sizin gibi olmazlar." (Muhammed süresi; 38. ayet)

Mahmut Toptaş

Tanıdığım Ünsüzler

Cantaş Yayınları

İst.

Bu yazıya yorum yazın


Not: Yanında (*) işareti olanlar zorunlu alanlardır.

Bu yazıya gelen yorumlar.

DİĞER YAZILAR

MUALLİMLERİMİZ NELERE DİKKAT ETMELİ?

MUALLİMLERİMİZ NELERE DİKKAT ETMELİ?

İnsanları tenvir ederek cehaletten halas eden, onları atalet ve sefaletin karanlık gecelerinden

HÜRRİYET ADINA KAYBETTİKLERİMİZ

HÜRRİYET ADINA KAYBETTİKLERİMİZ

Dr. Alexis Carrel Her insan keyfine göre yaşamak ister. Bu insanın doğuştan gelen bir dileğid

ŞAFAĞIN IŞIĞINDAKİ SIR

ŞAFAĞIN IŞIĞINDAKİ SIR

“Annemin memnun bir eda ile: “Bu sabah kahvaltıdan önce ne yaptığımı dünyada tahmin edeme

UBEYDULLAH-I AFGÂNÎ İLE SEBÎLÜRREŞÂD İDÂREHÂNESI’NDE BİR MUHÂVERE

UBEYDULLAH-I AFGÂNÎ  İLE SEBÎLÜRREŞÂD İDÂREHÂNESI’NDE  BİR MUHÂVERE

Ubeydullah-ı Afgānî” nâmında bir zât tarafından geçenlerde Kavm-i Cedîd ünvânıyla neş

MAÂRİF, DİN EĞİTİMİNİ EN İYİ ŞEKİLDE VERMELİDİR

MAÂRİF, DİN EĞİTİMİNİ EN İYİ ŞEKİLDE VERMELİDİR

İnanmak yaradılışın bir gereğidir. Din, aklın mâverâsında, zekânın fevkinde bir mürşi

MELİK FAYSAL’IN YAHUDİ KİSSİNGER'E VERDİĞİ TARİHİ CEVAP

MELİK FAYSAL’IN YAHUDİ KİSSİNGER'E VERDİĞİ TARİHİ CEVAP

Melik Faysal'ın en önemli gayelerinden birisi, Filistin meselesi ve Mescid-i Aksâ'nın hürriyeti

NESLİN EĞİTİMİNDE MAARİFE DÜŞEN VAZİFELER

NESLİN EĞİTİMİNDE MAARİFE DÜŞEN VAZİFELER

Mânevîyatsız ilmin, beşeriyete felâh ve huzur yerine, şüphe, tereddüt, hatta ızdırap verdi

NASIL BİR MAARİF?

NASIL BİR MAARİF?

Yıllardır ilmî ve fikrî çalışmalarım arasında memleketimizin mânevî, ahlâkî, derûnî

GENÇLERİ HEDONİZM ÇILGINLIĞINA İTENLER

GENÇLERİ HEDONİZM ÇILGINLIĞINA İTENLER

Diyorlar ki: Dünyaya bir kere gelinir. Sonun başlangıcı yoktur. Gülün, eğlenin, bir yıldır

HİCRET VE HAREKET

HİCRET VE HAREKET

Hicret, tâ ezelden ebede, âlem-i vücubdan âlem-i imkâna, daire-i ilimden daire-i kudrete, tâ

ORUÇ, ORUÇ BOZMAK VESAİRE

ORUÇ, ORUÇ BOZMAK VESAİRE

Ramazan ayının hususiyeti oruç. Orucun hususiyeti de kendisine ait meseleler. Başında; tutan tu

İnfitar Suresi/6-8

Ey insanoğlu! Seni yaratıp sonra şekil veren, düzenleyen, mütenasip kılan, istediği şekilde seni terkip eden, çok cömert olan Rabbine karşı seni aldatan nedir?

GÜNÜN HADİSİ

"Üç defa kapıyı çalın. İzin verilirse girin; aksi halde dönün."

Riyazü's Salihin, 2/874

TARİHTE BU HAFTA

*Kanije müdafaası(18 Kasım 1601) *Hz.Fatıma'nın(r.anha) Vefatı(22 Kasım 632) *İstanbul'un Müttefikler Tarafından İşgali(23 Kasım 1918) *Alparslan'ın Şehadeti(24 Kasım 1072) *Öğretmenler Günü(24 Kasım)

ANKET

Sitemizle nasıl tanıştınız?

Yükleniyor...

SİTE HARİTASI