ASR-I SAADET HATIRALARI-42

MUKAVKIS’IN TAKTİĞİ VE AMR BİN AS’IN CEVABI Bilindiği gibi Amr bin As(r.a) komutasındaki İslam orduları Mısır’a girdikleri zaman bu ülke yarı özerk bir Bizans sömürgesiydi. Yerli halk(Kıptiler)’in başında Mukavkıs denen hükümdarlar vardı. Bunların da Arabistan’ın kuzey kısmında Bizans’a bağlı Gassan meliklerinden pek bir farkları yoktu. Mısır’da yönetim, perde gerisinde, Rum(Bizans) generallerinin elindeydi.


Salih Okur

nedevideobendi@gmail.com

2014-09-16 08:07:28

MUKAVKIS'IN TAKTİĞİ VE AMR BİN AS'IN CEVABI

Bilindiği gibi Amr bin As(r.a) komutasındaki İslam orduları Mısır'a girdikleri zaman bu ülke yarı özerk bir Bizans sömürgesiydi. Yerli halk(Kıptiler)'in başında Mukavkıs denen hükümdarlar vardı. Bunların da Arabistan'ın kuzey kısmında Bizans'a bağlı Gassan meliklerinden pek bir farkları yoktu. Mısır'da yönetim, perde gerisinde, Rum(Bizans) generallerinin elindeydi.

O zamanki Mukavkıs'ın adı Cüreyc idi ve kendisi aslen Müslümanlarla savaşmak istemiyordu. Hatta İstanbul'dan direnme emri geldiğinde şöyle demişti; "Ben bilirim ki, Araplar az ve zayıf olmakla beraber bizden kuvvetli ve şiddetlidirler. Onların bir neferi bizim yüz neferimize muadil olur. Zira onlar bir kavim ki, ölüm onların indinde hayattan daha mergub(sevimli)dur."

Fakat Bizans'ın, bu zengin eyaleti gözden çıkarmaya niyeti yoktu. Onun için Cüreyc'e baskı yaparak savaşa zorladılar.

Amr bin As'ın kuvvetleri İskenderiye'ye geldiklerinden Mukavkıs Cüreyc, bütün halka zırhlarını giyerek kale burçlarında görünmelerini, böylece Müslümanların gözlerini korkutmalarını istemişti. Bu emir kadınlara da şâmildi. Fakat onlar belli olmamak için yüzlerini şehre doğru döneceklerdi.

Amr bin As bu taktiği fark etmiş ve şehir halkına şu haberi göndermişti; "Maksadınızı anlıyoruz. Fakat hatırlamalısınız ki, şimdiye kadar başardığımız fetihlerde sayı üstünlüğünün tesiri çok az olmuştur. İmparatorunuz Heraklius'un bizimle karşılaştığı zaman ki muhteşem ve kudretli görünüşünü düşünün. Malumunuz olduğu gibi o çarpışmanın(Yermük) neticesini bilmeyen yoktur."

Haber ulaştırılınca, Mukavkıs tasdik etti; "Doğrudur, İmparatorumuzu Konstantinopolis'e çekilmeye zorlayan bu Araplardır." Bu iğneleyici sözleri duyan Romalı komutanlar küplere bindiler. Hınçlarını Mukavkıs'a sayıp sövmekle alarak, harp hazırlıklarına başladılar.

MESLEME BİN MAHLED'İN KAHRAMANLIĞI

İskenderiye kuşatması sırasında Doğu Roma askerleri ara sıra huruç hareketleri yaparak İslam ordusuna saldırıyorlardı. Bunlardan birinde Bizans askerlerinden biri meydana çıkarak kendisine karşı çıkacak bir er istedi. Bunun üzerine Mesleme bin Mahled atını mahmuzlayıp, mübarizin karşısına çıktı. İki cengâverin karşılaşması Rum askerinin lehine cereyan etti. Yere düşen Mesleme bir kılıç darbesiyle hayata veda edecekken, yetişen bir İslam süvarisi onun hayatını kurtardı.

Bu duruma çok sinirlenen başkumandan Amr bin As, kendini kaybederek Mesleme'ye; "Muharebe meydanı korkakların yeri değildir" diye bağırdı.

Bu onur kırıcı hitapla Mesleme can evinden vurulmasına karşın sustu ve ağırbaşlı davrandı..

Bir ara şehrin içine giren Müslümanlar karşı bir taarruzla geri çekilmek zorunda kaldılar. Şehrin sokaklarında dört Müslüman, düşmanla çevrili olarak kaldılar. Başkumandan Amr bin As ile Mesleme bin Mahled bu dört kişinin içerisindeydi.

İslam ordularının başkomutanı Amr'ın o dört kişiden biri olduğundan habersiz olan Rumlar, bu dört kişiyi saf dışı etmenin kendilerine bayağı pahalıya mal olacağını anladıklarından, iki taraftan birer savaşçı çıkmasını teklif ettiler. Buna göre, eğer Romalı savaşçı kazanırsa bu dört kişi teslim olacak, aksi halde ise serbestçe şehirden çıkabileceklerdi.

Amr bin As bu teklifi kabul etti ve mübareze için er meydanına yürüdü. Mesleme ise onu durdurarak, kendisinin başkumandan olduğunu, eğer başına bir şey gelirse her şeyin alt üst olacağını söyledi ve atını mahmuzladı.

Her iki taraf da meraklı gözlerle bu mübarezenin sonucunu gözlüyordu. Karşılıklı hayli tehlikeli hamlelerden sonra Mesleme bir kılıç darbesiyle Rum askerini ikiye biçti. Anlaşma gereği serbest kalan dört kahraman karargâha döndüklerinde, Amr bin As Mesleme'den özür diledi. Mesleme de bunu aynı samimiyetle kabul etti.

Kaynaklar

1- Mevlana Şibli Numani, el Faruk, İngilizce çeviriden Türkçeye tercüme; Bütün Yönleriyle Hz. Ömer ve Devlet İdaresi, Cilt: 1, Mütercim; Dr. Talip Yaşar Alp, Hikmet- Dava-Çağ Yayınları, İst. 1975

2- Ahmed Cevdet Paşa, Kısas-ı Enbiya, Cilt: 1, Bedir Yayınevi, İst. 1966

 

Bu yazıya yorum yazın


Not: Yanında (*) işareti olanlar zorunlu alanlardır.

Bu yazıya gelen yorumlar.

DİĞER YAZILAR

ASR-I SAADET HATIRALARI-71

ASR-I SAADET HATIRALARI-71

HZ. PEYGAMBERİN ŞİDDETLİ RÜZGARLAR ÇIKTIĞINDAKİ TAVRI Hz. Aişe(r.a) diyor ki; “Kasırga

ASR-I SAADET HATIRALARI-70

ASR-I SAADET HATIRALARI-70

O fukara muhacirler için ki yurtlarından ve mallarından çıkarıldılar, Allah’dan bir fadıl

ASR-I SAADET HATIRALARI-69

ASR-I SAADET HATIRALARI-69

ASHABI AĞLATAN BİR ELİM HADİSE Kurtubî, tefsirinde şöyle anlatır: “Rasulullah (sallallah

ASR-I SAADET HATIRALARI-68

ASR-I SAADET HATIRALARI-68

HZ.ÖMER(R.A)’İN GÜNAHA DÜŞMÜŞ ARKADAŞINA MEKTUBU Hz. Ömer(radıyallahu anh)’in ahiret

ASR-I SAADET HATIRALARI-67

ASR-I SAADET HATIRALARI-67

ENSARIN HURMAYA OLAN SEVGİSİNE BAKINIZ” Enes bin Malik(r.a) Rasulullah’ın (aleyhissalatu ves

ASR-I SAADET HATIRALARI-66

ASR-I SAADET HATIRALARI-66

Kayravan şehri, Tunus’un ortasında bulunan tarihi bir şehirdir. Hz. Muaviye(r.a) zamanında Ukb

ASR-I SAADET HATIRALARI-65

ASR-I SAADET HATIRALARI-65

HZ. EBUBEKİR(R.A)’İN SON ANLARI Musa el-Cühenî, Ebu Bekr b. Hafs b. Ömer’den nakleder: -

ASR-I SAADET HATIRALARI-64

ASR-I SAADET HATIRALARI-64

HZ. ÖMER(R.A)’İN İSTEDİĞİ HUSUS Merhum Ali Himmet Berki diyor ki; “Bir gün Hazret-i Öme

ASR-I SAADET HATIRALARI-63

ASR-I SAADET HATIRALARI-63

“BÖYLE YAPANLARA MÜNAFIK DERLERDİ” Merhum Zahid Kotku hazretleri naklediyor; Bir gün, -ma

ASR-I SAADET HATIRALARI-62

ASR-I SAADET HATIRALARI-62

ABDULLAH BİN CAFER’İN(R.A) BİR CİVANMERTLİĞİ Abdullah bin Cafer(r.a) Mute savaşının bü

ASR-I SAADET HATIRALARI-61

ASR-I SAADET HATIRALARI-61

HZ. ALİ’NİN ECELE BAKIŞI Hz. Ali(k.v)'nin güzel bir sözü var, "ecelim benim ne güzel muhaf

Onu(Kur’an’ı) Ruh-ul Emin(Cebrail), inzar edenlerden olasın diye, kalbine apaçık Arapça olarak indirmiştir.

Şuara:193-195

GÜNÜN HADİSİ

Hafızasında Kur'an'dan hiçbir ezber bulunmayan kişi harab olmuş bir ev gibidir

Tirmizi, Sevatbu'l-Kur'an 18, 2914

TARİHTE BU HAFTA

*Kanije müdafaası(18 Kasım 1601) *Hz.Fatıma'nın(r.anha) Vefatı(22 Kasım 632) *İstanbul'un Müttefikler Tarafından İşgali(23 Kasım 1918) *Alparslan'ın Şehadeti(24 Kasım 1072) *Öğretmenler Günü(24 Kasım)

ANKET

Sitemizle nasıl tanıştınız?

Yükleniyor...

SİTE HARİTASI