NEDVİ’Yİ İHTİYARLATAN ŞEY

Aslen Türkiye’den olup, Mısır’da dini ilimler tahsil eden bir Hocaefendi, en Nedvi(*) ile öteden beri tanışır, birbirlerine hürmet-i mahsusada bulunurlarmış. Bu Hocaefendi zaman zaman İstanbul’u ziyaret eder.


Salih Okur

nedevideobendi@gmail.com

2014-10-02 02:36:38

Aslen Türkiye'den olup, Mısır'da dini ilimler tahsil eden bir Hocaefendi, en Nedvi(*) ile öteden beri tanışır, birbirlerine hürmet-i mahsusada bulunurlarmış. Bu Hocaefendi zaman zaman İstanbul'u ziyaret eder.

Yine ziyaretlerinden birinde Ebul Hasan en Nedvi'ye bir caddede rastlayıverir. İkisi de senelerdir birbirlerini görememenin hasretini gidermek için kucaklaşır ve uzun uzun konuşurlar.

Meğer en Nedvi hazretleri Türkçe bilmediği ve koca İstanbul'da hiç kimse tarafından tanınmadığı için, maddeten ve manen sıkıntılı durumda imiş. Sıkıntı ve müşküller halledildikten sonra o zat Üstad'a;

-"Efendim, görüşmeyeli epeyce bir zaman oldu. Ama zât-ı âliniz çok ihtiyarlamışsınız. Bu ne hal?"

Üstadın cevabı gayet manidardır;

-Şeyyebetnî humûmü'l Müslimin(Bizi Müslümanların üzülecek halleri ihtiyarlattı)

Kaynak

İslam Mecmuası

Haziran 1985

Sayı: 22

Dipnot

(*) En Nedvi derken Ebul Hasan en Nedvi kastediliyor. Türkiye Müslümanlarında bir galat-ı meşhur olarak bu zatın soyadının Nedvi olduğu zannediliyor. Hatta bazı kimseler merhum Süleyman Nedvi ile akraba zannederler. Hâlbuki "Nedvi" Nedve mezunu demektir. Hindistan'daki büyük İslam akademisi "Nedvetü'l Ulema" mezunlarına "Nedveli" manasına Nedvi denir. Yine oradaki büyük Dar'ul Ulum Diyobend medreselerinden mezun olanlara Diyobendi denildiği gibi.. Ama ne hikmettir, "Mevlana" kelimesi Hind-Pakistan dolaylarında büyük âlimlere kullanılan bir saygı kelimesi iken, Celaleddin Rumi hazretlerine âlem olması gibi, yetmişli yılların tercüme furyasından beri Nedvi denilerek de Ebul Hasen Ali Haseni merhuma mahsus bir tanım olmuş. 

Bu yazıya yorum yazın


Not: Yanında (*) işareti olanlar zorunlu alanlardır.

Bu yazıya gelen yorumlar.

DİĞER YAZILAR

BU ÇOCUK DEĞİL, SANKİ BABAN

BU ÇOCUK DEĞİL, SANKİ BABAN

Bir defasında Mirza Mazhar Can-ı Cânan (ö.1195/1781) hazretleri bir müridine şöyle demişti:

MEHMED KIRKINCI HOCAMIZIN CUMHURBAŞKANIMIZA VERDİĞİ İBRETLİ MESEL

MEHMED KIRKINCI HOCAMIZIN CUMHURBAŞKANIMIZA VERDİĞİ İBRETLİ MESEL

Suffa Vakfı başkanı Mustafa Karaman bey anlatıyor: "Cumhurbaşkanımız büyükşehir belediye b

İNSANLIK BAŞKA BİR ŞEY

İNSANLIK BAŞKA BİR ŞEY

“Talebeliğim esnasında bir sene Ramazan'da Deliorman'dan sayılmayan ova köylerinden birinde Ra

MEHMED EMRE HOCAEFENDİ’NİN ÜSTAD BEDİÜZZAMAN’I ZİYARETİ

MEHMED EMRE HOCAEFENDİ’NİN ÜSTAD BEDİÜZZAMAN’I ZİYARETİ

Emekli müftülerimizden merhum Mehmed Emre Hocaefendi anlatıyor; “Sivrihisar'da vazifeye başlad

KENDİLERİNİ İLİM TALEBESİ GÖRDÜLER

KENDİLERİNİ İLİM TALEBESİ GÖRDÜLER

Tevazu ve hilm ile beslenen ilim ne güzeldir. Alimlerimiz bu konuda ne kadar büyük ikazlarda bulu

BİR ALİMİN BÜYÜK BİR HAREKETİ

BİR ALİMİN BÜYÜK BİR HAREKETİ

Merhum Tahirü’l Mevlevi “Kıssalar ve Hisseler” adlı eserinde, büyük bir alimin büyük b

MÜMİN PAMUK ÇUVALINA MI BENZER?

MÜMİN PAMUK ÇUVALINA MI BENZER?

Merhum Ali Yakup Cenkçiler Hocaefendi(1913-1988) İslami İlimleri tahsil etmek için memleketi Ar

BEDİÜZZAMAN’IN ESKİ SAİD DÖNEMİNE AİT BİR HATIRA

BEDİÜZZAMAN’IN ESKİ SAİD DÖNEMİNE AİT BİR HATIRA

Merhum İsmail Çetin Hocaefendi anlatıyor; “Mecnasarlı Üstad Molla Musa Rahimehullah şöyle

KERAMET DEĞİL MARİFET

KERAMET DEĞİL MARİFET

Son dönemin büyük âlimlerinden merhum İsmail Çetin Hocaefendi’nin mahdumu muhterem Ahmed Mü

KALBTEKİLER UNUTULMAZ

KALBTEKİLER UNUTULMAZ

2012 senesinde, bir bahar ayında, Van Erek Dağı eteğinde, büyük İslam âlimlerinden Seyda Mo

ÜZÜLDÜĞÜM ŞEY

ÜZÜLDÜĞÜM ŞEY

1931 Menemen tırpanında idam edilerek şehadet mertebesin erişenlerden birisi de merhum Esad Erbi

Artık Allah'a, Peygamberine ve indirdiğimiz o nûra (Kur'an'a) inanın. Allah yaptıklarınızdan haberdardır.

Teğabün, 8

GÜNÜN HADİSİ

Hikmetli söz, müminin yitiğidir. Onu nerede bulursa almaya en layıktır.

Tirmizi, İlim, 19.

TARİHTE BU HAFTA

*Kanije müdafaası(18 Kasım 1601) *Hz.Fatıma'nın(r.anha) Vefatı(22 Kasım 632) *İstanbul'un Müttefikler Tarafından İşgali(23 Kasım 1918) *Alparslan'ın Şehadeti(24 Kasım 1072) *Öğretmenler Günü(24 Kasım)

ANKET

Sitemizle nasıl tanıştınız?

Yükleniyor...

SİTE HARİTASI