HASEDLİK YA DA GAYYÂ-İ CEHL

Sen istediğin kadar uğraş, insanlar kafalarında seni nasıl şekillendirdiyse sen O'sun... Tabi onlara göre! Sorun insanların kendi karakterlerini başkalarında görmeye çalışmasıdır... Peki bunun aksini yapmak o kadar mı zor?


Nurgül Dere

nurguldere@gmail.com

2014-10-15 04:03:03

Sen istediğin kadar uğraş, insanlar kafalarında seni nasıl şekillendirdiyse sen O'sun... Tabi onlara göre!

Sorun insanların kendi karakterlerini başkalarında görmeye çalışmasıdır... Peki bunun aksini yapmak o kadar mı zor?

Eğer insanlar hasetlik zincirinin kurbanı olmasaydı ilişkiler daha normal bir hâl alabilirdi... Bunun bir çeşidi de kişinin kendi karakterini başkasında görme arzusu ve çabasıdır... İşte iftiralar bu şekilde meydana gelir... Kalp kararmaya başladığı anda yozlaşmaya da başlar...

Kişi gıybet çukuruna saplandığı yetmiyormuş gibi bir de iftira gafletine düşer... Bu asalet fukarası insanları uyardığınız vakit ise asla yapılanları kabullenmez ve bahaneler de bir bir sıralanır...

Peygamberimiz Hz. Muhammed (aleyhissalatu vesselam) ne güzel buyurmuş: "Hasetten kaçının. Çünkü o, ateşin odunu yiyip tükettiği gibi, bütün hayırları yer tüketir."

Yine başka bir hadiste de : "Size geçmiş toplumların hastalığı sirayet etti: Bu, hased ve buğzdur. Bu, kazıyıcıdır. Bilesiniz ki, kazıyıcı derken saçı kazır demiyorum. O, dini kazıyıcıdır. Nefsimi kudret elinde tutan Zât-ı Zülcelâl'e yemin ederim, sizler îmân etmedikçe cennete giremezsiniz. Birbirinizi sevmedikçe de îmân etmiş olmazsınız. Birbirinizi sevmeye yardımcı olacak şeyi haber vereyim mi: Aranızda selâmı yaygınlaştırın." buyurulmaktadır.

İnsan başkalarıyla uğraşıp haksız iftiralar atacağına, önce kendisinden başlamalı... Kimse kusursuz değil elbet! Bunun bilincinde olarak öncelikle zihnimizi insanlarla uğraşmaktan temizlememiz gerekiyor... O vakit hayat daha huzurlu bir hâl alacaktır...

Hyman G. Rickover'in bu konuda söylediği çok güzel bir söz vardır: "Büyük beyinler fikirleri, orta beyinler olayları, küçük beyinler ise kişileri konuşur."

 

Nurgül DERE

 


Bu yazıya yorum yazın


Not: Yanında (*) işareti olanlar zorunlu alanlardır.

Bu yazıya gelen yorumlar.

DÄ°ÄžER YAZILAR

HZ. AİŞE’NİN (radiyallahu anhâ) EVLİLİK YAŞINA DAİR

HZ. AİŞE’NİN (radiyallahu anhâ) EVLİLİK YAŞINA DAİR

Batılı inkarcılar ve onların fonladığı çevreler yaman bir çelişki içerisindedirler. Buda,

ÜRETİLEN ALGILARLA FİKİR SAHİBİ OLMAYA ÇALIŞMAK

ÜRETİLEN ALGILARLA FİKİR SAHİBİ OLMAYA ÇALIŞMAK

Vehhabilik meselesi zamanla dallanıp budaklanmıştır. Vehhabilik şemsiyesi altında birçok fikr

YEREL ORYANTALÄ°STLER

YEREL ORYANTALÄ°STLER

Din mücedditliği için yola çıkanlardan bir kısmı süreçte din münekkidi haline geldi. Zira

İTTİHAD-I İSLAM’IN ÖN ADIMLARI

İTTİHAD-I İSLAM’IN ÖN ADIMLARI

Ä°ttihad-ı Ä°slam, bize balon gibi uçarak gelmez. Belki, bizim ona gitmemiz lazım. Yollar daÄŸdaÄ

Ä°MANIN ÅžEHAMET-Ä° MANEVÄ°YESÄ°

Ä°MANIN ÅžEHAMET-Ä° MANEVÄ°YESÄ°

İslam ahlakının dinamik gücü, imandır. Çünkü, “İman hem nurdur hem kuvvettir. Evet, haki

MUHALEFET KULVARLARI

MUHALEFET KULVARLARI

Hak namına ve hakikat hesabına sırf gerçeği görmek ve göstermek, meseleleri tahlil etmek, sı

UYUYAN DEV UYANMIÅžTIR

UYUYAN DEV UYANMIÅžTIR

Evet, millet uyandı. İçerdeki hainler, dışardaki alçaklar ne yaparlarsa yapsınlar, artık Ana

YANLIÅž VE HAKSIZ Ä°NTERNET PAYLAÅžIMLARI

YANLIÅž VE HAKSIZ Ä°NTERNET PAYLAÅžIMLARI

dir. İnternet paylaşımlarındaki kaynak vermemek, metnin yazarını yazmamak, doğruluk olmadığ

MASONLAR VE ESAD AÄ°LESÄ°

MASONLAR VE ESAD AÄ°LESÄ°

Masonluk meselesi dallı budaklı bir mesele olduğundan ve yüksek dozda manipülasyon içerdiğind

OSMANLI DÜŞMANI BİR BARELVİ’NİN HEZEYANLARI

OSMANLI DÜŞMANI BİR BARELVİ’NİN HEZEYANLARI

Belki biraz garip gelecek ama peşinen söyleyelim ki anlatılan husus doğrudur. Stalin’in hocala

KADİROV:  KADİRİ-VEHHABİ KIRMASI 

KADİROV:  KADİRİ-VEHHABİ KIRMASI 

Ramzan Kadirov başkanlığındaki Çeçenlerin Suriye’den sonra Ukrayna’da da arz-ı endam etme

Onlar ne hayır işlerlerse karşılıksız bırakılmayacaklardır. Allah, kendisine karşı gelmekten sakınanları bilir.

Al-i Ä°mran, 115

GÃœNÃœN HADÄ°SÄ°

Kim bir oruçluya iftar ettirirse, kendisine onun sevabı kadar sevap yazılır. Üstelik bu sebeple oruçlunun sevabından hiçbir eksilme olmaz.

Tirmizi, Savm 82, (807); İbnu Mace, Sıyam 45, (1746)

TARÄ°HTE BU HAFTA

*Kanije müdafaası(18 Kasım 1601) *Hz.Fatıma'nın(r.anha) Vefatı(22 Kasım 632) *İstanbul'un Müttefikler Tarafından İşgali(23 Kasım 1918) *Alparslan'ın Şehadeti(24 Kasım 1072) *Öğretmenler Günü(24 Kasım)

ANKET

Sitemizle nasıl tanıştınız?

Yükleniyor...

SÄ°TE HARÄ°TASI