KUR’AN’IN FARKI
"Tevrat bir şeriat kitabıdır. Ahlâk ve mev'izaları muhtevî değildir. İncil ahlâk ve mev'izalarla doludur, fakat içinde şeriattan eser yoktur. Zebur kalbi münacatlardan, ilahilerden, dualardan mürekkeptir, fakat diğer sıfatları haiz değildir.
"Tevrat bir şeriat kitabıdır. Ahlâk ve mev'izaları muhtevî değildir.
İncil ahlâk ve mev'izalarla doludur, fakat içinde şeriattan eser yoktur.
Zebur kalbi münacatlardan, ilahilerden, dualardan mürekkeptir, fakat diğer sıfatları haiz değildir.
Hz. Mesih'in İncil'i, güzel hutbeleri muhtevi olmakla beraber, insanları derin derin düşündürecek, insanların fikir ve nazarlarını açacak ufuklardan mahrumdur.
Benî İsraillerin kitabları birçok ihbarlarla doludur, fakat onlarda hikmetin incelikleri, imanın sırları görülmez.
Dünyada ancak ilâhî bir kitab vardır ki; şeriat, ahlâk ve mev'izalarla, dua ve münacat ile doludur ve bütün eski kitabların faziletlerini fazlasıyla toplamıştır.
Hitabelerin en kuvvetlisi, fikir ve nazarı açacak ufukların en genişi, inceliklerin ve hikmetin, iman ve amelin sırlarının hepsi bu kitabın içindedir.
Sonra, öteki semavî kitapların hepsi tahrif ve tağyire, çeşitli tercümelerle tebdile uğradığı halde; her türlü tahriften mahfuz ve masun kalan ve vahyolunduğu asıl lisan ile elde bulunan yegâne ilâhî kitab Kur'ân'dır.
Bu kitabın hiçbir âyeti, hiçbir kelimesi, hiçbir harfi, hiçbir noktası değişmemiştir.
Bu kitab, bu suretle, bekâsını kâtiplerin kalemlerine de medyun değildir.
Çünkü bu kitab, her devirde yüz binlerce mü'minin kalbinde, hafızasında menkuştur.
Kur'ân, dünyanın her tarafında aynı harfler, aynı harekelerle; bizzat Peygamber Aleyhisselam tarafından okunduğu gibi, bizzat Hz. Cibril tarafından vahyolunduğu gibi okunmaktadır..
Diğer semavî kitablar hiçbir veçhile Kur'ân-ı Kerîmle kabil-i kıyas değildirler.
Çünkü diğer kitaplar mânâ itibarıyla vahy-i ilâhî olduğu halde, Kur'ân hem lafzı, hem mânâsı cihetiyle vahy-i Rabbânîdir.
Hâlbuki Tevrat'ın ve İncil'in vahyolundukları diller, ölü diller sırasına geçmiş bulunuyor.
Çünkü Tevrat'ın aslî dili olan İbrânice, Buhtunnassar'ın ateşleriyle yok olmuş ve Arâmî ile Süryânî dillerine tahavvül etmişti.
Birkaç asır sonra, Hz. Üzeyr, İbrânice'yi ihyaya teşebbüs etmişti.
İncil'e gelince; bugüne kadar onun hangi dille vahyolunduğu ve ilk önce hangi dille yazıldığı malûm değildir.
Hâlihazırda elde bulunan en eski İncil nüshası Yunanca ile yazılmıştır.
Hz. İsa'nın zamanında Filistin'de konuşulan dilin Yunanca olduğu muhakkak değildir.
Kur'ân-ı Kerîm'e gelince; bu kitab lâfzen ve ma'nen nazil olduğu dil ile mahfuz olan yegâne kitabdır.
Süleyman Nedvî,
Kaynak
Süleyman Nedvî, Siretü'n Nebi, Ä°ngilizce'den Türkçeye Tercüme; Asr-ı Saadet, mütercim; Ömer Rıza DoÄŸrul,Â
Â
Bu yazıya yorum yazın
Bu yazıya gelen yorumlar.
DÄ°ÄžER YAZILAR
Artık kim doğru yolu seçerse kendi lehinedir; kim de saparsa ancak kendi aleyhine sapmış olur.
Zümre, 41
GÃœNÃœN HADÄ°SÄ°
Kalbinde zerre miktarı iman bulunan kimse ateşten çıkacaktır.
Tirmizi, Sıfatu Cehennem 10, (2601)
SON YORUMLAR
- Bütün beytlerin tercümesini gönderebilir misiniz? sitede sadece son birkaç...
- Fıtrat, namaz, tevafuk, sırlar ve tüm bunların sahibi zişanı İlahi kusur...
- Selamünaleyküm Ä°nternette mütalaalı risale i nur dersleri diye arama yaptÄ...
- bu kıymetli yazıdan dolayı ahmed izz kardeşimize teşekkür ederiz çok mani...
- selamün aleyküm Ahmed kardeşimizi tebrik ediyor ve bu faideli tercümelerin...
- Yanında okuyan diğer öğrencileri; Molla Muhammed Kasori Molla Muhammed Era...
- Benim merhum babam Molla İbrahim Azizi de onun yanında icazeti tamamlamıştı...
- Teşekkürler. Sanırım Envar neşriyat idi.Tam hatırlayamıyorum.....
- Çok güzel bir çalışma Rabbım ilminizi arttırsın bu çalışmalarınızı...
- Merhaba, Ben Foliant yayınlarından uğur. Sizinle iletişim kurmak istiyoruz ...
TARÄ°HTE BU HAFTA
*Kanije müdafaası(18 Kasım 1601) *Hz.Fatıma'nın(r.anha) Vefatı(22 Kasım 632) *İstanbul'un Müttefikler Tarafından İşgali(23 Kasım 1918) *Alparslan'ın Şehadeti(24 Kasım 1072) *Öğretmenler Günü(24 Kasım)
ANKET
Sitemizle nasıl tanıştınız?
Yükleniyor...