GÜLCÜ HÜSEYİN KURU
1978 Senesinin ılıman geçen Şubat ayının son haftasında yeşillikler arasındaki İnebolu’ya vasıl olduk. Üstad’ımızın tabiriyle bu “Küçük Isparta”da çok kahraman ağabeylerimiz vardı. Aziz Üstad’ımız, yazdığı birçok mektubunda bu mübarek talebelerinden bazılarının isimlerini yazıyor: “Küçük İbrahim, Nazif’e ikinci bir Selahaddin hükmüne geçip çoluk çocuğuyla, kardeşiyle ve refikasıyla Nur’a ve makineye pek ciddî çalışması, mektubunda namları bulunan Salih ve Gülcü Hüseyin ve Osman ve Zühtü ve İzzet ve Ömer ve sair oradaki Nurcuların sebatkârane, sarsılmadan Nur hizmetinde terakki etmeleri bizleri çok mesrur ettikleri gibi, bu memleketi de ileride çok minnettar edecekler. Maşaallah İnebolu, küçük bir Isparta ve tam bir medrese-i Nuriye olduğunu ispat ettiler.” (Emirdağ Lâhikası-I, 188)
1978 Senesinin ılıman geçen Şubat ayının son haftasında yeşillikler arasındaki İnebolu'ya vasıl olduk. Üstad'ımızın tabiriyle bu "Küçük Isparta"da çok kahraman ağabeylerimiz vardı. Aziz Üstad'ımız, yazdığı birçok mektubunda bu mübarek talebelerinden bazılarının isimlerini yazıyor: "Küçük İbrahim, Nazif'e ikinci bir Selahaddin hükmüne geçip çoluk çocuğuyla, kardeşiyle ve refikasıyla Nur'a ve makineye pek ciddî çalışması, mektubunda namları bulunan Salih ve Gülcü Hüseyin ve Osman ve Zühtü ve İzzet ve Ömer ve sair oradaki Nurcuların sebatkârane, sarsılmadan Nur hizmetinde terakki etmeleri bizleri çok mesrur ettikleri gibi, bu memleketi de ileride çok minnettar edecekler. Maşaallah İnebolu, küçük bir Isparta ve tam bir medrese-i Nuriye olduğunu ispat ettiler." (Emirdağ Lâhikası-I, 188)
Merhum Gülcü Hüseyin ağabeyimiz 4 Haziran 1981 tarihinde vefat etmiştir. Kendisine 24 Şubat 1978 tarihinde İnebolu'da bir ziyaretimiz olmuştu. 1943 Denizli Mahkemesinde İnebolu'dan hapishaneye gidenlerden birisi de merhum Hüseyin Kuru idi. Risale-i Nur'da ismi "Gülcü Hüseyin" olarak geçer. Esas mesleği semercilik olduğu halde "Gülcü" denmesinin sebebi; evinin bahçesinde 80'in üzerinde gül çeşidi yetiştirmesidir. İnebolu'ya Vali gibi bir misafir geldiğinde bu misafirler mutlaka Hüseyin Kuru'nun gül bahçesine getiriliyor… Üstadımızın da gülcülüğü bırakmaması konusunda telkinlerinin olduğunu söylüyor kendisi. Ona, Gülcü Hüseyin lakabını da Üstadımız vermiştir. Kendisine ait külliyattaki dualarını da Gülcü Hüseyin diye yazmıştır Hz. Üstad.
Ağlatan hapishane çilesi
1943 Denizli Mahkemesi sebebiyle İnebolu Nur talebelerinden hapishaneye girenler şunlar: Ahmet Nazif Çelebi, Selahattin Çelebi, İbrahim Fakazlı (Küçük İbrahim), Ziya Dilek, İbrahim Mırmır (Büyük İbrahim), Gülcü Hüseyin, İzzet Turgut, Ahmet Köroğlu, Zühtü İşeri, Ömer Gedikoğlu, Halil Enercan, Ahmet Şaşmaz... Bir hatıra anlatmasını istediğimizde, Gülcü Hüseyin Ağabey yüreğimizi burkan ve hepimizi ağlatan hapishane çilesini anlattı: "Koğuşta başıma gelen bir hadiseyi anlatayım: Bir kardeşimizin verdiği bir parça peynir, midemi bozmuştu. Dört dönüyorum tuvalet için; fakat kapılar kilitli, tuvalet de yok. Başka çare kalmadığından bir köşeye boş bir teneke koyduk, bir kardeş de ceketiyle perde yaptı, orada ihtiyacımı karşıladım. Bu şartlarda bile Kur'an'ı paylaşıp her gün hatim indiriyorduk."Üstad'ımız, Gülcü Hüseyin Ağabeyin anlattığı bu utanç verici Denizli çilesini şöyle ifade ediyor:"…Sonra bizi Denizli hapsine aldılar. Beni tecrid-i mutlak içinde ufunetli, rutubetli, soğuk bir koğuşa soktular. İhtiyarlık, hastalık ve benim yüzümden masum arkadaşlarımın zahmetlerinden bana gelen çok teellüm ve Nurların tatil ve müsaderesinden gelen çok teessüf ve sıkıntı içinde çırpınırken, birden inayet-i Rabbaniye imdada yetişti…" (Lem'alar, 264)"Ben bulunamadım, ama 1948 Afyon hapsi çilesi çok daha ağır şartlarda geçmiş... Üstad Hazretlerini ilk vardığında, nezarethanede bir tarafında açık tuvalet bulunan büyükçe bir koğuşa alıyorlar. Koğuş tuvaletin pisliğiyle dolu, ancak üzerine konulan kalaslarla yürünebiliyor. Üstad hemen bir pencerenin kalın duvarı üzerine çıkıp günlerce orada ibadet ve şükür ediyor. Talebeleri ise aynı pislikteki başka bir koğuşa konuluyor... O kadar dar bir koğuş ki ancak balık sırtı yatabiliyorlar. Hatta birisi bir tarafını kaşımak için sıradan çıksa, tekrar kolay kolay yer bulamıyor..."
Ömer Özcan
Bu yazıya yorum yazın
Bu yazıya gelen yorumlar.
DİĞER YAZILAR
YUSUF ÜNLÜ(1936 -)
Cübbeli Ahmed Ünlü hocaefendinin babası Yusuf Ünlü 1936’da Giresun’un Göreli İlçesinde
YILMAZ DUMAN(1938 -)
Denizlili Emekli Lise Öğretmeni Yılmaz Duman, 1951’de Türkiye’de ilk açılan yedi İmam Hat
ÜMMÜHAN ERGÜN(1913 – 1976)
Nur Fabrikası sahibi, Denizli şehidi, İslamköylü Hafız Ali Ergün’ün akıl sınırlarını
ÛLVİYE SÜMER (1895 – 1974)
Ûlviye Sümer, Risale-i Nur’un Kastamonulu hanım kahramanlardandır… “Âsiye, Ulviye, Lütfi
TACEDDİN TOPAL(1927-2020)
Taceddin Topal ağabeyimiz Isparta/Yalvaçlıdır. Yalvaçlılar O’na Taci Dede diye biliyor ve ö
ŞÜKRÜ ALTUĞ(1914 – 1984)
Isparta’nın Sav köyü bin kalemle Risale-i Nur eserlerini yazarak çoğaltan, Hz. Üstadın ifad
ŞEVKET AKIN(1923 -2021)
Batmanlı Şevket Akın, Bediüzzaman hazretlerini 1952 yılında Isparta’da ziyaret ediyor. Aynı
ŞAHABEDDİN ÜNLÜ (1945 -2021)
Bolvadinli Emekli Edebiyat öğretmeni Şahabeddin Ünlü ile Ankara’da halef selef oluyoruz. Biz
ŞAHABEDDİN GARGILI(1924 – 2017)
Molla Şahabeddin Gargılı, 1924 yılında Bingöl’ün Kığı ilçesinde doğmuştur. Erzurumlu
SÜLEYMAN ÇAĞAN(1930 - )
Malatya/Doğanşehirli Süleyman Çağan ağabeyimiz üç arkadaşıyla beraber Hz. Üstad’ı Ispa
SAİD NUR ÇELEBİ (1948 -)
Risale-i Nur hizmetkârlarından iki bahtiyar hanedanın silsilesi Said Nur Çelebi’de buluşuyor.
- ÖMER HALICI(1919 – 1954)
- OSMAN NURİ TOL(1885 – 1955)
- OSMAN AKSOY(1940 - )
- NEVİN HALICI(1939 -)
- NECATİ AKKOYUN(1934 -)
- MÜBAREK SÜLEYMAN (KÖSE)(1898 - 1963)
- MUSTAFA CENGİZ (1929 -2021)
- MUHAMMED ALİ ÖZTÜRK (1930 -)
- MUAMMER ŞENEL (1909 – 2000)
- MEVLÜD GÖNEN (1934 -)
- MEHMED KÜÇÜKAĞA (1924 – 1976)
- MEHMED KERVANCI(1940 - )
- MEHMET GÜLEŞÇİ
- MEHMED FIRINCI (GÜLEÇ) (1928 - 2020 )
- İBRAHİM GÜL (1892 – 1956)
- HÜSEYİN BİÇER (1923 -2018)
- HÜSEYİN AKÇAY
- HATİCE SOYLU (ALTUĞ)(1930 - 2013)
- HASAN HALICI(1940 -)
- HASAN BASRİ SARIÇAM
- HAMDİ SAĞLAMER
- HAFIZ MUSTAFA ERTÜRK (1906 – 1950)
- FİKRİ MERİÇ(1935 -2021)
- EŞREF EDİP FERGAN(1882-1971)
- AV. İBRAHİM ÜNLÜ(1942 - )
- ÂSİYE MÜLÂZIMOĞLU(1881-1981)
- ALİ YILMAZ(1936 - )
- ALİ SERT(1929 – 2017)
- ALİ RIZA MUHLİS(1927 - 2016)
Kur an'ı kesinlikle biz indirdik; elbette onu yine biz koruyacağız.
Hicr Suresi,9 (Mürşid 3.1'den alınmıştır)
GÜNÜN HADİSİ
Gerçek Müslüman
Müslüman, dilinden, elinden müslümanlar selâmette kalan kimsedir. (Buhari, Kitabü'l İman -Abdullâh b. Amr b. Âs)
SON YORUMLAR
- Bütün beytlerin tercümesini gönderebilir misiniz? sitede sadece son birkaç...
- Fıtrat, namaz, tevafuk, sırlar ve tüm bunların sahibi zişanı İlahi kusur...
- Selamünaleyküm İnternette mütalaalı risale i nur dersleri diye arama yapt...
- bu kıymetli yazıdan dolayı ahmed izz kardeşimize teşekkür ederiz çok mani...
- selamün aleyküm Ahmed kardeşimizi tebrik ediyor ve bu faideli tercümelerin...
- Yanında okuyan diğer öğrencileri; Molla Muhammed Kasori Molla Muhammed Era...
- Benim merhum babam Molla İbrahim Azizi de onun yanında icazeti tamamlamıştı...
- Teşekkürler. Sanırım Envar neşriyat idi.Tam hatırlayamıyorum.....
- Çok güzel bir çalışma Rabbım ilminizi arttırsın bu çalışmalarınızı...
- Merhaba, Ben Foliant yayınlarından uğur. Sizinle iletişim kurmak istiyoruz ...
TARİHTE BU HAFTA
*Kanije müdafaası(18 Kasım 1601) *Hz.Fatıma'nın(r.anha) Vefatı(22 Kasım 632) *İstanbul'un Müttefikler Tarafından İşgali(23 Kasım 1918) *Alparslan'ın Şehadeti(24 Kasım 1072) *Öğretmenler Günü(24 Kasım)
ANKET
Sitemizle nasıl tanıştınız?
Yükleniyor...