SİZ BİR YETİMİN BAŞINI HİÇ OKŞADINIZ MI?
Yetim olmak, kimsenin kendi tercihi değil, Allah’ın takdiridir. İki Cihan Serveri hatemu’l-Enbiya Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v.) de bir yetimdi. Allah, Onu korudu; bizim de yetimleri korumamızı istiyor: “O, seni yetim bulup barındırmadı mı? Şaşırmış bulup da yol göstermedi mi? Seni fakir bulup zengin etmedi mi? Öyleyse yetime kötülük ve haksızlık etme.” (93.Duha-6,7,8,9)
Yetim olmak, kimsenin kendi tercihi değil, Allah'ın takdiridir. İki Cihan Serveri hatemu'l-Enbiya Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v.) de bir yetimdi. Allah, Onu korudu; bizim de yetimleri korumamızı istiyor:
"O, seni yetim bulup barındırmadı mı? Şaşırmış bulup da yol göstermedi mi? Seni fakir bulup zengin etmedi mi? Öyleyse yetime kötülük ve haksızlık etme." (93.Duha-6,7,8,9)
Allah (c.c.), bir yetim olan Hz. Muhammed (s.a.v.)'i son peygamber olarak görevlendirmiştir. Bu durum yetimler için büyük bir teselli ve yetimlerin asla küçümsenemeyecekleri konusunda bizlere de önemli bir derstir.
Allah, bir yetim olan Hz. Muhammed (s.a.v.)'i barındırmış, doğru yola iletmiş, fakirken zengin etmiş ve yetimi küçük görmemesini ona haksızlık edilmemesini emretmiştir. Yetimi küçük görmeme ve ona haksızlık etmeme emri Hz. Muhammed (s.a.v.)'in şahsında bütün ümmete verilmiştir. O halde bütün İslam ümmetine düşen görev; yetimleri güzelce eğitmek, onların mal varlıklarını koruyup yaşları erince kendilerine teslim etmek, onlara hiçbir konuda haksızlık yapmamak, onları küçük görmemek ve onlara şefkatle muamele etmektir.
Allah, Yetimlere İyilik Yapmamızı Emrediyor:
Allah, yetimlere nasıl davranmamız gerektiğini şöyle ferman buyuruyor:
"Dünya ve âhiret hakkında (lehinize olan davranışları düşünün ve ona göre hareket edin). Sana yetimler hakkında soruyorlar. De ki: Onları iyi yetiştirmek (yüz üstü bırakmaktan) daha hayırlıdır. Eğer onlarla birlikte yaşarsanız, (unutmayın ki) onlar sizin kardeşlerinizdir. Allah, işleri bozanla düzelteni bilir. Eğer Allah dileseydi, sizi de zahmet ve meşakkate sokardı. Çünkü Allah güçlüdür, hakîmdir. (2.Bakara-220)
Bu âyet-i kerimenin emri doğrultusunda İslam Ümmeti kendine şu soruları sormalıdır:
-Yetimleri iyi yetiştiriyor muyuz?
-Yetimlerin eğitimi konusunda bütün tedbirler alınmış mı?
-Yetimlere bakanlar, onlara kendi çocukları gibi muamele ediyorlar mı?
-Yetimler akla gelebilecek her türlü istimara karşı korunmuş durumdalar mı?
-Yetimlerin aleyhine bir iş yapılması halinde, Allah'ın işleri bozanla düzelteni bildiğini ve onlara hesabını soracağını düşünüyor muyuz.
-Yetimlerle muamelelerimizde, kendimizi onların yerine koyuyor muyuz? Allah isteseydi bizim de onlar gibi olmamızın önünde bir engel bulunmadığının farkında mıyız?
-Onların yetim olmalarının, bizler için bir imtihan olduğunu bilip ona göre davranıyor muyuz?
Kur'ân'ı okurken yetimlere iyilik yapmanın kimlere iyilik yapma ile birlikte sayıldığına dikkat etmeliyiz. Allah şöyle buyuruyor:
"Allah'a ibadet edin ve O'na hiçbir şeyi ortak koşmayın. Ana-babaya, akrabaya, yetimlere, yoksullara, yakın komşuya, uzak komşuya, yakın arkadaşa, yolcuya, ellerinizin altında bulunanlara (köle, cariye, hizmetçi ve benzerlerine) iyi davranın; Allah kendini beğenen ve daima böbürlenip duran kimseyi sevmez." (4.Nisa-36)
Farkında mıyız? Allah, yetimlere iyilik yapmamızı anne baba ile akrabadan hemen sonra ve yoksullardan yakın komşudan bile daha önce zikrediyor.
Allah, Yetimlerin Malları Konusunda Müslümanları Uyarıyor:
Allah, yetimlerin mallarını kendi mallarımıza katarak yemeyi yasaklıyor:
"Yetimlere mallarını verin, temizi pis olanla değişmeyin, onların mallarını kendi mallarınıza katarak (kendi malınızmış gibi) yemeyin; çünkü bu, büyük bir günahtır." (4.Nisa-2)
Yetimlerin mallarını ve o malların gelirlerini kendi mallarımızdan ayrı utmalıyız. Yetimlerin mallarından, ancak onlar için yaptığımız harcamaların karşılıklarını verebiliriz; bu tür ödemeleri yaparken de hesapları çok titiz bir şekilde tutmalıyız. Yetimin malından bize geçecek çok cüzi bir paranın bile haram olduğunu ve bu haramın malımızı kirleteceğini asla unutmamalıyız.
Allah, yetimlerin malları konusunda ne kadar dikkatli olunması gerektiğini şöyle haber veriyor:
"Haksızlıkla yetimlerin mallarını yiyenler şüphesiz karınlarına ancak ateş tıkınmış olurlar; zaten onlar alevlenmiş ateşe gireceklerdir." (4. Nisa-10)
Bu net uyarı, birilerinin uyanmasına yetmiyorsa ne denebilir?... Haksız bir menfaat karşılığında, alevlenmiş cehennem ateşini tercih etmek ne kadar büyük bir hamakat…
Allah, yetimin malı konusunda şu uyarıyı da yapıyor:
"Rüşt çağına erişinceye kadar, yetimin malına, sadece en iyi tutumla yaklaşın; ölçü ve tartıyı adaletle yapın...." (6.En'am-152)
Bu ayetten şunları anlıyoruz:
Yetim, rüştüne erinceye kadar, onun malını ve malının gelirini kendisi için yapacağımız zorunlu harcamalar hariç, muhafaza etmek gerekir. Yetim rüştüne erince de malını kendisine devretmek icap eder.
Hz. Muhammed (s.a.v.) Yetimlere Bakanlara Müjdeler veriyor:
Hz. Muhammed (s.a.v.), yetimlere bakanların, cennette kendisi ile komşu olacaklarını şu şekilde haber vermiştir:
"Kendi yetimini veya başkasına ait bir yetimi himaye eden kimseyle ben, cennette şöyle yan yana bulunacağız." Hadisin ravisi Malik İbni Enes, -Peygamber Aleyhisselam'ın yaptığı gibi- işaret parmağıyla orta parmağını gösterdi. (Müslim, Zühd 42.)
Hz. Muhammed (s.a.v.) affedilmeyecek bir suç işlemeyen kişinin yaptığında muhakkak cennete gireceği şeyi şöyle haber vermiştir:
"Bir kimse, Müslümanların arasında bulunan bir yetimi alarak yedirip içirmek üzere evine götürürse, affedilmeyecek bir suç işlemediği takdirde, Allah Teala onu mutlaka cennete koyar". (Tirmizî, Birr 14.)
Hz. Muhammed (s.a.v.), en hayırlı ev ile kötü evi şu özellikleriyle tanıtıyor:
"Müslümanlar içinde en hayırlı ev, kendisine iyilik yapılan bir yetimin bulunduğu evdir. Müslümanlar içinde en kötü ev de kendisine kötülük yapılan bir yetimin bulunduğu evdir." (İbn-i Mâce, Edeb, 6)
Kalbimizi yumuşaması için tedbir alalım, şu öğüde bigâne kalmayalım:
"Eğer kalbinin yumuşamasını istiyorsan fakiri doyur, yetimin başını okşa!" (İbn-i Hanbel, II, 263, 387)
Bir yetimin başını okşadınız mı hiç?
Eğer bu güne kadar bir yetimin başını okşamadıysanız, şu hadis-i şerifi okuyunca çok hayıflanacaksınız:
"Bir kimse sırf Allah rızası için bir yetimin başını okşarsa, elinin dokunduğu her saç teline karşılık ona sevap vardır". (Ahmed ibni Hanbel, Müsned, V, 250.)
O halde yetimlere ilgisiz kalmayalım, onlara sevgi ve şefkatimizle güven verelim, kendilerini kimsesiz hissetmelerine engel olalım. Yetimlere uzak durmayalım, başlarını okşayarak onları sevdiğimizi ve her zaman onlara yardım etmeye hazır olduğumuzu belli edelim.
Ali BOZKURT
Bu yazıya yorum yazın
Bu yazıya gelen yorumlar.
DİĞER YAZILAR
HZ. AİŞE’NİN (radiyallahu anhâ) EVLİLİK YAŞINA DAİR
Batılı inkarcılar ve onların fonladığı çevreler yaman bir çelişki içerisindedirler. Buda,
ÜRETİLEN ALGILARLA FİKİR SAHİBİ OLMAYA ÇALIŞMAK
Vehhabilik meselesi zamanla dallanıp budaklanmıştır. Vehhabilik şemsiyesi altında birçok fikr
YEREL ORYANTALİSTLER
Din mücedditliği için yola çıkanlardan bir kısmı süreçte din münekkidi haline geldi. Zira
İTTİHAD-I İSLAM’IN ÖN ADIMLARI
İttihad-ı İslam, bize balon gibi uçarak gelmez. Belki, bizim ona gitmemiz lazım. Yollar dağda
İMANIN ŞEHAMET-İ MANEVİYESİ
İslam ahlakının dinamik gücü, imandır. Çünkü, “İman hem nurdur hem kuvvettir. Evet, haki
MUHALEFET KULVARLARI
Hak namına ve hakikat hesabına sırf gerçeği görmek ve göstermek, meseleleri tahlil etmek, sı
UYUYAN DEV UYANMIŞTIR
Evet, millet uyandı. İçerdeki hainler, dışardaki alçaklar ne yaparlarsa yapsınlar, artık Ana
YANLIŞ VE HAKSIZ İNTERNET PAYLAŞIMLARI
dir. İnternet paylaşımlarındaki kaynak vermemek, metnin yazarını yazmamak, doğruluk olmadığ
MASONLAR VE ESAD AİLESİ
Masonluk meselesi dallı budaklı bir mesele olduğundan ve yüksek dozda manipülasyon içerdiğind
OSMANLI DÜŞMANI BİR BARELVİ’NİN HEZEYANLARI
Belki biraz garip gelecek ama peşinen söyleyelim ki anlatılan husus doğrudur. Stalin’in hocala
KADİROV: KADİRİ-VEHHABİ KIRMASI
Ramzan Kadirov başkanlığındaki Çeçenlerin Suriye’den sonra Ukrayna’da da arz-ı endam etme
- İSLAM’IN DAHİLİ DÜŞMANLARI YA DA GÜNÜMÜZÜN YIKICI AKIMLARI
- YİNE GÖÇ VAR
- BABAMI GÖTÜRMEYİN
- "İSLÂM DİNİ SAVAŞ VE TERÖR DİNİ MİDİR? YA DA KILIÇ ZORUYLA MI YAYILMIŞTIR?"
- LATİN HARFLERİNİN KABULÜ VE HALK ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ
- PERSPEKTİFE GİREN ŞAHISLAR-51
- PERSPEKTİFE GİREN ŞAHISLAR-50
- PERSPEKTİFE GİREN ŞAHISLAR-49
- TALİBAN ÜZERİNDEN ZIT ETKİYİ DALGALANDIRMAK
- PERSPEKTİFE GİREN ŞAHISLAR-48
- BUTİ NEDEN ÖLDÜRÜLDÜ?
- PERSPEKTİFE GİREN ŞAHISLAR-47
- BU VATAN BİZİM
- MÜJDELER OLSUN SANA EY KAHRAMAN TÜRK HALKI
- KURBAN BAYRAMI’NDA HAYATI ANLAMAK
- PERSPEKTİFE GİREN ŞAHISLAR-46
- PERSPEKTİFE GİREN ŞAHISLAR-45
- BATININ İŞGAL PLANLARI VE İÇERİDEKİ İŞBİRLİKÇİLERİ
- PERSPEKTİFE GİREN ŞAHISLAR-44
- KALP FİKİR VE KALP DİNDARLIK
- GAZZE
- PERSPEKTİFE GİREN ŞAHISLAR-43
- İSLAM’DA MEŞRU SEÇME YÖNTEMLERİ VE YÜKLEDİĞİ SORUMLULUKLAR
- PERSPEKTİFE GİREN ŞAHISLAR-42
- İSLAM’DA TATİL ANLAYIŞI
- PERSPEKTİFE GİREN ŞAHISLAR-41
- EMNİYET TEŞKİLATI VE EMNİYET NİMETİ
- PERSPEKTİFE GİREN ŞAHISLAR-40
- ÇANAKKALEDEKİ MANEVİ GÜÇ
Şüphesiz Kur'an, mü'minler için gerçekten bir hidâyet rehberi ve rahmettir.
Neml, 77
GÜNÜN HADİSİ
Her kim bir namazı (kılmayı) unutursa (onu) hatırladığında kılsın. Onun bundan başka keffâreti yoktur.
BUHARİ, KİTÂBU MEVÂKÎTİ'S-SALÂT
SON YORUMLAR
- Bütün beytlerin tercümesini gönderebilir misiniz? sitede sadece son birkaç...
- Fıtrat, namaz, tevafuk, sırlar ve tüm bunların sahibi zişanı İlahi kusur...
- Selamünaleyküm İnternette mütalaalı risale i nur dersleri diye arama yapt...
- bu kıymetli yazıdan dolayı ahmed izz kardeşimize teşekkür ederiz çok mani...
- selamün aleyküm Ahmed kardeşimizi tebrik ediyor ve bu faideli tercümelerin...
- Yanında okuyan diğer öğrencileri; Molla Muhammed Kasori Molla Muhammed Era...
- Benim merhum babam Molla İbrahim Azizi de onun yanında icazeti tamamlamıştı...
- Teşekkürler. Sanırım Envar neşriyat idi.Tam hatırlayamıyorum.....
- Çok güzel bir çalışma Rabbım ilminizi arttırsın bu çalışmalarınızı...
- Merhaba, Ben Foliant yayınlarından uğur. Sizinle iletişim kurmak istiyoruz ...
TARİHTE BU HAFTA
*Kanije müdafaası(18 Kasım 1601) *Hz.Fatıma'nın(r.anha) Vefatı(22 Kasım 632) *İstanbul'un Müttefikler Tarafından İşgali(23 Kasım 1918) *Alparslan'ın Şehadeti(24 Kasım 1072) *Öğretmenler Günü(24 Kasım)
ANKET
Sitemizle nasıl tanıştınız?
Yükleniyor...