DOSTUN BÖYLESİ

Ünlü Alman şairi Schiller’in “Kefalet” adlı bir şiiri vardır. Eski Yunanistan’daki zalim bir kralı öldürmek üzere başkente gelen bir fedai, kralın muhafızları tarafından yakalanır. Suçunu itiraf eder ve idama mahkûm edilir. Bunun üzerine krala yalvararak köydeki kız kardeşini evlendirmek üzere cezasını üç gün geri bırakılmasını rica eder. Kral güler, “peki ya gelmezsen!” der.


Serkan Çakır

serkancakir82@hotmail.com

2015-06-01 06:01:57

Ünlü Alman şairi Schiller'in "Kefalet" adlı bir şiiri vardır. Eski Yunanistan'daki zalim bir kralı öldürmek üzere başkente gelen bir fedai, kralın muhafızları tarafından yakalanır. Suçunu itiraf eder ve idama mahkûm edilir. Bunun üzerine krala yalvararak köydeki kız kardeşini evlendirmek üzere cezasını üç gün geri bırakılmasını rica eder. Kral güler, "peki ya gelmezsen!" der.

Onun arkasında duran bir delikanlı ileri atılır, "o zaman" der, "onun yerine beni asarsın." Bu, fedainin en yakın dostudur. Kral bu işi eğlenceli bulur, nasıl olsa suçluyu da yakalatabileceğini ümit ederek onu salıverir.

Üçüncü günün akşamı olmuştur. Güneş batmak üzeredir. Halk büyük meydanda toplanmış, suçluya kefil olan gencin idam sehpasına çıkmasını seyretmeye hazırlanmaktadır.

Tam o sırada sellerin, taşan nehirlerin, haydutların arasından bir türlü güçlükleri ve tehlikeleri atlatarak gelen fedai, şehrin kapısında görünür ve yüksek sesle bağırır: "Durun, asmayın, ben geldim."

Evet, o gelmiştir. Bir an içinde kralın gözleri dolar, "sadakat ve dostluk boş şeyler değilmiş" der, onu affeder ve şiir kralın şu sözleri ile biter:

"Anladım ki sadakat ve vefa boş şeyler değilmiş

Lütfen beni de aranıza alın,

Sizin üçüncü dostunuz olayım."

SEN NE KAZANDIN?

Şeyh Sadi Gülistan'ında şöyle bir vak'a anlatır: Bir adam yaptığı bir suçtan dolayı ölüme mahkûm edilmiştir. İdam edilmek üzeredir. Devrin padişahı da uzakta vezirleriyle olayı seyrediyor. O sırada suçlu, padişahın şahsına ağza alınmayacak kadar fena küfürler etmeğe başlar. Uzakta bulunan padişah bunları anlayamaz ve vezirlerinden birine sorar. O da, 'efendimiz' der, 'suçlu hatalarını anladığını, tövbe ettiğini söylüyor ve sizin de uzun ve mutlu bir ömür sürmeniz için dua ediyor.'

Padişah bundan çok hoşlanıyor ve adamı affediyor.

Ertesi günü o veziri kıskanan başka bir vezir, 'padişahım' diyor, 'vezir kulunuz dün size yalan söyledi. Suçlu hatalarına tövbe etmek ne gezer, bilakis size çok kötü şekilde sövmek cesaretini gösterdi.'

Akıllı bir adam olan padişah şu cevabı verir:

"Be adam, o yalan söyledi, bir adamın hayatını kurtardı, sen doğru söylemekle ne kazandın?"

Kaynak

Tablet Dergisi, Cilt: 1, sayı: 5(Ocak-2003)

 

Bu yazıya yorum yazın


Not: Yanında (*) işareti olanlar zorunlu alanlardır.

Bu yazıya gelen yorumlar.

DİĞER YAZILAR

KALP GÖZÜ DAİMA GÖRÜR

KALP GÖZÜ DAİMA GÖRÜR

Güzel bir Mayıs sabahı New York'taki Santral parkın bir köşesinde iki kör adama rastlanmışt

KUTSAL ADAK

KUTSAL ADAK

Yıllar önce ailemle birlikte, Fas'daki küçük bir kentin ortasındaki bir köşkte mutlu yaşıy

KONFÜÇYÜS'ÜN MECLİSİNDE SOHBET

KONFÜÇYÜS'ÜN MECLİSİNDE SOHBET

Konfüçyüs bir gün öğrencileri ile sohbet ediyordu. Konfüçyüs dedi ki: “Bilgi edinmek içi

BALTA HIRSIZI

BALTA HIRSIZI

Bir adam baltasını kaybetmişti, onu komşusunun oğlunun çaldığını sanıyordu. Onun hareketl

“HA SEN HA BEN”

“HA SEN HA BEN”

Osmanlının son dönemlerindeyiz. Papaz iken İslâm diniyle müşerref olan bir kimse, İstanbul'a

“CÖMERTLİĞİN BABASI”

“CÖMERTLİĞİN BABASI”

Arap Tarihinde cömertliğiyle meşhur Hatem-i Tai’yi çoğumuz duymuşuzdur. Adeta cömertlik bu

ASIL ŞAŞILACAK ŞEY

ASIL ŞAŞILACAK ŞEY

Tefsîr-i Râzî’de hikâye olunmuştur ki bir gün birisi Hz. Ömer’in huzurunda; “Şu satran

VATAN DERDİ, EVLÂD ACISINDAN MUKADDEMDİR!

VATAN DERDİ, EVLÂD ACISINDAN MUKADDEMDİR!

Dünyada tek bir evlâdım, ciğer-pârem, istinâdgâh-ı refâh u maîşetim var: Mehmed Bey!.. Bu

HAKİKİ SALTANAT

HAKİKİ SALTANAT

Abdullah bin Mübarek (rahimehullah) Rakka şehrine doğru yola çıkmıştı. Havada çokça toz ya

MÜKÂFATLANDIRAN SABIR

MÜKÂFATLANDIRAN SABIR

Sydneyli bir tüccar, Bombay’dan kalkan bir gemiye yetişebilmek için, son dakikada bir taksiyle

UNUTULMAYAN BORÇ

UNUTULMAYAN BORÇ

“Bütün Dünya” adlı ünlü derginin Temmuz 1948 tarihli 6. Sayısında, İzmir’den bir oku

Kim Allah'a ve Rasûlü'ne îman etmezse, (bilsin ki) biz inkâr edenlere alevi çılgın bir ateş hazırladık.

(Fetih, 13)

GÜNÜN HADİSİ

İçinde Allah'ın anıldığı ev ile içinde Allah'ın anılmadığı ev diri ile ölüye benzer.

Müslim

TARİHTE BU HAFTA

*Kanije müdafaası(18 Kasım 1601) *Hz.Fatıma'nın(r.anha) Vefatı(22 Kasım 632) *İstanbul'un Müttefikler Tarafından İşgali(23 Kasım 1918) *Alparslan'ın Şehadeti(24 Kasım 1072) *Öğretmenler Günü(24 Kasım)

ANKET

Sitemizle nasıl tanıştınız?

Yükleniyor...

SİTE HARİTASI