BEŞİKTAŞ TARAFTARININ ÖMER NASUHİ EFENDİ’YE HÜRMETİ

Yazacağımız hatıra, Beşiktaşspor taraftarlarını keyiflendireceği kadar, bir zaman dinin ne kadar garip kaldığını düşündürerek insanı hüzünlendiriyor. Evet, bu vatanda “bir çeyrek asır Avrupa'dan daha dinden uzak” bir dönem geçmiştir. O dönemleri, o günleri yaşayanlardan dinlediğimizde, anlatılanlardan bazen en derin bir elem duyar, bazen taaccüp eder, bazen de tebessümle karşılarız.


Salih Okur

nedevideobendi@gmail.com

2015-10-08 07:35:49

Yazacağımız hatıra, Beşiktaşspor taraftarlarını keyiflendireceği kadar, bir zaman dinin ne kadar garip kaldığını düşündürerek insanı hüzünlendiriyor. Evet, bu vatanda "bir çeyrek asır Avrupa'dan daha dinden uzak" bir dönem geçmiştir. O dönemleri, o günleri yaşayanlardan dinlediğimizde, anlatılanlardan bazen en derin bir elem duyar, bazen taaccüp eder, bazen de tebessümle karşılarız.

Mesela Halk Partisi devirlerinde bir günlük gazetede o zaman İstanbul müftüsü olan Ömer Nasuhi Efendi'nin Ramazan ayının yüceliğini anlatırken, "Müslümanlar bu ayda oruç tutarlar" diye yazmasına sinirlenen bir valinin; "Müftü efendi bu işlere ne karışıyor?" demesi gibi.

Aşağıda nakledeceğimiz hatıra ise sonraki yıllarda, ülkede nispi bir özgürlüğün kapısının aralandığı yıllarda yaşanıyor. Hadise yine Ömer Nasuhi Bilmen efendinin başından geçiyor.

Yüksek İslam Enstitüsünde dersinden çıkıp evine gitmek üzere Fatih troleybüsüne binen Hocaefendi'yi bir grup genç dikkatle süzmeye başlar. Bir süre sonra cesaret edip yanına yaklaşarak sakalını öpmek için izin isterler. Merhum, tatlı bir tebessümle izin verir. Bir yandan da bunu gençlikte dini bir kıpırdanmanın tezahürünü olduğunu düşünür.

Saygıyla sakalını öpen gençlere Ömer Nasuhi Efendi kendisinin nereden tanıdıklarını sorar. Ama hayret, hiçbiri kendisini tanımamaktadır. Bunun üzerine şaşıran hazret, öyleyse deminki davranışı neden yaptıklarını sorar. Gençler kendisine şöyle cevap verirler;

-Efendim, biz Beşiktaşlıyız da. Sizin siyah beyaz sakalınızı pırıl pırıl görünce dayanamayıp öpmek istedik."

Kaynak

1-Vehbi Vakkasoğlu, Osmanlı'dan Cumhuriyet'e İslam Âlimleri, Cihan Yayınları, İst. 1987

 

 

 

Bu yazıya yorum yazın


Not: Yanında (*) işareti olanlar zorunlu alanlardır.

Bu yazıya gelen yorumlar.

DİĞER YAZILAR

BU ÇOCUK DEĞİL, SANKİ BABAN

BU ÇOCUK DEĞİL, SANKİ BABAN

Bir defasında Mirza Mazhar Can-ı Cânan (ö.1195/1781) hazretleri bir müridine şöyle demişti:

MEHMED KIRKINCI HOCAMIZIN CUMHURBAŞKANIMIZA VERDİĞİ İBRETLİ MESEL

MEHMED KIRKINCI HOCAMIZIN CUMHURBAŞKANIMIZA VERDİĞİ İBRETLİ MESEL

Suffa Vakfı başkanı Mustafa Karaman bey anlatıyor: "Cumhurbaşkanımız büyükşehir belediye b

İNSANLIK BAŞKA BİR ŞEY

İNSANLIK BAŞKA BİR ŞEY

“Talebeliğim esnasında bir sene Ramazan'da Deliorman'dan sayılmayan ova köylerinden birinde Ra

MEHMED EMRE HOCAEFENDİ’NİN ÜSTAD BEDİÜZZAMAN’I ZİYARETİ

MEHMED EMRE HOCAEFENDİ’NİN ÜSTAD BEDİÜZZAMAN’I ZİYARETİ

Emekli müftülerimizden merhum Mehmed Emre Hocaefendi anlatıyor; “Sivrihisar'da vazifeye başlad

KENDİLERİNİ İLİM TALEBESİ GÖRDÜLER

KENDİLERİNİ İLİM TALEBESİ GÖRDÜLER

Tevazu ve hilm ile beslenen ilim ne güzeldir. Alimlerimiz bu konuda ne kadar büyük ikazlarda bulu

BİR ALİMİN BÜYÜK BİR HAREKETİ

BİR ALİMİN BÜYÜK BİR HAREKETİ

Merhum Tahirü’l Mevlevi “Kıssalar ve Hisseler” adlı eserinde, büyük bir alimin büyük b

MÜMİN PAMUK ÇUVALINA MI BENZER?

MÜMİN PAMUK ÇUVALINA MI BENZER?

Merhum Ali Yakup Cenkçiler Hocaefendi(1913-1988) İslami İlimleri tahsil etmek için memleketi Ar

BEDİÜZZAMAN’IN ESKİ SAİD DÖNEMİNE AİT BİR HATIRA

BEDİÜZZAMAN’IN ESKİ SAİD DÖNEMİNE AİT BİR HATIRA

Merhum İsmail Çetin Hocaefendi anlatıyor; “Mecnasarlı Üstad Molla Musa Rahimehullah şöyle

KERAMET DEĞİL MARİFET

KERAMET DEĞİL MARİFET

Son dönemin büyük âlimlerinden merhum İsmail Çetin Hocaefendi’nin mahdumu muhterem Ahmed Mü

KALBTEKİLER UNUTULMAZ

KALBTEKİLER UNUTULMAZ

2012 senesinde, bir bahar ayında, Van Erek Dağı eteğinde, büyük İslam âlimlerinden Seyda Mo

ÜZÜLDÜĞÜM ŞEY

ÜZÜLDÜĞÜM ŞEY

1931 Menemen tırpanında idam edilerek şehadet mertebesin erişenlerden birisi de merhum Esad Erbi

Dua eden, bana dua ettiği zaman onun duasına karşılık veririm.

Bakara, 2/186

GÜNÜN HADİSİ

SABAH İLE YATSI NAMAZLARINI CEMÂATLE KILMANIN FAZÎLETİNE DÂİR EBÛ HÜREYRE HADÎSİ

Münâfıklara sabah ile yatsı (cemâat) namazlarından daha ağır hiç bir namaz yoktur. (Halbuki) bu iki namaz(ın cemâatin)de olan (ecir ve fazîlet)i bilseler emekliye, emekliye (sürtüne, sürtüne) de olsa onlara gel(ip hâzır ol)urlardı. (Ebû Hüreyre)

TARİHTE BU HAFTA

*Kanije müdafaası(18 Kasım 1601) *Hz.Fatıma'nın(r.anha) Vefatı(22 Kasım 632) *İstanbul'un Müttefikler Tarafından İşgali(23 Kasım 1918) *Alparslan'ın Şehadeti(24 Kasım 1072) *Öğretmenler Günü(24 Kasım)

ANKET

Sitemizle nasıl tanıştınız?

Yükleniyor...

SİTE HARİTASI