İSTİŞARENİN DİNDEKİ YERİ
“Asya kıtasının ve istikbalinin keşşafı ve anahtarı şûrâdır.” (Hutbe-i Şâmiye, s. 61) Meşveretin Tarifi Aynı kökten gelen meşveret, şûrâ, istişare, müşavere lügatlerde “danışma”, “görüşüp anlaşma”, “konuşup bir karara varma
"Asya kıtasının ve istikbalinin keşşafı ve anahtarı şûrâdır." (Hutbe-i Şâmiye, s. 61)
Meşveretin Tarifi
Aynı kökten gelen meşveret, şûrâ, istişare, müşavere lügatlerde "danışma", "görüşüp anlaşma", "konuşup bir karara varma" anlamında tarif edilir. Rağıb Isfahani'ye göre, şura kelimesi: "balı peteğinden çıkarmak" veya "çiçeklerden bal toplamak" anlamına gelen "Ş-V-R" kökünden gelmektedir. Bu anlamıyla meşveret, arının çeşitli çiçeklerden malzemeyi toplayıp bal yapmasına benzer. O tatlı balı peteğinden çıkarmak için bir çaba gerektiği gibi, o şirin hakikat balını insanların akıl ve gönül çiçeklerinden veya peteklerinden çıkarmak için de "fikir teatisi" ne ihtiyaç vardır.
MEŞVERETİN HÜKMÜ:
Kur'an'da Şura/meşveretle ilgili üç ayet vardır:
a)"Anne-baba aralarında görüşüp istişare sonucunda iki yıldan önce çocuklarını sütten kesmek isterlerse, kendilerine bir vebal yoktur"(Bakara:233) mealindeki ayette ailenin maslahat gördüğü bir konuda istişare etmelerine işaret edilmiştir.
b)"Ve işlerde onlarla istişare et, bir de karar verdin mi artık Allah'a dayan. Şüphesiz Allah kendisine dayananları sever"(Al-i İmran:159) mealindeki ayette Hz. Peygambere arkadaşlarıyla istişare etmesi emredilmiştir
c) "Onlar öyle kimselerdir ki Rablerinin çağrısına kulak verip, namazı hakkıyla eda ederler. İşlerini istişare ile yürütürler, kendilerine nasip ettiğimiz imkânlardan hayırlı işlerde sarf ederler"(Şura:38) mealindeki ayette ise, müminlerin kendi aralarında işlerini hep meşveret ile yapacaklarına vurgu yapılmak suretiyle, istişare yapmaları teşvik edilmiştir.
Âl-i İmran suresinde yer alan ayetteki istişare emrinin, Hz. Peygambere mahsus olup olmadığı ve bunun vücup ifade edip etmediği konusunda, âlimler arasında farklı görüşler vardır.
Maliki mezhebine göre, ayetteki emir, Hz. Peygambere mahsus olmayıp, ondan sonra gelen devlet yetkililerini de kapsamakta ve vücup ifade etmektedir. Devlet reisleri ve valilerin bulundukları yerlerde din işleriyle ilgili konuları âlimlerle; savaş konusunda ordunun üst düzey komutanlarıyla, genel halkın maslahatıyla ilgili konuda halkın saygın, âkil insanlarıyla, hülasa her konuyu onun uzmanlarıyla istişare etmekle yükümlüdürler.(İbn Aşur, ilgili ayetin tefsiri).
Hanefi mezhebinin büyük âlimlerinden biri olan Ebubekir el-Cessas'a göre, Kur'an'da Şura/meşveretin iman ve namazla birlikte zikredilmesi(Şura:38), ümmet olarak bizlerin de istişare etmekle memur olduğumuzu belirtmektedir(Cessas, Ahkamu'l-Kur'an, 3/510).
Bu ifadeler, Hanefi mezhebinde istişare etmenin vacip olduğunu göstermektedir(İbn Aşur, a.g.y).
-Şafii âlimlerinden İmam Nevevi, Fahreddin Razi gibi ünlü âlimler de istişarenin vacip olduğu kanaatindeler.
İstişare Heyetinin vasıfları:
"Müsteşar mü'temen/güvenilir kimsedir"(Tirmizi, Zühd,39)şeklindeki nebevi düsturun ders verdiği gibi, kendileriyle istişare edilen insanların güvenilir kimseler olduklarını gösteren bazı özelliklere sahip olmaları gerekir.
Bunları şöyle sıralamak mümkündür:
a)Hayatta oldukça fazla tecrübe birikimi olup, akl-ı selim sahibi olmak.
b)Takva sahibi, Allah rızasını esas maksat yapacak kadar kalbinde Allah korkusu bulunmak.
c)İnsanlara karşı hayırhâh, sevgi ve samimiyetle dolu olmak.
d)Sağlam bir fikir ve düşünceye sahip olmak.
e)İstişare edilen konuda şahsi bir maksadı ve garazı takip etmemiş olmak(el-Medhal, 4/42-43).
Özetle müsteşar/kendisiyle istişare edilen kimsenin emin, dirayetli, mütefekkir, müstakim, faziletli, insan psikolojisinden anlayan, sabırlı, teenniyle hareket eden, İstişarede hakkın ortaya çıkmasından başka bir maksat takip etmeyen, Allah rızasını esas alan takva sahibi olmalıdır(krş. El-Mevsuatu'l-Fıkhıye,el-Kuveytiye, .
Hz. Peygamberin vefatından sonra onun raşid halifeleri de ihtiyaç duydukları konularda Müslümanlarla her zaman istişare etmişlerdir.
Allah'ın ilk insanı yaratacağı zaman, -hiç ihtiyacı olmadığı halde- meleklerle bir nevi istişare etmesi(Bakara:30), yaratılan insanların fıtratında meşveret duygusunun varlığına ve önemli bir ihtiyaç olduğuna bir işaret olduğu gibi, insanların kendi aralarında istişare etmelerine de zımni bir emirdir(a.g.y).
-Firavun'un Hz. Musa'ya karşı alçağı tedbir konusunda belli bazı kimselerle istişare etmesi(Araf:110), Belkıs'ın Hz. Süleyman'a karşı tavrını belirlemek için çevresindeki yetkililerle meşveret etmesi(Neml:32) istişarenin genel olarak insanlık camiasında eskiden beri var olan bir gelenek ve kültür olduğunu, tek kişinin fikrinden ibaret olan istibdadın insanın fıtratına aykırı olduğunu göstermektedir(İbn Aşur, a.g.y).
İslam Şurası ile Demokratik Şura Arasındaki Fark
İslam'da şuranın uyması gereken prensipler Allah tarafından vahyedilen emir ve yasaklardan ibarettir. Allah'ın indirdiği bu hükümlerin kapalı olan taraflarını ortaya çıkarmak için şura heyetinin başında, ictihad yapabilene âlimler yer alır. Demokratik şurada ise, insanlar tarafından nizamın sağlanması adına ortaya konulan kanunlar esastır.
İstişarenin bağlayıcılığı
İstişarenin bağlayıcı olup olmadığı konusundan iki görüş vardır.
Birincisi: İmam Nevevi, İbn Atıye, İbn Huveyz Mendad ve Fahreddin Razi'nin başını çektiği görüştür. Bunlara göre, Şura suresinde "Onlarla istişare et!" emri, Hz. Peygambere ve ona ona tabi olan Müslümanlara vacip olduğunu gösterdiği gibi, Al-i İmran suresinde yer alan "onların işleri istişare iledir" mealindeki ayetin ifadesi de Müslümanların kendi aralarında ihtiyaç duydukları konularda istişare etmelerinin vacip olduğunu göstermektedir.
İkinci görüş sahiplerine göre, İstişare sünnettir. Hz. Peygamberin müslümöanların gönlünü hoş tutmak için onlarla isitşare edilmesi emredilmiştir. Onun için bu emir vacip değil sünnet kabilindendir. Bu görüş, Katade, İbn İshak, Şafii ve Rabi'a nispet edilir.(el-Mevsuatu'l-Fıkhıye, el-Kuveytiye, 26/279-280)
Özetlersek, İslam âlimlerinin büyük çoğunluğuna göre, İstişarede alınan karalar bağlayıcıdır, herkesi bağlar. Aksi takdirde Kur'an'da emredilen ve yapılması özellikle vurgulanan istişarenin bir önemi kalmaz. (bk. el-Mevsuatu'l-Fıkhıye, el-Kuveytiye, 26/281-282; V. Zuhali, el-Fıkhu'l-İslami, 6/715-717). Aşağıdaki hadislerden de bu gerçeği anlamak mümkündür:
-"Biliniz ki, Allah da Resulü de müşavereden/istişareden müstağnidir. Ancak Allah Teâlâ bunu benim ümmetime bir rahmet kıldı. Onlardan her kim istişare ederse hayırdan mahrum olmaz, her kim de onu terk ederse hatadan kurtulmaz"(Beyhaki, Şuab, 10/41; ed-Durru'l-Mensur, 2/359).
Hz. Peygamber (sav.) ümmetini istişareye teşvik etmiş; kendisi de her konuda onlarla müşavere etmiştir. Meselâ; Bedir Savaşında Mekke müşriklerinin geldiğini haber alan Peygamber Efendimiz (sav.) bu konuda ne gibi tedbir alınacağı hususunda Ensar'la meşveret etmiştir. Ayrıca muharebeden sonra da Bedir esirleri konusunda, Uhud ve Hendek Gazvelerinde, Hudeybiye'de, Taif Seferinde, ezan konusunda ve daha birçok meselede ashabıyla istişare etmiştir(Zuhayli, 6/713-714). Bunun içindir ki, Ebû Hureyre şöyle demiştir: "Ben Rasûlullah'tan daha çok, ashabıyla istişare eden kimse görmedim"( ed-Durru'l-Mensur, 2/359).
"İstihare eden zarar etmez, istişare eden pişman olmaz, iktisat eden geçim sıkıntısını çekmez"(Mecmau'z-Zevaid, h.no:3670) manasındaki hadiste de istişarenin önemine işaret edilmiştir.
İbn Hacer'in –Hz. Ömer'in davranışına dayanarak-bildirdiğine göre, eğer meşverette, sonuç itibariyle farklı görüşlerin olması durumunda, en fazla tecrübeli olan çoğunluğun sesine kulak verilir.(İbn Hacer/Fethu'l-Bari, 10/190).
Son olarak, Bediüzzaman hazretlerinin şu ifadelerine de kulak vermekte yarar olduğunu düşünüyoruz:
".. Yani nasıl ferdler birbiriyle meşveret eder; taifeler, kıt'alar dahi o şûrayı yapmaları lâzımdır ki, üçyüz belki dörtyüz milyon İslâmın ayaklarına konulmuş çeşit çeşit istibdadların kayıdlarını, zincirlerini açacak, dağıtacak, meşveret-i şer'iye ile şehamet ve şefkat-i imaniyeden tevellüd eden hürriyet-i şer'iyedir ki, o hürriyet-i şer'iye, âdâb-ı şer'iye ile süslenip, garb medeniyet-i sefihanesindeki seyyiatı atmaktır. İmandan gelen hürriyet-i şer'iye, iki esası emreder: (…) Yani: İman bunu iktiza ediyor ki; tahakküm ve istibdad ile başkasını tezlil etmemek ve zillete düşürmemek ve zalimlere tezellül etmemek. Allah'a hakikî abd olan, başkalara abd olamaz…" (Hutbe-i Şamiye, 61-62).
Bu yazıya yorum yazın
Bu yazıya gelen yorumlar.
DİĞER YAZILAR
AFETLER VE KURTULMA YOLLARI
A-ZAHİRİ AFAT: -İflas. Müslümanların çoğu iflasla kuşatılmasının sebebi: bilgi azlı
TEŞRİK TEKBİRLERİ
Teşrik tekbirlerinin ve ihlas suresinin Arefe gününde 1000 defa okunmasının bazı hikmetleri:
İSTİKBAL İSLAM’INDIR-3
Bediüzzaman’ın Müdellel Ümidi: Bediüzzaman hazretleri, (31 Mart hadisesinden bir müddet son
İSTİKBAL İSLAM’INDIR-2
II. HZ. PEYGAMBERDEN GELEN BEŞARETLER Hayatı boyunca ümmetine karşı gösterdiği ilgi, şefkat
İSTİKBAL İSLAM’INDIR-1
Gelecekte İslamiyet’in hâkimiyetine işaret eden beşaretler: Kur'an-ı Kerim'in istikbalin hâ
ÖLENLER EŞİT DEĞİLDİRLER
İnsanların ölüme negatif düşüncelerle bakmalarındaki sıkıntılardan biri de şudur ki, onu
CENNET VE CEHENNEM SADECE MANEVİ DEĞİLDİR
Cennet ve Cehennem iki yurttur; birisi sevaba birisi azaba, birincisi muttakilere, ikincisi kâfirle
ACBU’Z ZENEB HADİSİ
Bir sorunun cevabı; “Müzedeki bir insanın iskeleti 2.000 senedir var olduğu söyleniyor. Halbu
NAMAZDA 17 SIRRI
İslam Literatüründe “el-Mabud” kelimesi hakiki mabud olan Allah’ın bir vasfıdır. Ebced d
İNSANLARIN AYIBINI GİZLEMEK
Kişi kendisine nasıl davranılmasını istiyorsa, başkalarına da öyle davranmalıdır. Bu minva
CEHENNEM NEREDEDİR?
Soru: Cehennem Nerededir? Cevap: Cennet ise Kur’an-ı Kerim'de zikredildiği gibi yüksektedir ve
- RUM SURESİ ÖZELİNDE FITRAT DİNİ’NE BAKIŞ
- HADİSLER IŞIĞINDA KOMŞULUK İLİŞKİLERİ-2
- HADİSLER IŞIĞINDA KOMŞULUK İLİŞKİLERİ-1
- SAYGI GÖSTERGELERİ
- SAHÂBENİN ADALETİ VE ÂLİMLERİN BUNA DAİR AÇIKLAMALARI-2
- SAHÂBENİN ADALETİ VE ÂLİMLERİN BUNA DAİR AÇIKLAMALARI-1
- FİTNE HADİSLERİNE İTİRAZLAR
- NEDİR İTTİHAD-I İSLAM?
- BATI DÜNYASININ İHANET SENARYOLARI VE PİLTDOWN ADAMI
- HZ. MUAVİYE'NİN, OĞLU YEZİD'İ VELİAHD TAYİN ETMESİ
- KUR’ÂN VE HADİS-İ ŞERİFLERDE MUTLU EVLİLİK PRENSİPLERİ-5
- HZ. MUÂVİYE RÂŞİD HALÎFELERDENDİR
- KUR’ÂN VE HADİS-İ ŞERİFLERDE MUTLU EVLİLİK PRENSİPLERİ-4
- ABDULLAH BİN SEBE DİYE BİRİ YOK MUDUR?
- KUR’ÂN VE HADİS-İ ŞERİFLERDE MUTLU EVLİLİK PRENSİPLERİ-3
- KUR’ÂN VE HADİS-İ ŞERİFLERDE MUTLU EVLİLİK PRENSİPLERİ-2
- SORU SORMA AHLAKI
- İLİM ALINACAK ÂLİMİN ÖZELLİĞİ VE SEÇİMİ
- KUR’ÂN VE HADİS-İ ŞERİFLERDE MUTLU EVLİLİK PRENSİPLERİ-1
- HÜR MÜSLÜMAN HANIMIN VASIFLARI:
- İLMİ, SALİH VE EHLİYETLİ HOCALARDAN ALMANIN ZORUNLULUĞU
- İLİM TAHSİLİNDE ÂLİ HİMMET SAHİBİ OLMAK
- İLİM TAHSİLİNDE VE ÖĞRETİMİNDE İYİ NİYET
- HAKKA TALİP OLANLARA ÖNEMLİ TAVSİYELER
- İSLÂM, BİLİME DÜŞMAN MIDIR?
- İLİM TALEBESİNİN İHTİYAÇ DUYACAĞI MEZİYETLERİN ÖZETİ
- İLMİN KADRİNİ BİLMEK
- PEYGAMBERLERİN MASÛM OLUŞU
- BİR MEDRESE PROGRAMI ÖRNEĞİ
Artık Allah'a, Peygamberine ve indirdiğimiz o nûra (Kur'an'a) inanın. Allah yaptıklarınızdan haberdardır.
Teğabün, 8
GÜNÜN HADİSİ
Kalbinde zerre miktarı iman bulunan kimse ateşten çıkacaktır.
Tirmizi, Sıfatu Cehennem 10, (2601)
SON YORUMLAR
- Bütün beytlerin tercümesini gönderebilir misiniz? sitede sadece son birkaç...
- Fıtrat, namaz, tevafuk, sırlar ve tüm bunların sahibi zişanı İlahi kusur...
- Selamünaleyküm İnternette mütalaalı risale i nur dersleri diye arama yapt...
- bu kıymetli yazıdan dolayı ahmed izz kardeşimize teşekkür ederiz çok mani...
- selamün aleyküm Ahmed kardeşimizi tebrik ediyor ve bu faideli tercümelerin...
- Yanında okuyan diğer öğrencileri; Molla Muhammed Kasori Molla Muhammed Era...
- Benim merhum babam Molla İbrahim Azizi de onun yanında icazeti tamamlamıştı...
- Teşekkürler. Sanırım Envar neşriyat idi.Tam hatırlayamıyorum.....
- Çok güzel bir çalışma Rabbım ilminizi arttırsın bu çalışmalarınızı...
- Merhaba, Ben Foliant yayınlarından uğur. Sizinle iletişim kurmak istiyoruz ...
TARİHTE BU HAFTA
*Cumhuriyet'in ilanı(29 Ekim 1923) *Sütçü İmam Maraş'ta direnişi başlattı(31 Ekim 1919) *I.Dünya Harbine girdik(1 Kasım 1914) *İmam-ı Rabbani Hz.lerinin İrtihali(2 Kasım 1624) *Hz.Ömer(r.a.)'in Şehadeti(3 Kasım 644)
ANKET
Sitemizle nasıl tanıştınız?
Yükleniyor...