RÄ°SALE-Ä° NUR DERS NOTLARIM-90

Ders: 33. Söz, 7. ve 8. Pencere İzah: Mehmed Kırkıncı Hocaefendi * “Şu kâinat yüzünde serpilen masnuatın


Salih Okur

nedevideobendi@gmail.com

2015-10-31 07:24:58

Ders: 33. Söz, 7. ve 8. Pencere

İzah: Mehmed Kırkıncı Hocaefendi

* "Şu kâinat yüzünde serpilen masnuatın kemal-i intizamları" (Sözler s: 659 ) intizam demiyor da, kemal-i intizam diyor. İntizamda kemaldeler yani. Bir ağaca bakın, diğer ağaçlar onun gibi. Bir ağaçta nasıl bir intizam var; yaprağı, dalları, çiçekleri, meyveleri.. diğer ağaçlar da öyle yani..

Bir hayvanda nasıl bir intizam var; gözü, kulağı, azaları, ayakları, kuş ise kanatları.. Cenab-ı Hak nasıl yerleştirmiş. Cesetlerine göre de ruhlarını tayin etmiş.

Not: Mehmed Kırkıncı Hocaefendi, Ruh Nedir adlı eserinde(s: 83) şöyle demektedir; " Muvazene kanunu, her hayvanın ruhu ile cesedi arasında da mevcuttur. Sâni-i Hakîm her ruha, mahiyet ve mizacına uygun bir ceset giydirmiştir. Meselâ, koyunun cesedi ünsiyetli ruhuna ne kadar uygundur. Hayalen, koyunun ruhuna arslanın cesedini giydiriniz. O ruh, arslanın kafasını taksa, pençesini de alsa, canavar olamaz. Hayvanların ruhları arasında da farklılıklar mevcuttur. Meselâ, ceylân ile arslanın, balık ile kuşun... ruhları mizaç, arzu, istek, hülâsa mahiyet itibariyle birbirilerinden nihayet derecede ayrıdırlar."

Ve yine aynı eserde(s:96); "Hâkim-i Mutlak, koyunun cesedini, onun munis ruhuna, arslanın cesedini de, onun haşin ruhuna mutabık şekilde yaratmıştır. "(Mehmed Kırkıncı, Ruh Nedir, Zafer Yayınları, İst. 1993)

Hocamız, Nükteler adlı eserinde de meseleye şöyle parmak basmaktadır; "Koyun fil kadar olsaydı, onu yatırıp kesemezdik, at da koyun kadar olsaydı, ona binemezdik. Hizmetimize verilen sair hayvanatı da bunlara kıyas ettiğimizde, bu hayvanatın bedenlerinin bir cihette kendi ruhlarına münasip tarzda, diğer bir cihette de bizim istifademize muvafık şekilde yaratıldığını bedahetle görürüz."(Mehmed Kırkıncı, Nükteler, s:72, Cihan Yayınları, İst.1987)  

*" Ve kemal-i mevzuniyetleri" (Sözler s: 659) Yani dizilişleri. Mesela insanın elleri nerede lazımsa orada. Parmakları nerede lazımsa orada, kulakları nerede lazımsa orada dizilmeleri.

*"Ve kemal-i zînetleri" (Sözler s: 659) Güzellikte, süslenmekte kemalleri. Her şey kendi yerinde güzel. İstanbul'da Yıldız Camiine gitmiştik. Baktık, onun bahçesinde hanımlar oturuyorlar, kucaklarında fino köpekleri var, onları seviyorlar. Ula baktım, geberesiler sevimli de bir şeyler yani. O hayvandaki güzelliği görmese o hanımlar onları kucağına alır mı? Allah Allah..

Her şey yerinde güzel..O işlek yavruları o kadar güzel oluyor ki..

Not: Kırkıncı Hocamız, Üstad Bediüzzaman'a ittibaen eşek yerine işlek diyor. Bilindiği gibi, Üstad, eşeğe, çok çalışkan ve çok faydalı mânâsında 'işlek' dermiş. Talebeleri de öyle demiştir (bkz; Necmeddin Şahiner, Son Şahitler, Cilt:1, s: 411, 418, Cilt: 4, s: 80, 367 Nesil Basım Yayın, İst. 2008)

Çok seneler evvel Van'da bir mevlid vardı. Allah rahmet eylesin Bayram ağabey, Sungur ağabey ve birçok arkadaşlarla Van'a gittik. Eski Van'ı gezdik. Akşam namazı vakti olunca orada bir yerde namaz kıldık. Yavaş yavaş yürüyerek şehir merkezine doğru geliyoruz. Baktım orada bir işlek var, bağlanmış otluyor. Yanında da üç beş günlük bir yavrusu var. Kulaklarını dikiyor; bir oraya, bir buraya koşuyor, zıplıyor. O hayvana baka kaldım. Sungur ağabey ve Bayram ağabey ilerlemişler. Bana "ne yapıyorsun" dediler. "Şu hayvandan ders alıyorum. Bu hayvan sevinçle koşturuyor, işlek olarak yaratıldığından memnun, Allah'a şükrediyor " dedim.

*Üstad her şeyin ya bizzat veya neticeleri itibarıyla güzel olduğunu söylüyor. Mesela gül ağacı zatında güzel. Dibindeki gübre de o gül ağacını güzelleştirdiğinden neticesi itibarıyla güzel.

*Altmış beş, altmış altı yıllardı. Baktım, medreseye iki kişi geldi. Selam verip, oturdular. Bir tanesinin boyu kısa ve kamburu var. Diğeri de uzun boylu, babayiğit bir adam. Uzun boylu olanı dedi ki;

-Hocam, Allah âdil midir?" dedi.

-Amenna. Adalet güzel bir şey midir?" dedim.

-Evet deyince, dedim ki;

-Her güzel şeyin kemali Allah'ta olduğu gibi adaletinde öyle. Allah âdil olmasa kim âdil olabilir?"

Ben böyle deyince;

-Peki, eğer âdilse, niye bazı insanları cemiyet içinde mahcup olacakları bir vaziyette yaratmış?"diye sordu.

"Soruyu herhalde arkadaşın için soruyorsun" dedim. "Evet" dedi. "Peki, oldu dedim ve sordum;

-Senin boyun kaç?

-Bir seksen beÅŸ.

-Arkadaşın boyu kaç?

-Bir otuz beÅŸ..

Kısa boylu olana dedim ki; " Senin, Allah'ta bir seksen beş alacağın vardı da, elli santimini kesti vermedi, öyle mi diyorsun?" Sustular tabii.

Dedim ki; "Mülk Allah'ın. İstediğini istediği kimseye verir. Bir başkasın mülkü yok ki, hâşâ bir şeriki yok ki, onun mülküne tecavüz ede de, zulüm ede. Bakın bu kapı açılsa bunun sonu gelmez. Bak senin boyun kısa, ama insansın. Hem de üniversite de okuyorsun. Sen buna bakacaksın. Cenab-ı Hak sana ne vermişse ona şükredeceksin. Vermediği şeye şükür istemiyor Cenab-ı Hak. Senin boyun kısa, ona göre şükredeceksin. Onun boyu da uzun, ona göre şükredecek.

Sonra latife olarak dedim ki; "Senin bir kamburun var. Ama semerin yok. Sen bunu bir yerde deme, aramızda kalsın. Sonra hayvanlar gelir, sana derler ki, 'gel değişelim, 'biz kamburla da olsa insan olmaya razıyız.' O zaman ne yapacaksın, kabul edip ahıra mı gireceksin?" Güldüler, memnun olarak ayrıldılar.

Not: Kırkıncı Hocaefendi bu hatırayı daha tafsilatlı olarak hatıralarında kaleme almıştır, bakılabilir(Mehmed Kırkıncı, Hayatım Hatıralarım, s: 499-506, Zafer Yayınları, İst. 2013)

* "Ve icadlarının sühuleti" (Sözler s: 659) Ne kadar kolay yaratıyor. Sadece bir gece de ne kadar insan ana rahmine düşüyor. Sadece insanlar mı, bir de hayvanlar var. Allah'ımızın kudretinin nihayeti yok..

*Allah'ın yarattığı hayat tabakaları nihayetsiz geniş. Sayısını Allah biliyor. Her birisine nasıl hayat vermiş? Her birisi hayatından memnun. Mesela alacakarga 'ben niye bülbül olmadım?' demiyor. Hayatından memnun.

Eski insanların fıkralarında çok hikmetler var. Hani derler ki "Akılları bir dağın başından yuvarlamışlar, isteyen istediğini alsın diye. Yine herkes kendi aklını beğenmiş."

 *Her mahlûkun bir kalemin malı olduğu, bir elden çıktığı belli. Her hayvanla müşterek noktalarımızı var Esas azalarda ortaklık bunu gösteriyor. Herkesin gözlerinin ortası renkli, etrafı beyaz. Her mahlûkun gözü aynı yerde. Kulakları da aynı yerde. Ve hakeza. Bir kalemden çıktıklarını gösteriyor.

*Yeryüzünde ne kadar hayvan var. Onların ne kadar tüyü var. Hepsinin sayısını Cenab-ı Hak biliyor. Mesela deseler ki, 'Cennete gitmenin bir şartı var; başındaki saçları sayacaksın? Say bakalım.' Cennetin kapısı kapanır. 

 

 

 

 

 

 

 

Bu yazıya yorum yazın


Not: Yanında (*) işareti olanlar zorunlu alanlardır.

Bu yazıya gelen yorumlar.

DÄ°ÄžER YAZILAR

RÄ°SALE-Ä° NUR DERS NOTLARIM-200

RÄ°SALE-Ä° NUR DERS NOTLARIM-200

Ders: 3. Söz İzah: Mehmed Kırkıncı Hocaefendi *Allah ya..Allah’tan gelen şey nasıl olur,

RÄ°SALE-Ä° NUR DERS NOTLARIM-199

RÄ°SALE-Ä° NUR DERS NOTLARIM-199

Ders: Mesnevi-yi Nuriye, Katre’nin Hatimesi İzah: Prof. Dr. Alaaddin Başar *Üstad, İslam âl

RÄ°SALE-Ä° NUR DERS NOTLARIM-198

RÄ°SALE-Ä° NUR DERS NOTLARIM-198

Ders: Asa-yı Musa(s. 106) İzah: Prof. Dr. Şener Dilek İzah Edilen Kısım: Sonra o mütefekkir

RÄ°SALE-Ä° NUR DERS NOTLARIM-197

RÄ°SALE-Ä° NUR DERS NOTLARIM-197

Ders: Mesnevi-yi Nuriye, Katre risalesi, s. 69 İzah: Prof. Dr. Şener Dilek İzah edilen kısım:

RÄ°SALE-Ä° NUR DERS NOTLARIM-196

RÄ°SALE-Ä° NUR DERS NOTLARIM-196

Ders: 11. Söz İzah: Prof. Dr. Şener Dilek *Sanattaki letafeti, ilimdeki derinliği, tezyinattak

RÄ°SALE-Ä° NUR DERS NOTLARIM-195

RÄ°SALE-Ä° NUR DERS NOTLARIM-195

Ders: Hutbe-i Şamiye(s. 19) İzah: Prof. Dr. Şener Dilek İzah edilen kısım: “İstikbal yaln

RÄ°SALE-Ä° NUR DERS NOTLARIM-194

RÄ°SALE-Ä° NUR DERS NOTLARIM-194

Ders: 33. Söz, 23. Pencere İzah: Prof. Dr. Şener Dilek Not: Bu ders, İstanbul Yüzevler’de,

RÄ°SALE-Ä° NUR DERS NOTLARIM-193

RÄ°SALE-Ä° NUR DERS NOTLARIM-193

Ders: 14. Lem’a, İkinci Makam İzah: Mehmed Kırkıncı Hocaefendi *“Kâinat sîmasında, arz

RÄ°SALE-Ä° NUR DERS NOTLARIM-192

RÄ°SALE-Ä° NUR DERS NOTLARIM-192

Ders: 17. Lem’a, 13. Nota İzah: Mehmed Kırkıncı Hocaefendi *Cenab-ı Hak bizi kul olarak yar

RÄ°SALE-Ä° NUR DERS NOTLARIM-191

RÄ°SALE-Ä° NUR DERS NOTLARIM-191

Ders: Şualar(13. Şua,) s: 307 İzah: Prof. Dr. Şener Dilek İzah edilen kısım: “Bugün, bü

RÄ°SALE-Ä° NUR DERS NOTLARIM-190

RÄ°SALE-Ä° NUR DERS NOTLARIM-190

Ders: 14. Lem'anın Ä°kinci Makamı Ä°zah: Prof. Dr. Alaaddin BaÅŸar *“Besmelenin rahmet noktasÄ

Andolsun ki biz, öğüt alsınlar diye, bu Kur'an'da insanlara her türlü misali verdik.

Zümer,27

GÃœNÃœN HADÄ°SÄ°

Her ölenin amel defteri kapanır. Yalnız Allah rızası için yurt sınırında nöbet bekleyenler müstesnadır

Riyazü's Salihin, 2/1297

TARÄ°HTE BU HAFTA

*Kanije müdafaası(18 Kasım 1601) *Hz.Fatıma'nın(r.anha) Vefatı(22 Kasım 632) *İstanbul'un Müttefikler Tarafından İşgali(23 Kasım 1918) *Alparslan'ın Şehadeti(24 Kasım 1072) *Öğretmenler Günü(24 Kasım)

ANKET

Sitemizle nasıl tanıştınız?

Yükleniyor...

SÄ°TE HARÄ°TASI