EBUL HASAN EN NEDVÄ°

Ebu’l Hasen en Nedevi aynen Bediüzzaman gibi değişimin imani ve ahlaki temelde ve eksende gelişmesi gerektiğini söylemiştir. Bu cemaatler açısından doğrudan siyasetle ilgilenmeyi sınırlandırdığı gibi, aynı zamanda örgütlü ilgilenmeyi de yasaklamaktadır.


Mustafa Özcan

mustafaahmetozcan@gmail.com

2015-12-16 04:39:11

Takdim

Kıymetli ziyaretçilerimiz, geçtiğimiz Nisan ayında evinde ziyaret ettiğimiz değerli yazar Mustafa Özcan bey, yazılarının büyük kısmını toplu olarak hard diskimize kaydetmişti. Bu yazıları altı ay boyunca okumaya çalışarak bir şahıs indeksi ve bir konu indeksi hazırladım. Hocamızın da çok hoşuna giden bu çalışma, yazarın herhangi bir şahıs ve konu hakkında yazdıklarından önemli yerleri alfabetik bir şekilde bir araya getiriyordu.

Hususi bir çalışma olduğu için sitede tamamını neşredemesek de, İslam âleminde mühim şahsiyetleri Mustafa beyin gözüyle sizlere tanıtmak istedik. Merhum Necip Fazıl'ın "Benim Gözümde Menderes" adlı eserine telmihen bu çalışmaya "Benim Gözümde" başlığını seçtik. Mustafa Bey de tasvip ettiler.

İlk olarak 20. Asır âlimlerinden Hind Ulema Cemiyeti reisi, Nedvetül Ulema'nın değerli üstadı merhum Ebul Hasan en Nedvi(1914-1999)'ye yer vermek istedik. Burada hakkında denilenler, Mustafa Özcan beyin zaman zaman yazılarında kendisi hakkındaki değinmelerinden notlardır. İstifadeye medar olması dileklerimle. Salih Okur/cevaplar.org

EBUL HASAN EN NEDVÄ°

*Ebu'l Hasen en Nedevi aynen Bediüzzaman gibi değişimin imani ve ahlaki temelde ve eksende gelişmesi gerektiğini söylemiştir. Bu cemaatler açısından doğrudan siyasetle ilgilenmeyi sınırlandırdığı gibi, aynı zamanda örgütlü ilgilenmeyi de yasaklamaktadır. Ebu'l Hasan en Nedevi bu hususta "İslam'ın Siyasi Yorumu" adlı eserinde hem Mevdudi hem de Seyyid Kutup'un tarzına karşı çıkmıştır.

* Hicaz denilince aklıma nedense Ebu'l Hasan en Nedevi düşer. Hasreti kavuşamayanlar ve uzakta olanlar bilir. Onun kalbi bütün Hindistan Müslümanları gibi şevkle Hicaz için atıyordu.

* Ebu'l Hasan en Nedevi gibi alimler Hasan el Benna gibilerin rüyalarına, duygularına tercüman olarak Min Cedid ile'l İslam/Yeniden İslam'a isimli ve muhtevalı kitaplar yazmışlardır. 

* Çağımızda birbirine benzeyen en önemli üç İslami şahsiyet; Nedevi, Karadavi ve Gazali'dir.

* Siyasal İslam markası vurulabilecek ender hareketlerden birisi Mevdudi hareketi olmalıdır. Bu hususta maksadı aştığı söylenebilir. Bu açıdan Cemaat-ı İslami mensubu olduğu halde onun çatısı altından çıkan Ebu'l Hasan en Nedevi 'İslam'ın Tarihi Yorumu' başlıklı kitabında Mevdudi'ye yüklenmiştir.

* Nedevi, Müslüman Kardeşlere siyasi bir ayar vermek istemiştir. Bu ayar Muhammed Abduh gibi işba derecesinde ilgilendikten sonra siyaseti terk etme telkini değildir. Aksine İmam Rabbani gibi ıslah çizgisi içinde hareketi tavsiyedir.

*Rahmetli Ebu'l Hasan en Nedevi ile birkaç defa bir araya geldik ve hatta bana bu karşılaşmalarımızdan birisinde 'Riddetün La Ebabekre Leha/Hz. Ebubekri olmayan ridde dalgası' risalesini hediye etti. Kitabı bir solukta okudum. Tarihten günümüze işaretler ve izler taşıyordu. Ebu'l Hasan en Nedevi'nin çöküş asrında Türkiye ile ilgili endişeleri vardı ve bunları saklamıyordu. Alfabenin değiştirilmesini Bağdat'a Moğol saldırısının sonuçları gibi telakki ediyordu. Arnold Tonybee alfabenin değiştirilmesinin adeta İskenderiye Kütüphanesinin yakılmasıyla eşdeğer olduğunu ifade ediyordu. Bundan dolayı vefatına kadar Türkiye'ye gelip gittikçe dilinde Türkiye hakkında ikinci Endülüs ifade ve endişesi eksik olmuyordu. Türkiye'ye ilk defa 1956 yılı Haziran ayında ayak basıyor. Dönem Menderes dönemi. Vefatından önce ise İslami Edebiyat Birliği toplantıları için sık sık ülkemize uğruyordu. Biz de kendisiyle bu vesile ile görüşmüştük. İslam dünyasının kaynaşması için adeta canla başla çalışıyordu. İslam dünyası modern asırda ister Seyyid Kutup'un ifadesiyle bir cahiliye çağı olsun isterse Ebu'l Hasan en Nedevi'nin ifadesiyle ridde dalgası olsun; bir gerileme ve hatta sökülme hali yaşıyordu.

*Gerileme çağının merkez üssü ülkesi Türkiye olmuştur. Büyük darbeler yemiştir. Bundan dolayı Ebu'l Hasan en Nedevi gibilerin siyanet kanatları ve inayet gözleri Türkiye üzerine yoğunlaşmıştır. Bizlere hep: 'Sizin ayakta kalmanız İslam'ın payidar olmasıyla mümkündür' mesajını vermiştir. 'Ayakta tut, ayakta kal' sırrı. Ebu'l Hasan en Nedevi seyahatlerini ve konuşmalarını bilahare kitaplaştırmıştır. İslam'ın Mücahit Milleti Türkler, İstanbul'da Mescid-i Selam'da yaptığı Urduca bir konuşmanın bilahare yazıya geçirilmiş halidir. Kitap Urduca, 'Türki ki Mücahid-i Milleti İslami' adıyla yayınlanmış ve metni de daha önce konuşmasını tercüme eden Hayri Demirci tarafından Türkçeye aktarılmıştır. Türkler arasından ikinci bir fetih nesli ve Fatih'in çıkmasını intizar etmekte idi.

* Bir diğeri de Mevlana Hüseyin Ahmet Medeni'dir. Medeni, Ebu'l Hasan en Nedevi'ye Fatih'le alakalı bir mesele anlatır. Fetihten önce Fatih rüyasında Hazreti İsa'yı görür ve fetih müjdesi alır. Tebrikler karşısında tereddüde düşer ve Hazreti Peygamberden müjde almadıkça tebrik alamayacağını söyler. Ertesinde de Hazreti peygamberden fetih müjdesi alır.

* Ümmetin temel iki unsuru olan Araplar ve Türklere özel bir önem verir. Özellikle Araplara misyonlarını hatırlatıcı konuşmalar yapar ve bunları kitaba dönüştürür. Türklere de misyonlarını hatırlatmaktadır. Bu İslam dünyasının kılıcı ve cihangiri olmaktır ve yeni Fatih'ler yetiştirmektir. Bundan dolayı bilhassa teberrüken yeni nesillere Fatih isminin verilmesini tavsiye eder.

* Ebu'l Hasan en Nedvi gibi çağdaş âlimler ve Nedve ekolünden gelenler Brelvileri tasvip etmedikleri halde, Diyobendi ulemasını takdir ve tebcil etmektedirler. Abdulfettah Ebu Gudde de bu hususta hocası Kevseri gibidir.

Bu yazıya yorum yazın


Not: Yanında (*) işareti olanlar zorunlu alanlardır.

Bu yazıya gelen yorumlar.

DÄ°ÄžER YAZILAR

BEDREDDÄ°N AYNÄ° VE MEVLANA

BEDREDDÄ°N AYNÄ° VE  MEVLANA

Garez ile ilim çok farklı şeyler. Garez manevi hastalık belirtisidir. Bazen ilim kalıbına dö

BEDÄ°ÃœZZAMAN-2

BEDÄ°ÃœZZAMAN-2

İttihatçıların yüzeye çıktıkları sıralarda da Türkiye’de siyaset anlamını kaybetmişt

BEDÄ°ÃœZZAMAN-1

BEDÄ°ÃœZZAMAN-1

Bediüzzaman, ‘ muhabbet fedaileriyiz husumete vaktimiz yok’ derken daima insanlar arasında iyi

MÃœNÄ°R GADBAN(1942-2014)

MÃœNÄ°R GADBAN(1942-2014)

Muhammed Kutup’un vefatı üzerinden çok geçmeden yine Mekke’den ikinci bir ölüm haberiyle i

YUSUF KARADAVÄ°

YUSUF KARADAVÄ°

Yusuf Karadavi geçenlerde Arap Baharının önünü, İsrail’in ömrünü uzatmak için kestikle

MUSTAFA SIBAÄ°(1918-1964)

MUSTAFA SIBAÄ°(1918-1964)

Son devirde Reşid Rıza, Mustafa Sıbai, Karadavi Şiilerle uzun dönemler dostane münasebetler ge

SEYYÄ°D KUTUP(1906-1966)

SEYYÄ°D KUTUP(1906-1966)

*20’inci yüzyıla ait şehitler kervanı arasında temayüz eden isimlerden birisi de Seyyit Kutu

MUHAMMED KUTUP(1919-2014)

MUHAMMED KUTUP(1919-2014)

Muhammed Kutup’un en temel vasfı teorisyen olmasıdır. Mütefekkirden öte bir teorisyendir. Tef

MUSTAFA SABRÄ° EFENDÄ°

MUSTAFA SABRÄ° EFENDÄ°

* Şeyhülislam Mustafa Sabri için ‘ asrının yektası idi’ diyenler olduğu gibi ‘ne kendi

HASAN EL BENNA(1906-1949)

HASAN EL BENNA(1906-1949)

Hasan el Benna’nın projesi, arzulanan İslami itidal cemaati gerçekleştirmektir. Bu aynı zaman

EÅžREF ALÄ° TEHANEVÄ°(1863-1943)

EÅžREF ALÄ° TEHANEVÄ°(1863-1943)

İmam Rabbani ve izindekilerden sonra, geçen yüzyılda Şeyhül Hind Mahmud Hasan ile birlikte her

"Allah bize yeter, O ne güzel vekildir" dediler.

Âl-i İmrân; 173

GÃœNÃœN HADÄ°SÄ°

Sadakaların en efdali, iki kişi arasını düzeltmektir.

Seçme Hadisler, s.237

TARÄ°HTE BU HAFTA

*Kanije müdafaası(18 Kasım 1601) *Hz.Fatıma'nın(r.anha) Vefatı(22 Kasım 632) *İstanbul'un Müttefikler Tarafından İşgali(23 Kasım 1918) *Alparslan'ın Şehadeti(24 Kasım 1072) *Öğretmenler Günü(24 Kasım)

ANKET

Sitemizle nasıl tanıştınız?

Yükleniyor...

SÄ°TE HARÄ°TASI