EMCED ZEHAVÄ°(1882-1967)

Irak İmamı olarak iştihar eden zamanının İbni Abidin’i veya İkinci Ebu Hanifesi Emced Zehavi, Ümmet içindeki ihtilafları teskin etmek ve birlik ruhunu diriltmek ve yaymak için harekete geçer. Bazı temasları olur. Bu temaslarından bir kısmı Şia’ya, diğeri de Selefilere yöneliktir. Bunun için erinmez, Suudi Arabistan’a kadar gider. Merhum Abdulaziz Bin Baz ile görüşür. Görüşmenin amacı ihtilafları bir yana bırakmak ve safları sıkılaştırmaktır.


Mustafa Özcan

mustafaahmetozcan@gmail.com

2016-01-01 07:31:27

* Irak İmamı olarak iştihar eden zamanının İbni Abidin'i veya İkinci Ebu Hanifesi Emced Zehavi, Ümmet içindeki ihtilafları teskin etmek ve birlik ruhunu diriltmek ve yaymak için harekete geçer. Bazı temasları olur. Bu temaslarından bir kısmı Şia'ya, diğeri de Selefilere yöneliktir. Bunun için erinmez, Suudi Arabistan'a kadar gider. Merhum Abdulaziz Bin Baz ile görüşür. Görüşmenin amacı ihtilafları bir yana bırakmak ve safları sıkılaştırmaktır.

İlhad ve ateizm ve Siyonizm dalgaları karşısında ümmeti dirençli hale getirmeyi murat eder. Arzusu, meşrep farkı gözetmeden Müslümanları ortak bir dava etrafında kenetleşmeleridir. Ya da tehlikeler ve tehditlere karşı safları sıklaştırmaktır. Bu maksatlarını ziyaret ettikleri Abdulaziz Bin Baz'a açarlar. Görüşmeler olumlu bir havada seyrederken, Baz'ın talebelerinden birisi bir hilafiyat konusunu ya da ihtilaflı bir konuyu açar. Bunun neticesinde yakalanan olumlu hava ziyan olur. Bin Baz da o serkeş öğrencisinin peşine takılır ve mecliste soğuk rüzgârlar eser ve oradan o halde ayrılmak zorunda kalırlar. Çıkışında Emced Zehavi Müslümanların talihsizliğinden dolayı yakınmaktadır. 

*1956 yılında Medine-i Münevvere'de İslam kongresi tertip edilmiştir. Davetliler arasında Emced Zehavi de vardır. Bu toplantıda, Zehavi üç meseleyi gündeme getirir;

 1-Görüşlerinden dolayı öteki anlayışların tekfir edilmemesi.

2-Düşmanları karşısında Müslümanları toparlaması ve kalplerinin telif edilmesi. 3-Kıble ehlini tekfir etmekten kaçınmak.

O dönemde Suudi Arabistan'ın Baş Müftüsü olan Muhammed İbrahim Al-i Şeyh bu teklife yatkın durur. Lakin Abdulaziz Bin Baz hemen olumlu havayı kırar ve başkalarını 'halis dine' davet etmekten caymayacaklarını söyler. Halis din diye ifade ettiği kendi meşrepleri ve anlayışlarıdır. Bu noktaya gelmeyenleri tekfire devam edeceklerini ima eder (El İmam Emced, s: 250). Velhasıl Nuh derler ama peygamber demezler. .

* Irak eski baş müftülerinden ve Müslüman Kardeşler Irak Şubesinin Kurucularından Emced Zehavi hayatını birliğe adamış; Komünist ve Siyonist tehlikeyi yakinen görmüş ve bunlara karşı yegâne çözümü, ümmetin birliği ve dirliğinde görmüştür. Gevşeyen yapıyı tahkim tedbirlerin en büyüğüdür. Bu yöndeki çabalarını iki koldan sürdürmüştür;

 Irak'ta Şii mercilerle temasa geçmiş ve onlarla iyi bağlar ve ilişkiler kurmaya çalışmıştır. İkincisi de, Hicaz selefileriyle bağlar tesis etmeye ve Vehhabi/Selefi akımla da temas ve bağ kurmaya, geliştirmeye, böylelikle Müslümanların iki yakasını bir araya getirmeye gayret etmiştir.

Denilebilir ki, hem Mezhepler Arası Yakınlaşma Kurumu ve hem de Rabıtatu'l Alemü'l İslami'nin öncülerinden birisidir. En azından kurulmasına fikren öncülük etmiş bir isimdir.

* Bediüzzaman'ın da dostları arasında olan Emced Zehavi (ölümü: 1967) birlik beraberliği temin maksadıyla çok gayret etmiş ve yollara düşmüştür. Bu maksatla bir iki defa Suudi Arabistan din adamlarının ayağına gitmiş ve Bin Baz gibi isimlerle görüşmüştür. Mezhep ihtilaflarını kaşımaktan veya açmaktan kaçınmaya matuf bir çizgiyi ve yaklaşımı benimsiyordu. Emced Zehavi, 1957 yılında Kral Suud ile dini konuları halledecek ve sonuca bağlayacak İslam âlemi çapında bir üst kurul ve yapı teşkil edilmesini teklif eder. Bu ümmete hitap edecek üst kurumun merkezinin de Kudüs veya Medine-i Münevvere olması teklifleri arasındadır.

Kral Suud derhal bu teklifi Suud Baş müftüsü Muhammed Bin İbrahim'e açar. Muhammed Bin İbrahim bu teklifi bazı şartlarla birlikte kabul eder. Bu şartlardan ilki, beyni ve iç çekişmelerden azade olabilmek için bu ümmete yönelik kurumunun Suud resmi dini kurumuna bağlı olmasını şart koşar. Ayrıca ortak kabule mazhar olan noktalar üzerinde çalışma yapılmasını ister. Merkezi ise Medine-i Münevvere yerine Mekke-i Mükerreme olacaktır.

1962 yılında Emced Zehavi'nin bu fikri hayata geçer. Petrol gelirlerinin de artmasıyla birlikte kurum büyük bir propaganda merkezi haline gelir. İslam ülkelerinden temsilciler ve kurucular olmasına rağmen sonuçta burada Suudi Arabistan'ın sözü geçmekte ve borusu ötmektedir. Parayı veren düdüğü çalar. Burası onun çizgisini terviç eden bir kuruma dönüşür. Resmi Suud Selefiliğinin ayartma merkezi veya uluslar arası çatısı haline gelir. Keza Medine ve Mekke'de İslam üniversiteleri de kurularak paralel kurumlarla birlikte Suudi Arabistan'ın dünyadaki tesiri artar. Lakin Kral Faysal dönemi istisna edilirse bunun İslam dünyasının tesirlerini arttığını söyleyemeyiz. Sadece resmi selefilik çizgisinin ve Suudi Arabistan'ın siyasi ağırlığı artar. Bununla birlikte, 1400 hicri yılından itibaren bir kırılma olur ve Suudi Arabistan'ın imajı düşüşe geçer. Ülkede liberal rüzgârların esmesiyle birlikte, 1962 yılından itibaren harekete geçen damar söner. 

*Emced Zehavi'nin en azından fikri harcı bulunan diğer kurum veya fikir ise Mezhepler Arası Yakınlaşma Kurumudur. Yakınlaşma adı, projeyi akla getiriyor. Proje ise tasannu ve zorlamadan başka bir şey değildir. Fıtri bir tarafı yoktur. Yakınlaşma değil, tanışma zemini olsaydı belki daha fazla amaca hizmet edebilirdi. En azından kandırma amacından uzak olur, samimiyete daha yakın dururdu. Muhibbiddin Hatip de bu nedenle böyle bir projeye baştan karşı çıkmıştır. Bu, başka maksatlara alet edilecek çatı ve şemsiye bir örgütlenme haline gelecektir.

*Mısır'da Müslüman Kardeşler felaketzede haline gelince, Müslüman âlimler yardıma koşarlar. Bunlardan birisi Bediüzzaman'ın İstanbul'daki talebelik günlerinden teşrik-i mesai kurduğu bilahare Irak müftüsü olan arkadaşı Emced Zehavi'dir.

* Seyyid Kutup'u kurtarmak için Emced Zehavi didinmiş ve çabalamış, lakin muvaffak olamamıştır. Bununla birlikte bu gayreti onun âli himmetini göstermektedir.

 

Bu yazıya yorum yazın


Not: Yanında (*) işareti olanlar zorunlu alanlardır.

Bu yazıya gelen yorumlar.

DÄ°ÄžER YAZILAR

BEDREDDÄ°N AYNÄ° VE MEVLANA

BEDREDDÄ°N AYNÄ° VE  MEVLANA

Garez ile ilim çok farklı şeyler. Garez manevi hastalık belirtisidir. Bazen ilim kalıbına dö

BEDÄ°ÃœZZAMAN-2

BEDÄ°ÃœZZAMAN-2

İttihatçıların yüzeye çıktıkları sıralarda da Türkiye’de siyaset anlamını kaybetmişt

BEDÄ°ÃœZZAMAN-1

BEDÄ°ÃœZZAMAN-1

Bediüzzaman, ‘ muhabbet fedaileriyiz husumete vaktimiz yok’ derken daima insanlar arasında iyi

MÃœNÄ°R GADBAN(1942-2014)

MÃœNÄ°R GADBAN(1942-2014)

Muhammed Kutup’un vefatı üzerinden çok geçmeden yine Mekke’den ikinci bir ölüm haberiyle i

YUSUF KARADAVÄ°

YUSUF KARADAVÄ°

Yusuf Karadavi geçenlerde Arap Baharının önünü, İsrail’in ömrünü uzatmak için kestikle

MUSTAFA SIBAÄ°(1918-1964)

MUSTAFA SIBAÄ°(1918-1964)

Son devirde Reşid Rıza, Mustafa Sıbai, Karadavi Şiilerle uzun dönemler dostane münasebetler ge

SEYYÄ°D KUTUP(1906-1966)

SEYYÄ°D KUTUP(1906-1966)

*20’inci yüzyıla ait şehitler kervanı arasında temayüz eden isimlerden birisi de Seyyit Kutu

MUHAMMED KUTUP(1919-2014)

MUHAMMED KUTUP(1919-2014)

Muhammed Kutup’un en temel vasfı teorisyen olmasıdır. Mütefekkirden öte bir teorisyendir. Tef

MUSTAFA SABRÄ° EFENDÄ°

MUSTAFA SABRÄ° EFENDÄ°

* Şeyhülislam Mustafa Sabri için ‘ asrının yektası idi’ diyenler olduğu gibi ‘ne kendi

HASAN EL BENNA(1906-1949)

HASAN EL BENNA(1906-1949)

Hasan el Benna’nın projesi, arzulanan İslami itidal cemaati gerçekleştirmektir. Bu aynı zaman

EÅžREF ALÄ° TEHANEVÄ°(1863-1943)

EÅžREF ALÄ° TEHANEVÄ°(1863-1943)

İmam Rabbani ve izindekilerden sonra, geçen yüzyılda Şeyhül Hind Mahmud Hasan ile birlikte her

Sakın israf etmeyin, çünkü Allah israf edenleri sevmez.

En'âm, 141

GÃœNÃœN HADÄ°SÄ°

Zalim sultanın yanında gerçeği söylemek en büyük cihaddandır.

Tirmizi 13, (2175)

TARÄ°HTE BU HAFTA

*Kanije müdafaası(18 Kasım 1601) *Hz.Fatıma'nın(r.anha) Vefatı(22 Kasım 632) *İstanbul'un Müttefikler Tarafından İşgali(23 Kasım 1918) *Alparslan'ın Şehadeti(24 Kasım 1072) *Öğretmenler Günü(24 Kasım)

ANKET

Sitemizle nasıl tanıştınız?

Yükleniyor...

SÄ°TE HARÄ°TASI