Soru: Allah neden gerekirse kadınların dövülebileceğini söylüyor?


2003-01-20 14:51:08

En son Allah Rasulü’nün hanımlarına sertlikle muamelede bulunanlar karşısındaki sert tavrını ele alacağız demiştik. Şimdi bu meseleye bir de hadisler ışığında bakalım. Kadını dövmeme hususunda Allah Rasulü’nden şerefsudûr olan bir çok hadis-i şerif vardır.Adeta bu hadisler âyette mücmel bırakılan bazı hususları tafsil ve beyan etmiştir. Bilhassa Allah Rasulü tarafından,“Gündüz, kadını hayvan döver gibi dövüp, gece de yanına gitme” sert bir lisanla kınanmıştır. Gece bütün bağları koparmak zorunda olan insanın sabahki tavrı hiç de hoş karşılanmamıştır. Dövmek en son ve mecburi istikamet neticesi ruhsat verilen bir hareket tarzıdır. Yukarıda da belirttiğimiz gibi birinci ve ikinci maddelerin fayda vermediği yerde kullanılır. Yani istisnâî bir durumdur. Başka türlü yola gelmeyen ve fıtratı ancak dövmekle yola gelmeye müsait olanlara tatbik edilebilir. Döverken de canını fazla yakmayacak ve bilhassa yüze vurmaktan da kaçınacaktır. Zira Allah Rasulü “Vetteki’l-veche (Yüzden sakının)” buyurur. Yüz, Cenab-ı Hakk’ın rahmâniyet ve rahimiyetini temsil eden en parlak aynadır. Yüzde o manaya ait çizgiler vardır, dolayısıyla yüze vurulmamalıdır. Haddizatında dövmekten gaye, onun onur ve gururunu harekete geçirmektir. Bunu temin için en asgari ölçü neyse o kullanılmalıdır. Ben, şu satırların yazıldığı sırada elli küsür yaşındayım ve ilkokul öğretmenimin hafifçe kulağımdan tutup: “Sen de mi?” deyişini hala hatırlıyor ve hatırladıkça da içimden o tedipten aldığım nasihatı aynen o günkü gibi hissediyorum. Kadını dövme ıslah için başvurulan en son çaredir, dedik. Ve katiyen can yakıcı olunamayacığını da ilave ettik. Burada şu noktayı da belirtmemiz icab edecektir: Islah düşüncesinin dışında ve can acıtıcı şekilde dövmelerde, erkek Allah katında mesul olur ve bu şekildeki davranışlar da katiyen caiz değildir. Nasıl ki nasihatla onun düzelmesini düşünüyor, nasihat ediyor ve nasihatın bütün yollarını kullanıyoruz, nasıl ki yatağını terketmekle ona karşı boykot yapıyor, fakat gururunu, onurunu kırmıyor, onu mahçup etmiyor ve sadece iyiliğini düşünüyoruz, aynen öyle de şâyet, hafif bir dövmekle düzelecekse, o zaman da onu tatbik edeceğiz. Yoksa, bana baş kaldırıyor, serkeşlik yapıyor diye, hayvan döver gibi kadını dövmek; maksadı, manası, hedefi olmayan, cahilce bir harekettir ki, Allah katında insanı muhakkak mahçup ve mesul eder. Bu, bütün terbiye şekilleri için de geçerli bir husustur. Mesela bir hoca talebesini, tedip ve ıslah gayesinin ötesinde dövemez, aksi halde o da mesul olur. Bu türlü kademelerle gelinip ulaşılan bir dövmeye, hiçbir akıl ve mantık sahibi itiraz edemez. Hem yüz kadından birinde böyle bir dövme, müspet tesir icra ederek o kadını yola getirecek ve aile kurtulacaksa, İslâm dini niçin böyle bir çarenin önünü tıkasın? Bu bir terbiye usül ve metodudur. Efendimiz, “vurun” derken bu ölçü içinde demiştir. “Vurmayın” diye menederken de işkence, eza, cefa ve intikam alma hissiyle yapılan dövmelere karşı kadını korumak için demiştir. Burada akla şöyle bir soru gelebilir: Peki erkek serkeşlik yaparsa o zaman kadın ne yapacak? İsterseniz bu sorunun cevabını önümüzdeki hafta arayalım.

Bu yazıya yorum yazın


Not: Yanında (*) işareti olanlar zorunlu alanlardır.

Bu yazıya gelen yorumlar.

DÄ°ÄžER YAZILAR

Soru: Mü’min olduÄŸumuz halde niye geri kaldık?

Soru: Mü’min olduÄŸumuz halde niye geri kaldık?

Bu soru zaman zaman görsel ve yazılı basında, zaman zaman da dost meclislerinde gündeme geliyor

Soru: İslamın kadına bakış açısını kısaca belirtebilir misiniz?

Soru: İslamın kadına bakış açısını kısaca belirtebilir misiniz?

Dinimizde, kadın aynen erkek gibi cemiyetin bir parçası olarak kabul edilir, görüşü alınır

Şüphesiz o, korunmuş bir kitapta (yazılı) olan pek şerefli/değerli Kur'an'dır ki O'na temiz olanlardan başkası dokunamaz.

(Vakıa, 77-78-79)

GÃœNÃœN HADÄ°SÄ°

Allah'ın en sevdiği isimler

Resulullah (sav) buyurdular ki: "Allah'ın en ziyade sevdiği isimler Abdullah ve Abdurrahman'dır." Müslim-Edeb:2 Ebu Davud-Edeb:59

TARÄ°HTE BU HAFTA

*Kanije müdafaası(18 Kasım 1601) *Hz.Fatıma'nın(r.anha) Vefatı(22 Kasım 632) *İstanbul'un Müttefikler Tarafından İşgali(23 Kasım 1918) *Alparslan'ın Şehadeti(24 Kasım 1072) *Öğretmenler Günü(24 Kasım)

ANKET

Sitemizle nasıl tanıştınız?

Yükleniyor...

SÄ°TE HARÄ°TASI