NAMAZIN TARİHSEL SÜRECİ-2

Geçmiş Ümmetlerde Namaz Daha önceki ümmetlerde de namaz ibadetinin olduğunu gösteren ayet ve hadisler vardır. Ancak, ortada bu namazın rekât sayısı ile ilgili kesin bir bilgi yoktur. -Miraçta elli vakit namazın tedricen beşe indiğini gösteren hadis-i şeriflerdeki şu cümle özellikle vurgulanmıştır:


Niyazi Beki(Prof. Dr.)

niyazibeki@gmail.com

2016-05-08 14:52:23

Geçmiş Ümmetlerde Namaz

Daha önceki ümmetlerde de namaz ibadetinin olduğunu gösteren ayet ve hadisler vardır. Ancak, ortada bu namazın rekât sayısı ile ilgili kesin bir bilgi yoktur.

-Miraçta elli vakit namazın tedricen beşe indiğini gösteren hadis-i şeriflerdeki şu cümle özellikle vurgulanmıştır:

ثُمَّ نَقَصَتْ حَتَّى جُعِلَتْ خَمْساً، ثُمَّ نُوَدِى يَا مُحَمَّدٌ: إنَّهُ َ يُبَدَّلُ الْقَوْلُ لَدَىَّ، وَإنَّ لَكَ بِهذِهِ الخَمْسِ خَمْسِينَ

"Namaz beş vakte indirildikten sonra şöyle hitap edildi: 'Ya Muhammed! Benim nezdimde(hükmü kesinleşmiş olan) bu söz asla değiştirilmez. Bu beş vakit(Rabbinin bir lütfü olarak on misliyle kabul edilerek) senin için elli vakit sayılacaktır."(1)

-Daha önceki ümmetlerde namazın günde kaç vakit olduğuna dair elimizde kesin bilgiler yoktur. Buharî'nin rivayetinde Hz. Musa(as)'ın kendi ümmeti için 50 vakit namaz olduğuna dair bir bilgiden söz edilmemektedir. Orada vurgulanan husus sadece şudur:

"Rabbine müracaat et, çünkü senin ümmetin buna takat getiremez' dedi."(2)

-Müslim'in rivayetinde ise, Hz. Musa'nın "Namazın vakitlerinin azaltması için Rabbine müracaat et, ümmetin buna takat getiremez" manasındaki sözünden sonra "Çünkü ben bu konuda İsrail oğullarını denedim, tecrübe ettim"(3) sözlerine de yer verilmiştir.

- Tirmizî'de ise, şu ifadeler yer almıştır: "İsra gecesi namaz elli vakit olarak farz kılındı, sonra azaltılarak beş vakte indirildi ve şöyle seslenildi: 'ey Muhammed! Benim katımda söz değişmez; senin için bu beş vakit namazın elli vakit sevabı vardır."(4)

-Nesaî'de ise, şu ifadelere yer verilmiştir: "Musa: (Peygamberimize hitaben): 'Ben, insanları senden iyi tanırım; İsrailoğullarından neler neler çektim, senin ümmetin bu elli vakit namaza hiç dayanamaz…'dedi"(5)

Dikkat edilirse bu hadis kaynaklarının hiç birinde, İsrail oğullarına 50 vakit namazın farz olduğuna dair açık bir ifade söz konusu değildir.

Hz. İbrahim(as) İle Hz. İsmail(as) Devrinde Namaz

Aşağıda meali verilen ayette Hz. İbrahim ve Hz. İsmail'in bizim namazımıza benzer rüku ve secdeli bir ibadeti, namazı kıldıklarını göstermektedir. Ayette açıkça bu iki peygamberin namaz kılmalarını emreden bir ifade söz konusu değilse de, başka insanların namaz kılmaları için Beytullah'ı/Kâbeyi temiz tutmalarının emredilmesi, bu hitabın onları da kapsadığının göstergesidir.

وَإِذْ جَعَلْنَا الْبَيْتَ مَثَابَةً لِّلنَّاسِ وَأَمْناً وَاتَّخِذُواْ مِن مَّقَامِ إِبْرَاهِيمَ مُصَلًّى وَعَهِدْنَا إِلَى إِبْرَاهِيمَ وَإِسْمَاعِيلَ أَن طَهِّرَا بَيْتِيَ لِلطَّائِفِينَ وَالْعَاكِفِينَ وَالرُّكَّعِ السُّجُودِ

"Biz Beytullâh'ı insanlara sevap kazanmaları için toplantı ve güven yeri kıldık. Siz de Makam-ı İbrâhim'i namazgâh edininiz! İbrâhim ile İsmâil'e de: "Tavaf edenler, itikâfa girenler, rükû ve secde edenler için Evimi tertemiz bulundurun!" diye emretmiştik."( Bakara, 2/125.)

Hz. İsmail(as) ve Namaz

Aşağıda meali verilen ayet, Hz. İsmail'in namaz kılmakla yükümlü tutulduğunu göstermektedir.

اذْكُرْ فِي الْكِتَابِ إِسْمَاعِيلَ إِنَّهُ كَانَ صَادِقَ الْوَعْدِ وَكَانَ رَسُولاً نَّبِيّاً {*} وَكَانَ يَأْمُرُ أَهْلَهُ بِالصَّلَاةِ وَالزَّكَاةِ وَكَانَ عِندَ رَبِّهِ مَرْضِيّاً

"Kitapta İsmâil'i de an. Gerçekten o, verdiği sözü yerine getiren biri idi. Resul ve nebî idi. Halkına namazı ve zekâtı tavsiye ederdi. Rabbinin razı olduğu biri idi." (Meryem, 19/54-55.)

Hz. İbrahim(as), İshak(as), Yakub(as) ve Lut(as) Peygamberin Namazı

Aşağıda mealleri verilen ayetler, adı geçen peygamberlerin namaz ibadetiyle mükellef olduklarını göstermektedir.

وَنَجَّيْنَاهُ وَلُوطاً إِلَى الْأَرْضِ الَّتِي بَارَكْنَا فِيهَا لِلْعَالَمِينَ {*} وَوَهَبْنَا لَهُ إِسْحَاقَ وَيَعْقُوبَ نَافِلَةً وَكُلّاً جَعَلْنَا صَالِحِينَ {*} وَجَعَلْنَاهُمْ أَئِمَّةً يَهْدُونَ بِأَمْرِنَا وَأَوْحَيْنَا إِلَيْهِمْ فِعْلَ الْخَيْرَاتِ وَإِقَامَ الصَّلَاةِ وَإِيتَاء الزَّكَاةِ وَكَانُوا لَنَا عَابِدِينَ

"Onu(İbrahim'i) Lût ile beraber kurtarıp, bütün insanlar için kutlu ve feyizli kıldığımız diyara ulaştırdık. Ona ayrıca İshak'ı, üstelik bir de Yâkub'u ihsan ettik. Hepsini de erdemli insanlar kıldık. Onları buyruklarımızla insanlara doğru yolu gösteren önderler yaptık. Kendilerine hayırlı işler işlemeyi, namaz kılmayı, zekât vermeyi vahyettik. Onlar yalnız Bize ibadet ederlerdi." (Enbiya, 21/70-73.)

Hz. Şuayb(as) ve Namaz

Aşağıda meali verilen ayet, Hz. Şuayb'ın namaz kıldığını göstermektedir.

قَالُواْ يَا شُعَيْبُ أَصَلاَتُكَ تَأْمُرُكَ أَن نَّتْرُكَ مَا يَعْبُدُ آبَاؤُنَا أَوْ أَن نَّفْعَلَ فِي أَمْوَالِنَا مَا نَشَاء إِنَّكَ لَأَنتَ الْحَلِيمُ الرَّشِيدُ

"Şuayb!" dediler, "atalarımızın taptıkları tanrılarımızı terk etmeyi yahut mallarımızı dilediğimiz gibi kullanmaktan vazgeçmemizi senin namazın mı emrediyor? Aferin, amma da akıllı, uslu bir adamsın ha!" (Hud, 11/87.)

Hz. Musa(as) ve Hz. Harun(as) Devrinde Namaz,

Aşağıda meali verilen ayette Hz. Musa ve kavminin namazla yükümlü olduklarına işaret edilmektedir;

وَأَوْحَيْنَا إِلَى مُوسَى وَأَخِيهِ أَن تَبَوَّءَا لِقَوْمِكُمَا بِمِصْرَ بُيُوتاً وَاجْعَلُواْ بُيُوتَكُمْ قِبْلَةً وَأَقِيمُواْ الصَّلاَةَ وَبَشِّرِ الْمُؤْمِنِينَ

"Mûsâ'ya ve kardeşine: "Halkınız için Mısır'da evler hazırlayın, evlerinizi namazgâh yapın, namazı hakkıyla ifa edin ve ey Mûsâ müminleri müjdele!" diye vahyettik." (Yunus, 10/87.)

Hz. Davud(as) ve Namaz

وَسَخَّرْنَا مَعَ دَاوُودَ الْجِبَالَ يُسَبِّحْنَ وَالطَّيْرَ وَكُنَّا فَاعِلِينَ

"Dağları ve kuşları Davud'un emrine verdik. Onunla beraber namaz kılar,(6) tesbih ve ibadet ederlerdi. Biz dilediğimiz her şeyi yapma kudretine sahibiz." (Enbiya, 21/79.)

Hz. İsa(as) ve Namaz

Aşağıda meali verilen ayet, Hz. İsa'nın namazla yükümlü tutulduğunu göstermektedir:

قَالَ إِنِّي عَبْدُ اللَّهِ آتَانِيَ الْكِتَابَ وَجَعَلَنِي نَبِيّاً {*} وَجَعَلَنِي مُبَارَكاً أَيْنَ مَا كُنتُ وَأَوْصَانِي بِالصَّلَاةِ وَالزَّكَاةِ مَا دُمْتُ حَيّاً

"Derken bebek(İsa): "Ben Allah'ın kuluyum, dedi, O bana kitap verdi, beni peygamber olarak görevlendirdi, Nerede olursam olayım beni kutlu, mübarek kıldı. Yaşadığım müddetçe bana namazı ve zekâtı farz kıldı." (Meryem, 19/30-31.)

Hz. Meryem ve Namaz

Aşağıda meali verilen ayetin ifadesi, Hz. Meryem'in bizim namazımıza benzer rükû ve secdesi olan bir namazla yükümlü olduğunu göstermektedir.

 

وَإِذْ قَالَتِ الْمَلاَئِكَةُ يَا مَرْيَمُ إِنَّ اللّهَ اصْطَفَاكِ وَطَهَّرَكِ وَاصْطَفَاكِ عَلَى نِسَاء الْعَالَمِينَ {*} يَا مَرْيَمُ اقْنُتِي لِرَبِّكِ وَاسْجُدِي وَارْكَعِي مَعَ الرَّاكِعِينَ

"Hani Melekler dediler ki: "Meryem! Muhakkak ki Allah seni seçti. Seni tertemiz kıldı hatta seni dünyadaki bütün kadınlara üstün kıldı. Meryem! Saygı dolu bir gönülle huzurunda durup Rabbine ibadet et, secdeye kapan ve rükû edenlerle beraber rükû et." (Âl-i İmran, 3/42-43)

Dipnotlar

1-Buharî, salat, 1; Müslim b. el-Haccac el-Kuşeyrî, Sahihu Müslim, İstanbul, 1401/1981, İman, 259; Tirmizî, salat, 159.

2-Buhari, Salat,1.

3-Müslim, İman, 259.

4-Tirmizi, Salat,159.

5-Nesâî, Salat, 1.

6-Bu ayette yer alan tesbih kavramı, alimler tarafından namaz olarak da açıklanmıştır.(bk. Kurtubi Muhammed b. Ahmed, el-Cami' li Ahkâmi'l-Kur'an, Beyrut, 1407/1987, ilgili ayetin tefsiri)

 

Bu yazıya yorum yazın


Not: Yanında (*) işareti olanlar zorunlu alanlardır.

Bu yazıya gelen yorumlar.

DİĞER YAZILAR

Kim Allah'a ve Rasûlü'ne îman etmezse, (bilsin ki) biz inkâr edenlere alevi çılgın bir ateş hazırladık.

(Fetih, 13)

GÜNÜN HADİSİ

İki ni'met (iki güzel hal) vardır ki, insanlardan çoğu bu ni'metleri kullanmakta aldanmıştır: Sıhhat, boş vakit.

Abdullâh b. Abbâs (r.a)'dan

TARİHTE BU HAFTA

*Kanije müdafaası(18 Kasım 1601) *Hz.Fatıma'nın(r.anha) Vefatı(22 Kasım 632) *İstanbul'un Müttefikler Tarafından İşgali(23 Kasım 1918) *Alparslan'ın Şehadeti(24 Kasım 1072) *Öğretmenler Günü(24 Kasım)

ANKET

Sitemizle nasıl tanıştınız?

Yükleniyor...

SİTE HARİTASI