İNSAN DEMEK NE DEMEKTİR?
İnsan" kelimesi, "ünsiyet" kelimesiyle ilgilidir. “Başkalarıyla geçinebilen, birlikte olmaktan huzur ve sükûnet bulan varlık” demektir.
"İnsan" kelimesi, "ünsiyet" kelimesiyle ilgilidir. "Başkalarıyla geçinebilen, birlikte olmaktan huzur ve sükûnet bulan varlık" demektir.
"İnsan fıtraten medenîdir"(1) deyiminin bir manası "bir insanın tek başına bütün ihtiyaçlarını karşılamaktan âciz olduğu için başka insanlarla birlikte yaşamak mecburiyetinde bulunduğu" şeklinde ise bir manası da "Bir insan, ancak başka insanlarla birlikte yaşarsa haz duyar" demektir. O hâlde, Kur'an'ın terminolojisinde, "ins-insan" kelimesi, insanın hem sosyolojik hem de psikolojik yapısına işaret eden bir anlam taşımaktadır.
Hadiste yer alan "İnanan insan, başkasıyla uzlaşıp anlaşan, sevecen kimsedir. Başkasıyla geçinmeyen, uzlaşıp anlaşamayan kimsede hayır yoktur."(2) ifadesi, (eskilerin deyişiyle) insanın "hem ismine hem de resmine" uygundur.
"İnsan" kelimesi, aynı zamanda "göz bebeği"(3) anlamına gelir. Araplar göz bebeği için "insanü'l-ayn" tabirini kullanmaktadır. Bu manaya göre, insan, "kâinatın göz bebeği olarak yaratılmış bir varlık" demektir.
"İnsan," kök harfleri itibarıyla, "gören ve işiten varlık" anlamına da gelir.(4) İnsan Suresinde yer alan,
إِنَّا خَلَقْنَا الْإِنسَانَ مِن نُّطْفَةٍ أَمْشَاجٍ نَّبْتَلِيهِ فَجَعَلْنَاهُ سَمِيعاً بَصِيراً
"Şüphe yok ki biz insanı katışık bir nutfeden yarattık; onu imtihan edelim diye, kendisini işitir ve görür kıldık."(5) ayeti, bu manayı ortaya koymaktadır.
"İnsan," kök harfleri itibarıyla aynı zamanda "fıtratı temiz / mükerrem/şerefli varlık" demektir. "İnsanlık" kavramı da bu üstün vasıfları ifade etmek için kullanılır.(6)
Ayette geçen "hlk" kelimesi ise "yaratmak" anlamındadır. "Ftr" kelimesiyle aynı anlamda kullanılmakla beraber, daha çok yaratılan varlığın bir maddeden yapıldığını gösteren "inşa" anlamında kullanılır. "Ftr" ise daha çok, yoktan var etmeyi ifade etmek için kullanılır ki bu tür yaratmaya "ihtira" denir.
Kur'an'ın burada "hlk" tabirini tercih etmesinin bir hikmeti, insanın bir maddeden var edildiğine işaret etmek içindir. "Ftr" kelimesi anlamına uygun olarak "bir anda" yaratmayı ifade ettiği hâlde, "hlk" kelimesinin ifade ettiği "inşa"da tedricilik söz konusudur.
الَّذِي أَحْسَنَ كُلَّ شَيْءٍ خَلَقَهُ وَبَدَأَ خَلْقَ الْإِنسَانِ مِن طِينٍ
"O (Allah) ki yarattığı her şeyi güzel yaratmış ve ilk başta insanı çamurdan halk etmiştir."(7) ayeti, hem insanın "inşası"na, hem de tedriciliğine; madenler âleminden, bitkiler âleminden, canlılar âleminden tâ insanlık âlemine kadar, ayrıca nutfeden [sperma] tâ insan cesedini giymiş şuurlu bir ruha sahip olduğu safhaya kadarki geçirdiği devrelere işaret etmektedir.
"Haleka" kelimesi, insanın yaratılışındaki tedriciliğe baktığı gibi, Kur'an'ın talimini ifade eden "alleme" fiili de vahyin tedriciliğine işaret etmektedir. Çünkü talim, taallümü gerektirir. Taallüm ise "tedricî olarak öğrenmek" demektir. Bu ise Kur'an'ın parça parça vahyedildiğine işarettir.
"Tedricilik" prensibine tâbi olarak yaratılan, öğrenmesi tedriciliğe bağlı olan insanoğluna gönderilen vahyin aynı kanuna bağlı olarak gerçekleşmesi, Rahman olan Yüce Yaratıcı'nın sonsuz ilim ve hikmetini göstermektedir.
Ayrıca burada insanın hangi maddeden yaratıldığı değil, bizzat yaratılma nimeti ve insan olarak var edilmesi hususuna dikkat çekilmiştir. İnsanın böyle mutlak olarak ifade edilmesi, onun "ahsen-i takvim" denilen o en güzel yaratılışını, biçimini ve mükerrem bir varlık olmasını akla getirir. Çünkü ilmî bir kaidedir ki "bir şey mutlak olarak zikredilirse onun en mükemmel vasfı akla gelir."
وَلَقَدْ كَرَّمْنَا بَنِي آدَمَ
"Yemin olsun ki Biz insanoğlunu mükerrem (şan ve şeref sahibi) kıldık.",(8)
لَقَدْ خَلَقْنَا الْإِنسَانَ فِي أَحْسَنِ تَقْوِيمٍ
"Yemin olsun, Biz, insanı en güzel biçimde yarattık."(9) ayetlerinin işaret ettiği gibi, insanın en mükemmel vasfı, şanlı, şerefli, kâinatın göz bebeği, en güzel biçimde yaratılan varlık olmasıdır.
"İnsan fıtraten mükerrem olduğundan sürekli hakkı arıyor. Ne var ki bazen batıl eline gelir de onu hak zanneder, koynunda saklar. Hakikati kazarken de bazen başına dalâlet düşer, onu hakikat zannederek başına giydirir."(10)
Dipnotlar
1-bk. er-Rağıb, "ens" maddesi.
2-bk. Ahmed b. Hanbel, II/400, V/335.
3-bk. el-Müncid, "ens" maddesi; el-Veciz, "ens" maddesi.
4-bk. el-Müncid, "ens" maddesi.
5-el-İnsan, 76/2.
6-krş. el-Müncid; el-Veciz "ens" maddesi.
7-es-Secde, 32/7.
8-el-İsra, 17/70.
9-et-Tîn, 95/4.
10-bk. Nursî, Mesnevî-i Nuriye, s. 249.
Bu yazıya yorum yazın
Bu yazıya gelen yorumlar.
DİĞER YAZILAR
Artık kim doğru yolu seçerse kendi lehinedir; kim de saparsa ancak kendi aleyhine sapmış olur.
Zümre, 41
GÜNÜN HADİSİ
Zalim sultanın yanında gerçeği söylemek en büyük cihaddandır.
Tirmizi 13, (2175)
SON YORUMLAR
- Bütün beytlerin tercümesini gönderebilir misiniz? sitede sadece son birkaç...
- Fıtrat, namaz, tevafuk, sırlar ve tüm bunların sahibi zişanı İlahi kusur...
- Selamünaleyküm İnternette mütalaalı risale i nur dersleri diye arama yapt...
- bu kıymetli yazıdan dolayı ahmed izz kardeşimize teşekkür ederiz çok mani...
- selamün aleyküm Ahmed kardeşimizi tebrik ediyor ve bu faideli tercümelerin...
- Yanında okuyan diğer öğrencileri; Molla Muhammed Kasori Molla Muhammed Era...
- Benim merhum babam Molla İbrahim Azizi de onun yanında icazeti tamamlamıştı...
- Teşekkürler. Sanırım Envar neşriyat idi.Tam hatırlayamıyorum.....
- Çok güzel bir çalışma Rabbım ilminizi arttırsın bu çalışmalarınızı...
- Merhaba, Ben Foliant yayınlarından uğur. Sizinle iletişim kurmak istiyoruz ...
TARİHTE BU HAFTA
*Kanije müdafaası(18 Kasım 1601) *Hz.Fatıma'nın(r.anha) Vefatı(22 Kasım 632) *İstanbul'un Müttefikler Tarafından İşgali(23 Kasım 1918) *Alparslan'ın Şehadeti(24 Kasım 1072) *Öğretmenler Günü(24 Kasım)
ANKET
Sitemizle nasıl tanıştınız?
Yükleniyor...