NAMAZDA SÖZ-FİİL İLİŞKİSİ

Namaz, bütün ibadetlerin fihristi durumunda olduğu için, kulluğun hem maddî, hem manevî yönünü temsil etmektedir. Bu açıdan bakıldığı zaman, namazda cesedin ruha, sözlerin fiillere eşlik etmesinin ne denli önemli olduğu görülecektir.


Niyazi Beki(Prof. Dr.)

niyazibeki@gmail.com

2016-08-01 11:30:28

Namaz, bütün ibadetlerin fihristi durumunda olduğu için, kulluğun hem maddî, hem manevî yönünü temsil etmektedir. Bu açıdan bakıldığı zaman, namazda cesedin ruha, sözlerin fiillere eşlik etmesinin ne denli önemli olduğu görülecektir.

Namazda zorunlu olarak yer alan bütün fiili şekiller, o fiiller esnasında yapılan kıraat ve zikirlerin manasına eşlik etmektedir. Böylece namazın fiilî hareketleri ile sözlü kıraat ve zikirleri, büyük bir uyum içerisinde kulun Allah'a karşı gösterdiği saygı ve sevgiyi seslendirip ilan etmekte ve dil ile kalbin yanında organların da katıldığı bir kulluk armonisini icra etmektedir. Örneğin;

Ä°ftitah Tekbiri:

 Namaza başlama/namaza ilk giriş yapma anında getirilmesi gereken iftitah tekbiri/yani"الله اكبر"(Allahuekber) demek olan bu kelime, Allah'ın en büyük, en yüce varlık olduğunu ifade eder. Bu tekbir esnasında ellerin yukarıya kaldırılması ise, tekbirin "büyüklük" manasına fiilî bir refakattir bir şahadettir. Bütün kâinatın tazim ettiği, yücelttiği Allah'ın azametine karşı hem söz hem de hareket biçimiyle saygı sunmaktır. Keza, tekbirden sonra el-pençe divan durmak da, kulluğun bütün tevazuunu fiilen takdim etmektir.

Fatiha Suresi:

 Kur'an'ın bir çeşit özeti, Allah'ın en büyük isimleri olan Allah, Rahman, Rahim, Maliki yevmiddin gibi isimlerinin bir sırr-ı ahadiyeti, kulluk ve istianenin, ibadet ve yardım dilemenin yegâne mercii olan Allah'a yapılan ibadetlerin fihristidir. Adeta bütün kâinatla beraber ayakta divan duran kişinin o esnada Fatiha suresini okuması, Rahman ve Rahim olan rabbine, onun ikram ettiği dünya ve ahiret nimetlerinin özet bir listesini takdim etmesi, dosdoğru yol olan İslam'ın çizdiği rotanın şaşmaz bir pusulasını ibraz etmesi, kulluğu simgeleyen bir münacatta bulunmak anlamına gelir.

Kıyamda durmak:

Fatiha suresinde yer alan ve bütün kâinatı yaratan, terbiye eden, yöneten, ayakta durduran manasına gelen"رب العا لمين" (Rabbulâlemîn)ifadesine eşlik etmektedir. Fatiha suresi, FerşiAraş'a bağlayan manevi bir iletişim hattı olduğundan her namazın her rekâtının bütün kıyamlarında zorunlu bir zikir olarak yer almıştır.

Rükûa Varmak:

Rükûa varmak, Allah'ın azameti karşısında bütün zerreleriyle acizlik ve fakirliğini hissedip iki büklüm olmak manasını ifade etmektedir. Bu fiili duruş, o makamda okunan ve "azamet sahibibüyük rabbimi her türlü kusurdan tenzih ederim" manasına gelen " سبحان ربي العظيم"(Sübhanerabbiye'l-âzîm)zikrine eşlik etmektedir.

Secdeye Kapanmak:

 Secdeye kapanmak, insanın, yüce Yaratıcısı olan Rabbinin yüceliği karşısında, organlarının en değerlisi, en yücesi olan başını,yüzünü, alnını yere koyarak fiilen bir duruş sergilemekten ibarettir. Samimi bir tevazu içerisinde sergilenen bu duruş, bu makamda okunan ve "Yüceler yücesi olan Rabbimi her türlü noksanlıktan tenzih ederim" manasına gelen "سبحان ربي الاعلي" (Sübhanerabbiye'l-âlâ)zikrine eşlik etmektedir.

Bunun gibi, namazın fiilî hareketleri ile sözlü kıraat ve zikirleri büyük bir uyum içerisinde, kulun Allah'a karşı gösterdiği saygı ve sevgiyi seslendirip ilan etmekte ve dil ile kalbin yanında organların da katıldığı bir kulluk armonisini icra etmektedir. Şimdi bundan daha güzel, daha samimî, daha mükemmel bir kulluk görevi olabilir mi?

 

Bu yazıya yorum yazın


Not: Yanında (*) işareti olanlar zorunlu alanlardır.

Bu yazıya gelen yorumlar.

DÄ°ÄžER YAZILAR

Andolsun ki biz, öğüt alsınlar diye, bu Kur'an'da insanlara her türlü misali verdik.

Zümer,27

GÃœNÃœN HADÄ°SÄ°

Emin ve doğruluktan ayrılmayan ticaret ehli (ayette sırat-ı müstakim ashabı olarak zikredilen) peygamberler, sıddikler, şehidler ve salihlerle beraberdir.

Tirmizi, Büyu 4, (1209); İbnu Mace, Ticarat 1, (2139)

TARÄ°HTE BU HAFTA

*Kanije müdafaası(18 Kasım 1601) *Hz.Fatıma'nın(r.anha) Vefatı(22 Kasım 632) *İstanbul'un Müttefikler Tarafından İşgali(23 Kasım 1918) *Alparslan'ın Şehadeti(24 Kasım 1072) *Öğretmenler Günü(24 Kasım)

ANKET

Sitemizle nasıl tanıştınız?

Yükleniyor...

SÄ°TE HARÄ°TASI