BEÅž VAKÄ°T NAMAZIN TESBÄ°TÄ°
İmandan sonra İslam dininin en temel meselesi olan namaz, günde beş defa kılınması emredilen bir farîzadır. Yüce Allah, "Şüphesiz namaz müminler üzerine vakitleri belli bir vecibe olarak farz kılınmıştır"(1) mealindeki ayette, namazı belli vakitlerde kılınması gereken bir vecibe olarak ortaya koymuştur.
İmandan sonra İslam dininin en temel meselesi olan namaz, günde beş defa kılınması emredilen bir farîzadır. Yüce Allah, "Şüphesiz namaz müminler üzerine vakitleri belli bir vecibe olarak farz kılınmıştır"(1) mealindeki ayette, namazı belli vakitlerde kılınması gereken bir vecibe olarak ortaya koymuştur.
Namazın beş vakit olduğu hususunda ümmetin icmaı vardır. İman esasları dışında İslam'ın belki de hiç bir meselesi, on dört/on beş asır boyunca pratik hayatta varlığını sürdürerek kendini ispat eden beş vakit namaz kadar açık değildir.
Kur'an'da BeÅŸ Vakit Namaza Ä°ÅŸaret Eden Ayetler
Gündüzün güneş dönüp gecenin karanlığı bastırıncaya kadar (belli vakitlerde) namaz kıl; bir de sabah namazını (kıl). Çünkü sabah namazı şahitlidir"(2) mealindeki ayette beş vakit namaza işaret edilmektedir. Kurtubî'ye göre, bu konuda müfessirlerin icmaı/ittifakı vardır.(3)
İslam âlimlerine göre, ayette –meal olarak-zikredilen "Güneşin dönmesi" tabiriyle zeval vaktinden sonra kılınan öğle ve ikindi namazına; "gecenin karanlığı bastırınca" ifadesiyle, güneşin batmasından sonra kılınan akşam ve yatsı namazına işaret edilmiştir. Sabah namazı ise, ayrıca zikredilmiştir.(4)
Bu ayet, namazla ilgili ilk inen ayettir. Bu ayette önce öğle namazına yer verilmiştir. Çünkü Hz. Peygamber tarafından ilk kılınan farz namaz, öğle namazıdır.(5)
Yine pek çok İslam âlimine göre "Haydi Siz akşama ulaştığınızda (akşam ve yatsı vaktinde), sabaha kavuştuğunuzda, gündüzün sonunda ve öğle vaktine eriştiğinizde (namaz kılın), ki göklerde ve yerde hamd O'na mahsustur"(6)mealindeki ayet de beş vakit namazı bildirmektedir. Nitekim İbn Abbas da, beş vakit namazın Kur'an'da söz konusu olduğunun delili olarak bu iki ayeti göstermiştir.(7)
Namazın Beş Vakit Olduğunu Bildiren Bazı Hadisler:
"İslam dini beş temel- esas üzerine kurulmuştur; Allah'tan başka ilah olmadığına, Muhammed(s.a.m)'in Allah'ın Resulü olduğuna şahadet etmek, namaz kılmak, zekât vermek, oruç tutmak ve – bu işe gücü yeten kimseye mahsus olarak- hac yapmak.(8)
Talha b. Ubeydullah anlatıyor: Saçı-başı dağınık bedevî bir adam Hz. Peygamber (a.s.)'in yanına gelip "Ey Allah'ın Resulü! Allah'ın bana farz kıldığı namazdan haber verin" dedi. Hz. Peygamber (s.a.m), '(günlük farz namaz) beş vakittir. Sünnet olarak kılacağın namazlar bunun dışındadır' buyurdu. Adam: "Allah'ın bana oruç olarak neyi farz kıldığını haber verin' dedi. Resulullah: "(Farz orucun sadece)Ramazan ayın olduğunu, sünnet olarak senib tutacağın oruç bunun dışındadır' buyurdu. Adam: 'Allah'ın zekât olarak bana neyi farz kıldığını da haber verin' deyince, Peygamberimiz: İslam'ın (farz olan) hükümlerini ona söyledi. Bunun üzerine adam: 'Seni şereflendiren Allah'a yemin ederim ki, sünnet olarak hiçbir şey yapmam, ancak Allah'ın bana farz kıldığı şeylerden de hiç bir şey eksik bırakmam' dedi. Hz. Peygamber de 'Eğer adam bu sözünde doğruysa kurtuldu/veya cennete girdi demektir' diye buyurdu"(9)
Diğer bir rivayette, Hz. Peygamber (a.s.) şöyle buyurdu: "Ben, her gün beş vakit namazı kılmakla emrolundum."(10)
Abdullah. b. Abbas anlatıyor: Muaz (b. Cebel)'i Yemene (vali olarak) gönderen Hz. Peygamber (s.a.m.), ona şu talimatı verdi: "Onları (oradaki insanları), Allah'tan başka ilah olmadığına ve benim Allah'ın Resulü olduğuma şahadet (edip iman) etmeye davet et. Eğer bu davetine icabet ederlerse, onlara (bu defa), Allah'ın, her bir gün ve gecede beş vakit namaz kılmayı kendilerine farz kıldığını bildir. Eğer bunu da kabul ederlerse (bu kez), Allah'ın –zenginlerinden alınıp fakirlerine verilmek üzere- mallarından sadaka/zekât vermelerini farz kıldığını kendilerine bildir" buyurdu.(11)
Bu hadis-i şerifte Allah'a ve Hz. Peygamber(s.a.m)'e imandan sonra, ikinci sırada namaza yer verilmiştir. Bu da namazın gerçekten –İslam'da- imandan sonra en birinci ve en öncelikli meselesi olduğunu göstermektedir.
Namazın Beş Vakte Tahsisinin Hikmeti:
Allah'ın lütuf ve ihsanının azamet ve genişliğine bakılırsa insanın da melekler gibi gece, gündüz bütün vaktini namaz ve duaya sarf etmesi yerinde olurdu. Fakat insanın, yaratılışının gereği var olan zaruri ihtiyaçları nedeniyle bunu yapması mümkün değildir. Bu zorunluluğu göz önünde bulunduran İslam, her konuda olduğu gibi, bu konuda da kolaylık getirerek, namaz için birkaç münasip vakit tayin etmiştir.(12)
Çünkü, her bir namazın vakti mühim bir inkilâb başı olduğu gibi, Allah'ın kâinatta icra ettiği büyük faaliyetlerinin birer aynası, sonsuz lütuf, ihsan ve ikramlarını yansıtan birer projektör hükmünde olduğundan, yüce Allah, kullarının özellikle bu vakitlerde kendisine karşı kullukta bulunmalarını istemiştir.
Bu konuyu kısaca şöyle açıklamak mümkündür:
Sabah namazının vakti: Kâinatın yokluk karanlığından varlık aydınlığına çıkarıldığı zamana; altı günde (iki kozmolojik ve dört jeolojik; toplam altı ontolojik devrede) yaratılan göklerin ve yerin yaratılışlarının ilk gününe; mevsimlerin ilkbaharına; insanların anne rahmine düştüğü ilk anlarına benzer ve onlara işaret eder ve söz konusu yaratışlardaki Allah'ın sonsuz ihsanlarını hatırlatır.
Öğle namazının vakti: Kâinatın geçirdiği yaratılış merhaleleri içerisinde, insanların yaratıldığı zamana; yaz mevsiminin ortasına; gençliğin kemâline benzer ve o nimetlerdeki ilâhi lütufları hatırlatır.
İkindi namazının vakti: Ahir zaman peygamberi (s.a.m)'in asrına, sonbahar mevsimine, insanların ihtiyarlık zamanına benzer ve oradaki Allah'ın değişik nimetlerini, sonsuz kudretinin tecellilerini ve nihayetsiz ilminin tezahürlerini gözler önüne serer.
Akşam namazının vakti: Sonbaharın son zamanlarına, o mevsimde pek çok canlıların adeta gurup edip kaybolmasına, insanın vefatına, dünyanın kıyamet vaktindeki yıkımına işaret eder ve o dönemlerdeki Allah'ın celâl sıfatlarının tecellilerine dikkat çekerek insanları gaflet uykusundan uyandırır.
Yatsı namazının vakti: Karanlığın aydınlık dünyayı siyah bir örtü ile kaplamasını, kışın beyaz kefeniyle ölmüş yeryüzünü örtmesini, ölmüş insanların gittikçe izlerinin de unutkanlık perdesi altına girmesini ve nihayet bir imtihan yurdu olan bu dünyanın kapılarının bütün bütün kapanmasını hatırlatmakla Kahhar-ı Zü'l-celâl'in celâlli tasarruflarını hatırlatarak, insanı ikaz eder.
Dipnotlar
1-Nisâ, 103
2-İsrâ,78
3-Kurtubi Muhammed b. Ahmed, el-Cami' liAhkâmi'l-Kur'an, Beyrut, 1407/1987, X/303.
4-Kurtubî, a.g.y.
5-Kurtubî, XIV/15
6-Rûm,17-18
7-Kurtubî, a.g.e,14/14
8-Buhârî, İman,1; Müslim, İman, 19; Tirmizi, İman, 3; Nesâî, İman,12.
9-Buhari,Savm, 1.
10-Buharî, Menakıbu'l-Ensar, 42.
11-Buharî, Zekat, 1.
12-Krş: Süleyman Nedvî, Asr-ı Saadet (Tebliğat), trc. Ali Genceli, İstanbul, 1384/1964, III/1087.
Â
Bu yazıya yorum yazın
Bu yazıya gelen yorumlar.
DÄ°ÄžER YAZILAR
Andolsun ki biz, öğüt alsınlar diye, bu Kur'an'da insanlara her türlü misali verdik.
Zümer,27
GÃœNÃœN HADÄ°SÄ°
Resulullah (sav) buyurdu ki: "Kim "üç kız" veya "üç kızkardeş" veya "iki kızkardeş" veya "iki kız" yetiştirir, terbiye ve te'diblerini eksik etmez, onlara iyi davranır ve evlendirirse cenneti hak etmiştir."
Ebu Davud, Edeb 130, (5147); Tirmizi, Birr, 13 (1913)
SON YORUMLAR
- Bütün beytlerin tercümesini gönderebilir misiniz? sitede sadece son birkaç...
- Fıtrat, namaz, tevafuk, sırlar ve tüm bunların sahibi zişanı İlahi kusur...
- Selamünaleyküm Ä°nternette mütalaalı risale i nur dersleri diye arama yaptÄ...
- bu kıymetli yazıdan dolayı ahmed izz kardeşimize teşekkür ederiz çok mani...
- selamün aleyküm Ahmed kardeşimizi tebrik ediyor ve bu faideli tercümelerin...
- Yanında okuyan diğer öğrencileri; Molla Muhammed Kasori Molla Muhammed Era...
- Benim merhum babam Molla İbrahim Azizi de onun yanında icazeti tamamlamıştı...
- Teşekkürler. Sanırım Envar neşriyat idi.Tam hatırlayamıyorum.....
- Çok güzel bir çalışma Rabbım ilminizi arttırsın bu çalışmalarınızı...
- Merhaba, Ben Foliant yayınlarından uğur. Sizinle iletişim kurmak istiyoruz ...
TARÄ°HTE BU HAFTA
*Kanije müdafaası(18 Kasım 1601) *Hz.Fatıma'nın(r.anha) Vefatı(22 Kasım 632) *İstanbul'un Müttefikler Tarafından İşgali(23 Kasım 1918) *Alparslan'ın Şehadeti(24 Kasım 1072) *Öğretmenler Günü(24 Kasım)
ANKET
Sitemizle nasıl tanıştınız?
Yükleniyor...