*Hz. Aişe'nin(r.a) Zeynep binti Cahş(r.a) hakkında; "Diyanette, takvada, doğru sözlülükte, sıla-i rahime( akraba hukukuna) riayet hususunda, fakirlere sadaka vermede velhasıl Allah'a ulaşmaya vesile olan her türlü hayırda Zeynep binti Cahş seviyesinde yüksek bir kadın görmedim. Yalnız yaratılıştan hadid meşrep(sert tabiatlı) idi" dediğini..

*Bir keresinde Rasulullah'a(aleyhissalatu vesselam) Sündüs'ten(ince dokunmuş ipekli kumaş) bir cübbe hediye edildiğini. Ashabın bu hediyenin kabulüne şaşırması üzerine Resul-i Ekrem(aleyhissalatu vesselam)'ın; "Muhammed'in hayat-ı yed-i kudretinde olan Allah'a yemin ederim ki, Sa'd bin Muaz'ın Cennetteki mendilleri bu ipekli kumaştan daha güzeldir" buyurduğunu..

* Süheyb-i Rumi hazretlerinin babası Sinan bin Halid'in Musul'da İran hükümdarının(Kisra'nın) âmili(görevlisi) olduğunu..Hicretin otuz sekizinci senesinde 70 yaşında, Medine'de vefat eden Hz. Süheyb'in cenaze namazını Sa'd bin Vakkas(r.a)'ın kıldırdığını..

 *Ümm-i Süleym(r.a)'ın asıl isminin Sehle veya Müleyke olduğunu. Neccar oğullarından olan bu hanımın künyelerinin Ümm-i Enes, Ümm-i Süleym ve Ümm-i Abdullah olduğunu. Neccaroğullarından olan Ümmü Süleym'in yine sahabe hanımlardan olan Ümm-i Haram bint-i Milhan'ın kardeşi olduğunu..

*Peygamber efendimizin(aleyhissalatu vesselam) dadısı olan Ümm-i Eymen'e(r.a) bu künyenin verilmesinin sebebinin, kendisinin ilk evlendiği eşi Ubeyd-i Habeşi'den Eymen adlı evladının var olmasından olduğunu..Aslen Habeşli olan Ümm-i Eymen'in aynı zamanda Peygamberimizin(aleyhissalatu vesselam) süt annelerinden olduğunu..

* Ümm-i Eymen'in(r.a) oğlu Eymen'in Huneyn gazasında şehid olduğunu.

* Ümm-i Eymen'in(r.a) Hz. Peygamberden beş ay sonra vefat ettiğini..

*Üsame bin Zeyd(r.a)'in Allah Rasulünün vefatında yirmi yaşında olduğunu, kendisinin de Hicri 54 tarihinde 75 yaşında vefat ettiğini..

*Ensarın Hazrec kolunun reisi hükmünde olan ve Ensar'ın Hz. Peygamberin irtihalinden sonra halife yapmak istedikleri Sa'd bin Ubade'nin(r.a) Hz. Ebubekir'e biat etmeye yanaşmayarak Şam tarafına hicret ettiğini ve Havran'da hicretin 15. Senesinde vefat ettiğini..

*Kendisine Zülbicadeyn denilen Abdullah bin Afif-i Müzeni(r.a)'ın Tebuk gazvesi sırasında vefat ettiğini. Peygamberimizin mübarek eliyle kabre indirildiğini ve Allah Rasulünün(aleyhissalatu vesselam); "Ya Rab! Ben bu kulundan bu akşam hoşnut olarak ayrıldım. Sen de ondan razı ol" buyurduğunu. Bunu işiten Abdullah bin Mesud'un(r.a); "Ahh ne olurdu, bu kabrin sahibi ben olaydım" dediğini..

*Hz. Ali'nin(r.a) şehadetinin hicretin 40. Senesinde olduğunda ittifak olduğunu ama gününde ihtilaf olduğunu. Suikasttan sonra iki gün yaşadığını..

*Hz. Hasan(r.a)'ın Hicretin üçüncü senesinde dünyaya geldiğini. Enes bin Malik'in(r.a); "Rasulullah'a vechen(sima olarak) en çok benzeyen, torunu Hasan bin Ali'dir" dediğini.

*İbn-i Cüd'an'ın rivayetine göre Hz. Hasan(r.a)'ın beş defa yaya olarak hac ettiğini.. İki defa malının hepsini, üç defa da servetinin yarısını fakirlere dağıttığını..

*Hasan-ı Basri hazretlerinin; "Vallahi Hasan ibn-i Ali, Muaviye'yi dağlar misali(ardı arkası görülmeyen) bir ordu ile Medayin'de karşılamıştı" dediğini. Fakat kan akıtılmasından hoşlanmayan Hz. Hasan'ın bazı şartlar karşılığında Hz. Muaviye lehine hilafetten feragat ettiğini ve sulh sağlandığını.. 

*37 yaşındayken halifeliğe geçen Hz. Hasan'ın altı ay sonra hilafeti Hz. Muaviye'ye bıraktığını. Bundan sonra yedi sene daha yaşayıp, zehirlenerek vefat ettiğini.

*Baki kabristanına defnedilen Hz. Hasan'ın defnini anlatırken Sa'lebe İbn-i Malik'in; "bir iğne atılsa, bir insan üzerine düşerdi" diyerek cenaze namazına iştirakin yoğunluğuna dikkat çektiğini..

Kaynaklar

1- Kâmil Miras, Tecrid-i Sarih Tercümesi ve Şerhi, Cilt:8, Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları, Ankara-1978