*Peygamber efendimizin(aleyhissalatu vesselam) Huzeymetü'l Ensari (r.a) hakkında; "Her kimin lehinde veya aleyhinde Huzeyme şehadet ederse, onun şehadeti kafidir" buyurduğunu ve onun şahitliğini iki kişinin şahitliği olarak kabul ettiğini..

*Numan ibn-i Kavkal adlı sahabenin Uhud savaşının olduğu günün sabahı; "Ya Rab! Senin mukaddes adına yemin ederim ki, ben Cennetteki yüce makamıma ayak basmadıkça güneş batmayacaktır" dediğini ve gerçekten de o gün şehid olduğunu. Resul-i Ekremin(aleyhissalatu vesselam); "İbn-i Kavkal'ı ben Cennette gördüm" buyurarak, bu aziz şehidin yemininin tahakkukunu bildirdiğini..

*Ebu Hureyre'nin(r.a) adı kadar Ashab arasında ihtilaf edilmiş sahabe adı olmadığını. İbn-i Hacer'in El İsâbe'sinde naklettiğine göre gerek kendi, gerekse babasının adına ait rivayetlerin kırk dörde ulaştığını..

*Nesai'nin rivayetine göre Zübeyir bin Avvam hazretlerinin Hendek gazasında Peygamber efendimiz tarafından düşmanın durumunu haber almak üzere üç defa Ben-i Kureyza topraklarına gönderildiğini.

*Enes bin Malik(r.a)'in şöyle dediğini; "Uhud gününde halk yenilgiye uğrayıp Rasulullah'ın yanından dağılmıştı. Gördüm ki Ebubekir'in kızı Aişe ile anam Ümm-i Süleym asker arasında kollarını sıvamışlardı. Süratle ve mütemadiyen arkalarında kırbalarla su taşıyorlar ve yaralıların ağızlarına boşaltıyorlardı. Kırbalar boşalınca son derece bir çeviklikle geri dönüp gelerek kırbaları dolduruyorlar, sonra yine acele gelip yaralıların ağızlarına boşaltıyorlardı."

*Ümm-i Süleym'in(r.a) Huneyn hezimeti sırasında yanında taşıdığı hançeri göstererek; "Ben bunu bugün için edinmişimdir. Hele müşriklerden birisi yanıma bir yaklaşsın, bununla karnını deşerim" dediğini..

*Bir rivayete göre Ümm-i Süleym'in(r.a) cihad meydanlarında en cesur erkeklerden bile öne geçtiğini..

*Yermük harbinde, sayıca üstün Rum askerlerinin baskın yaparak İslam ordusunun karargahına girdiklerinde, İslam kadınlarının kılıçlarını çekip erkekler gibi savaştıklarını..

*Siyer müelliflerinin, zaman zaman Peygamber Efendimize muhafızlık edenlerin isimlerini araştırdıklarını ve şu isimleri zikrettiklerini; "Sa'd Bin Muaz, Muhammed ibn-i Mesleme, Zübeyir bin Avvam, Ebu Eyyub Ensari, Zekvan, Edra ve Edra'nın oğlu Mihcen, Abbad bin Bişr, Abbas, Ebu Reyyane(radıyallahu anhüm)

*Ebu Ümame(r.a)'ın ashabın büyük fetihlere ermesinin sırrının harp alet edevatlarında değil iman dolu yüreklerinde olduğunu anlatma babında şöyle dediğini; "Muhakkak birçok fütuhata mazhar olan bir cemaat vardır ki, Peygamberin ashabıdır. Onların kılıçlarının süsü altın, gümüş değildi. Belki o kahramanların kılıçlarının ziyneti kınlarına bağlanan sırımla kalay ve demirden ibaretti."

Kaynaklar

1-Kâmil Miras, Tecrid-i Sarih Tercümesi ve Şerhi, Cilt: 8, Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları, Ankara-1978