ABDULLAH ZÃœLBÄ°CADEYN(R.A)

Rasulullah’a(s.a.v) Müslüman olarak geldiğinde asıl Abdüluzza idi. Allah Rasulü onun ismini Abdullah olarak değiştirdi ve kendisine Zülbicadeyn (iki kilimli) lakabını verdi. Kendisine böyle denmesinin sebebi şudur; Abdullah hazretleri kavminin yanında iken Müslüman olmuştu. Müşrik olan kavmi, o Müslüman oldu diye üzerindeki bütün elbiseleri almışlar ve ona bir kilim giydirmişlerdi. Abdullah onların yanından kaçıp Medine’ye hicret etmi


Zahid Başçı

malasahit@gmail.com

2017-01-02 20:47:33

Takdim

Kıymetli ziyaretçilerimiz, bu haftadan itibaren iki haftada bir inşallah bir sahabe portresini sizlere sunacağız.

Bu yazıları hazırlayan zat; değerli müderris Seyda M. Zahid Başçı Hocaefendi'dir. Bingöl'de doğan hocamız, Seyda Molla Sabri'de 2 ay, Seyda Şeyh Mehdi Efendi'de 2 ay, Seyda Molla Hasan Efendi'de iki sene ve Seyda Molla Zeki Efendi'de 7 sene okuyup, icazet almıştır. 

Fakirin de Arapça hocası olan Seyda, özellikle biyografik çalışmalara, tarihe, ashab-ı kiram ve selef-i salihin dönemlerine çok vâkıf ve bu meselelerle çok ilgilidir.

Hususan sahabe neslinin imanlarının tezahürü olan fevkalade takvaları, kulluk ciddiyetleri, ahlak-ı haseneleri kendisini çok tesir altında bırakmıştır. Hocaefendi bu vesileyle ashab-ı kiramla alakalı biyografik bir çalışmaya başlamıştır. Müşaverelerimiz neticesinde, bu çalışmayı peyderpey sitede neşretmeye karar verdik.

Hocamızın temel kaynaklardan devşirerek bizlere sunacağı bu hizmetin istifadeye medar olmasını diliyor, zât-ı âlilerine bir kere daha teşekkür ediyoruz. Salih Okur/cevaplar.org

ABDULLAH ZÃœLBÄ°CADEYN(R.A)

Rasulullah'a(s.a.v) Müslüman olarak geldiğinde asıl Abdüluzza idi. Allah Rasulü onun ismini Abdullah olarak değiştirdi ve kendisine Zülbicadeyn (iki kilimli) lakabını verdi. Kendisine böyle denmesinin sebebi şudur; Abdullah hazretleri kavminin yanında iken Müslüman olmuştu. Müşrik olan kavmi, o Müslüman oldu diye üzerindeki bütün elbiseleri almışlar ve ona bir kilim giydirmişlerdi. Abdullah onların yanından kaçıp Medine'ye hicret etmişti.

Rasulullah'ın(aleyhissalatu vesselam) huzuruna girmeden evvel üzerindeki kilimi ikiye ayırmış, yarısını belden aşağı izar olarak giymiş, yarısını da belden yukarı rida olarak örtmüştü. Bundan dolayı kendisine Zülbicadeyn denildi. Bir başka rivayete göre ise kilimi kendisine veren annesidir.

İbn-i İshak'ın Muhammed bin İbrahim et Teymi'den naklettiğine göre Abdullah Zülbicadeyn Müzeyne kabilesinden olup, babasından yetim kalmış ve amcasının yanında büyümüştü. Amcası onun geçimini temin eder ve ona iyilikte bulunurdu. Ama Abdullah Müslüman olunca amcası ona dedi ki; "Yemin ederim ki, eğer sen Muhammed'e tabi olmuş isen sana verdiğim her şeyi geri alacağım." Hz. Abdullah Müslüman olduğunu söyledi. Bunun üzerine amcası da ona verdiği herşeyi geri aldı. Hatta üzerindeki elbisesini bile. Bunun üzerine annesi yanında bulunan bir kilimi ikiye ayırdı. Yarısını izar yarısını da belden yukarı rida yapıp ona giydirdi.

Abdullah(r.a) sabah namazı vaktinde Rasulullah aleyhisselam'ın yanına vardı ve namazı Rasulullah aleyhisselam ile kıldı. Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) namazdan sonra cemaate dönünce onu gördü ve "sen kimsin?" diye sordu. Abdullah; "Ben Abduluzzayım" deyince Rasulullah aleyhisselam; "Sen Abdullah Zülbicadeynsin" deyip ilave etti; "benimle gel." Abdullah, Rasulullah'ın kapısına kadar onunla birlikte gitti.

Kendisi Abdullah bin Mağfel bin Nuhm'un amcasıdır. Çok dua eden, çok Kur'an okuyan faziletli bir kimse idi. Yüksek sesle Kur'an tilavet eder, yüksek sesle tesbih eder ve yüksek sesle tekbir getirirdi.Bir gün Hz. Ömer(r.a); "Ya Rasulullah! Bu, riyakarlıktan böyle yapıyor" deyince Rasulullah(aleyhisselam); " Onu kendi haline bırak, çünkü o evvablardandır"(yani çok dua edenlerdendir) buyurdu.

Hz. Abdullah, Rasulullah(sallallahu aleyhi ve sellem) hayatta iken vefat eden sahabelerdendir. Muhammed bin İshak'ın rivayetine göre Tebuk gazvesi esnasında vefat etmiştir.

Ameş bin Mesud'dan rivayet edildiğine göre Abdullah bin Mesud(r.a)der ki; "Ben Tebuk gazasında Rasulullah'ı Abdullah bin Zülbicadeyn'in kabrinde gördüm. Ebubekir ve Ömer'in onu kabre indirdiklerini gördüm. Rasulullah onlara "kardeşinizi bana yaklaştırınız" diyordu. Sonra Rasulullah onu kendi elleriyle kabre yerleştirip çıktı. Ebubekir ve Ömer defin işlemini tamamladılar. Daha sonra Rasulullah kıbleye dönüp ellerini kaldırdı ve şöyle dua etti; "Allah'ım ben ondan razı olarak akşamladım. Sen de ondan razı ol"

İbn-i Mesud diyor ki; (Rasulullah'ın ona iltifatını görünce) "vallahi onun yerinde olmak istedim. Halbuki ben ondan onbeş sene evvel Müslüman olmuştum."

Başka bir rivayete göre Hz. Ebubekir(r.a); "Vallahi o kabrin sahibi ben olmak isterdim" demiştir. Allah'ın rıza ve rıdvanı onun üzerine olsun.

Kaynak

1-İbnu'l-Esir, Üsdü'l- Ğabe fi Marifeti's-Sahabe, cilt: 3, s: 123-124, Darul Fikr, Beyrut baskısı, 1989(Hicri; 1409)

 

Bu yazıya yorum yazın


Not: Yanında (*) işareti olanlar zorunlu alanlardır.

Bu yazıya gelen yorumlar.

DÄ°ÄžER YAZILAR

İnsan, bizim kendisini kerih bir nutfeden yarattığımızı görmez mi ki, şimdi o apaçık bir hasım kesilmektedir.

Yasin, 77

GÃœNÃœN HADÄ°SÄ°

Bir kimseye şer olarak bir müslüman kardeşine hakaret etmesi kafidir.

Riyazü's Salihin, 3/1605

TARÄ°HTE BU HAFTA

*Kanije müdafaası(18 Kasım 1601) *Hz.Fatıma'nın(r.anha) Vefatı(22 Kasım 632) *İstanbul'un Müttefikler Tarafından İşgali(23 Kasım 1918) *Alparslan'ın Şehadeti(24 Kasım 1072) *Öğretmenler Günü(24 Kasım)

ANKET

Sitemizle nasıl tanıştınız?

Yükleniyor...

SÄ°TE HARÄ°TASI