SÜMAME BİN USÂL(R.A)
İslam öncesi Arap krallarından biri idi. Yemame bölgesindeki Beni Hanife kabilesinin büyüklerindendi. Efendimizin(s.a.v) hicretin altıncı yılında kendisine İslam davet mektubu gönderdiği kişilerdendir.
İslam öncesi Arap krallarından biri idi. Yemame bölgesindeki Beni Hanife kabilesinin büyüklerindendi. Efendimizin(s.a.v) hicretin altıncı yılında kendisine İslam davet mektubu gönderdiği kişilerdendir.
Bu mektubu küçümseyerek Müslüman olmadığı gibi, İslam'a hasım olmuştu. Hatta Peygamberimizi öldürmek istemiş ama muvaffak olamamış, lakin bir kaç sahabiyi kötü bir şekilde öldürmüştü. Bundan dolayı Rasulullah(s.a.v) onun kanını heder kılmış ve onu ele geçirme imkanını vermesi için Allah'a dua etmişti.(1)
Efendimizin(s.a.v ) sefere gönderdiği bir seriyye geri dönüşlerinde Sümame bin Usal'i yakalayıp Medine'ye getirdiler. Sümame, Umre yapmak için Mekke'ye gidiyordu. Sahabiler Sümame'yi yakalarken onun kim olduğunu bilmiyorlardı. Kendisini mescidin bir direğine bağladılar.
Allah Rasulü(s.a.v) Sümame'yi görünce; "yakaladığınız kişinin kim olduğunu biliyor musunuz Bu Sümâme ibnu Üsâl el-Hanefi'dîr. Ona iyi mumele ediniz, onu hoş tutunuz, onu incitmeyiniz" dedikten sonra ailesinin yanına döndü ve ailesine dedi ki; "yanınızda yiyecek ne varsa Sümame'ye gönderiniz." Ayrıca, sabah akşam devesinin sağılıp, sütünün ona verilmesini emretti...(Bütün bunlar Rasulullah (s.a.v) onunla hiç konuşmadan söylediği şeyler)(2)
Daha sonra Rasulullah(s.av) onun yanına uğradı ve "Allah'ın gücü sana yetti mi ey Sümame" diye sorunca "Evet öyledir ya Muhammed! Beni öldürürsen kan dökmüş bir katili öldürmüş olursun. Eğer beni affedersen, iyiliğe şükreden, iyiliği bilen birisini affetmiş olursun. Eğer kurtulmam için mal istersen dilediğin kadar verilecektir" diye cevap verdi. Rasulullah(s.av) onun yanından ayrılıp gitti.
Ertesi gün Resul-i Ekrem(aleyhissalatu vesselam) onun yanından geçerken seslendi; "Kalbinden ne geçiyor ey Sümame?" Sümame dedi ki; "Beni öldürürsen kan dökmüş bir katili öldürmüş olursun. Eğer beni affedersen, iyiliğe şükreden, iyiliği bilen birisini affetmiş olursun. Eğer kurtulmam için mal istersen dilediğin kadar verilecektir." Sonra Allah Rasulü(s.a.v) oradan ayrıldı.
Ebu Hureyre(r.a) diyor ki; "Biz fakirler kendi aramızda şöyle diyorduk; "Bizim için Sümame'nin kanının ne kıymeti var? Ne yapacağız Sümame'nin kanını? Vallahi onun öldürülmesi yerine diyet olarak semiz bir devenin eti bizim için Sümame'nin kanından daha sevimlidir."
Ertesi gün Rasulullah aleyhisselam Sümame'nin yanına uğradı ve "Kalbinden ne geçiyor ey Sümame?" diye sordu. Sümame dedi ki; "Ey Muhammed! Gönlümde hayır vardır. Beni öldürürsen kan dökmüş bir katili öldürmüş olursun. Eğer beni affedersen, iyiliğe şükreden, iyiliği bilen birisini affetmiş olursun. Eğer kurtulmam için mal istersen dilediğin kadar verilecektir."
Rasulullah(sallallahu aleyhi ve sellem) ashabına; "onu salıveriniz" buyurdu. Sümame'ye de "seni affettim ey Sümame" dedi. Bunun üzeine Sümame Mescidden ayrıldı. Medine etrafında suyu olan bir yere geldi. Suyu içti, elbisesini yıkadı, gusül edip abdest aldı. Tekrar geri dönüp Rasulullah'ın(aleyhissalatu vesselam) yanına geldi. O anda Resul-i Ekrem mescidde oturuyordu.
Sümame Peygamber efendimizin yanına geldiğinde şöyle dedi; "Ey Muhammed! Vallahi, önceden, yeryüzünde bana, senin yüzünden daha sevimsiz bir yüz yoktu... Şimdi senin yüzün bana bütün yüzlerin en sevimlisi oldu. Bana göre, senin dîninden daha sevimsiz bir dîn yoktu. Şimdi senin dînin, benim için dînlerin en sevimlisi oldu. Benim için, senin memleketinden daha kötü bir memleket yoktu. Şimdi ise, senin memleketin, benim için bütün memleketlerden daha hoştur. Ve ben şehadet ederim ki Allah'tan başka ilah yoktur ve şehadet ederim ki Muhammed Allah'ın kulu ve elçisidir."
Sonra dedi ki; "Ya Rasulullah!Müslüman olmadan önce Umre yapmak istemiştim. Ancak ashabın beni esir aldılar, yapamadım. Şimdi benim umre yapmama izin vermenizi arzu ediyorum." Allah Rasulü ona izin verdi ve İslam dinine göre umre yapmasını ona öğretti.(3)
Sümame Umre yapmak için Mekke'ye vardığında İslam usulü telbiye(lebbeyk Allahümme lebbeyk) getirdi. Müşrikler de gerçi telbiye getiriyorlar ama bu telbiyede Allah'a ortak koşuyorlardı. Böylece o, yeryüzünde Mekke'ye telbiyede bulunarak (Lebbeyk diyerek) giren ilk müslüman oldu.
Bu telbiyeyi duyan Kureyşli'ler öfke ve dehşetle koştular. Kılınçlarını kınlarından sıyırdılar ve Sümame'yi yakaldılar. "Demek ki sen bize karşı yiğitleniyorsun ha?" dediler ve onu öldürmek istediler. Kureyş gençlerinden biri, onu okla öldürmek istedi. Ellerini tutup, engel oldular ve dediler ki : "Sen, bunun kim olduğunu biliyor musun? Bu Yemâme hükümdarı Sümâme ibnu Üsâl'dir. Eğer ona bir kötülük yaparsanız onun milleti bizden gıda yardımını keser ve bizi açlıktan öldürürler." Daha sonra Sümame'yi serbest bıraktılar.(4)
Sümame "Lebbeyk Allahümme Lebbeyk..." sadalarıyla Kabe'ye doğru yürürken Kureyşliler onun sesini duyup etrafına toplandılar. Ona "sen delirmişsin, dinden çıkmışsın" dediler. Sümame; "Hayır, Vallahi ben delirmedim, dinden çıkmadım. Ben Müslüman oldum, ben Muhammed'e iman ettim, onun peygamberliğini tasdik ettim. Sümame'nin nefsi kudret elinde olan Allah'a yemin ederim ki, Rasulullah izin vermedikçe bundan sonra Yemame'den size bir buğday tanesi dahi gelmeyecektir."
Yemame Mekkeliler için bir tahıl anbarıydı. Sümame bu sözleri söyledikten sonra memleketine döndü ve Mekkelilere her türlü erzakın yüklenmesini engelledi. Kureyşliler gıda sıkıntısı çekmeye başladılar. Rasulullah(a.s.m)'a mektup gönderdiler. Bu mektupta Efendimizden(s.a.v) akrabalarına merhamet etmesini ve Sümame'ye haber göndererek gıda ambargosunu kaldırmasını istediler. Sümame, Peygamber Efendimizin emri üzerine gıda ambargosunu kaldırdı.
Yemame'de Müseylemetü'l Kezzab Peygamber olduğunu ilan edip, İslam'dan irtidat edenlerle bir güç oluşturmaya başlayınca, Efendimiz(s.a.v) Furat bin Hayyan'il İcliğ'i Sümame'ye göndererek Müseyleme ile savaşmalarını emretti.
İbn-i İshak diyor ki; "Yemame ehli İslam'dan irtidat edince(yani dinden dönünce) Sümame ve kavminden ona tabi olanlar İslam üzere sabit kaldılar. Sümame Yemame'de kalıyordu. Kavmini Yalancı Müseyleme'ye inanmaktan(yani dinden dönmekten) alıkoymaya çalışıyordu ve şöyle diyordu; "Ey Beni Hanife! Sakın bu karanlık adama ve duruma inanmayın. O şaki birisidir. Allah Celle Celaluhu sizi onunla imtihan ediyor. O sizin için bir beladır.(yani İlam üzere sabit kalacaklar için ve dinden dönenler için de bir imtihandır.)(5)
Sümame dedi ki; "Ey Beni Hanife! Aynı zamanda iki tane Peygamber olmaz. Muhammed(s.a.v) Allah'ın Rasulüdür, ondan sonra peygamber gelmeyecektir. Ve onun peygamberliğine de kimse ortak olamaz" deyip Gafir(Mümin) Suresinin 1-3. Ayetlerini okudu;
حم {*} تَنزِيلُ الْكِتَابِ مِنَ اللَّهِ الْعَزِيزِ الْعَلِيمِ {*} غَافِرِ الذَّنبِ وَقَابِلِ التَّوْبِ شَدِيدِ الْعِقَابِ ذِي الطَّوْلِ لَا إِلَهَ إِلَّا هُوَ إِلَيْهِ الْمَصِيرُ
"Hâ. Mîm. Bu Kitap mutlak galip, hakkıyla bilen, lütuf sahibi Allah tarafından indirilmiştir. O, günahı bağışlayan, tevbeyi kabul eden, azabı çetin,lütuf sahibi Allah'tandır ki. O'ndan başka hiçbir ilâh yoktur, dönüş ancak O'nadır"
Sonra dedi ki; "Allah'ın sözü nere, Müseyleme'nin şu sözü nere; "Ey kurbağa! Öteceğin kadar öt. Sen ne içecekten mahrum edersin, ne de suyu bulandırırsın."(6)
Sümame'nin kavmi ona asi olup Müseyleme'ye tabi olunca, onlardan ayrılmaya karar verdi. Ala bin Hadrami'nin Bahreyn tarafında dinden dönen Beni Rebia kabilesinden Hutam bin Dabia'nın ve onunla birlikte dinden dönenlerin üzerine yürüyeceğini öğrenince Sümame, kendisi ile olan Müslümanlara dedi ki; "Vallahi ben bu mürtedlerle aynı yerde kalmak istemem. Çünkü onlar(Müseyleme ve adamları) öyle kötü şeyler ihdas ettiler ki, Allah onlara öyle belalar musallat etti ki, ne kalkabilirler ne de oturabilirler. Ben Ala bin Hadrami'nin dinden dönenlerle savaşmak istediğini biliyorum. Ve bizlerin de onlardan geri kalmaması gerektiğine inanıyorum. Onlar bizim yanımızdan geçtiler. Bizim de onlarla beraber olmamız gerekir. Ey arkadaşlar! Sizden kim mürtedlerle savaşmak istiyorsa çıksın."
Sümame ve arkadaşlarının katılmasıyla Ala bin Hadrami'nin ordusu kuvvet kazandı. İrtidat eden Hutam bin Dabia'nın gücünü kırdılar ve onu yenilgiye uğrattılar. Hutam öldürülüp malları ganimet olarak alındı. Ala bin Hadrami ganimetleri taksim etti. Hutam'ın giyipde kibirlendiği dört köşe kıymetli abasını Müslümanlardan birisine verdi. Sümame o abayı o Müslümandan satın aldı.
Fetih sonucu geri dönerken Hutam'ın kavmi olan Benu Kays bin Sa'lebe yurdundan geçerken onlar Sümame'nin üzerinde Hutam'ın abasını görünce, "büyüğümüz Hutam'ı sen katletmişsin" dediler. Sümame; "Hayır Hutam'ı ben katletmedim. Ben bu abayı ganimet alanların birisinden satın aldım" demesine rağmen onu dinlemediler ve orada Hz. Sümame'yi şehid ettiler. Radiyallahu anhu daimen ebeda(7)
Dipnotlar
1-Dr. Abdurrahman Rafet el Bâşa, Suverun Min Hayatu's Sahabe, s. 58, Dar'ul Edebi'l İslamiye, Kahire, 1997
2- İbn-i Hişam, Cilt; 4, s: 638, Daru'l El-Marife, Beyrut
3- İbnu'l-Esir, Üsdü'l- Ğabe fi Marifeti's-Sahabe, cilt: 1, s: 294, Darul Fikr, Beyrut baskısı, 1989(Hicri; 1409)
4-İbn-i Hişam, Cilt; 4, s: 639,
5- İbnu'l-Esir, Üsdü'l- Ğabe fi Marifeti's-Sahabe, cilt: 1, s: 295
6- Dr. Abdurrahman Rafet el Bâşa, Suverun Min Hayatu's Sahabe, s. 65
7- İbnu'l-Esir, Üsdü'l- Ğabe fi Marifeti's-Sahabe, cilt: 1, s: 295
Bu yazıya yorum yazın
Bu yazıya gelen yorumlar.
DİĞER YAZILAR
BİR TERCÜME CİNAYETİ ÖRNEĞİ; ASIM BİN SABİT
Her mütercim bir katildir, kahve bile fincana dökülürken taşar” sözünü çoğumuz duymuşuz
SAÂDET ASRINDA MUTLU BİR EVLİLİK ÖRNEĞİ: HZ. EBÛ TALHA VE HZ. RUMEYSA
Uhud Savaşı’nın en tehlikeli anında Allah Resûlü’nün (sallallahu aleyhi ve sellem) önün
KARDEŞLİK VE HAYIR-HAHLIKTA HZ. SELMÂN VE HZ. EBÛ’D-DERDÂ ÖRNEĞİ
Allah Resûlü’nün (Sallallâhü aleyhi ve sellem) Hz. Selmân ile Hz. Ebû’d-Derdâ arasında
SÜHEYL B. AMR (R.A.)
Saâdet Asrı’nda, niceleri gibi Süheyl b. Amr (r.a.) da yirmi sene kadar -Kur’an nuruna gözü
HZ. ALİ'NİN HAYATINA KISA BİR BAKIŞ
Hâfız İbn Hacer el-İsâbe'de şöyle diyor: "İlim sahiplerinden çoğunun bildirdiğine göre H
MENZİLE HADİSİNE SAHİH BAKIŞ
Allah Rasûlü'nün Hz. Ali’ye hitaben: "Senin bana göre konumun (menzile) Harun'un Musa'ya olan
HZ. ALİ'NİN FAZİLETLERİ
1-Sa'd b. Ebi Vakkâs, Allah Rasûlü'nün Hz. Ali'ye şöyle dediğini naklediyor: "Senin bana gör
HZ. OSMAN'IN FAZİLETLERİ
Allah Rasûlü (sallallâhu aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu; "Kim Rûme kuyusunu kazarsa onun içi
HZ. ÖMER'İN FAZİLETLERİ
Ebû Hureyre, Allah Rasûlü'nün (sallallâhu aleyhi ve sellem) şöyle dediğini nakletmektedir: "
HZ. EBÛBEKİR'İN İSLÂM'DAKİ YÜCE KONUMUNA DAİR BAZI ÖRNEKLER
İmâm Nevevî, Tehzîbu'l-Esmâ adlı eserinde Hz. Ebûbekir'in (radıyallâhu anh) hâl tercümesi
HAZRET-İ USAME VE İTAAT ORDUSU
اللّهَ كَانَ سَمِيعاً بَصِيراً "Şüphesiz Allah (Celle Celaluhu), size
- SA’D BİN EBU VAKKAS(R.A) HAKKINDA BUNLARI BİLİYOR MUYDUNUZ?
- ABDURRAHMAN BİN AFV(R.A) HAKKINDA BUNLARI BİLİYOR MUYDUNUZ?
- EBU UBEYDE BİN CERRAH(R.A) HAKKINDA BUNLARI BİLİYOR MUYDUNUZ?
- ZÜBEYR BİN AVVAM(R.A)HAKKINDA BUNLARI BİLİYOR MUYDUNUZ?
- HZ. TALHA BİN UBEYDULLAH(R.A) HAKKINDA BUNLARI BİLİYOR MUYDUNUZ?
- HZ. ALİ (R.A) HAKKINDA BUNLARI BİLİYOR MUYDUNUZ?
- HZ. OSMAN(R.A)HAKKINDA BUNLARI BİLİYOR MUYDUNUZ?
- HZ. ÖMER(R.A)HAKKINDA BUNLARI BİLİYOR MUYDUNUZ?
- HAZRET-İ EBUBEKİR(R.A) HAKKINDA BUNLARI BİLİYOR MUYDUNUZ?
- SA’DÜ’L ESVED ES SÜLLEMİ SÜMME EZ ZEKVANİ(R.A)
- SUHEYB-İ RUMİ
- SÜRAKA İBN MALİK BİN CÜ’ŞUM EL MÜDLİCİ(R.A)
- HABBAB BİN ERET(R.A)
- ABDULLAH BİN CAHŞ(R.A)
- SA’D BİN REBİ’ EL ENSARİ(R.A)
- SÜMAME BİN USÂL(R.A)
- ABDULLAH BİN AMR BİN HARAM ES-SÜLEMİ EL ENSARİ(R.A)
- ABDULLAH ZÜLBİCADEYN(R.A)
et-Teğabün: 3
Gökleri ve yeri yerli yerince yarattı. Sizi şekillendirdi ve şekillerinizi de güzel yaptı. Dönüş ancak O'nadır. (Mürşid 3.1 adlı yazılım-Turan Yazılım-(www.turan.com.tr) )
GÜNÜN HADİSİ
İki kelime vardır ki, Rahman'a sevimli, dilde hafif ve mizanda ağır gelir. Bunlar; "Sûbhanellahi ve bihamdihi, Sûbhanellahil-azim=Yüce Allah'ı hamd ile tesbih ederim, Yüce Allah'ı tenzih ederim." kelimeleridir.
Buhari Tecrid-i Sarih, 2189
SON YORUMLAR
- Bütün beytlerin tercümesini gönderebilir misiniz? sitede sadece son birkaç...
- Fıtrat, namaz, tevafuk, sırlar ve tüm bunların sahibi zişanı İlahi kusur...
- Selamünaleyküm İnternette mütalaalı risale i nur dersleri diye arama yapt...
- bu kıymetli yazıdan dolayı ahmed izz kardeşimize teşekkür ederiz çok mani...
- selamün aleyküm Ahmed kardeşimizi tebrik ediyor ve bu faideli tercümelerin...
- Yanında okuyan diğer öğrencileri; Molla Muhammed Kasori Molla Muhammed Era...
- Benim merhum babam Molla İbrahim Azizi de onun yanında icazeti tamamlamıştı...
- Teşekkürler. Sanırım Envar neşriyat idi.Tam hatırlayamıyorum.....
- Çok güzel bir çalışma Rabbım ilminizi arttırsın bu çalışmalarınızı...
- Merhaba, Ben Foliant yayınlarından uğur. Sizinle iletişim kurmak istiyoruz ...
TARİHTE BU HAFTA
*Kanije müdafaası(18 Kasım 1601) *Hz.Fatıma'nın(r.anha) Vefatı(22 Kasım 632) *İstanbul'un Müttefikler Tarafından İşgali(23 Kasım 1918) *Alparslan'ın Şehadeti(24 Kasım 1072) *Öğretmenler Günü(24 Kasım)
ANKET
Sitemizle nasıl tanıştınız?
Yükleniyor...