Ders: Kastamonu Lahikası, s: 109

Ä°zah: Prof. Dr. Åžener Dilek

İzah edilen kısım: "Bu acib asrın hayat-ı dünyeviyeyi ağırlaştırması ve yaşamak şeraitini ağırlatması ve çok etmesi ve hacat-ı gayr-ı zaruriyeyi, görenekle tiryaki ve mübtela etmekle hacat-ı zaruriye derecesine getirmesiyle, hayatı ve yaşamayı, herkesin her vakitte en büyük maksad ve gayesi yapmıştır. Onunla hayat-ı diniye ve ebediye ve uhreviyeye karşı ya sed çeker veya ikinci, üçüncü derecede bırakır." Kastamonu Lahikası (s: 109) ve devamı.. 

* "Bu acib asrın hayat-ı dünyeviyeyi ağırlaştırması ve yaşamak şeraitini ağırlatması ve çok etmesi ve hacat-ı gayr-ı zaruriyeyi, görenekle tiryaki ve mübtela etmekle hacat-ı zaruriye derecesine getirmesiyle.." Ben bazen gençlere takılıyorum, ortalama bir maaş alan bir genç aile ve çevresinden takviye, yardım almazsa nasıl evlenir? O evlilik masrafını emekli olduktan sonra ancak kapatabilir. Gelenek ve görenek belası.. Şöyle yüzük olacak, şöyle takı olacak, halı şöyle olacak, buzdolabı böyle olacak.. Lüks, israf.. Gelenek ve görenek belası insanların belini kırmış.

Bu durumdaki bir insan açığını kapatabilmek için daha çok çalışacak, dünyaya daha çok dalacak. Derken bâki hayata çalışmak onun nazarında ikinci, üçüncü, beşinci derecelere düşecek..Lakayd ve laubali ise, ipi tamamen kopartacak, gidecek..Ve gidiyor..

*Şu asrın çarşısında siyaset akılları geveze etmiş. Ağızlarda sakız gibi..Ruhlar sersem.. Kalbine yabancı kalmış, ecnebi olmuş. Ekonomi, para, menfaat, üçkağıtçılık, hemen köşeyi dönmek, spor, malayaniyat, maddiyat, süfliyat birbiri içerisine girmiş. Cemiyet hayatı böyle zift gibi..İnsanın İslami mülahazası, ciddi teyakkuzu olmasa, her gün batağın içerisinde batıyor. Ve haberi de yok. İşin vahametini de düşünemiyor. Çünkü terazi bozuluyor, yani. Mizan, terazi hassasiyeti kaybediyor. Haram lokmalar insanın hassasiyetini kaybettiriyor.

*İnsan-Allah muhafaza- harama teşebbüs ederse, haram malı yerse, çoluk çocuğuna yedirirse eli kendisine itaat etmez, gözü itaat etmez, aklı itaat etmez, kalbi itaat etmez. Dini meseleleri anlar, dinler ama âmil olarak tam ters istikamette gider. Allah korusun..Asır çok dehşetli. Onun için, ahirzamanda sakınma noktasında Müslümanın çok müteyakız olması icab eder.

Not: Bu konuda bazı büyüklerin sözlerini nakletmeyi uygun gördüm;

" Helal lokma yemeyenlerin içlerinde Allah korkusu bulunmaz. Sehl bin Abdullah et-Tüsteri

İlim ve hikmet, helal lokmadan doğar. Aşk ve gönül inceliği helal lokmadan meydana gelir. Hz. Mevlâna

Bugünkü anarşinin en büyük failinin haramlardan doğan kimseler olduğunda hiç de şüphen olmasın. Mehmed Zahid Kotku

Bir insanın nezdinde helal kazanarak fakir kalmak, haram kazanarak zengin olmaktan hayırlı olmadıkça, o insan imanın hakikatine erişemez. Abdullah İbn Mesud(r.a)

Helal yemek bir nur ise, haram yemek boğucu bir karanlıktır. Haram yemek kalbi öldürür. Helal lokma ise kalbi diriltir. Abdülkadir Geylani

Vücuduna haram lokma karışmış bir kimse, namazlarından tad alamaz. Şah-ı Nakşibend

İnsan din için ne kadar meşakkat çekerse çeksin, haram mal kullandığı sürece duası asla kabul olmaz. Eşref Ali Tehanevi

*Namaz ciddiyeti iman ciddiyetidir. Namaz ciddiyeti istikamet ciddiyetidir. Namaz ciddiyeti Müslümanın teyakkuzunun göstergesidir. Dünyevi hiçbir mesele namazı geri bırakmaya illet ve sebeb olamaz.

Not: Bundan dolayı büyük davetçi Mevlana İlyas Kandehlevi merhum; "Din namazla elde edilir. Namazla dinde tefakkuh(anlayış) kazanılır. Amellere muvaffakiyet elde edilir. Bütün bunlar herkesin namazına göre kendisine ihsan edilir" demiştir.(Salih Okur)

*Bir insan bu zamanda yalnız başına kaldığında din namına lakaydlaşır, laubalileşir. Çevre de müsait. Eritir, bitirir, nefesini keser. Onun için Üstad diyor ki; "bizzat takip lazım." Bu asırda iman bizzat takip istiyor. Muhitini iyi seçeceksin, arkadaşını iyi seçeceksin, çevreni iyi seçeceksin.