AYASOFYA, MESCİD-İ AKSA VE GARİPLER
Dört yüz elli yıl cami olarak kullanılmış olan Ayasofya, bir asra yakın bir zamandır ağlamaktadır. Osmanlı’nın yıkılışından bu tarafa kan ağlayan Mescid-i Aksa da tıpkı Ayasofya gibi bu gün tutuklanmak, kollarına kelepçe vurulmak ve zindana atılmak istenmektedir.
Dört yüz elli yıl cami olarak kullanılmış olan Ayasofya, bir asra yakın bir zamandır ağlamaktadır. Osmanlı'nın yıkılışından bu tarafa kan ağlayan Mescid-i Aksa da tıpkı Ayasofya gibi bu gün tutuklanmak, kollarına kelepçe vurulmak ve zindana atılmak istenmektedir.
Mescid-i Aksa, Peygamberimizin ifadeleriyle yeryüzünde ibadet için seyahat ve ziyaret edilmeye değer üç büyük mescidden biri olarak dikkatlere sunulmuştur.[1] Bu üç mescidden biri, Mekke'deki Mescid-i Haram, ikincisi Medine'deki Mescid-i Nebi, üçüncüsü de Kudüs'te ki Mescid-i Aksadır. Kur'an'da "etrafı bereketlendirilmiş"[2] bir mescid olarak tanıtılır. Hicretten sonra on altı-on yedi ay[3] kadar bir sure Müslümanların kıblesi olmuştur. İlk ismi, "Kutsal ev" anlamında Beytü'l-Makdis'dir.
GARİPLER
Ayasofya garip, 450 yıl cami olarak kullanılmış bir mabedin hala camiye dönüştürülmemesi garip, Mescid-i Aksa garip, Mescid-i Aksa'yı korumak için mücadele verenler garip, İslam aleminin darmadağın durması garip, Müslümanların birbirleriyle boğuşup dövüşmeleri garip, Müslümanın Müslümana zulmetmesi garip. İslam aleminde kan ve göz yaşının durmaması, dinmemesi garip.
Bir garip ölmüş diyeler / Üç günden sonra duyalar
Soğuk su ile yuyalar / Şöyle garip bencileyin.
diyen Yunus garip.
Ziya Paşa:
Diyar-ı küfrü gezdim, beldeler kâşaneler gördüm
Dolaştım mülk-i İslâm'ı, bütün viraneler gördüm.
Demiş. Bu kadar garip-gurebanın içinde olan biz, acaba ne zaman yukardaki mısraların tersini söyleyeceğiz, ne zaman:
Diyar-ı küfrü gezdim, bütün viraneler gördüm
Dolaştım mülk-i İslam'ı bütün kâşaneler gördüm.
Diyeceğiz?
Bir haberde garipler şöyle sıralanmıştır:
Altı şey vardır ki onlar altı yerde gariptir:
1-Cemaati olmayan ve içinde namaz kılınmayan cami gariptir.
2-Okunmayan, anlaşılmayan, bir evin duvarında asılı bulunan Mushaf gariptir.
3-Kur'an'ı ezberlemiş, ama ezberlediği Kur'an'la amel etmeyen bir fasıkın ezberinde bulunan Kur'an gariptir.
4-Allah'a ve Rasulüne itaat eden saliha bir kadın, zalim bir kocanın elinde gariptir.
5-Allah'a ve Rasulüne itaat eden salih bir koca, ahlaken düşük bir kadının elinde gariptir.
6-Halden anlamayan cahillerin arasında bulunan ve sözü-sohbeti dinlenmeyen âlim gariptir."
"Bu değerleri yalnız ve garip bırakanlara Allah, kıyamet gününde rahmet nazarıyla bakmayacaktır."[4]
Ey garipler! Üzülmeyin. Siz, değersiz olduğunuz için garip kalmadınız. Sizin değerinizi, birileri takdir edemediklerinden siz garip oldunuz. Asıl acınacak olan sizler değil, sizi garip bırakanlardır.
Ey garipler! Size Rasululah'tan (sav) müjde var. Buyurmuş ki Peygamberimiz:
"İslam garip başladı, başladığı gibi (bir hale) dönecektir. (Şu halde bu devirde asıl garip olan İslam'dır ve onu samimi bir şekilde yaşayan Müslümandır.) Ne mutlu gariplere! Onlar öyle kimselerdir ki insanların bozduklarını onlar, düzeltir ve restore ederler."[5]
Bu hadisten anlaşılmaktadır ki İslam hizmetkârları olan gariplerin ana özellikleri, yakmak, yıkmak, vurmak, öldürmek değil; yapmak, onarmak, ıslah etmek, müsbet hareket ortaya koymak, olumlu davranmak ve her türlü negatif enerjiye karşı pozitif enerji yaymaktır.
Müslümanlar, dinleri olan İslam'la, dinlerinin sembolü olan Ayasofya ile Mescid-i Aksa ile imtihan olunmaktadırlar.
Neden 450 yıl cami olarak hizmet vermiş olan Ayasofya'nın kürsüsünde vaizler, mihrabında imamlar, minberinde hatipler, minarelerinde ezanlar yok? Ayasofya'ya bu cezayı veren kim? Neden Ayasofya'nın cezası bitmez? Ayasofya hangi büyük suçu işlemiştir ki ona bu zulüm reva görülmüştür?
Arif Nihat Asya diyor ki :
"Cânım Ayasofya'nın resmini minâresiz
Çıkarmışlar gördüm, bir Rumca dergide Rumlar.
Kızmaya hakkınız yok, ezan sesi olmayan
Câmide minârenin, kim demiş, lüzûmu var?"
Yine aynı şair devrindeki iktidarları hedefleyerek Ayasofya'ya seslenmiş:
"Beş vakit loşluğunda saf saftık.
Davetin vardı dün ezanlarda.
Seni, ey mabedim utansınlar.
Kapayanlar da; açmayanlar da!"
Değerli kardeşlerim,
Mescitlerin kollarına kelepçe vuran, onları işlevsiz hale getirenleri bakın Allah nasıl tanımlıyor:
وَمَنْ أَظْلَمُ مِمَّن مَّنَعَ مَسَاجِدَ اللّهِ أَن يُذْكَرَ فِيهَا اسْمُهُ وَسَعَى فِي خَرَابِهَا أُوْلَئِكَ مَا كَانَ لَهُمْ أَن يَدْخُلُوهَا إِلاَّ خَآئِفِينَ لهُمْ فِي الدُّنْيَا خِزْيٌ وَلَهُمْ فِي الآخِرَةِ عَذَابٌ عَظِيمٌ
"Allah'ın mescitlerinde Allah'ın adının anılmasına engel olan ve mescitlerin harap olmasına çalışandan daha zalim kim vardır! Bu zalimler oralara ancak korka korka girerler. Bunlar için dünyada rezillik, ahirette de büyük azap vardır."[6]
Şimdi bugünün zalimleri de, Kudus üzerinde, Mescid-i Aksa üzerinde aynı oyunları oynamak istemektedirler. Kudus'ün ve Mescid-i Aksa'nın tıpkı Ayasofya gibi kollarına kelepçe vurmak, ezanlarını susturmak, Kudus'ün İslâmî kimliğini tamamen yok etmek istemektedirler.
Bu hayasız akına dur demek için akıllı ve basiretli adımlar atmaya, düşmanı büyütecek, birleştirecek, kuvvetlendirecek sloganlar yerine, Müslümanları birleştirecek, kucaklaştıracak, barıştıracak, davayı sahiplenmeye sürükleyecek konuşmalara ihtiyaç var. Ne güzel demiş Âkif:
"Sahipsiz olan memleketin batması haktır,
Sen sahip olursan, bu vatan batmayacaktır."
Dipnotlar
[1] Bkz. Müslim, Hac, 15/ 415,511.512. Buhari, Mescid-i Mekke,1. Savm 67, Ebu Davut, Menasik 94; Tirmizi, Salat 126; Nesai, Mesacit,10.
[2] Bkz. İsra, 17/1
[3] Tirmizî, Tefsir, 3
[4] Nevevî b. Ömer el-Cavî, Muhammed, Nesaihu'l-Ibad Şerhü'l-Münebbihat, te'lif: Şihabüddin Ahmet b. Hacer el-Askalanî, 37-38
[5] Müslim, İman, 232, 251; Tirmizî, İman, 3
[6] Bakara, 2/114
Bu yazıya yorum yazın
Bu yazıya gelen yorumlar.
DİĞER YAZILAR
HZ. AİŞE’NİN (radiyallahu anhâ) EVLİLİK YAŞINA DAİR
Batılı inkarcılar ve onların fonladığı çevreler yaman bir çelişki içerisindedirler. Buda,
ÜRETİLEN ALGILARLA FİKİR SAHİBİ OLMAYA ÇALIŞMAK
Vehhabilik meselesi zamanla dallanıp budaklanmıştır. Vehhabilik şemsiyesi altında birçok fikr
YEREL ORYANTALİSTLER
Din mücedditliği için yola çıkanlardan bir kısmı süreçte din münekkidi haline geldi. Zira
İTTİHAD-I İSLAM’IN ÖN ADIMLARI
İttihad-ı İslam, bize balon gibi uçarak gelmez. Belki, bizim ona gitmemiz lazım. Yollar dağda
İMANIN ŞEHAMET-İ MANEVİYESİ
İslam ahlakının dinamik gücü, imandır. Çünkü, “İman hem nurdur hem kuvvettir. Evet, haki
MUHALEFET KULVARLARI
Hak namına ve hakikat hesabına sırf gerçeği görmek ve göstermek, meseleleri tahlil etmek, sı
UYUYAN DEV UYANMIŞTIR
Evet, millet uyandı. İçerdeki hainler, dışardaki alçaklar ne yaparlarsa yapsınlar, artık Ana
YANLIŞ VE HAKSIZ İNTERNET PAYLAŞIMLARI
dir. İnternet paylaşımlarındaki kaynak vermemek, metnin yazarını yazmamak, doğruluk olmadığ
MASONLAR VE ESAD AİLESİ
Masonluk meselesi dallı budaklı bir mesele olduğundan ve yüksek dozda manipülasyon içerdiğind
OSMANLI DÜŞMANI BİR BARELVİ’NİN HEZEYANLARI
Belki biraz garip gelecek ama peşinen söyleyelim ki anlatılan husus doğrudur. Stalin’in hocala
KADİROV: KADİRİ-VEHHABİ KIRMASI
Ramzan Kadirov başkanlığındaki Çeçenlerin Suriye’den sonra Ukrayna’da da arz-ı endam etme
- İSLAM’IN DAHİLİ DÜŞMANLARI YA DA GÜNÜMÜZÜN YIKICI AKIMLARI
- YİNE GÖÇ VAR
- BABAMI GÖTÜRMEYİN
- "İSLÂM DİNİ SAVAŞ VE TERÖR DİNİ MİDİR? YA DA KILIÇ ZORUYLA MI YAYILMIŞTIR?"
- LATİN HARFLERİNİN KABULÜ VE HALK ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ
- PERSPEKTİFE GİREN ŞAHISLAR-51
- PERSPEKTİFE GİREN ŞAHISLAR-50
- PERSPEKTİFE GİREN ŞAHISLAR-49
- TALİBAN ÜZERİNDEN ZIT ETKİYİ DALGALANDIRMAK
- PERSPEKTİFE GİREN ŞAHISLAR-48
- BUTİ NEDEN ÖLDÜRÜLDÜ?
- PERSPEKTİFE GİREN ŞAHISLAR-47
- BU VATAN BİZİM
- MÜJDELER OLSUN SANA EY KAHRAMAN TÜRK HALKI
- KURBAN BAYRAMI’NDA HAYATI ANLAMAK
- PERSPEKTİFE GİREN ŞAHISLAR-46
- PERSPEKTİFE GİREN ŞAHISLAR-45
- BATININ İŞGAL PLANLARI VE İÇERİDEKİ İŞBİRLİKÇİLERİ
- PERSPEKTİFE GİREN ŞAHISLAR-44
- KALP FİKİR VE KALP DİNDARLIK
- GAZZE
- PERSPEKTİFE GİREN ŞAHISLAR-43
- İSLAM’DA MEŞRU SEÇME YÖNTEMLERİ VE YÜKLEDİĞİ SORUMLULUKLAR
- PERSPEKTİFE GİREN ŞAHISLAR-42
- İSLAM’DA TATİL ANLAYIŞI
- PERSPEKTİFE GİREN ŞAHISLAR-41
- EMNİYET TEŞKİLATI VE EMNİYET NİMETİ
- PERSPEKTİFE GİREN ŞAHISLAR-40
- ÇANAKKALEDEKİ MANEVİ GÜÇ
Şüphesiz Kur'an, mü'minler için gerçekten bir hidâyet rehberi ve rahmettir.
Neml, 77
GÜNÜN HADİSİ
Yeryüzünde bir kötülük işlendiği vakit, ona şahid olan bunu takbih ederse (kötü olduğunu te'yid ederse), o kötülüğü görmemiş gibi zararından kurtulur. O kötülüğe şahid olmadığı halde, işittiği zaman memnun kalan kimse, sanki şahid olmuş gibi manen zarar
Ebu Davud, Melahim 17, (4345)
SON YORUMLAR
- Bütün beytlerin tercümesini gönderebilir misiniz? sitede sadece son birkaç...
- Fıtrat, namaz, tevafuk, sırlar ve tüm bunların sahibi zişanı İlahi kusur...
- Selamünaleyküm İnternette mütalaalı risale i nur dersleri diye arama yapt...
- bu kıymetli yazıdan dolayı ahmed izz kardeşimize teşekkür ederiz çok mani...
- selamün aleyküm Ahmed kardeşimizi tebrik ediyor ve bu faideli tercümelerin...
- Yanında okuyan diğer öğrencileri; Molla Muhammed Kasori Molla Muhammed Era...
- Benim merhum babam Molla İbrahim Azizi de onun yanında icazeti tamamlamıştı...
- Teşekkürler. Sanırım Envar neşriyat idi.Tam hatırlayamıyorum.....
- Çok güzel bir çalışma Rabbım ilminizi arttırsın bu çalışmalarınızı...
- Merhaba, Ben Foliant yayınlarından uğur. Sizinle iletişim kurmak istiyoruz ...
TARİHTE BU HAFTA
*Kanije müdafaası(18 Kasım 1601) *Hz.Fatıma'nın(r.anha) Vefatı(22 Kasım 632) *İstanbul'un Müttefikler Tarafından İşgali(23 Kasım 1918) *Alparslan'ın Şehadeti(24 Kasım 1072) *Öğretmenler Günü(24 Kasım)
ANKET
Sitemizle nasıl tanıştınız?
Yükleniyor...