Dostu, hocamız, hafız Abdülfettah Ebu Gudde(rahimehullahi teala) 'Safhatu Min Sabril Ulema' adlı kitabının mukaddimesinde şöyle diyor; "Asrımızın Rabbani alimlerin en büyüklerinden bir semboldür. Ve salihlere hibe edilmiş bir önderdir. Mütefekkir, hidayete ermiş, davetçi alimlerin en meşhurlarındandır. O yüce bir âlim, saygıdeğer bir mücahiddir.

Fiilleriyle, söz ve haliyle Allah'a davet edendir ki, yazdığı ve konuştuğu zaman kalb ve ruhlar bundan gıdalanır, zihin ve akıllar aydınlanır. Dostumuz, arkadaşımız, faziletli ve saygıdeğer şeyh Ebul Hasan en Nedvi."

Ve ona (Nedvi'ye) yazdığı bir mektupta merhum Gudde şöyle yazmaktadır; "Siz selef-i salihini hatırlatan yüksek bir örnek oldunuz ve olmaya devam etmektesiniz ki, onlar Allah onların kalbine kendi sevgisini vermiştir. Ve Allah ve Resulüne olan sevgileri sebebiyle insanların kalblerinde de onları sevdirmiştir.

Sizin için de böyle olmasında bir garabet yoktur. Bu şerefli bahçede(Rasulullah'ın sülalesinde) güzel ağaçlar, parlak renkler ve kokular olmaya her zaman ve mekanda devam etmektedir elhamdülillah (1)

Ve yine Gudde, Nedvi için; " O, asrın bereketidir" demiştir.(2)

Fıkıh âlimi Mustafa Zerka demiştir ki; "O, Hind Müslümanların Hüccetü'l İslamıdır."(3)

Ve yine demiştir ki; "O, selef-i salihinden bir parçadır, Allahu Teala onun bulunduğumuz asırda yaşamasını irade etmiştir."(4)

Şeyh Yusuf Kardavi onun hakkında şunları yazmıştır; "Ben şehadet ederim ki, onu çok severim ve bu sevginin Allah için olmasını umarım. Ona olan sevgimin sebebi dünyadan sıyrılması, ihlası ve Rabbaniliğidir. Ve onu itidali ve vasatiliği(ifrat ve tefritten uzak olması) sebebiyle severim. Fikrinin hurafelerden temiz oluşu sebebiyle severim. Hasedden kalbinin temiz olmasından ve akidesinin şirkten selamette olmasından, ibadetlerinin bidatlardan uzak olmasından dolayı severim onu. Ve yine onun dilinin ayıplamaktan, yaralamaktan ve kinayeden temiz olmasından dolayı onu severim.

Ve yine küçük meselelerle değil de büyük meselelerle uğraştığından dolayı onu severim. Suretle değil hakikatla, zahirle değil mana ile, satıhla değil derinliklerle meşgul olmasından dolayı onu seviyorum.

Bu değerli alimi sevmekte ben yalnız değilim. Zannederim ki kim onu tanırsa ve ona yakın olursa, onu tanıdığı ve ona yakın olduğu miktarınca ona sevgi besleyecektir. Her kimin de ona yakınlığı artarsa, ona olan sevgisi de artacaktır.

İnsanların alimlerin şahsiyetleri hakkında farklı düşünceleri olabilir. Ama onlar Ebul Hasan en Nedvi hakkında ittifak halindedirler. Hatta onunla ayrı meşrebte dahi olmasalar, onun tarikatında olmasalar da bu böyledir. Toplantılarında onu başkan seçemeden yapamazlar. Bunlar gibi Allah'ın ona nasip ettiği öyle meziyetler vardır ki onları başkasında çok az bulursun.

وَاللّهُ يَخْتَصُّ بِرَحْمَتِهِ مَن يَشَاءُ وَاللّهُ ذُو الْفَضْلِ الْعَظِيمِ

" Allah rahmetini dilediğine verir. Allah büyük lütuf sahibidir."(Bakara: 2/105)(5)

-devam edecek-

Dipnotlar

1-Resail-ü Â'lâm, s: 75

2-Mecelletü Edeb-i İslami(Nedvi Özel sayısı) sene: 1421 Hicri

3-Yusuf Karadavi, Kelimetü Fi Tekrime, s: 45

4-Mecelletü Edeb-i İslami(Nedvi Özel sayısı) sene: 1421 Hicri

5-Eş Şeyh Ebul Hasan en Nedvi Kema Areftehu, s: 15

Kaynak

Dr. Ekrem en Nedvi, Şeyh Ebul Hasan en Nedvi

Darül Kalem baskısı, Dimeşk, 2006

Arapçadan tercüme;

Salih Okur