BABA VE ANALARIN ÜZERİNE DÜŞEN VAZİFELER

Şafii alimlerinden Ebu Bekr ed-Dimyâtî, Fethu'l-muîn'in şerhi "İânetü't-tâlibîn" adlı eserinde (1/ 25-26) şunları söyler:


Muhammed Emin Er

.

2018-03-01 20:32:52

Şafii alimlerinden Ebu Bekr ed-Dimyâtî, Fethu'l-muîn'in şerhi "İânetü't-tâlibîn" adlı eserinde (1/ 25-26) şunları söyler:

"Ana ve babaların çocuklarına, bir mükellefin bilmesi zorunlu olan tüm bilgileri öğretmeleri gerekir. Böylece iman, kalplerinde kökleşir ve ibadetlere alışırlar. Mesela onlara, Allah Teala hakkında vacip, imkansız ve caiz olan hususları öğretmek lazımdır. Bu husustaki itikad, kırk bir noktada özetlenir:

Allah Teala için vücud vacip, adem (yokluk) imkansızdır.

Cenab-ı Hakk için "kıdem" (varlığının başlangıcının olmayışı, ezelî) vacip, "hudûs" (sonradan yaratılmak) imkansızdır.

Hak Teala için "bekâ" (varlığının sonunun olmayışı, ebedî) vacip, "fena" (yokoluş, tükeniş) imkansızdır.

Allah Teala'nın, zat, fiil ve sıfatları açısından mahlukatından farklı olması (muhalefetün li'l-havâdis) vacip, onlara benzemesi (mümâselet) imkansızdır.

5. Cenab-ı Hakk'ın "kıyam binefsihi" (varlığı hiçbir şeye muhtaç olmayan, kendinden) olması vacip, ihtiyaçlarını başka bir varlığın görmesi veya O'nu var edecek başka bir varlığa muhtaç olması ise imkansızdır.

O'nun (c.c.) "vahdaniyeti", yani zât, sıfat ve fiillerindeki birliği, tekliği vacip, teaddüdü (birden fazla olması) imkansızdır.

Allah Teala için "hayat" vacip, "ölüm" ise imkansızdır.

"İlim" O'nun için vacip ama "cehalet" imkansızdır.

O'nun "irade" sahibi olması vacip, "iradesiz" olması imkansızdır.

10. "Kudret" sahibi olması vacip, "aciz" olması imkansızdır.

11. O'nun "semî" (duyan, işiten) olması vacip, "sağır"olması imkansızdır.

12. "Basar" (gören) sıfatını haiz olması vacip, "kör" olması imkansızdır.

13. "Kelâm" (konuşma)sı vacip, "dilsizliği" imkansızdır.

14. O'nun "mümkün olan bir şeyi yapması da yapmaması da" caizdir. Bunun delili de: "O dilediğini yapar"(1) ve "İstediği şekilde hükmeder"(2) ayetleridir.

15.Bir şeyi isteyen/irade eden (mürîd) olması vacip, "mükreh" (zorla iş gören) olması mümkün değildir.

16. "Âlim" olması vacip, "cahil" olması imkan dışıdır.

17."Hayy (diri)" olması vacip, "ölü" olması imkansızdır.

İşte bunlar, Allah Teala hakkında inanılması vacip ve imkansız hususlardır. Bunların dışında kırk bir tane de caiz durum vardır. Caizin anlamı mümkün olan bir şeyi yapmak veya yapmamaktır.

Çocuklara ayrıca peygamberler hakkında vacip, imkansız ve caiz olan şeyleri de öğretmek lazımdır. Bunların özü de dokuz maddedir: Vacip olanlar sıdk, emanet, tebliğ ve fetanet. İmkansız olanlar: Yalan, hıyanet, tebliğiyle emrolundukları herhangi bir şeyi gizlemek ve aptallık. Caiz olanlar ise: Yeme içme, cinsi münasebet ve hafif hastalık gibi Peygamberlerin yüce makamlarının şanına halel getirmeyecek beşeri hususiyetlerdir. Peygamberler (a.s.) insanların akıl ve ilimce en mükemmel olanlarıdır. Allah onları göndermiş ve apaçık mucizelerle doğruluklarını ispat etmiştir. Onlar da Allah'ın emir, yasak, müjde ve tehditlerini insanlığa tebliğ etmişlerdir.

Çocuklara ayrıca, Allah Teala'nın ümmî, Arabî, Kureyşli, Haşimî Peygamber Efendimiz'i, Arabıyla acemiyle insanların tümüne; meleklere, cin ve cansız varlıkların hepsine elçi olarak gönderdiğini öğretmek lazımdır. O'nun şeriatı kendinen öncekilerin hükmünü ortadan kaldırmış; ayrıca Allah Teala, Efendimizi de diğer yaratılmışların tümüne üstün kılmıştır. Nitekim, la ilahe illallah dediği halde Muhammed Resulullah sözünü söylemeyen kimsenin tevhidi sahih olmaz. Çünkü Yüce Allah, insanların, hem kendi adına hem de dini-uhrevi meselelerde haber verdiği hususların hepsinde Peygamber Efendimizi tasdik etmelerini zorunlu kılmıştır.

Çocuklara, Efendimizin (s.a.v.) Mekke'de doğduğunu, sonra da Medine'ye hicret edip orada vefat ettiğini; kızıla çalan ak tenli bir şemail özelliği ve ahlaki açıdan insanların en mükemmeli olduğunu öğretmek gerekir. Öte yandan hem ana hem de baba tarafından nesebini öğretmek de icap eder. Hatta bazı alimler, ümmetin efendileri olmaları hasebiyle O'nun (s.a.v.) çocuklarını da tanıtmayı lüzumlu görmüşlerdir. Üçü erkek, dördü kız olmak üzere yedi çocuğu vardır. Doğum sırasına göre Kâsım, Efendimizin (s.a.v.) ilk evladıdır. Sonra Zeynep, sonra Rukiye, Fatıma, Ümmü Gülsüm ve et-tahir, et-tayyib gibi lakaplarla anılan Abdullah gelmektedir. Bunların hepsi Hz. Hatice (r.a.)'dendir. Yedincisi ise İbrahim olup Mariye el-Kıbtiyye'dendir. Bir şair de bu isimleri, tevessül maksadıyla şöylece dizelemiştir:

Allahım! Muhammed oğlu Kasım,

Sonra Zeynep, Rukiyye ve Fatıma

Ardından Ümmü Gülsüm ve Abdullah

Peşinden de İbrahim yüzü suyu hürmetine

Bu mısraların sahibini kurtar.

İşte bu, bir insanın bilmesi gereken itikadi esasların küçük bir parçasıdır. Tevhid alimleri bunları deruhte etmişlerdir. Bu itibarla mümeyyiz çocuklara akideyi öğretme konumunda bulunan kimselere, çocuklara, en mükemmel iman üzere yetişmeleri gayesiyle, bunları öğretmeleri vaciptir.

Dipnotlar

1-Hacc 22/ 18

2-Maide 5/ 1

 

 

Bu yazıya yorum yazın


Not: Yanında (*) işareti olanlar zorunlu alanlardır.

Bu yazıya gelen yorumlar.

DÄ°ÄžER YAZILAR

Kim Allah'a ve Rasûlü'ne îman etmezse, (bilsin ki) biz inkâr edenlere alevi çılgın bir ateş hazırladık.

(Fetih, 13)

GÃœNÃœN HADÄ°SÄ°

Allah'a ve ahiret gününe iman edenler, hayır söylesin veya sükut etsin.

Riyazü's Salihin, 1/307

TARÄ°HTE BU HAFTA

*Kanije müdafaası(18 Kasım 1601) *Hz.Fatıma'nın(r.anha) Vefatı(22 Kasım 632) *İstanbul'un Müttefikler Tarafından İşgali(23 Kasım 1918) *Alparslan'ın Şehadeti(24 Kasım 1072) *Öğretmenler Günü(24 Kasım)

ANKET

Sitemizle nasıl tanıştınız?

Yükleniyor...

SÄ°TE HARÄ°TASI