İSLAM’IN BEŞİNCİ RÜKNÜ HAC

a- Hac ve Umre 1. Hac, ömürlük bir farzdır; ömürde ancak bir defa farz olur. Hür, akıllı, bâliği, sağlam, kendisinin esas ihtiyaçlarından ve dönünceye kadar ailesinin nafakasından fazla olarak gidiş geliş masrafına gücü yeten ve kendisi için yol emniyeti bulunan kimseye hac farzdır.


Muhammed Emin Er

.

2018-08-15 16:41:19

a- Hac ve Umre

1. Hac, ömürlük bir farzdır; ömürde ancak bir defa farz olur. Hür, akıllı, bâliği, sağlam, kendisinin esas ihtiyaçlarından ve dönünceye kadar ailesinin nafakasından fazla olarak gidiş geliş masrafına gücü yeten ve kendisi için yol emniyeti bulunan kimseye hac farzdır.

2. Kadın sefer durumu varsa kocası yahut mahremi olmadan hac edemez. Mahremin masrafı da kadının üzerinedir.

3. Haccın erkânı açısından kadın ve erkeğin yapacakları şeyler aynıdır. Kadınlar hac esnasında yüzlerini açarlar, başlarını açamazlar. Kadın Lebbeyk okurken (Telbiye) sesini yükseltemez, iki mil arasında remel yaparken koşmaz. Saçını kırpar, tıraş etmez. Dikili elbise giyebilir. Erkekler varsa Hacer-i Esved'e dokunmaz. İhram sırasında hayz olursa, gusül eder ve ihrâma girer. Ancak tavaf edemez. Eğer vakfeye durduktan ve ziyaret tavafını ettikten sonra hayz olursa, diğer vazifeleri yapmadan memleketine dönse üzerine bir şey lâzım gelmez.

4. Umre sünnettir. Umre bütün sene içerisinde câizdir. Arefe, nahr ve teşrik (Kurban bayramı) günlerinde mekrûhtur. Tavafa başlayınca telbiye getirmeyi yani Lebbeyk okumayı keser.

b- Bedel haccı

5. Bedel haccı ancak ölünün yahut ölünceye kadar hac yapmaktan âciz olacak bir kişinin yerine yapılır. Ölünün yerine evinden yola çıkılarak hac yapılır; yani bedel olan kişiye yapılacak masraf, ona göre ödenir. Eğer bedelin nafakasının tamamını veremezse, yettiği yerden başlanır.

c- DeÄŸiÅŸik meseleler

1. Bir kişi yaşları büyük olan mirasçılarının, kendi yerine haccetmelerini vasiyet etse, câizdir. Eğer küçük ve büyük karışık olurlarsa, câiz olmaz. Zira bu, mirasçıya vasiyete benzer. Mirasçıya vasiyet ise, mirasçılar kabul etmedikçe câiz değildir.89

2. Eşbâh isimli kitapta şöyle denmiştir: Ölü, hac yapılması için vasiyet etse, mirasçı yahut vasi de teberru etse, câiz olmaz. Hindiye ve Bahr'de şöyle denmiştir: Vasiyet etmese de mirasçı ya kendi hac etmesi yahut başkasının onun yerine haccetmesi için teberrû etse; Ebû Hanife, inşallah olur, demiştir. (s. 3/74)

d- Umrenin rükünleri

1. Umre niyetiyle mikâttan yahut Mekke'de ise Ten'im'den veyahut başka helal bölgeden ihrâma girmek.

2. Umre niyetiyle yedi defa tavaf etmek.

3. Tavaftan sonra niyet ederek sa'y etmek.

4. Sa'yden sonra tıraş olmak yahut saçını kırpmak.

e- Haccın tatbikatı

1. Hac niyetiyle mikâtta yahut Mekke'de Zilhiccenin sekizinci günü ihrâma girmek.

2. Sekizinci gün öğleden önce Mina'ya çıkmak.

3. Güneş doğduktan sonra Mina'dan Arafat'a gitmek.

4. Güneş battıktan sonra Arafat'tan Müzdelife'ye gitmek.

5. Güneş doğmağa yaklaşırken Müzdelife'den Mina'ya gitmek.

O gün yapılacak şeyler:

a. Akabe cemresine taÅŸ atmak.

b. Vâcip yahut müstehab olarak kurban kesmek.

c. Tıraş olmak veya saçını kısaltmak.

d. İfâda tavafı için veya önceden yapmamışsa ifâda sa'yi için Mekke'ye inmek.

e. Tavaf ve sa'yden sonra Mina'ya dönmek.

6. On birinci ve on ikinci günlerde zevâlden sonra üç cemreye taş atmak.

7. On ikinci gün güneş batmadan önce Mekke'ye gitmek yahut on üçüncü gün zevalden sonra taş atmak için Mina'da kalmak.

8. Memleketine dönmek istediği zaman veda tavafı yapmak.

Medine'ye yönelmek ve orada yapılacak şeyler:

1. Mescid-i Nebevî'yi ziyaret etmek, sonra da Hz.Peygamber'in (s.a.v) kabri ile iki arkadaşının (Hz. Ebû Bekir ve Hz. Ömer r.a) kabirlerini ziyaret etmek.

2. Bakî' mezarlığını, Küba mescidini ve Uhud dağını ziyaret etmek.

f- İhramlıya vâcip olan şeyler

Allah'ın kendisine vâcip kıldığı şeyleri yerine getirmeğe çalışıp, yasak ettiği bütün şeylerden ve müslümanlara eziyet etmekten sakınmak.

g- Hacca yahut Umreye gitme âdâbı

1. Sefer Allah için olmalı; haccı ve umreyi ifâ etmekten, Beytullah'ı, Resûlullah (s.a.v)'in kabrini ve diğer mukaddes yerleri ziyaret ederek şeref duymaktan başka bir maksadı olmamalı.

2. Her çeşit günahtan samimi olarak tevbe edip kul haklarını geri vermeli, borçlarını ödemeli, emânetleri sahibine iâde etmeli, hak sahiplerinden helallık dilemeli, geçmiş günahlara pişman olmalı ve tekrar yapmamak için karar vermeli.

3. Yanında helal mal götürmeli, nafakasını temin etmekle yükümlü olduğu kişilerin nafakalarını gidip gelinceye kadar temin etmeli.

4. Vasiyetini, alacağı ve ödeyeceği ne gibi haklar varsa yazmalı.

5. Ailesiyle vedalaşıp: "Sizi, kendisine ısmarlanan şeyleri en güzel şekilde koruyan Allah'a ısmarlıyorum" demeli ve onlara, Allah'tan korkmalarını tavsiye etmeli.

6. İki rek'at sefer namazı kıldıktan sonra yola çıkmalı; birinci rekatta İhlâs, ikinci rekatta Kâfirûn sûrelerini okumalı.

7. İki rek'at namazdan sonra sünnet olan özel duaları okumalı, bilmiyorsa, bildiği duaları etmeli.

8. Bütün yolculuk boyunca, özellikle ihrâmdan sonra kendini ölü gibi bilmeli; ta ki kendisinden bir günah, hatta evlâ olmayan bir hareket sâdır olmasın.

9. Allah Teâlâ'nın onu gözetlediğini bir an olsun unutmamalı.

10. Hac yolculuğunda süsden ve lüks harcamalardan uzak durmalı.

11. Allah'tan başka herkesten kalbi ile alakasını kesmeli.

12. Yolculuk esnasında, yokuş çıkarken, inişe geçerken özel duaları etmeli; telbiye getirmeli.

13. Çok ibâdet etmeli, bilhassa iki kutsal haremde daha çok ibâdet etmeli.

14. Bütün yolculuk esnasında nezih bir arkadaş aramalı.

15. Ailesinden ayrılırken Allah Teâlâ'nın emrine uymayı, O'nun sevgilisi olan Efendimiz (s.a.v)'in davetine icâbet etmeyi hatırlamalıdır.

16. İhram satın alırken ve giyerken kefeni hatırlamalıdır.

17. Mescid-i Haram'a girerken Allah'a hamdetmeli. Beyt'in ve Beyt'in sahibi olan Allah'ın büyüklüğünü hissederek cehennemden emin olacağını ümit etmelidir.

18. Safa ile Merve arasında gelir giderken kendini, efendisinin rızasını arayan bir köleye benzetmelidir.

19. Halk izdihâm ettiği zaman mahşer ve kıyâmetteki izdihâmı hatırlamalıdır.

20. Cemrelere taş atarken Allah'ın emrine uymayı ve O'nun dostu Hz. İbrahim'e (a.s.) benzemeyi düşünmelidir.

21. Hacılarla ve haremeyn halkı ile güzel konuşmalı, onlara yumuşak davranmalıdır. Her şeylerine katlanmalı, kimseye eziyet etmemelidir. Özellikle tavaf ederken, Hacer-i Esvedi öperken ve şeytan taşlarken böyle davranmalıdır.

22. Haremeyn halkından hayatta olanları ve ölüleri ziyaret etmelidir.

23. Medine yolunda ve Medine'de Resûlullah'a (s.a.v) çok salavat getirmelidir.

24. Mümkün olursa Ravza'da oturmağa gayret etmeli, yoksa Mescid-i Nebevî'de oturmalıdır.

25. Beytullah'tan ve Resûlullah'tan (s.a.v) ayrıldığı için hüzün duymalıdır.

26. Allah'ın kendisine farz kıldığı dinî emirlere sıkı sıkıya sarılmalıdır.

27. Allah'ın yasaklarına riâyet ederek zevcesine yaklaşmak, günah işlemek ve insanlarla tartışmaktan uzak durmalıdır. "Kim haccı kendine farz ederse, bilsin ki hacda hanımına yaklaşmak, günah işlemek ve tartışmak yoktur." (Bakara Sûresi, 197).

28. Dini makamlarda ve diğer yerlerde sözle olsun, fiille olsun, müslümanlara eziyetten uzak durmalıdır.

29. Saçından ve tırnağından bir şey kesmemelidir.

30. İhrama girdikten sonra bedenine, yahut elbisesine, yahut yiyecek veya içeceğine koku sürmemelidir.

31. Haccının yahut umresinin makbul olması için haccı veya umresiyle Allah'ın rızasını, âhiret yurdunu aramayı; her kutsal yerde Allah'ı râzı edecek söz ve amellerle Allah'a yaklaşmayı kasdetmelidir; haccı veya umresiyle dünyayı, yahut gösteriş ve övgüyü kasdetmekten tamamen sakınmalıdır. Zira bu, maksatların en çirkinidir; amelin boşa gitmesi, kabul olmaması için bir sebeptir. Nitekim Allah Teâlâ şöyle buyurmuştur: "Kim dünya hayatını ve dünya süsünü kasdederse, amellerinin karşılığını orada veririz, haklarından hiç bir şey kısılmaz da. Âhirette ise onların ateşten başka nasipleri yoktur. Yaptıkları boşa gitmiştir. Amelleri iptal olmuştur." (Hûd Sûresi, 16). Bir başka âyette de şöyle buyurulmuştur:

"Kim hazır dünyayı isterse, dilediğimiz kimselere orada hemen veririz. Sonra da onu cehenneme koyarız; oraya kınanmış ve kovulmuş olarak girer. Kim de mü'min olarak âhireti ister ve gayretini ona sarf ederse, gayretlerinin karşılığını görür." (İsrâ Sûresi, 19).

Hz. Peygamber de (s.a.v) bir sahih hadislerinde şöyle buyurmuşlardır: "Allah Teâlâ: Ortakların, ortaklığa karşı en az ihtiyacı olan benim; kim bir amel işler de ona benden başkasını ortak ederse, o kişiyi de, ortaklığını da bırakırım, demiştir."

32. Yolculuğunda itaatkar, takva ehli ve fakih kimselerle arkadaşlık etmeli; düşük ve fâsık kimselerle arkadaşlıktan sakınmalıdır. Bu arada haccı ve umresi için meşrû olan şeyleri öğrenmeli, derini görmeli ve müşkil meseleleri erbâbına sormalıdır ki, görevini bilerek yapmış olsun.

33. Kendisi için de, bineğe binen herkes için de, bismillah deyip Allah'a hamdetmesi, üç defa tekbir getirip şöyle demesi müstehaptır: Bunu emrimize veren Allah'ın şanı yücedir; yoksa bizim ona gücümüz yetmezdi. Ve biz Rabbimize döneceğiz. Allah'ım bu yolculuğumuzda senden iyilik, takva ve amellerimizden de râzı olmanı isterim. Allah'ım, bu yolculuğumuzu kolaylaştır, yeri ayaklarımızın altında dür. Allah'ım, yolculukta arkadaşımız, ailemizde vekilimiz sensin. Allah'ım yolculuğun zorluğundan, kötü şeyler görmekten, dönüşte malda ve ailede hoş olmayan şeylerle karşılaşmaktan sana sığınırım.

34. Yanına bol azık almak, ikrâm edip ve harcarken cömert olmak, cimrilik ve israf etmemek, daha doğrusu iktisâd etmek müstehaptır.

35. Kendisine lüks erbâbının ve kibirlilerin görüntüsünü vermemek.

36. Fazla süse aldırış etmeksizin, zenginlik ve onurluluk araçlarına meyletmeden gösterişsiz elbiseler giymek.

37. Üzerine vâcip olmasa da kurban kesip kan akıtarak sevap kazanmak.

38. Nafakadan, kurbandan, ettiği zarardan, eğer olmuşsa başına ve malına gelen musibetten dolayı gönlünü hoş tutmak. Zira bu, haccının kabul olduğunu gösterir.

39. Yolculuğunda çokça zikir, istiğfâr, dua ve niyâz etmeli, Kur'ân okuyup manasını anlamağa çalışmalı, beş vakit namazı cemaatle kılmağa gayret etmeli, dilini dedikodudan muhafaza etmeli, mâlâyâni ile uğraşmamalı, aşırı şekilde şakalaşmamalı, dilini yalandan, gıybetten, koğuculuktan tutmalı, başkalarına iyiyi emretmeli, onları kötü şeylerden men etmeli, bunu da elinden geldiği ve kendine yaraşır tarzda hikmet ile, güzel öğüt ile yapmalı. Allah cümlemizi bu gibi şeylere muvaffak kılsın.

 

Bu yazıya yorum yazın


Not: Yanında (*) işareti olanlar zorunlu alanlardır.

Bu yazıya gelen yorumlar.

DÄ°ÄžER YAZILAR

İnsan, bizim kendisini kerih bir nutfeden yarattığımızı görmez mi ki, şimdi o apaçık bir hasım kesilmektedir.

Yasin, 77

GÃœNÃœN HADÄ°SÄ°

Hikmetli söz, müminin yitiğidir. Onu nerede bulursa almaya en layıktır.

Tirmizi, Ä°lim, 19.

TARÄ°HTE BU HAFTA

*Kanije müdafaası(18 Kasım 1601) *Hz.Fatıma'nın(r.anha) Vefatı(22 Kasım 632) *İstanbul'un Müttefikler Tarafından İşgali(23 Kasım 1918) *Alparslan'ın Şehadeti(24 Kasım 1072) *Öğretmenler Günü(24 Kasım)

ANKET

Sitemizle nasıl tanıştınız?

Yükleniyor...

SÄ°TE HARÄ°TASI