Kıymetli ziyaretçilerimiz, bilindiği gibi, meşhur muhaddis İmam Nevevi'nin bütün İslam dünyasında şöhret salmış eserlerinden birisi de, kırk hadis-i şerifi cem ettiği el-Erbaûn e'n- Neveviyye adlı eseridir. Bu çalışmanın kırktan fazla şerhi olduğunu kaynaklarımız zikrediyorlar ki, birisini de bizzat İmam Nevevi yapmıştır.

Biz bu şerhlerden Muhammed bin Abdullah el Cerdani'nin Cevahir-ül Lü'lüiye adlı eserini bir ders halkası ile Seyda Fehmi Türkmen Efendi'den okuyoruz elhamdülillah. Bendeniz de kitapta geçen dikkatimi çeken bazı yerleri not alarak sizlerle paylaşmak arzu ettim. Faydalı olması dileklerimle. Salih Okur/cevaplar.org

*Besmelenin havassı; Kim uykuya dalmadan 21 besmele okursa o gece şeytandan ve ani ölümden emin olur. Onun evi de hırsızdan emin olur.

* Seleften bazıları dediler ki; "Kim malının ve evlatlarının çok olmasını ve rızkında bereket olmasını isterse, günde 70 defa "Estağfurullah, İnnehu kâne gaffara" desin. 

* Hikaye edilir ki, bir zaman iki kardeş vardı. Bunlardan biri abid(ibadetlerine düşkün), diğeri ise asi(günahkar) idi. Birgün, şeytan abid olan kardeşe gelip(vesvese edip) dedi ki; "yazık sana! Nefsini bu şekilde hapsetmekle ve tazyik etmekle ömrünü zayi ettin ve bedenine de itapta bulundun. Biraz da kendini nefsinin şehvetlerine bırak." Adam kendi kendine dedi ki; "Aşağı kata ineyim de, orada olan kardeşimin lezzet aldığı şeylere ben de katılayım, sonra tövbe ederim."

Amma asi olan kardeş ise, sarhoşuktan uyandı ve kendisini rezil bir halde buldu. Elbisesine işemiş ve yere yuvarlanmış bir vaziyette idi. Dedi ki; "Muhakkak ömrümü günahlarda harcadım. Kardeşim ise Rabbine olan ibadet ve taat ile lezzetleniyor." Sonra tevbe etti ve iyilik ve hayrı niyet etti. Kardeşine taat ve ibadette uymak için yukarı kata çıkarken, yukarıdan aşağıya inen kardeşi üzerine düştü, her ikisi de (yuvarlanıp) öldüler. Abid olan kardeş niyeti olan günah düşüncesi ile, asi olan da taat niyeti ile haşrolmak üzere..

* Kim sabah- akşam üç defa şu salavat-ı şerifeyi okumaya devam ederse;

Allahümme salli ala seyyidina Muhammedin fiy evvelin. Ve salli ala seyyidina Muhammedin fi'l âhirin. Ve salli ala seyyidina Muhammedin fiy nebiyyin. Ve salli ala seyyidina Muhammedin fi'l mürselin. Ve salli ala seyyidina Muhammedin fiy âhirin. Ve salli ala seyyidina Muhammedin fi'l mele-il âlâ"

Günahları yok edilir, hataları silinir. Sürûru(sevinci) devamlı olur. Duaları kabul edilir. İstekleri verilir. Ve düşmanlarına karşı ona yardım edilir."(*)

-devam edecek-

(*) Tabiidir ki, bu gibi rivayetlerde şu hususu çok dikkat etmek gerekir; Bu nimetlere nâil olmak için beş vakit farz namazlarına dâim olmak, büyük günahlardan sakınır olmak şartı vardır. Nitekim Hekimü'l Ümme Mevlana Eşref Ali Tehanevi şöyle yazmaktadır; "Arkadaşlar, kısa ve açık olarak mesele şudur; sadece bu ameller yeterli olsaydı, diğer bütün emir ve yasakların boş olması gerekirdi. 

Öte yandan hadislerde şu kayıt açıkça belirtilmiştir; " bu ameller büyük günahlardan sakınıldığı takdirde, diğer günahlara keffaret olur."(bkz. Mevlana Eşref Ali Tehanevi, Cezaü'l Âmâl, Urduca'dan Türkçeye tercüme; Amellerin Karşılığı, terc. Hayri Demirci, s: 96, Gülistan Neşriyat, İst. )