ALLAH’IN SIFATLARI

Kainattaki her şey Allah’ın sıfatlarının yansıması mıdır? Eğer her şey Allah’tansa ya da Allah’ın sıfatlarının bir yansıması ise şeytan ve kafir olan insanlar Allahın hangi sıfatıyla özleşir?


Niyazi Beki(Prof. Dr.)

niyazibeki@gmail.com

2018-08-31 17:45:51

- Kainattaki her şey Allah'ın sıfatlarının yansıması mıdır? Eğer her şey Allah'tansa ya da Allah'ın sıfatlarının bir yansıması ise şeytan ve kafir olan insanlar Allahın hangi sıfatıyla özleşir?

Cevabımız:

-Evet, her şey Allah'ın sıfatlarının yansımasıdır. Bu konuyu kısa kısa bir kaç madde halinde arz edeceğiz. Arz edeceğiz ki, bu konudaki hakikatin yansıması gönül aynasına güneş gibi aksetsin.

a. Ayetin ifadesiyle "Kâinatta her şey Allah'ın tesbih etmektedir"(İsra, 17/44). Allah'ı tesbih etmek demek, O'nun varlığını, birliğini, tüm noksanlıklardan münezzehliğini ilan etmek demektir. Âyette kastedilen ilk anlam, bu tesbihi, tüm kâinatın, yani Güneş'ten, Ay'a, yıldızlara tüm âleme ve yeryüzündeki varlıkların hepsine kadar, her şeyin; öncelikle her an, O'nu tesbih etmekte olduklarıdır. Yani, tüm kainat, hal diliyle O'nu ve O'nun varlığını, birliğini göstermekte ve böylelikle tesbih etmektedir. Örneğin bir su damlasından bir okyanusa, koca bir çınar ağacını sırtında taşıyan minik bir tohumcuğa; tüm varlıklar, üzerinde vahdete işaret eden aynı imzayı taşımalarıyla Hakk'ın varlığını ve birliğini göstermekte ve böylece O'nu tesbih etmektedirler. Bu varlıkların hikmetten haberleri olmaksızın, hikmetle iş görmeleri de hal diliyle tesbih etmeleri demektir. Demek ki, her şey Allah'ın Halık(yaratıcı), alim(herşeyi bilen), kadir(her şeye gücü yuten), hakim( her şeyi hikmetle yapan) gibi daha pek çok ilahî isimlerin tecellilerine kal veya hal diliyle ilan etmektedir.

İşte Kâfirlerin ruh ve bedenleri, maddi-manevi donanımları da Bu tesbih ve şehadette bulunmaktadır. Yani, Allah'ın bin bir isminin tecellisi onun da üzerinde yansımaktadır. Ancak o kâfir kendi basiretsizliği ve ahmaklığı yüzünden bunları öğrenip okumaz ve inkâra gider.

 

b. Her mümin gibi kâfirin de gözü, Allah'ın gördüğüne, duyması, onun işittiğine, bilgisi onun ilmine şahitlik yapmaktadır. Yani, kâfir insan da müspet manadaki -ilim, hikmet, şefkat, merhamet gibi güzel vasıflarıyla Allah'ın güzel sıfatlarına ayna vazifesini gördüğü gibi, menfi anlamda da -yokken var olması, cahilken öğrenmesi, âcizken ihtiyaçlarının giderilmesi, elinden hiç bir şey gelmediği halde hayatının ihtiyaçlarının yerine gelmesi- gibi noksan sıfatlarıyla da ters orantılı olarak Allah'ın varlığına, yaratıcılığına, kudretine, ilmine, hikmetine vs. şahitlik etmektedir. İşte bu gerçekler kâfirin varlık aynasında da yansıma bulduğunu göstermektedir.

 

c Allah'ın sonsuz rahmetiyle müslüman-kâfir ayırımını yapmadan bütün insanlara merhametle yaklaştığını gösteren yüz binlerce delil vardır. Herkesi yoktan var etmesi, bin bir çeşit nimetlerle donattığı yeryüzünü herkese açık bir büfe şeklinde takdim etmesi, güneşi, Ay'ı, denizi, atmosferi insanın hizmetine vermesi vs. nimetlerin hepsi Rahman olan Allah'ın kuşatıcı rahmetinin birer yansımasıdır.

 

d. Allah'ın merhamet ve şefkati olduğu gibi, izzet ve azameti de vardır. Şefkat ve merhameti ifade den sıfatları, Allah'ın -dünyada- bütün insanlara, hatta bütün canlılara, hatta bütün varlıklara karşı rahmet, şefkat ve sevgiyle yaklaşmasını istediği gibi, izzet ve azamti ifade eden sıfatları da bütün cansız, akılsız varlıklar gibi, aklı başında, özgür iradeye sahip olan insanların da Allah'a karşı saygılı, minnettar olmasını, şükran borçlu olduğunu bilmesini ister.

Hayatı verdiği gibi, hayatın hak-hukukuna da riayet eden Allah, insanlardan da kendilerine her an binler yönden ikramlarda bulunan rablerinin hak-hukukuna karşı saygılı olmasını ister. Buna rağmen saygısız davrananlarını rızıklarını kesmemesi, onun -kâfirler dahil- bütün kullarına karşı çok toleranslı, pek yumuşak davrandığını göstermektedir. Demek ki, kâfirler de bu tür ilahî tecellilere mazhardır.

Bununla beraber, kıyamet günü cezayı hak eden milyonlarca insanı bağışlayacağına, cehenneme girenlerden de zerre kadar imanı olanları bile sonunda affedeceğine dair sahih hadisler vardır. Bu da Allah'ın kullarına karşı ne kadar merhametli olduğunun göstergesi değil de nedir?

e. Allah hayrın da şerrin de yaratıcısıdır. Kâfirin hayatında var olan iyi ve kötü bütün davranışlarının -icadî noktalarının- yaratıcısı Allah'tır. Yani, Allah iradesiyle imana girmek isteyen birisinin kalbine imanı koyduğu gibi, iradesiyle küfrü benimseyen birinin kalbine de küfrü sokar. Yaratan Allah'tır.. Kâsib ise insandır... İnsan kesbinden sorumludur.

f. Allah müminin, itaat edenin mükâfatını verdiği gibi, kâfirin, isyan edenin de cezasını verir. Mükâfat Allah'ın Rahim, Kerim, Muhsin, Mukrim, Afuvv, Gafur gibi isimlerinin yansıması olduğu gibi, ceza da Müntekim, Cebbar, Kahhar gibi isimlerin yansımasıdır.

Her söz ve eylem Allah'ın ya merhametini, affını ya da gazabını azabını celbeder.

g. Her küfür ve günah cehennem zakkumunun bir çekirdeği hükmünde olduğu gibi, her iman ve itaat de Cennetin bir nevi Tuba ağacının çekirdeğidir. Yani, değerlendirmeler ve manevi sahadaki konumlara isimlerin yansımaları, kişilerin vasıflarına göredir. Mümin, iman vasfıyla Allah'ın merhamet, şefkat dolu celalli isimlerinin mazharı olduğu gibi, kâfir de küfür vasfıyla Allah'ın gazap,azap dolu isimlerinin mazharıdır.

Bu yazıya yorum yazın


Not: Yanında (*) işareti olanlar zorunlu alanlardır.

Bu yazıya gelen yorumlar.

DÄ°ÄžER YAZILAR

KUR’AN O DÖNEMİN KOŞULLARINA GÖRE Mİ İNMİŞTİR?

KUR’AN O DÖNEMİN KOŞULLARINA GÖRE Mİ İNMİŞTİR?

Kur'an o dönemin koşullarına göre mi inmiştir? Kimi arkadaşlarım Kur'an şu an inse idi daha

BEYÄ°NDE TANRI NOKTASI VAR MI?

BEYÄ°NDE TANRI NOKTASI VAR MI?

Beyinde tanrı noktası var mı? Bilim adamları beyinde "tanrı noktası" olarak adlandırdıkları

EZELÄ° Ä°LÄ°M

EZELÄ° Ä°LÄ°M

Soru: Muhammed Suresi 31. Ayetinde geçen "hatta na’lem" ifadesini Allah’ın sonsuz ve ezeli ilm

SURÄ°YELÄ° MÃœLTECÄ°LERE KARÅžI TAVRIMIZ NASIL OLMALIDIR?

SURÄ°YELÄ° MÃœLTECÄ°LERE KARÅžI TAVRIMIZ NASIL OLMALIDIR?

Bilindiği gibi toplumumuzda Araplara karşı nefret vardır. Nitekim bu nefretten ülkemize sığı

YAHUDÄ°LÄ°K

YAHUDÄ°LÄ°K

Yahudiliğin kötü inançlarından bahseder misiniz? Bildiğim kadarıyla onlar da tek bir Tanrı'y

MUHTELÄ°F SORULAR

MUHTELÄ°F SORULAR

Günümüz alimlerinden Ebu Muhammed el Makdisi’nin yazarı olduÄŸu bir kitap var bu kiÅŸi ehli sÃ

ALLAH NASIL GÖRÜP İŞİTİYOR?

ALLAH NASIL GÖRÜP İŞİTİYOR?

Allah’ın görme ve işitmesi bizimkine küçük miktarda benziyor mu? Allah’ın görmesi ve duy

HÃœKÃœM AYETLERÄ°NÄ° BU ZAMANDA NASIL ANLAYABÄ°LÄ°RÄ°Z?

HÃœKÃœM AYETLERÄ°NÄ° BU ZAMANDA NASIL ANLAYABÄ°LÄ°RÄ°Z?

Bu zamanda ehl-i sünnet ve’l-cemaat'ın gittiği yolu değil de, ehl-i sünnet ve’l-cemaatın d

TEVRAT DEĞİŞTİ Mİ DEĞİŞMEDİ Mİ?

TEVRAT DEĞİŞTİ Mİ DEĞİŞMEDİ Mİ?

“Muhakkak ki Tevrat'ı Biz indirdik, onda hidayet ve nur vardır. (Maide, 44) Bir Hristiyan “Mu

HZ.ADEM(A.S)’IN UNUTMASI NE DEMEKTİR?

HZ.ADEM(A.S)’IN UNUTMASI NE DEMEKTİR?

Soru: Ta Ha Suresinde; “Doğ¬ru¬su Biz da¬ha ön¬ce Âdem’e de va¬hiy ve emir ver¬miş-tik

ARAPLARLA ALAKALI RÄ°VAYETLER

ARAPLARLA ALAKALI RÄ°VAYETLER

Soru: İnsanların iyisi Arap, Arabın iyisi Kureyş, Kureyş’in iyisi beni Haşim’dir(Deylemi).

İnsan, bizim kendisini kerih bir nutfeden yarattığımızı görmez mi ki, şimdi o apaçık bir hasım kesilmektedir.

Yasin, 77

GÃœNÃœN HADÄ°SÄ°

"Kişi, dostunun dini üzeredir. Bu nedenle, kiminle dost olacağına dikkat etsin!"

Ebû Hureyre radıyallahu anh. Ebû Dâvud.

TARÄ°HTE BU HAFTA

*Kanije müdafaası(18 Kasım 1601) *Hz.Fatıma'nın(r.anha) Vefatı(22 Kasım 632) *İstanbul'un Müttefikler Tarafından İşgali(23 Kasım 1918) *Alparslan'ın Şehadeti(24 Kasım 1072) *Öğretmenler Günü(24 Kasım)

ANKET

Sitemizle nasıl tanıştınız?

Yükleniyor...

SÄ°TE HARÄ°TASI