RÄ°SALE-Ä° NUR DERS NOTLARIM-179
Ders: 29. Mektup, Dokuzuncu Kısım, Dördüncü Telvih İzah: Mehmed Kırkıncı Hocaefendi İzah edilen kısım: Meslek-i velayet çok kolay olmakla beraber çok müşkilâtlıdır, çok kısa olmakla beraber çok uzundur, çok kıymetdar olmakla beraber çok hatarlıdır, çok geniş olmakla beraber çok dardır
Ders: 29. Mektup, Dokuzuncu Kısım, Dördüncü Telvih
İzah: Mehmed Kırkıncı Hocaefendi
İzah edilen kısım: Meslek-i velayet çok kolay olmakla beraber çok müşkilâtlıdır, çok kısa olmakla beraber çok uzundur, çok kıymetdar olmakla beraber çok hatarlıdır, çok geniş olmakla beraber çok dardır. İşte bu sırlar içindir ki; o yolda sülûk edenler bazan boğulur, bazan zararlı düşer, bazan döner başkalarını yoldan çıkarır.(Mektubat , s:446) v.d.
*Şimdi azaldı, zamanında İstanbul'da vardı, buralarda vardı, bazıları namaz kılmıyorlar, mürşidlerinin sohbetlerini namazdan daha mühim görüyorlardı. Şimdi onlar gitti elhamdülillah.
*Üstad, kainatın büyüklüğünü Ayetü'l Kübra'nın başında anlatırken diyor ki; "iki kutbun dairesindeki hesab rakamlarına sıkışmayan bir nihayetsiz uzaklık içinde" (Şualar , s: 106) diyor. Ne demek bu? Kuzey kutbu ile güney kutbu arasında hayalen bir şerit koy. Üzerine başından sonuna kadar rakamlar yaz ve bu sayıyı oku bakalım..İşte kainat ondan büyük, Allah da ondan büyük..
Not: Bundan dolayı, Hz. Mevlana buyurmuş;
Ger cihân pîşet büzürg ü bî bûnist
Piş-i kudret zerre-i mi dânkî nist
 "Dünya senin nazarında büyük ve nihayetsiz görünse de, kudret-i İlahiye karşısında bir zerre bile değildir."
Ziya Paşa merhum da diyor ki;
"Büyüksün ilahi büyüksün, büyük!
Büyüklük yanında kalır pek küçük" (Salih Okur)
*Rivayet edildiğine göre Harun Reşid'in kırk tane cariyesi varmış. Bunlar arasında Hacer ismindeki cariyesine daha fazla iltifat eder, işlerini ekseriyetle ona gördürürmüş.
Tabii ki bu durum diğerleri arasında kıskançlığa ve sarayda dedikodulara sebebiyet vermiş. Bunun önünü almak için Harun Reşid bir gün 40 tane hediyelik bohça hazırlatmış. Yalnız bohçalardakilerin kıymeti sıralamaya göre imiş. Yani birinci bohça en değerlisi, sonra ikincisi vs..
Sonra cariyeleri çağırmış, hediyeleri göstermiş, hangi bohçayı kim kaparsa ondaki hediyelerin onun olacağını söylemiş. Bütün cariyeler bohçalara hücum etmişler. Ortada bir kızıl kıyamet kopmuş. Herkes bohçasını alıp bir kenara çekildiğinde bakmışlar ki kırkıncı bohça ortada..
PadiÅŸah;
-Hacer nerede? diye sormuÅŸ.
-Arkanızda demişler. Harun Reşid bakmış ki Hacer'in yanında bohça yok. Şaşkınlıkla sormuş;
-Sen niye bohçalara hücum etmedin, sen niye almadın?
Hacer demiÅŸ ki;
-Ben de hediyemi aldım..
Nedir o hediye diye sorulunca, "ben padişahımı aldım" demiş.
Bunun üzerine Harun Reşid cariyelere dönerek "işte gördünüz" demiş, "siz benim malımı seviyorsunuz..o ise benim zatımı seviyor."
Şimdi, Allah'ın nimetlerini sevmek başka..Zatını sevmek başka..
*Güneş bir tane. Ama Cenab-ı Hakk'ın o güneşi vesile ederek yeryüzü bostanında yetiştirdiği çiçeklere bakınız. Her bir türün renkleri, kokuları, letafetleri, zerafetleri ayrı ayrı..Allah Allah..
Yine, manevi güneş Kur'an bir..Ama yetiştirdiği çiçekler mesabesinde ayrı ayrı meşreblere sahib evliyalara bakalım.. Her asırda daima yetiştiriyor..
Not: Merhum Tahir'ül Mevlevi, Şerh-i Mesnevisinde buna işareten der ki;
"Evliyaullah hazeratının her biri bir şeyde mümtazdır. Mesela Hazret-i Abdülkadir tasarruf-u kevniyede, Şeyhül Ekber hazretleri ulûm-u maneviyede fevkaladedir. Cenâb-ı Pîrin de(Hz. Mevlana) mazhariyet-i aşkiyyesi idraksiz ve harikuladedir."
Mevlana Hazretleri de Mesnevi'de;
"Her nebiyy û her veli râ meslekist
Lik tâ hak mi bered cümle yekist
"Enbiya ve evliyadan her birinin ayrı bir mesleki vardır. Fakat o meslekler sâliklerini Hakka götürdükleri için, hepsi de birdir" buyurur.
Prof. Dr. Süleyman Uludağ bey de Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisine yazdığı Abâdile maddesinde der ki; "Mutasavvıflar, bazı velîlerin diğer velîlere göre esmâ-i hüsnâdan birinin tecellisinden daha fazla pay aldıklarını, bundan dolayı her velînin kendine has bir yönü bulunduğunu savunurlar. Meselâ hakikatleri gönüllere nakşetmede Bahâeddin Nakşibend, başı darda olanların yardımına koşmada Abdülkâdir-i Geylânî, İlâhî tecellilerden feyiz almada Ebü'l-Hasan eş-Şâzelî, olağan üstü hal göstermede Ahmed er-Rifâî, şefkat ve merhamette Ahmed el-Bedevî, cömertlikte İbrâhim ed-Desûki, mârifette İbnü'l-Arabî, mahviyette Sühreverdî, cezbe ve istiğrakta Necmeddîn-i Kübrâ, aşk ve muhabbette de Mevlânâ temayüz etmişlerdir."(Salih Okur)
* Hem ben müteaddid insanları gördüm ki, bir nevi Mehdi kendilerini biliyorlardı ve "Mehdi olacağım" diyorlardı. Bu zâtlar yalancı ve aldatıcı deÄŸiller, belki aldanıyorlar. Gördüklerini, hakikat zannediyorlar. (Mektubat, s: 447)Â
Benim de başımdan geçti bir kaç defa. Bir gün Kahraman isminde biri geldi, selam verdi, sarıldı filan..Saf, temiz bir adam..
Dedi ki; "hocam, bana manevi vazife verildi." Dedim, "ne vazifesi verildi, mürşid misin, şu musun- bu musun?" Dedi ki; "Yok canım, ben Mehdiyim. Geldim sana danışmak için, ne zaman ortaya çıkayım?" "Ya, Mehdi sensen, ne diye benimle istişare ediyorsun" dedim..
Not: Merhum hocamızdan bizzat dinlediğim bir başka Mehdi vakasında yine böyle kendisini Mehdi zanneden biri Kırkıncı Hocamı Kümbet'te ziyaret etmiş. Adam demiş ki; "hocam, ben Mehdiyim. Gel seninle birlikte şu Erzurum'un köylerini gezelim de halkı irşad edelim." Hocamız da; "Mehdi hazretleri(!) şimdi kış mevsimi..Yollar kapalıdır. Hele siz yollar açılana kadar misafirimiz olun, sonra beraber gezeriz" deyince, adamcağız "yok benim işim acele" demiş, gitmiş, gidiş o gidiş..(Salih Okur)
Â
Bu yazıya yorum yazın
Bu yazıya gelen yorumlar.
DÄ°ÄžER YAZILAR
RÄ°SALE-Ä° NUR DERS NOTLARIM-200
Ders: 3. Söz İzah: Mehmed Kırkıncı Hocaefendi *Allah ya..Allah’tan gelen şey nasıl olur,
RÄ°SALE-Ä° NUR DERS NOTLARIM-199
Ders: Mesnevi-yi Nuriye, Katre’nin Hatimesi İzah: Prof. Dr. Alaaddin Başar *Üstad, İslam âl
RÄ°SALE-Ä° NUR DERS NOTLARIM-198
Ders: Asa-yı Musa(s. 106) İzah: Prof. Dr. Şener Dilek İzah Edilen Kısım: Sonra o mütefekkir
RÄ°SALE-Ä° NUR DERS NOTLARIM-197
Ders: Mesnevi-yi Nuriye, Katre risalesi, s. 69 İzah: Prof. Dr. Şener Dilek İzah edilen kısım:
RÄ°SALE-Ä° NUR DERS NOTLARIM-196
Ders: 11. Söz İzah: Prof. Dr. Şener Dilek *Sanattaki letafeti, ilimdeki derinliği, tezyinattak
RÄ°SALE-Ä° NUR DERS NOTLARIM-195
Ders: Hutbe-i Şamiye(s. 19) İzah: Prof. Dr. Şener Dilek İzah edilen kısım: “İstikbal yaln
RÄ°SALE-Ä° NUR DERS NOTLARIM-194
Ders: 33. Söz, 23. Pencere İzah: Prof. Dr. Şener Dilek Not: Bu ders, İstanbul Yüzevler’de,
RÄ°SALE-Ä° NUR DERS NOTLARIM-193
Ders: 14. Lem’a, İkinci Makam İzah: Mehmed Kırkıncı Hocaefendi *“Kâinat sîmasında, arz
RÄ°SALE-Ä° NUR DERS NOTLARIM-192
Ders: 17. Lem’a, 13. Nota İzah: Mehmed Kırkıncı Hocaefendi *Cenab-ı Hak bizi kul olarak yar
RÄ°SALE-Ä° NUR DERS NOTLARIM-191
Ders: Şualar(13. Şua,) s: 307 İzah: Prof. Dr. Şener Dilek İzah edilen kısım: “Bugün, bü
RÄ°SALE-Ä° NUR DERS NOTLARIM-190
Ders: 14. Lem'anın Ä°kinci Makamı Ä°zah: Prof. Dr. Alaaddin BaÅŸar *“Besmelenin rahmet noktasÄ
- RÄ°SALE-Ä° NUR DERS NOTLARIM-189
- RÄ°SALE-Ä° NUR DERS NOTLARIM-188
- RÄ°SALE-Ä° NUR DERS NOTLARIM-187
- RÄ°SALE-Ä° NUR DERS NOTLARIM-186
- RÄ°SALE-Ä° NUR DERS NOTLARIM-185
- RÄ°SALE-Ä° NUR DERS NOTLARIM-184
- RÄ°SALE-Ä° NUR DERS NOTLARIM-183
- RÄ°SALE-Ä° NUR DERS NOTLARIM-182
- RÄ°SALE-Ä° NUR DERS NOTLARIM-181
- RÄ°SALE-Ä° NUR DERS NOTLARIM-180
- RÄ°SALE-Ä° NUR DERS NOTLARIM-179
- RÄ°SALE-Ä° NUR DERS NOTLARIM-178
- RÄ°SALE-Ä° NUR DERS NOTLARIM-177
- RÄ°SALE-Ä° NUR DERS NOTLARIM-176
- RÄ°SALE-Ä° NUR DERS NOTLARIM-175
- RÄ°SALE-Ä° NUR DERS NOTLARIM-174
- RÄ°SALE-Ä° NUR DERS NOTLARIM-173
- RÄ°SALE-Ä° NUR DERS NOTLARIM-172
- RÄ°SALE-Ä° NUR DERS NOTLARIM-171
- RÄ°SALE-Ä° NUR DERS NOTLARIM-170
- RÄ°SALE-Ä° NUR DERS NOTLARIM-169
- RÄ°SALE-Ä° NUR DERS NOTLARIM-168
- RÄ°SALE-Ä° NUR DERS NOTLARIM-167
- RÄ°SALE-Ä° NUR DERS NOTLARIM-166
- RÄ°SALE-Ä° NUR DERS NOTLARIM-165
- RÄ°SALE-Ä° NUR DERS NOTLARIM-164
- RÄ°SALE-Ä° NUR DERS NOTLARIM-163
- RÄ°SALE-Ä° NUR DERS NOTLARIM-162
- RÄ°SALE-Ä° NUR DERS NOTLARIM-161
Onu(Kur’an’ı) Ruh-ul Emin(Cebrail), inzar edenlerden olasın diye, kalbine apaçık Arapça olarak indirmiştir.
Åžuara:193-195
GÃœNÃœN HADÄ°SÄ°
Hayâ îmândandır.
Abdullâh b. Ömer (r.a)'dan
SON YORUMLAR
- Bütün beytlerin tercümesini gönderebilir misiniz? sitede sadece son birkaç...
- Fıtrat, namaz, tevafuk, sırlar ve tüm bunların sahibi zişanı İlahi kusur...
- Selamünaleyküm Ä°nternette mütalaalı risale i nur dersleri diye arama yaptÄ...
- bu kıymetli yazıdan dolayı ahmed izz kardeşimize teşekkür ederiz çok mani...
- selamün aleyküm Ahmed kardeşimizi tebrik ediyor ve bu faideli tercümelerin...
- Yanında okuyan diğer öğrencileri; Molla Muhammed Kasori Molla Muhammed Era...
- Benim merhum babam Molla İbrahim Azizi de onun yanında icazeti tamamlamıştı...
- Teşekkürler. Sanırım Envar neşriyat idi.Tam hatırlayamıyorum.....
- Çok güzel bir çalışma Rabbım ilminizi arttırsın bu çalışmalarınızı...
- Merhaba, Ben Foliant yayınlarından uğur. Sizinle iletişim kurmak istiyoruz ...
TARÄ°HTE BU HAFTA
*Kanije müdafaası(18 Kasım 1601) *Hz.Fatıma'nın(r.anha) Vefatı(22 Kasım 632) *İstanbul'un Müttefikler Tarafından İşgali(23 Kasım 1918) *Alparslan'ın Şehadeti(24 Kasım 1072) *Öğretmenler Günü(24 Kasım)
ANKET
Sitemizle nasıl tanıştınız?
Yükleniyor...