OSMAN YÜKSEL SERDENGEÇTİ’DEN NECİP FAZIL’LA ALAKALI İKİ HATIRA

Yavuz Bülent Bakiler beyefendi anlatıyor; “Türkiye’de Necip Fazıl kadar kendisini çok seven, çok beğenen her meselenin, her kültür değerinin üzerinde duyan, bilen ikinci bir kişi yoktur. Bir gün bir toplantıda Necip Fazıl’a demişler ki; “Efendim, Dünya Şiir Antolojisine Türkiye’den iki şair almışlar


Salih Okur

nedevideobendi@gmail.com

2018-09-30 08:49:58

Yavuz Bülent Bakiler beyefendi anlatıyor; "Türkiye'de Necip Fazıl kadar kendisini çok seven, çok beğenen her meselenin, her kültür değerinin üzerinde duyan, bilen ikinci bir kişi yoktur. Bir gün bir toplantıda Necip Fazıl'a demişler ki; "Efendim, Dünya Şiir Antolojisine Türkiye'den iki şair almışlar." Necip Fazıl demiş ki; "Ötekisi kim?" Birisi kendisi de ötekisini kim diye merak ediyor. Necip Fazıl böyle bir adam..

1955-60 yılları Ankara'da Serdengeçti idarehanesinin yazıhanesinde geçti. Ben sabahtan öğlene kadar fakülteye gidiyordum. Öğlenden akşama kadar ya Türk ocağında veya Osman Yüksel'in yazıhanesinde oyalanıyordum. Necip Fazıl'ı Osman Yüksel'den dinledim. Ondan dinledikten sonra, Necip Fazıl'a hiç yaklaşmak istemedim.

Bir gün Osman Yüksel bana dedi ki; "Ankara hapishanesinde(Malatya hadisesi münasebetiyle Necip Fazıl'ı, Osman Yüksel'i, Hüseyin Üzmez'i, Cevat Rifat Atilhan'ı tutup içeri aldılar, biliyorsunuz.) ben hapishane bahçesinde Hüseyin'e Dostoyevski'nin 'Suç Ve Ceza' adlı romanını okutuyordum. Necip Fazıl da yanımızda.. Ona dedim ki; "Üstad! Türkiye'nin en büyük şairi sizsiniz. -Necip Fazıl'ı dilinde estağfurllah kelimesi yoktur, katiyyen.. Hele kendisiyle ilgili müsbet bir hüküm verildiğinde katiyyen itiraz etmez.-'Evet' dedi. "Sizden büyük roman yazarımız yok."dedim. " Çok doğru" dedi. "siz birinci sıradan tiyatro yazarlarımızın başında bulunuyorsunuz" dedim. "Elbette, doğru" dedi. "Sizin kadar polemik konusunda kalemi kuvvetli olan ikinci bir şahıs tanımak mümkün değil" dedim. "Çok doğru Osman, şüphen mi var?" diye cevapladı. "Hayır Üstadım" dedim, " hiç bir şüphem yok da, bu kadar büyüklük sıfatına rağmen, soyadınız neden "Uzun kürek" değil de "Kısakürek" Bunu anlayamıyorum.."

Necip Fazıl bana dedi ki; "Osman, sevgilim! Ben soyumun lâkabını almak büyüklüğünü gösterdim." Bakın yine oradan kendisine bir büyüklük çıkarıyor. 

"Bir gün yine" diyor, cezaevinin bahçesinde Dostoyevski'yi okurken Necip Fazıl da yanımızda duvara yaslanmış, elleri arkasında, ayağının birini öbürsünün üzerine atmış, bizi dinliyor. Bir süre dinledi. Sonra "ya ben varken bu adam da okunur mu" dercesine yanımızdan ayrıldı. Yürümeye başlayınca arkasından bağırdım. "Üstad nereye gidiyorsun.. Üstad nereye gidiyorsun." Döndü bana çok mağrur bir şekilde dedi ki; "küçük su dökmeye gidiyorum Osman!"

Ona dedim ki; "aman estağfurullah üstad! Sizden küçük su sâdır olmaz. Siz dökseniz dökseniz büyük su dökersiniz." Espri budalası, espiri budalası diye bağırmaya başladı." (Yavuz Bülent beyin Türk Ocağındaki bir sohbetinden)

 

 

 

 

Bu yazıya yorum yazın


Not: Yanında (*) işareti olanlar zorunlu alanlardır.

Bu yazıya gelen yorumlar.

DÄ°ÄžER YAZILAR

Kim iyi bir iş yaparsa kendi lehinedir. Kim de kötülük yaparsa kendi aleyhinedir. Rabbin kullara (zerre kadar) zulmedici değildir.

Fussilet, 46

GÃœNÃœN HADÄ°SÄ°

“Köleleriniz, kardeşlerinizdir”

Buhari

TARÄ°HTE BU HAFTA

*Kanije müdafaası(18 Kasım 1601) *Hz.Fatıma'nın(r.anha) Vefatı(22 Kasım 632) *İstanbul'un Müttefikler Tarafından İşgali(23 Kasım 1918) *Alparslan'ın Şehadeti(24 Kasım 1072) *Öğretmenler Günü(24 Kasım)

ANKET

Sitemizle nasıl tanıştınız?

Yükleniyor...

SÄ°TE HARÄ°TASI