KUR’ANIN DÖRT ANA KONUSUNUN BİRBİRİYLE İLİŞKİSİ

Soru: Kur’anın dört ana konusunun , yani tevhid, nübüvvet, haşir ve adalet, ibadet arasındaki ilişki nedir? Ayetler ışığında açıklayabilir misiniz?


Niyazi Beki(Prof. Dr.)

niyazibeki@gmail.com

2018-10-07 07:53:43

Soru: Kur'anın dört ana konusunun , yani tevhid, nübüvvet, haşir ve adalet, ibadet arasındaki ilişki nedir? Ayetler ışığında açıklayabilir misiniz? 

Cevabımız:

1) -Kur'an'ın birinci maksadı: Allah'ın varlığını ve birliğini tanıtmaktır.

"Ben cinleri ve insanları sırf Beni tanıyıp yalnız Bana ibadet etsinler diye yarattım"(Zariyat, 51/56) mealindeki ayette Allah'a iman ve ona ibadet etmeyi ders vermektedir.

2) -Kur'an'ın ikinci maksadı:Nübüvvet ve özellikle Hz. Muhammed'in nübüvvetidir. Çünkü, Allah'ı bize tanıtan en büyük muarrif ve ona nasıl kulluk yapılacağını ders veren en büyük muallim Hz. Peygamberdir/peygamberlerdir.

"Bütün insanlar bir tek ümmet teşkil ediyorlardı. Aralarında ihtilâflar başlayınca, Allah onlara içlerinden müjdeleyici ve uyarıcı olarak peygamberler gönderdi. Onların beraberinde, insanlar arasında hükmetmek için, kitap ve hikmeti gönderdi ki, ihtilâf ettikleri konularda aralarında hükmetsin"(Bakara, 2/213)mealindeki ayette ifade edildiği üzere, insanlar, İlk insan Adem peygamberin rehberliğinde Allah'ın vahdaniyeti başta olmak üzere hak dinin hakiketlerinde birleşmişlerdi. Ancak zamanla, farklı yollara sapmış, bir kısmı tevhid inancından ayrılmş olduğundan aralarında ihtilaflar çıkmıştı. İşte bütün peygamberler başta tevhid ve haşir inancı olmak üzere, imanın temel esaslarını ders vermek üzere uyarıc ve müjdeleyici olarak gönderildiler. "Senden önce de, gönderdiğimiz elçiler, kendilerine vahyettiğimiz bir kısım adamlardan başka bir varlık değildiler. Eğer bu konuları bilmiyorsanız ilim adamlarına sorunuz. Evet, belgeler, mûcizeler ve kitaplarla gönderdik onları. Sana da ey Resulüm bu zikri indirdik ki kendilerine indirileni insanlara açıklayasın. Umulur ki düşünüp anlarlar"(Nahl, 16/43-44)mealindeki ayetlerde peygamberler ve özellikle Hz. Muhammedin peygamberliğine ve Allah'ın vahyini insanlara anlatamak üzere gönderildiğine dikkat çekilmiştir.

3) Haşir akidesi ancak peygamberler vasıtasıyla tam anlaşılabilen bir hakikattır. Allah'a ve peygambere iman etmeyen bir kimsenin yeniden dirilişe iman etmesi düşünülemez. " Biz o elçileri rahmetimizin(cennetin) müjdecileri, cezamızın (cehennemin) habercileri olarak gönderdik.Ta ki resullerden sonra, artık insanların Allah'a karşı ileri sürebilecekleri bir bahaneleri kalmasın.Allah aziz ve hakîmdir/mutlak galiptir, tam hüküm ve hikmet sahibidir"(Nisa, 4/165) mealindeki ayette, hem Allah'a, hem peygambere hem de ahiret alemine işaret edilmiştir. Çünkü, cennet ve cehennem Allah'ın varlığını gerektirir. İnsanları bu konuda uyaran ve müjdeleyenler de ancak peygamberlerdir.

4-a) İbadetin olması her şeyden önce bir tek Allah'a imanla mümkündür. Çünkü hakiki mabud olmadan ibadet olamaz. Peygamber olmadan ibadetin nasıl yapılacağını bilmemiz mümkün değildir. İbadetin bir katma değer ifade etmesi için bir karşılığının olması gerekir. İtaat edenlere mükâfat, isyan edenlere cezanın olmadığı bir yerde ibadetin bir özgül ağırlığından sözedilemez. "Celalim hakkı için, Biz Nûh'u resul olarak halkına gönderdik. "Ey halkım!" dedi, "Yalnız Allah'a ibadet edin. Ondan başka tanrınız yoktur.Bunu yapmazsanız, korkarım ki müthiş bir günün azabı tepenize inecektir"(Araf, 7/59) mealindeki ayette ve Araf suresinde daha bir çok ayette her peygamberin kavmine çağrıda bulunduğu ilk iş, Allah'a iman ve ona kulluk edip ibadet etmeleridir.

4-b) Adalet kavramı da dinlerin en büyük gayelerinden biridir. İnsanların gerçek anlamda birbirlerinin hak ve hukukuna riayet etmelerini sağlama işi, insanların vicdanlarına havale edilemeyecek kadar önemlidir. Bu sebepledir ki, Allah bir yandan peygamberlerini göndererek, bir yandan zalimler için büyük bir cezanın olduğu ilan ederek adalet işini dinin temel esaslarından biri yapmıştır. "Ey iman edenler! Haktan yana olup vargücünüzle ve bütün işlerinizde adaleti gerçekleştirin ve adalet numunesi şahitler olun.Bir topluluğa karşı, içinizde beslediğiniz kin ve öfke, sizi adaletsizliğe sürüklemesin. Âdil davranın, takvâya en uygun hareket budur.Allah'a karşı gelmekten sakının. Çünkü Allah yaptığınız her şeyden haberdardır"(Maide, 5 /8) mealindeki ayet ve benzerlerinde müminlerin hatta düşmanlarına karşı bile adaletli olmaları tavsiye edilmektedir. Zira Allah'ın bir ism-i celili ADL'dir. Bu simin kulları üzerinde de tecelli etmesini dileyen rabbimiz Kur'an'da defalarca adaleti emrettiği gibi, adaletten ayrılan zalimleri de sevmediğini ilan etmiştir.

Evet: "zalimler için yaşasın adl-i ilahî" ve " Zalimler için yaşasın cehennem!"

Bu yazıya yorum yazın


Not: Yanında (*) işareti olanlar zorunlu alanlardır.

Bu yazıya gelen yorumlar.

DİĞER YAZILAR

İLAHİ HUZURDA..

İLAHİ HUZURDA..

Soru: “Ve onların hepsi de kıyamet günü O’nun huzuruna tek başına gelecektir.”(Meryem, 1

De ki: "Herkes kendi yapısına uygun işler görür. Rabbiniz, en doğru yolda olanı daha iyi bilir."

İsra, 84

GÜNÜN HADİSİ

"Şüphesiz Allah, verdiği nimetin eserini kulunun üzerinde görmek ister."

Tirmizî.

TARİHTE BU HAFTA

*Kanije müdafaası(18 Kasım 1601) *Hz.Fatıma'nın(r.anha) Vefatı(22 Kasım 632) *İstanbul'un Müttefikler Tarafından İşgali(23 Kasım 1918) *Alparslan'ın Şehadeti(24 Kasım 1072) *Öğretmenler Günü(24 Kasım)

ANKET

Sitemizle nasıl tanıştınız?

Yükleniyor...

SİTE HARİTASI