HÃœRMÃœZ

Hürmüz bir İran şahıdır. Adil Nûşirevan’ın oğludur. Hicret yıllarında yaşamıştır. Anası Türk Hakanının kızı olduğu için kendisine Türkzâde denirdi. Fakat, basit ve zalim bir insandı.


Nail Papatya

.

2018-10-21 09:14:56

Hürmüz bir İran şahıdır. Adil Nûşirevan'ın oğludur. Hicret yıllarında yaşamıştır. Anası Türk Hakanının kızı olduğu için kendisine Türkzâde denirdi. Fakat, basit ve zalim bir insandı.

Adi ruhlu olduğu için, kendisi gibi basit ve ahlâksız takımı ile görüşür, ciddi ve halkın sevgisini kazanacak çapta sayılı insanlardan nefret ederdi. Adeta, henüz yarası yeni deşilen Mezdekizm (Komünizm.) in ruh çöküntüsünün izini taşıyordu. Bu ruhun tezahürü olan itimatsızlık, kin, nefret, kan dökücülük ve zulüm bunun hasletleri halinde idi.

Oğlu Perviz'i çekememiş, onu Azerbaycan'a sürmüştü.Her zalim gibi korku, vehim içinde bulunduğu için evlâdına dahi itimadı yoktu. Halka karşı ise pek zalim idi. Hele İran halkının ileri gelenlerine hiç tahammül ve insafı yoktu. Halkın eşraf kısmından 13.600 inşanı sebepsiz yere idam ettirmişti. Ve zulüm ve rezilce hareketleri halkı bizar etmişti. 13 küsur senelik böyle bir zulüm hayatından sonra ayaklanan halk ve oğlu Perviz, Hürmüz'ün evvelâ gözlerine mil çekip hapsettiler. Sonra da onu tutup bir yayın girişi ile boğdular.

Vak'a şöyle geçti: Bu zalim hükümdarın kötülüklerine karşı halk, uzun müddet babası Âdil Nûşirevan'ın hatırı için sabır gösterdi. Fakat artık tahammül edilmez hale gelince ve düzeleceği yerde zulmünü arttırınca, halk, kıpırdamaya başladı. Bunu sezen dış devletler harekete geldi. Bir taraftan Bizans, bir taraftan Hazar hükümdarı ve diğer taraftan da Türk Hakanı saldırıya geçtiler.

Hürmüz'ün Rey'li bir kahraman kumandanı vardı: Behram Çupin... Hürmüz, bu adamı ordunun başına geçirerek Türk Hakanı üzerine gönderdi. Behram, bu seferde büyük başarı gösterdi. Türk ordularını yendi. Bir çok illerini istilâ etti. Türk Hakanı azledildi. Behram, tahta yeni çıkan Hakanın oğlu ile sulh anlaşması yaptı ve büyük ganimetlerle döndü.

Fakat Hürmüz, çok geçmeden Türk iline tekrar akında bulunması için Behram'a emir gönderdi. Fakat Türk Hakanı ile sulh anlaşması imzaladığını söyleyen Behram, bu emri red etti. Şah Hürmüz de emrinde ısrar edince, Behram, ordusu, ve kendisine iltihak eden halkla beraber isyan etti. Hürmüz, Behram'ın üzerine ordu gönderdi. Fakat, ordunun çoğu askeri de Behram'a iltihak etti. Ve Hürmüz mağlup duruma düştü. Bunu gören ve Azerbaycan'da sürgünde bulunan oğlu gelerek babasından bizar olan halkın da yardımı ile sarayı bastı, babasını yakalayıp azletti. Gözlerine mil çektirerek hapse attı ve yerine geçti.

Fakat kumandan Behram, onu tanımadı. Babasının tarafını tuttu. Esas maksat tahta geçmek olduğu için bu defa da babasının tarafını tutarak yeni şah Perviz'e karşı harekete geçti. Durumu güçleşen Perviz, Behram'ın gelip babasını tahta çıkarmasından veya babasının tahtı Behram'a bırakmasından korkarak etrafındaki adamlarla babası Hürmüz'ün kapalı bulunduğu yere gitti, onu yayın kirişi ile boğarak öldürdü. Ve bir zalim varlık daha toprağa serdi.

Bu vakıalar olurken, Medine şehrinde de şöyle bir hadise cereyan ediyordu: Hürmüz, yüce Peygamberimizin İslâmî neşre çalıştığını duymuş, pek kızmıştı. Adamlar gönderterek: "Medine'de bir arap, peygamberlik davasına kalkışmış, ülke min huzurunu kaçırıyormuş, ona gidin ve kendisini yakalayarak behemahal bana getirin" diye emretmiş ve adamları Medine'ye gelerek Hz. Muhammed (A.S.)' a emri tebliğ etmişlerdi. Adamlar yüce Peygamberimizi hemen alıp götürmek niyetinde ve ümidinde idiler. Peygamberimiz, o gece dinlenmelerini, ertesi günü yolculuk işini kararlaştırabileceklerini söylemişti. Onlar istirahate çekildiler.

Yüce Peygamberimiz de gece evine çekilerek durumu Rabbine arz ve bu zalim Hürmüz hakkında gereken ceza hükmünün tatbikini niyaz etti. Aynı gece İlâhî ceza, hükmü tecelli etti. Durum yüce Peygamberimize vahiy yolu ile müjdelendi.

Peygamberimiz, sabahleyin evinden çıktı. Hürmüz'ün adamlarını çağırttı, kendilerine İran'da geçen hadiseleri, Hürmüz'ün, oğlu Perviz tarafından katledildiğini ve Perviz'in tahta çıktığını haber verdi. Yaptıkları tahkikatta, durumun Hz. Muhammed (A.S.) in haber verdiği gibi olduğunu öğrenen elçiler de çâr-nâçar elleri böğürlerinde geri dönüp gittiler.

Bu yazıya yorum yazın


Not: Yanında (*) işareti olanlar zorunlu alanlardır.

Bu yazıya gelen yorumlar.

DÄ°ÄžER YAZILAR

ZEHRA PAÅžA

ZEHRA PAÅžA

Mısır acaip bir yerdir. Firavunları bol olduğu gibi, Kleopatra’ları da eksik değildir. İşt

ZOMÃŽSYANÃœS

ZOMÃŽSYANÃœS

Bu Roma hükümdarı da pek zalimdi. Milâdın seksen üç senesinde tahta geçmişti. O devirde Hı

YUSUF SAKAFÃŽ

YUSUF SAKAFÃŽ

Emevî valilerindendir. Halife Hişam zamanında azledilen Halid bin Abdullah Kuserî yerine Irak ve

VELÄ°D

VELÄ°D

Velid, Emevî hükümdarıdır. Hişam’dan sonra Emevî halifesi olarak tahta çıkmıştır. Kün

TEODATOS

TEODATOS

Got Kralı Adler ölünce saltanatına varis olarak annesi Hemilsatiya kalmıştı. Fakat kadın iht

TUTÄ°S

TUTÄ°S

Mısır hükümdarı (Firavunu) dır. Hz. İbrahim’le mücadele eden meşhur Babil hükümdarı Ne

NERON

NERON

Bu da bir Roma hükümdarıdır. Zulmü dillere destandır, hatta zalimlere timsaldir. «Neron gibi

ROMALILARIN CEZASI

ROMALILARIN CEZASI

Tarihte Romalılarla Kartaca (Kartoğa) lılar arasındaki harpler malûm. Nihayet Romalılar Sio’

POLYANUS

POLYANUS

Büyük Kostantin’in torunudur. Amcası Kostas tarafından imparatorluğa nasb olunmuştu. Dedesi

KAVALALI MEHMET ALÄ° PAÅžA-2

KAVALALI MEHMET ALÄ° PAÅžA-2

Paşanın oğlu İbrahim mağlup olup Suriye’den çekilirken her şeyin tahrip edilmesi emrini ver

KAVALALI MEHMET ALÄ° PAÅžA-1

KAVALALI MEHMET ALÄ° PAÅžA-1

Mehmet Ali Paşa 1768 yılında Kavala’da doğmuştur. 42 sene Mısır’da valilik yapmış, Sonr

Kim Allah'a güvenip dayanırsa, Allah ona yeter.

Talak,3

GÃœNÃœN HADÄ°SÄ°

Yeryüzünde bir kötülük işlendiği vakit, ona şahid olan bunu takbih ederse (kötü olduğunu te'yid ederse), o kötülüğü görmemiş gibi zararından kurtulur. O kötülüğe şahid olmadığı halde, işittiği zaman memnun kalan kimse, sanki şahid olmuş gibi manen zarar

Ebu Davud, Melahim 17, (4345)

TARÄ°HTE BU HAFTA

*Kanije müdafaası(18 Kasım 1601) *Hz.Fatıma'nın(r.anha) Vefatı(22 Kasım 632) *İstanbul'un Müttefikler Tarafından İşgali(23 Kasım 1918) *Alparslan'ın Şehadeti(24 Kasım 1072) *Öğretmenler Günü(24 Kasım)

ANKET

Sitemizle nasıl tanıştınız?

Yükleniyor...

SÄ°TE HARÄ°TASI