Saldırgan Kâfirler, Mü'minlerin Düşmanıdır:

Sakınılması gereken düşmanlar hakkında bilgi veren iki ayet ve kısa açıklamaları şöyledir:

1-"Hiçbir zulüm ve baskı kalmayıncaya ve din yalnız Allah'ın oluncaya kadar onlarla savaşın. Onlar savaşmaya son verecek olurlarsa, artık düşmanlık yalnız zalimlere karşıdır."(1)

Müşrikler, mü'minlere savaş açar veya onların dinlerini yaşamalarına engel olurlarsa zulüm yapmış olurlar. Mü'minlerin, savaş açarak ve dinlerini yaşamaya engel olarak, kendilerine karşı zalim olan müşriklerle savaşmaları gerekir. Müşrikler savaştan ve baskıdan vazgeçip barış yolunu tercih ederlerse, fiilen zalim olmaktan vazgeçtikleri için, onlarla savaşmak gerekmez.

2-"Yeryüzünde sefere çıktığınız vakit kâfirlerin size saldırmasından korkarsanız, namazı kısaltmanızdan ötürü size bir günah yoktur. Şüphesiz kâfirler sizin apaçık düşmanınızdır."(2)

Kendileriyle savaş halinde bulunulan kâfirler, mü'minlerin apaçık düşmanlarıdır. Bu düşmanlar, mü'minler ibadet ederken bile onlara zarar verebilirler. O halde, bu tür düşmanlardan sakınarak farz namazları kısaltmak, onlardan korunmanın çarelerinden biridir. (Namazların, güvenli yolculuklarda da kısaltılması konusu, fıkıh kitaplarında detaylı olarak anlatılmaktadır)

6-Münafıklar, Mü'minlerin Düşmanıdır:

Münafıkların, mü'minlerin düşmanları olduklarını haber veren iki ayet ve açıklamaları şöyledir:

1-"İnsanlardan öylesi de vardır ki, dünya hayatına ilişkin sözleri senin hoşuna gider. Bir de kalbindekine (Sözünün özüne uyduğuna) Allah'ı şahit tutar. Hâlbuki o, düşmanlıkta en amansız olandır."(3)

Münafıklar, Müslüman gibi görünüp güzel sözler söylemekle birlikte, iç alemlerinde İslamiyet'e ve Müslümanlara düşmandırlar. Onlardan sakınmak icap eder.

2-"Onları gördüğün zaman kalıpları hoşuna gider. Konuşurlarsa sözlerine kulak verirsin. Onlar sanki elbise giydirilmiş kereste gibidirler. Her kuvvetli sesi kendi aleyhlerine sanırlar. Onlar düşmandır, onlardan sakın! Allah onları kahretsin! Nasıl da (haktan) çevriliyorlar!"(4)

Ayette, münafıkların iki yüzlülükleri anlatıldıktan sonra, onların düşman oldukları haber verilmiştir. Onlardan titizlikle sakınmak gerekir.

7-Kişinin, Günah İşlemsine Sebep Olan Eş ve Çocukları Onun Düşmanıdır:

Bu hususa dikkatimizi çeken ayet-i kerime şöyledir:

"Ey iman edenler! Eşlerinizden ve çocuklarınızdan size düşman olanlar da vardır. Onlardan sakının. Ama affeder, kusurlarını başlarına kakmaz, kusurlarını örterseniz, bilin ki, Allah çok bağışlayan, çok esirgeyendir."(5)

Diyanet Tefsiri bu ayeti şöyle yorumlamıştır: 'âyetteki anlatım ve uyarıya göre en güçlü sevgi bağlarıyla birbirine bağlı olan insanlar bile -bunlar öncelikle eşler, ebeveyn ve çocuklar da olsa- her zaman amaç birliği içinde olmayabilirler ve mümin bir kişi bu yakınlarından dahi -kasdî olsun olmasın- âhiret mutluluğunu zedeleyecek zararlar görebilir, öneriler ve teşvikler alabilir.'(6)

Müfessir Sabuni ise bu ayeti tefsir ederken şu bilgilere yer vermektedir: 'Bir topluluk müslüman olup hicret etmek istediler. Eş ve çocukları onları hicretten alıkoydu. Ancak bir müddet sonra hicret edebildiler. Rasulullah (s.a.v)'a geldiklerinde insanların dinde derin bilgi sahibi olduğunu gördüler ve pişman olup, Üzüldüler, eş ve çocuklarını cezalandırmak istediler. Bunun üzerine bu âyet indi. Âyet eş ve çocukları ile meşgul olup Allah'a itaati bırakan herkesi kapsar. Eğer sizi hayırdan alıkoymaları hususunda onları affeder, yaptıkları hataları bağışlar ve kusurlarını hoş görürseniz, bilin ki Allah'ın mağfireti büyük, rahmeti geniştir. Sizin birbirinize yaptığınız muamele gibi size muamele eder.'(7)

En yakınımız olan eşlerimiz ve çocuklarımızın bizden istekleri, Allah'ın emirlerine ters düşüyorsa, onların isteklerine değil, Allah'ın emirlerine uymalıyız.

9.Allah'ın Düşmanından Dost Olmaz:

Allah'ın düşmanını dost edinmeyi yasaklayan ayet şöyledir:

"Ey İman edenler! Benim de düşmanım, sizin de düşmanınız olanları dost edinmeyin. Siz onlara sevgi gösteriyorsunuz. Hâlbuki onlar size gelen hakkı inkâr ettiler. Rabbiniz olan Allah'a inandınız diye Resûlü ve sizi yurdunuzdan çıkarıyorlar. Eğer rızamı kazanmak üzere benim yolumda cihad etmek için çıktıysanız (böyle yapmayın). Onlara gizlice sevgi besliyorsunuz. Oysa ben sizin gizlediğinizi de, açığa vurduğunuzu da bilirim. Sizden kim bunu yaparsa, mutlaka doğru yoldan sapmıştır."(8)

*Allah'ın düşmanı olan kafirler, mü'minlerin de düşmanıdırlar.

*Mü'minlerin, hem Allah'a hem de kendilerine düşman olan kimseleri dost edinmeleri caiz değildir.

*Mü'minler, böyle bir dostluktan fayda elde edemezler.

10.Düşmana Karşı Hazırlıklı Olmak Allah'ın Emridir:

"Onlara karşı gücünüz yettiği kadar kuvvet ve savaş atları hazırlayın. Onlarla Allah'ın düşmanını, sizin düşmanınızı ve bunlardan başka sizin bilmediğiniz fakat Allah'ın bildiği diğer düşmanları korkutursunuz. Allah yolunda her ne harcarsanız karşılığı size tam olarak ödenir. Size zulmedilmez."(9)

*Düşmana karşı, daima hem yeteri kadar asker hem de silah ve lojistik destek hazır bulundurulmalıdır.

*Düşmana karşı yapılan hazırlık, bilinen ve münafıklar gibi bilinmeyen düşmanları, bize karşı saldırıya geçmekten caydırır.

*Düşmana karşı yapılan hazırlık, savaş olması halinde ise, Allah'ın izniyle fazla zayiat vermeden zafer elde etmemize vesile olur.

*Düşmana karşı koymanın asıl mükâfatı ise, ahirette verilecektir.

Dipnotlar

1-Bakara-193

2-Nisa-101

3-Bakara-204

4-Münafikun-4

5-Teğabun-14

6-DİB Yayınları, Kur'an Yolu Türkçe Meal ve Tefsir, C: 5, S: 376

7-Sabuni, Safvetü't-Tefasir, C:6, S: 465

8-Mümtehine-1

9-Enfal-60