Ä°NSANIN YARATILIÅžI-1
Allah, bütün canlı varlıkları ayrı ayrı ve örneksiz olarak yaratmıştır. Türler arası geçiş ve evrim olmamıştır.
Allah, bütün canlı varlıkları ayrı ayrı ve örneksiz olarak yaratmıştır. Türler arası geçiş ve evrim olmamıştır.
Allah, bütün canlı varlıkları yarattığı gibi, uygun gördüğü ve irade buyurduğu zamanda İnsanı da, yaratmıştır. Nitekim Kur'an'da şöyle buyrulmaktadır:
"Andolsun, insanı biz yarattık ve nefsinin kendisine fısıldadıklarını biliriz ve biz ona şah damarından daha yakınız."(1)
İnsan cinsini, yegâne yaratıcı olan Allah yaratmıştır. Allah, yarattığı insanın her halini bilir. İnsanın hiçbir düşünce ve tasarısı Allah'a gizli kalmaz. Temsili anlamda, ona şah damarından daha yakındır. Melekleri aracılığıyla, insanların yaptıklarını kayıt altına almaktadır.
Allah, ilk insan Hz. Âdem (a.s.)'ı, irade ettiği zaman, irade ettiği şekilde örneksiz olarak, topraktan yaratmıştır.
Allah, Hz. Âdem'i, nasıl anne ve baba unsuru olmadan yaratmışsa, Hz. İsa'yı da baba unsuru olmadan yaratmıştır. Bu husus, Kur'an'da şöyle ifade edilmektedir:
"Allah nezdinde İsa'nın durumu, Âdem'in durumu gibidir. Allah onu topraktan yarattı. Sonra ona «Ol!» dedi ve oluverdi."(2)
Allah, nasıl Hz. Âdem'i, hem annesiz hem de babasız olarak topraktan yaratıp "ol" dediğinde, Hz. Âdem var olmuşsa, Hz. İsa'yı da sadece babasız olarak yaratmıştır. Hz. İsa'nın yaratılması, Hz. Âdem'in yaratılmasından daha fevkalade bir durum değildir.
Bu örnekler göstermektedir ki, insanı, hem ilk başta hem de öldükten sonra yaratmak, Allah için zor değildir. Bu husus Kur'an'da şöyle anlatılmaktadır:
"(Ey Muhammed!) Şimdi sen onlara sor: "Kendilerini yaratmak mı daha zor, yoksa yarattığımız diğer şeyleri yaratmak mı?" Şüphesiz biz onları yapışkan bir çamurdan yarattık."(3)
Allah, insandan önce yeri, gökleri, melekleri ve yeryüzündeki varlıkları yaratmış, daha sonra da insanı halk etmiştir. İnsan şunu düşünmelidir: Bütün bunları yaratmak mı da zordur, yoksa ilk olarak katışık bir çamurdan var edilen insanı yeniden yaratmak mı? Dünyayı, evreni ve içindeki sair varlıkları yaratan Allah için, öldükten sonra insanı yeniden yaratmak asla zor değildir.
Bu kısa girişten sonra, insanın yaratılışı konusunda şu sorulara cevap aramak gerekir:
1.İnsanın ilk yaratılışı nasıl olmuştur?
2.İnsanların tek nefisten yaratılmış olması ne anlama gelir?
3.İnsanların hamilelik yoluyla yaratılmasının aşamaları nelerdir?
4.Yaratılış açısından, diğer canlılarla insan arasında nasıl bir benzerlik vardır?
5.İnsanın ilk yaratılışıyla Ahirette yeniden yaratılması açısından nasıl bir mukayese yapılabilir?
6.İnsanın işiten, gören ve akıl sahibi bir varlık olarak yaratılmasının hikmeti nedir?
Şimdi bu soruları, ayet-i kerimelerin ışığı altında cevaplamaya çalışalım.
1.İnsanın ilk Yaratılışı Nasıl Olmuştur?
Kur'an'da insanın ilk yaratılışının safhaları hakkında verilen bilgiler ve kısa açıklamaları şöyledir:
Allah, Hz. Adem'i topraktan yarattığını beyan etmektedir:
"Allah onu topraktan yarattı. Sonra ona «Ol!» dedi ve oluverdi."(4)
Allah, Hz. Âdem'i anne baba unsurları olmadan topraktan yaratmıştır. Hz. Âdem'in yaratılışı için başka düşünceler serdetmek, hâşâ, ona anne baba aramak sapıklıktır.
Allah, Hz. Adem'i yaratmak üzere toprağı çamur haline getirmiştir:
"O ki, yarattığı her şeyi güzel yaptı. İnsanı yaratmaya da çamurdan başladı."(5)
Yarattığı her şeyi mükemmel bir şekilde yaratan Yüce Allah, insanı yaratmaya çamurdan başlamıştır. İnsanların atası olan Hz. Âdem, çamur haline getirilen topraktan halk edilmiştir.
Allah, insanı yapışkan çamurdan yaratmıştır:
"Şimdi sor onlara! Yaratma bakımından onlar mı daha zor, yoksa bizim yarattığımız (insanlar) mı? Şüphesiz biz kendilerini yapışkan bir çamurdan yarattık."(6)
İnsan, su ile toprağın karıştırılmasından oluşan yapışkan çamurdan yaratılmıştır. Esasen hamilelik yoluyla doğan insanlar da su ile topraktan meydana gelirler. İnsan, beslenmesi itibarıyla toprak ile suya bağlıdır; yiyip içtiği her şey, toprak ile sudan gelmektedir.
İnsan, çamurdan süzülen bir özden yaratılmıştır:
"Andolsun, biz insanı, çamurdan (süzülüp çıkarılmış) bir özden yarattık."(7)
Hz. Adem ve öteki insanlar, çamurdan süzülüp çıkarılmış bir özden yaratılmışlardır. Hz. Adem topraktan yaratıldığı gibi öteki insanların varlıkları da topraktan gelmektedir.
Hz. Âdem'in yaratıldığı çamur, kurutulup şekillendirilmiştir:
"Andolsun, biz insanı kuru bir çamurdan, şekillendirilmiş bir balçıktan yarattık."(8)
Çamura şekil verildi. Şekil verilen çamur kupkuru hale geldi; ardından bu bedene can verildi.
 "Hani Rabbin meleklere demişti ki: «Ben kupkuru bir çamurdan, şekillenmiş kara balçıktan bir insan yaratacağım.»"(9)
Hz. Âdem'in yaratıldığı çamura şekil verilmiş ve çamur kupkuru hale geldikten sonra canlandırılmıştır.
Hz. Âdem'in yaratıldığı çamur, pişmiş gibiydi:
"Allah insanı, pişmiş çamura benzeyen bir balçıktan yarattı."(10)
Hz. Âdem'in yaratıldığı toprak, çamur haline getirildikten sonra, ona şekil verilip, ateşte pişmiş gibi kupkuru hale gelmesinin ardından diriltmiştir.
Allah, Hz. Âdem'i yarattığı çamura şekil verip ona ruhundan üfleyerek can vermiştir:
"«Ona şekil verdiğim ve ona ruhumdan üflediğim zaman, siz hemen onun için secdeye kapanın!»"(11)
Allah, Hz. Âdem'e, organları yerli yerince ve görünüşü düzgün olarak şekil verdikten sonra, ona ruhundan üfleyip canlı bir varlık olmasını sağlamıştır.
Burada ÅŸu soruya cevap vermek gerekir:
Allah'ın Hz. Âdem'e ruhundan üflemesi ne anlama gelir?
Hz. Âdem'in bedeni sonradan yaratıldığı gibi, ona üflenen ruh da sonradan yaratılmıştır. Müfessir Sabuni bu hususu şöyle izah etmiştir:
'Âdem'in hilkatini ve suretini şekillendirdiğim ve onu âzâları düzgün kâmil bir insan olarak yarattığım, Benim mahlûkâtımdan biri olan ruhu ona üfürdüğüm ve onun da canlı bir insan olduğu zaman onun için secdeye kapandılar.'(12) Yani Allah, mahlûkatından olan ruhu, ona üflemiştir.
İblis, Hz. Adem'e niçin secde etmemiştir?
"Andolsun sizi yarattık, sonra size şekil verdik, sonra da meleklere, Âdem'e secde edin! diye emrettik. İblis'in dışındakiler secde ettiler. O secde edenlerden olmadı."(13)
Allah, Hz. Adem'i yarattıktan sonra, meleklere ona secde etme emrini vermiş, bütün melekler secde etmiş ancak iblis secde etmemiştir. İblis, melek olmayıp cinlerdendir. O sırada meleklerle beraber bulunduğu için bu emre muhatap olmuştur. İblis, Hz. Adem'i kıskanarak, kendisinin ondan daha üstün olduğunu söyleyip secde etmemiştir.
Meleklerin, Hz. Adem'e secde etmeleri ne anlama gelir?
"Hani meleklere, "Âdem için saygı ile eğilin" demiştik de İblis hariç bütün melekler hemen saygı ile eğilmişler, İblis (bundan) kaçınmış, büyüklük taslamış ve kâfirlerden olmuştu."(14)
Allah'ın, meleklere hitaben, "Adem'e secde edin!" diye emretmesinin en kısa izahı şöyledir:
Meleklere yapılan secde emri, ibadet için olmayıp, hürmet içindir.
Meleklerin, Hz. Adem'e hürmet amacıyla secde etmelerinin hikmeti nedir?
Bu hikmeti anlamak için, meleklerle insanlar arasındaki şu farkları bilmeliyiz:
*İnsanların cinsiyeti vardır, birbirlerinden çoğalırlar; meleklerin cinsiyetleri yoktur.
*Ä°nsanlar beslenirler; melekler beslenmezler.
*İnsanlar günah işleyebilirler, melekler günah işleyemezler.
*İnsanlar, irade sahibi oldukları için, salih amelleriyle sevap kazanırlar; melekler, irade sahibi olmadıkları için, Allah'ın emirlerini zorunlu olarak yerine getirdiklerinden sevap kazanmazlar.
*İnsanlar, manevi yönden terakki ederler, melekler bulundukları derecede yaşalar.
*Melekler dâhil, her şey insana hizmet eder, kimse meleklere hizmet etmez.
*İnsanlar, eşyanın isimlerini bildikleri gibi, konuşma dillerini geliştirme kabiliyetine sahiptirler.
İşte bu özelliklerden dolayı salih insanlar meleklerden üstün sayılmıştır.
-devam edecek-
Dipnotlar
1-Kaf-16
2-Al-i Ä°mran-59
3-Saffat-11
4-Al-i Ä°mran-59
5-Secde-7
6-Saffat-11
7-Mü'minun-12
8-Hicr-26
9-Hicr-28
10-Rahman-14
11-Hicr-29
12-Sabuni, Safvet'ü-Tefasir, C: 3, S: 278
13-Araf-11
14-Bakara-34
Â
Bu yazıya yorum yazın
Bu yazıya gelen yorumlar.
DÄ°ÄžER YAZILAR
O halde sabret. Sonunda kazanacak olanlar, elbette Allah'tan korkup sakınanlardır.
Hûd, 49
GÃœNÃœN HADÄ°SÄ°
İman ve İslam'ın Fazileti
"Mü'min kişinin durumu ne kadar şaşırtıcıdır! Zira her işi onun için bir hayırdır. Bu durum, sadece mü'mine hastır, başkasına değil: Ona memnun olacağı birşey gelse şükreder, bu ise hayırdır; bir zarar gelse sabreder, bu da hayırdır" (Müslim, Zühd 64, (2
SON YORUMLAR
- Bütün beytlerin tercümesini gönderebilir misiniz? sitede sadece son birkaç...
- Fıtrat, namaz, tevafuk, sırlar ve tüm bunların sahibi zişanı İlahi kusur...
- Selamünaleyküm Ä°nternette mütalaalı risale i nur dersleri diye arama yaptÄ...
- bu kıymetli yazıdan dolayı ahmed izz kardeşimize teşekkür ederiz çok mani...
- selamün aleyküm Ahmed kardeşimizi tebrik ediyor ve bu faideli tercümelerin...
- Yanında okuyan diğer öğrencileri; Molla Muhammed Kasori Molla Muhammed Era...
- Benim merhum babam Molla İbrahim Azizi de onun yanında icazeti tamamlamıştı...
- Teşekkürler. Sanırım Envar neşriyat idi.Tam hatırlayamıyorum.....
- Çok güzel bir çalışma Rabbım ilminizi arttırsın bu çalışmalarınızı...
- Merhaba, Ben Foliant yayınlarından uğur. Sizinle iletişim kurmak istiyoruz ...
TARÄ°HTE BU HAFTA
*Kanije müdafaası(18 Kasım 1601) *Hz.Fatıma'nın(r.anha) Vefatı(22 Kasım 632) *İstanbul'un Müttefikler Tarafından İşgali(23 Kasım 1918) *Alparslan'ın Şehadeti(24 Kasım 1072) *Öğretmenler Günü(24 Kasım)
ANKET
Sitemizle nasıl tanıştınız?
Yükleniyor...