RİSALE-İ NUR DERS NOTLARIM-197

Ders: Mesnevi-yi Nuriye, Katre risalesi, s. 69 İzah: Prof. Dr. Şener Dilek İzah edilen kısım: “Arkadaş! İman bütün eşya arasında hakikî bir uhuvveti, irtibatı, ittisali ve ittihad rabıtalarını tesis eder.(Mesnevi-i Nuriye, s. 69


Salih Okur

nedevideobendi@gmail.com

2019-01-15 09:09:21

Ders: Mesnevi-yi Nuriye, Katre risalesi, s. 69

İzah: Prof. Dr. Şener Dilek

İzah edilen kısım: "Arkadaş! İman bütün eşya arasında hakikî bir uhuvveti, irtibatı, ittisali ve ittihad rabıtalarını tesis eder.(Mesnevi-i Nuriye, s. 69)

*İttisal ve irtibat rabıtları..Esma-i Hüsna noktasından bizim rabıtamız var mı, var. İnsaniyet noktasından bizim rabıtamız var mı, var. Kur'an'a mensubiyet noktasından rabıtamız var mı var. Devlet noktasından, millet noktasından, örf noktasından, adet noktasından, akrabalık noktasından, gönül dostluğu noktasından bizim birbirimizle, irtibatımız, ittisalimiz var mı, var..

Bak, iman öyle bir bağ ki, bütün Müslümanları iman noktasından, esma-i ilahi noktasından birbirine rabt ediyor.. Üstad onu nasıl ifade ediyor; "Her ikinizin Hâlıkınız bir, Mâlikiniz bir,s. Mabudunuz bir, Râzıkınız bir.. bir bir, bine kadar bir bir. Hem Peygamberiniz bir, dininiz bir, kıbleniz bir.. bir bir, yüze kadar bir bir. Sonra köyünüz bir, devletiniz bir, memleketiniz bir.. ona kadar bir bir. (Mektubat, s.264)

Üstadın bir tesbiti var; "imanın lazımı muhabbet, İslamiyet'in lazımı uhuvvettir." Kütüb-i Sitte'de meşhur bir hadis var;

وَالَّذِى نَفْسِى بِيَدِهِ لاَ تَدْخُلُونَ الْجَنَّةَ حَتَّى تُؤْمِنُوا وَلاَ تُؤْمِنُوا حَتَّى تَحَابُّوا

"Canım kudret elinde olan Allah'a yemin ederim ki sizler iman etmedikçe cennete giremezsiniz(Müslim, İman; 93)

 İnkâr'da bütün mahlûklar aradaki bağ kesilip kopuyor. Bizim bütün mahlûkatla bağımız var. Aynı kudret kalemi bütün insanları yaratmış. Süleymaniye Camiini Sinan yapmış, tamam. Selimiyeyi de Sinan yapmış..Erzurum'daki Lala Paşa Camiini de o yapmış. Bunların birbiriyle izafi, nisbi kemalatı var mı, var. O biraz daha küçük, bu daha sanatlı vs. Ama hepsi merhum Mimar Sinan'ın ilminden, Sinan'ın maharetinden, Sinan'ın kabiliyetinden geliyor, değil mi?

Şimdi, Allah çiçeği yaratmış, böceği yaratmış, yeri göğü içerisindekileri yaratmış. Hepsi ne? Hepsi Sanat-ı İlahi. Milyarlarca canlıyı yaratmış. Hepsinin erzakı ayrı. Rızık veren kim? Allah. Rububiyet kimin? Yeri, göğü ve içindekileri terbiye eden kim? Allah..Bakın Cenab-ı Hakkın bütün fiili esması noktasından mahlukatla bizim müşterekliğimiz var. İşte küfür bütün bu rabıtaları kesiyor ve örtüyor. Kâfir Arapçada örten ve kapatan manasında. Şimdi sen Süleymaniye camisini ört bakalım nasıl örteceksin? Ya bütün kâinatı küfür karanlığıyla ört bakalım nasıl örteceksin? Yaratan Allah'tır, yaşatan Allah'tır. Tanzim Allah'ın, takdir Allah'ın, teşkil Allah'ın, tertip Allah'ın, terbiye Allah'ın..Küfür, bin bir esma-i ilahiye ile rabıtayı kesiyor..

* "Mü'minin ruhunda adavet, kin, vahşet yoktur.(Mesnevi-i Nuriye, s. 69) Hz. Mevlana diyor ki; "Dü Cihan(İki Cihan) bir araya gelseler, benim kalbimde zerre kadar adavet, kin ve iğbirar bulamazlar."

Not: Hz. Mevlana Mesnevi'de kin hakkında şöyle buyurur;

Aslı kine dûzahast u kin tu

Cüz'e an küllest ve hasm u dine tu

"Kinin aslı cehennemdir. Yani kin tutmak cehennemi bir tabiattır. Senin kinin ise, o tabiatın bir cüz'ü ve dininin düşmanıdır."

Çun tu cüz'e düzahı pes huşed ar

Cüz'e sayi kül hud kirde karar

"Cehennemi bir tabiat olan kin kalbinde bulunursa, sen de o cehennemin bir cüz'ü olursun. Aklını başına al. Cüzler, kendi küllünün yanında karar eder.(Salih Okur)

*Hiddet ve şiddetle, ekâbirlikle problemler çözülmüyor, daha derinleşiyor. Bazen bir söz bir yumruktan daha fazla tahribat yapıyor. Cenab-ı Hak hepimizi muhafaza etsin.

*Talim ve terbiyede şefkat, müzaheret, elinden tutmak. Muin ve müzahir olmak. Kaybetmek değil, kazandırmak. Vurmak, kırmak değil, tasahub etmek, sahip çıkmak.  

* Bir zaman Anadolu'da bir beldeye uğramıştık. Bir ders yapıp geçecektik. Orada iki kardeşin nazlanmasından dolayı cemaat iki ayrı dershaneye ayrılmıştı. Birisi ekseriyette diğeri ekaliyyette..Biz çağrıldığımız yerde dersimizi yaptık. Çıkarken, o dershaneyle ilgilenen arkadaş diğer arkadaşı şikâyet etmek istedi. Baktım hissiyat da hükmediyor. Önünü almasam çok şey konuşacak. Dedim ki; "ne diyorsun yani? Şimdi bu ağabeyimizi tutup, sırtına bir tekme vurup, Risale-i Nur'un dairesinden fırlatıp feza-yı namütenahiye mi atalım? Ne yapalım? Cehenneme mi paketleyelim? Senin vicdanın bunu kabul eder mi?" "Yok, Estağfurullah" dedi. "Bak" dedim, " ben senin yerinde olsam şöyle yapardım; o kardeşimiz senin soru kâğıdın, senin imtihan kâğıdın. Allah onun ile seni imtihan ediyor. Talebe soru kâğıdını yırtamaz, yakamaz, çöpe atamaz. Ben senin yerinde olsam o soru kâğıdına uslu uslu, güzel şeyler yazarım. Şimdi onu attık diyelim, senin imtihanın bitti mi, sen o dersten geçmedin. Bir soru kâğıdı gider, bir başka soru kâğıdı gelir. Taş gider, yerine kaya gelir. Bu sefer kader-i ilahi daha dehşetli bir soruyla senin nefesini keser." Sahiden de o kardeş bu ikazdan sonra hatasını anladı. Soru kâğıdına güzel şeyler yazdı, o kardeşiyle arasını düzeltti.

 

Bu yazıya yorum yazın


Not: Yanında (*) işareti olanlar zorunlu alanlardır.

Bu yazıya gelen yorumlar.

DİĞER YAZILAR

Her can ölümü tadacaktır. Sonra bize döndürüleceksiniz.

Ankebut, 57

GÜNÜN HADİSİ

Allah'ın en sevdiği isimler

Resulullah (sav) buyurdular ki: "Allah'ın en ziyade sevdiği isimler Abdullah ve Abdurrahman'dır." Müslim-Edeb:2 Ebu Davud-Edeb:59

TARİHTE BU HAFTA

*Kanije müdafaası(18 Kasım 1601) *Hz.Fatıma'nın(r.anha) Vefatı(22 Kasım 632) *İstanbul'un Müttefikler Tarafından İşgali(23 Kasım 1918) *Alparslan'ın Şehadeti(24 Kasım 1072) *Öğretmenler Günü(24 Kasım)

ANKET

Sitemizle nasıl tanıştınız?

Yükleniyor...

SİTE HARİTASI