ANNE KARNINDA AÄžIZ, DÃœNYADA NAMAZ

Anne karnındaki bir çocuğun ağzı vardır, gözü vardır, kulağı vardır, eli vardır, ayağı vardır. Bütün aza ve cihazatı tam tekmil verilmiştir. Halbuki bunların hiçbirine orada lüzum yoktur. Orada çocuk, gıdasını, göbeğinden annesine bağlı bir hortumla almaktadır.


Vehbi KarakaÅŸ

vehbikarakas@hotmail.com

2019-02-15 15:41:32

Anne karnındaki bir çocuğun ağzı vardır, gözü vardır, kulağı vardır, eli vardır, ayağı vardır. Bütün aza ve cihazatı tam tekmil verilmiştir. Halbuki bunların hiçbirine orada lüzum yoktur. Orada çocuk, gıdasını, göbeğinden annesine bağlı bir hortumla almaktadır.

Şimdi bu çocuk:

Ya Rabbi! dese, Şu hortum bana yetmektedir. Pekiyi şu ağıza, şu göze, şu kulağa, şu ele, şu ayağa, ne lüzum vardı, bunlar görünürde hiç bir işe yaramamaktadırlar? –

Herhalde Allah'dan şöyle bir cevap alacağı muhakkak:

– Acele etme kulum, aklın almadığı şeye de burnunu sokma. Sen kısa bir müddet sonra öyle bir aleme gideceksin ki burada "her şeyim" dediğin hortum, orada hiç bir şeye yaramayacak, kesilip atılacak. Lüzumsuz sandığın ağız, göz, kulak, el, ayak gibi şeyler de, gideceğin o alemde en lüzumlu cihazlar durumuna geçecek.

O çocuk bu gerçeklere inanmasa ve bir inkârcı olarak dünyaya gelse, hakikaten hortumun işe yaramadığını, ebenin onu kesip attığını; lüzumsuz sandığı ağız, göz gibi cihazların devreye girdiğini, onlarsız olunmayacağını görse utanır mı, utanmaz mı? İnanmadığı için dizlerini döver mi, dövmez mi?

Şu anda biz de, tıpkı o çocuk gibi bir ananın (dünyanın) karnındayız. 9 ay, 9 sene veya 90 sene sonra bir başka dünyaya doğacağız. O dünyanın adı ahiret. Biz şu anda dünya anamıza maddi hortumlarla, midemizle bağlı durumdayız.

EÄŸer biz:

– İşte geçinip gidiyoruz. Ya Rabbi! Şu namaza, oruca, hacca, zekâta, dine, imana, İslâm'a ne lüzum vardı? dediğimiz takdirde.

Rabbimizden şöyle bir cevap alacağımız muhakkak!

– Ey kullarım! Kısa bir müddet sonra bu dünyadan çıkacaksınız. Öyle bir aleme götürüleceksiniz ki orada, "her şeyim" dediğiniz dünyaya ait bu maddelerin hepsi, o hortum gibi hiçbir işe yaramayacak. Lüzumsuz zannettiğiniz namaz, zekât, oruç, hacc gibi ibadetler, Allah'ın dinine Allah rızası Için hizmet gayretleri de en lüzumlu şeyler durumuna geçecek. Orada insanlara, dünyada olduğu gibi arabasına, parasına, servetine ve suretine göre değil; kalbine, ameline, ibadetine, ve namazına göre değer verilecek.

Yani namazınız, zekâtınız, orucunuz, haccınız, hayır hasenatınız, Ahirette sizin için her şey olacak. El olacak, ayak olacak, dil olacak dudak olacak, villa olacak, havuz olacak, senet olacak, berat olacak, mersedes olacak, uçak olacak, sonu olmayan bir zenginlik ve saadet olacak, kısaca ebedî tatil yapacağınız bir Cennet olacak.

Eğer biz bilgiçlik eder, fen ve teknik asrında olduğumuzla şımarır, Rabbimizin hikmet lisanıyla buyurduğu bu gerçekleri kabul etmez, ibadetsiz ve namazsız bir tembel veya bir inkârcı olarak ahirete gider, gerçekleri görürsek utanmaz mıyız? "Hakikaten herşeyim" dediğimiz hortumlarımızın, yani arabamızın, apartmanımızın, paramızın, pulumuzun, makamımızın ve rütbemizin, servet ve şöhretimizin öbür tarafta hiçbir işe yaramadığını, ibadetlerin ve namazın orada her şey olduğunu ve cennete dönüştüğünü görünce, o anne karnında ağzı, gözü lüzumsuz gören çocuk gibi mahçup olmaz mıyız? Dizlerimizi dövmez miyiz? "Keşke inansaydık, keşke namazımızı kılsaydık, orucumuzu tutsaydık, zekâtımızı tam verseydik Allah için yaşasaydık, eşsiz insan, şanlı peygamber Hz. Muhammed (s.a.v.)'in yolunda yürüseydik" demez miyiz?

Pişman olacağın, dizlerini döveceğin o gün gelmeden aklını başına al kardeşim. Dinini diyanetini öğren. Tevbe et namaza başla. Bir taraftan da kazaya kalmış namazlarını, zekâtlarını kaza et. Namaz, Allah'ın hakkıdır. Zekât da fukaranın hakkıdır. Hakları sahiplerine ver, dünyan da cennet olsun, ahiretin de. Vermezsen dünyan da cehennem olur, ahiretin de!

Sen hem namaza ve hem de cennete layıksın. Sakın namazı ihmal etme, ebedî tatilin olan cennetten mahrum kalma.

Not: Okuduğunuz bu makale, Dr. Vehbi KARAKAŞ hocamızın "NİÇİN NAMAZ" adlı kitabında yer almaktadır. Birçok insanın namaza başlamasına vesile olan bu kitap, Siyer Yayınları arasında çıkmış bulunmaktadır. Bu kitapta, yukarda olduğu gibi namaz, orijinal tesbitlerle dikkatlere sunuluyor; okuyucusunun çok rahat namaza başlamasına ve huzura kavuşmasına vesile oluyor. Namazsız insan kalmasın. Yurdumuz cennet olsun, cennet de hepimize yurt olsun.

 

Bu yazıya yorum yazın


Not: Yanında (*) işareti olanlar zorunlu alanlardır.

Bu yazıya gelen yorumlar.

DÄ°ÄžER YAZILAR

Zulüm (ve haksızlık) edenlere de sakın meyletmeyin! Sonra size de ateş dokunur. Sizin Allah'tan başka dostlarınız yoktur, sonra size yardım da edilmez.

Hûd, 113

GÃœNÃœN HADÄ°SÄ°

"Kelimetan hafifetan alellisan. Sakiyleten filmizan. Habiybetan ilerrahman: Subhanellahi ve bi hamdihi, subhanellahi'l-azim."

"İki kelime vardır ki, dile hafif, mizanda ağırdırlar: Sübhanellahi ve bi hamdihi, sübhanellahi'l-azim." (Buhari, Deavat: 11/175)

TARÄ°HTE BU HAFTA

*Kanije müdafaası(18 Kasım 1601) *Hz.Fatıma'nın(r.anha) Vefatı(22 Kasım 632) *İstanbul'un Müttefikler Tarafından İşgali(23 Kasım 1918) *Alparslan'ın Şehadeti(24 Kasım 1072) *Öğretmenler Günü(24 Kasım)

ANKET

Sitemizle nasıl tanıştınız?

Yükleniyor...

SÄ°TE HARÄ°TASI