ALLAH’IN VARLIĞININ AKLİ DELİLLERİ-1
Allah’ın varlığının akli delillerini, anlaşılır bir şekilde incelemeye çalışalım. 1-Hudus Delili:
Allah'ın varlığının akli delillerini, anlaşılır bir şekilde incelemeye çalışalım.
1-Hudus Delili:
Bu delili anlamak için, şu üç kelimenin anlamını bilmemiz gerekir:
Hudus: Sonradan yaratılma.
Muhdis: Yaratıcı.
Hâdis: Yaratılan varlık.
Hudus delilinin özeti şöyledir:
Bu âlem, cisimleriyle ve cisimlerinin özellikleriyle birlikte hâdistir. Her hâdis, var olmak için bir Muhdis'e muhtaçtır. İşte o Muhdis, Allah'tır.
Hudus delilini izah edebilmek için, önce bu alemin hâdis olduğunu ispat etmek gerekir.
Bu âlemdeki varlıklar cevher ve arazdan oluşurlar.
Cevher nedir? Maddenin özüne, aslına, değişmeyen haline cevher denir. Varlıklar cevher ile kaimdir. Demir madeni kendine ait değişmeyen özellikleri nedeniyle demir, bakır madeni de kendine ait değişmeyen özellikleriyle bakırdır.
Araz nedir? Varlıkların; hareket, sükun, bir araya gelme, birbirlerinden ayrılma, renk, koku, hacim ve şekil gibi değişken nitelikleri, arazdır.
Varlıklar, cevher ve araz özellikleriyle birlikte hâdistir.
Hâdis olmanın delili nedir?
Hâdis olmanın delili değişken olmaktır. Her değişiklik yeni bir yaratılmadır. Ezeli olan bir varlık, sıfatlarıyla birlikte ezelidir; değişme kabul etmez.
Araz ile cevherin hâdis olmasının delilleri nelerdir?
Arazların hâdis oluşlarının delili: Yukarıdaki tanımından da anlaşıldığı gibi, varlıkların değişen özelliklerini ifade etmekte olan arazların hâdis oldukları net olarak anlaşılan bir durumdur. Çünkü yukarıda da ifade edildiği gibi, her değişiklik yeni bir yaratılmadır
Cevherlerin hâdis oluşlarının delili: Cevherlerden oluşan arazlar, bir bütün olarak değişikliklerden etkilenirler. Dolayısıyla her varlığın özü olan cevherler de yaşanan değişikliğin bir parçasıdır. Bu sebeple arazlar hâdis oldukları gibi, cevherler de hâdistir. Varlıkların en değişmez kısmı olan atom bile, günümüzde parçalanabildiğine göre, cevherlerin de değiştiği şüphe götürmeyen bir durumdur.
Bu delili sonuca baÄŸlamadan ÅŸu soruya da cevap vermek gerekir:
Bir varlığın var olma sebebi, kendinden önceki varlık olabilir mi?
Bir varlığın var olma sebebini, kendinden önceki varlık olarak görmeye, kelam dilinde teselsül denir. Son sözü başta söylemek gerekirse, Teselsül batıldır.
Teselsül niçin batıldır?
Teselsülün batıl olmasının en kestirme cevabı şudur: Bir şeyin varlığı, zincirleme olarak ne kadar sayı ve sürede birbirine bağlı olarak kabul edilirse edilsin, bir ilk varlığa ihtiyaç vardır. İşte o ilk varlığı, ilk örneği, ilk sebebi yaratan da Allah'tır.
Bunu insan örneğinde düşünelim: Mevcut insanların var olma sebeplerini zincirleme bir şekilde kendi anne babaları olarak kabul etsek bile, bunun ezeli olarak böyle olduğu kabul edilemez. Çünkü insanoğlu araz ve cevherlerden meydana geldiği için hâdistir. O halde bir ilk insan'a, ilk anne babaya ihtiyaç vardır. İlk anne babanın da bir yaratıcıya ihtiyacı vardır. O halde teselsül fikri, batıldır. Çünkü hem ilk örnekleri yaratan hem de sonradan gelenleri yaratan bir yaratıcı vardır; o da Allah'tır.
Sonuç olarak hudus delili, şu önermelerle ifade edilir:
-Bu âlem ve içindekiler hâdistir.
-Her hâdis, var olmak için bir Muhdis'e muhtaçtır.
-O halde bu âlemin de var olmak için bir Muhdis'e ihtiyacı vardır ki, o da ezeli ve ebedi olan Allah'tır.
Bu delilin ardından, sonradan meydana gelme özellikleri nedeniyle İmkân ve Hareket delillerini de anlatmak gerekir:
2-İmkân Delili:
İmkân: Olabilirlilik, bir şeyin olabilir olması.
Mümkün: Muhtemel, varlığı ve yokluğu eşit olan, var olması da yok olması da zorunlu olmayan.
Dini terim olarak mümkün: Var olması, Allah'ın onu var etmesine bağlı olan şey.
Bu alem mümkündür. Şu anda var olan alem, içindekilerle birlikte var olmak zorunda olmadığı gibi, hiç olmaması da mümkündü.
Mümkün olan varlık, ezeli değildir. Ezeli olmayan bir varlığın, kendiliğinden varlık sahasına çıkma imkânı yoktur.
Konuya bir de şu açılardan bakalım:
Vacibu'l-Vücud olmayan bir varlık, yaratıcı olamaz.
Bu alem, Vacibu'l-Vücud değildir.
Hâdis ve mümkün olan bir varlık, kendisinin yaratıcısı olamaz.
Var olmayan bir varlığın, henüz var olmayan bir şeyi yaratması mümkün değildir.
Her halükârda, hâdis ve mümkün olan bir varlığın, var olması, onu var edecek Vacibu'l-Vücud olan varlığın tercihine bağlıdır.
İmkân delili, şu önermelerden oluşur:
-Bu alem, mümkündür.
-Her mümkün, var olabilmek için, varlığını yokluğuna tercih edecek bir müreccihe (tercih ediciye) muhtaçtır.
-O halde bu alem de varlığını yokluğuna tercih edecek bir müreccihe muhtaçtır; işte o müreccih, Vacibu'l-Vücut olan Allah'tır.
Bu alemin varlığı, Allah'ın varlığının açık delilidir.
Konuya bir de şu şekilde açıklık getirmeye çalışalım:
Varlık aleminde iki varlık vardır:
1-Vacibu'l-Vücut olan, yani varlığı zorunlu olan Allah.
2-Varlığı mümkün, yani var veya yok olması, vacip olan Allah'ın takdirine bağlı bulunan, Allah dışındaki bütün varlıklar.
Bir de var olması mümkün olmayan bir mefhum vardır ki, o da ikinci bir Allah'ın varlığıdır; Allah tektir, ikinci bir Allah'ın varlığı asla mümkün değildir.
3-Hareket Delili:
Madde, hareket halindedir. Dünya, ay, güneş, gezegenler ve yıldızlar hareket etmektedir. Maddenin en küçük parçası alan atom, iç yapısı itibarıyla sürekli hareket halindedir.
Maddenin kendisi hâdis olduğu gibi hareket etmesi de hâdistir.
Maddedeki hareketleri birbirlerinin sebebi olarak kabul etmek teselsüldür. Teselsülün batıl olduğunu daha önce görmüştük. O halde maddedeki hareket için bir ilk muharrike (hareket ettiriciye) ihtiyaç vardır.
Maddedeki hareketin ezeli olamayacağının bir delili de, maddenin genel özelliğinin atalet (hareketsizlik) olmasıdır.
Hareket delili, şu önermelerle ispat edilir:
-Hareket halinde olan madde, kendiliÄŸinden hareket etmiÅŸ olamaz.
-Maddedeki hareketleri, geriye doğru birbirlerinin sebebi saymak mümkün değildir; çünkü bir ilk muharrike ihtiyaç vardır.
-İşte o ilk muharrik, Allah'tır.
-devam edecek-
Â
Bu yazıya yorum yazın
Bu yazıya gelen yorumlar.
Nurkadar, 2023-08-06 00:17:30
Açıklayıcı ve net ifadelerle bilgi verdiğiniz ićin siteye teşekkür ederim kaleminize sağlık
Bu yoruma katılıyor musunuz ?
DÄ°ÄžER YAZILAR
Ey iman eden kullarım! Şüphesiz benim arzım geniştir. O halde (nerede güven içinde olacaksanız orada) yalnız bana kulluk edin.
Ankebut, 56
GÃœNÃœN HADÄ°SÄ°
İki kelime vardır ki, Rahman'a sevimli, dilde hafif ve mizanda ağır gelir. Bunlar; "Sûbhanellahi ve bihamdihi, Sûbhanellahil-azim=Yüce Allah'ı hamd ile tesbih ederim, Yüce Allah'ı tenzih ederim." kelimeleridir.
Buhari Tecrid-i Sarih, 2189
SON YORUMLAR
- Bütün beytlerin tercümesini gönderebilir misiniz? sitede sadece son birkaç...
- Fıtrat, namaz, tevafuk, sırlar ve tüm bunların sahibi zişanı İlahi kusur...
- Selamünaleyküm Ä°nternette mütalaalı risale i nur dersleri diye arama yaptÄ...
- bu kıymetli yazıdan dolayı ahmed izz kardeşimize teşekkür ederiz çok mani...
- selamün aleyküm Ahmed kardeşimizi tebrik ediyor ve bu faideli tercümelerin...
- Yanında okuyan diğer öğrencileri; Molla Muhammed Kasori Molla Muhammed Era...
- Benim merhum babam Molla İbrahim Azizi de onun yanında icazeti tamamlamıştı...
- Teşekkürler. Sanırım Envar neşriyat idi.Tam hatırlayamıyorum.....
- Çok güzel bir çalışma Rabbım ilminizi arttırsın bu çalışmalarınızı...
- Merhaba, Ben Foliant yayınlarından uğur. Sizinle iletişim kurmak istiyoruz ...
TARÄ°HTE BU HAFTA
*Kanije müdafaası(18 Kasım 1601) *Hz.Fatıma'nın(r.anha) Vefatı(22 Kasım 632) *İstanbul'un Müttefikler Tarafından İşgali(23 Kasım 1918) *Alparslan'ın Şehadeti(24 Kasım 1072) *Öğretmenler Günü(24 Kasım)
ANKET
Sitemizle nasıl tanıştınız?
Yükleniyor...