BİR MODERNİST MÜSVEDDESİ-2

4. Sayın Profesörün “İ’lâ-i kelimetullah” hakkındaki görüşü “Fakihler ve müfessirler söz konusu âyetleri tâmimci yaklaşımla yorumladılar ve bu yorumdan hareketle i’lâ-i kelimetullah diye bilinen bir kutsal savaş doktrini ortaya koydular. Ben bir Müslüman olarak bu doktrinin meşru olduğunu kabul etmiyorum. Dolayısıyla Viyana kuşatmasının hiçbir ulvî boyut taşıdığına inanmıyorum.”


Niyazi Beki(Prof. Dr.)

niyazibeki@gmail.com

2019-06-08 12:20:57

4. Sayın Profesörün "İ'lâ-i kelimetullah" hakkındaki görüşü

"Fakihler ve müfessirler söz konusu âyetleri tâmimci yaklaşımla yorumladılar ve bu yorumdan hareketle i'lâ-i kelimetullah diye bilinen bir kutsal savaş doktrini ortaya koydular. Ben bir Müslüman olarak bu doktrinin meşru olduğunu kabul etmiyorum. Dolayısıyla Viyana kuşatmasının hiçbir ulvî boyut taşıdığına inanmıyorum."

Hoca, yukarıdaki ifadelerinde, -o bulunmaz Hint kumaşı akıl ve mantığıyla- "i'lâ-i kelimetullah" prensibi, fakihlerin ve müfessirlerin uydurduğu bir "kutsal savaş doktrinidir" diyor ve şu noktaların altını çiziyor:

a "Ben bir Müslüman olarak bu doktrinin meşru olduğunu kabul etmiyorum"

b "Şayet i'lâ-i kelimetullah adına savaşmak söz konusuysa, Hıristiyanlarla empati kurulup "Haçlı seferlerinin de fetih olarak tanımlanması gerekir" diye düşünüyorum."

-Bu vesveselere karşı şunları söylemek mümkündür: "Siz Peygambere yardım etmeseniz de, inkâr edenler onu yurdundan çıkardıklarında Allah ona yardım etmiştir. O vakit iki kişiden biri olarak mağaradayken, o, arkadaşına 'Üzülme, Allah bizimle' diyordu. Nitekim Allah ona güven ve rahmetini indirdi, sizin görmediğiniz ordularla onu destekledi ve kâfirlerin sözünü/davalarını alçalttı. Çünkü yüce olan, ancak Allah'ın sözüdür/davasıdır; Allah ise her şeyin mutlak galibi ve sonsuz hikmet sahibidir"(Tövbe, 9/40).

Bu ayetten açıkça anlaşılıyor ki, âlimlerin bu ayetten istinbat ettikleri "İ'la-yı kelimetullah" kavramı, yalnız maddi cihad için değil, aynı zamanda ve daha çok manevi cihad için söz konusudur. Çünkü ayette yer alan "kelimetullah" sözcüğü, tefsir kaynaklarında tevhid inancı ve İslam dinine çağrı olarak açıklanmıştır. Öyleyse, İslam cihadında asıl hedef: "İ'la-yıkelimetullah" tır. Yani; Allah'ın davetinde yer alan İman ve İslam hakikatlerinin hâkim kılınmasıdır. Bu da ancak, söz konusu hakikatleri insanlara anlatmak, onların akıl ve zihinlerini ikna etmekle olur.

Onun içindir ki, Kur'an'daki "Dinde zorlama yoktur" prensibi, her zaman gerçekliğini koruyan çok önemli bir düstur olmuştur. Fakat İslam'ın hakikatlerini insanlara ilmen, fikren anlatılmasına karşı koyan despotlar söz konusu olduğunda, kuvvete dayalı mücadeleye başvurmak zorunlu hale gelir. Nitekim yukarıdaki ayetin öncesi ve sonrasında geçen ayetlerin maddi cihad ile ilgili olması, "İ'la-yıkelimetullah" ın yerine göre bu yolla da olabileceğini göstermektedir.

Demek ki, âlimlerin savaş için de bu kavramı prensip olarak ortaya koymaları, Profun da dediği gibi, sadece beşeri bir yorum değil, Kur'an'ın açık ilahi ifadelerine dayanmaktadır.

Bununla beraber, savaş ortamında indirilmiş olan ayetlerin ilgili ifadelerini kabullenmemek, iman şuuru bakımından olduğu kadar, sosyolojik realiteler ve rasyonel düşünceler bakımından da mahzurludur. Zira yerine göre kâfirlerle savaşmak birçok ayetin açık emri olduğu gibi, insanlık camiasının bir realitesi olarak asla göz ardı edilemeyen tarihi, sosyolojik bir vakadır.

On üç yıl boyunca Mekke'de insanların akıl, fikir ve gönüllerine hitap eden ayetlerin nüzulü, bu gerçeğin canlı bir örneğidir …. hoca, "Cihad, kıtal" kelimelerini yan yana getirmekle bu iki kelimenin manalarının farkını fark etmediğini veya göz ardı ettiğini göstermiştir.

Oysa kıtal/savaşın söz konusu olmadığı Mekke döneminde de "Cihad" emrine yer verilmiştir. "(Resulüm!) Sakın kâfirlere itaat edip boyun eğme! Bu Kur'an ile onlara karşı büyük bir cihadla/gayretle cihad et"(Furkan, 25/52) mealindeki ayette 'Kur'an ile cihad' emredilmiştir ki, bunun maddi cihad/kıtal olmadığı açıktır. Manevi mücadeleyi ifade eden cihad kavramı, bu ayette "büyük cihad" olarak vasıflandırılmıştır. Bu da gösteriyor ki, İslam'da 'İ'la-yı kelimetullah' için yapılan asıl cihad, ilmi, fikri, akli olan manevi cihaddır. Maddi savaşlar, düşmanların taarruzlarına karşı bir savunma stratejisidir(Maddi-manevi cihad konusunda detaylı bilgi için, bk. Niyazi Beki, 'İslam'da Cihad Kavramının Kapsamı', EKEV Dergisi, sayı:70, sayfa:85-100).

Rahman ve Rahim olan Rabbimiz bizi kitap ve sünnet dairesinde haritası çizilen istikametten ayırmasın! Âmin!

 

 

 

 

Bu yazıya yorum yazın


Not: Yanında (*) işareti olanlar zorunlu alanlardır.

Bu yazıya gelen yorumlar.

DİĞER YAZILAR

HZ. AİŞE’NİN (radiyallahu anhâ) EVLİLİK YAŞINA DAİR

HZ. AİŞE’NİN (radiyallahu anhâ) EVLİLİK YAŞINA DAİR

Batılı inkarcılar ve onların fonladığı çevreler yaman bir çelişki içerisindedirler. Buda,

ÜRETİLEN ALGILARLA FİKİR SAHİBİ OLMAYA ÇALIŞMAK

ÜRETİLEN ALGILARLA FİKİR SAHİBİ OLMAYA ÇALIŞMAK

Vehhabilik meselesi zamanla dallanıp budaklanmıştır. Vehhabilik şemsiyesi altında birçok fikr

YEREL ORYANTALİSTLER

YEREL ORYANTALİSTLER

Din mücedditliği için yola çıkanlardan bir kısmı süreçte din münekkidi haline geldi. Zira

İTTİHAD-I İSLAM’IN ÖN ADIMLARI

İTTİHAD-I İSLAM’IN ÖN ADIMLARI

İttihad-ı İslam, bize balon gibi uçarak gelmez. Belki, bizim ona gitmemiz lazım. Yollar dağda

İMANIN ŞEHAMET-İ MANEVİYESİ

İMANIN ŞEHAMET-İ MANEVİYESİ

İslam ahlakının dinamik gücü, imandır. Çünkü, “İman hem nurdur hem kuvvettir. Evet, haki

MUHALEFET KULVARLARI

MUHALEFET KULVARLARI

Hak namına ve hakikat hesabına sırf gerçeği görmek ve göstermek, meseleleri tahlil etmek, sı

UYUYAN DEV UYANMIŞTIR

UYUYAN DEV UYANMIŞTIR

Evet, millet uyandı. İçerdeki hainler, dışardaki alçaklar ne yaparlarsa yapsınlar, artık Ana

YANLIŞ VE HAKSIZ İNTERNET PAYLAŞIMLARI

YANLIŞ VE HAKSIZ İNTERNET PAYLAŞIMLARI

dir. İnternet paylaşımlarındaki kaynak vermemek, metnin yazarını yazmamak, doğruluk olmadığ

MASONLAR VE ESAD AİLESİ

MASONLAR VE ESAD AİLESİ

Masonluk meselesi dallı budaklı bir mesele olduğundan ve yüksek dozda manipülasyon içerdiğind

OSMANLI DÜŞMANI BİR BARELVİ’NİN HEZEYANLARI

OSMANLI DÜŞMANI BİR BARELVİ’NİN HEZEYANLARI

Belki biraz garip gelecek ama peşinen söyleyelim ki anlatılan husus doğrudur. Stalin’in hocala

KADİROV:  KADİRİ-VEHHABİ KIRMASI 

KADİROV:  KADİRİ-VEHHABİ KIRMASI 

Ramzan Kadirov başkanlığındaki Çeçenlerin Suriye’den sonra Ukrayna’da da arz-ı endam etme

Ramazan ayı, insanlara yol gösterici, doğrunun ve doğruyu eğriden ayırmanın açık delilleri olarak Kur'an'ın indirildiği aydır.

Bakara, 185

GÜNÜN HADİSİ

SABAH İLE YATSI NAMAZLARINI CEMÂATLE KILMANIN FAZÎLETİNE DÂİR EBÛ HÜREYRE HADÎSİ

Münâfıklara sabah ile yatsı (cemâat) namazlarından daha ağır hiç bir namaz yoktur. (Halbuki) bu iki namaz(ın cemâatin)de olan (ecir ve fazîlet)i bilseler emekliye, emekliye (sürtüne, sürtüne) de olsa onlara gel(ip hâzır ol)urlardı. (Ebû Hüreyre)

TARİHTE BU HAFTA

*Kanije müdafaası(18 Kasım 1601) *Hz.Fatıma'nın(r.anha) Vefatı(22 Kasım 632) *İstanbul'un Müttefikler Tarafından İşgali(23 Kasım 1918) *Alparslan'ın Şehadeti(24 Kasım 1072) *Öğretmenler Günü(24 Kasım)

ANKET

Sitemizle nasıl tanıştınız?

Yükleniyor...

SİTE HARİTASI