YÖNETİCİLİĞİN AĞIR VEBALİ, HZ. EBUBEKİR’İN MUHTEŞEM HUTBESİ
Hep taze olup hiç eskimeyecek olan Kur’an’ın muhteşem ayetlerinden biri de şudur:
Hep taze olup hiç eskimeyecek olan Kur'an'ın muhteşem ayetlerinden biri de şudur:
اِنَّ اللّٰهَ يَأْمُرُكُمْ اَنْ تُؤَدُّوا الْاَمَانَاتِ اِلٰٓى اَهْلِهَاۙ وَاِذَا حَكَمْتُمْ بَيْنَ النَّاسِ اَنْ تَحْكُمُوا بِالْعَدْلِۜ اِنَّ اللّٰهَ نِعِمَّا يَعِظُكُمْ بِه۪ۜ اِنَّ اللّٰهَ كَانَ سَم۪يعًا بَص۪يرًا
"Şüphesiz Allah, size emanetleri ehline vermenizi, insanlar arasında hükmettiğiniz zaman da adaletle hükmetmenizi emretmektedir. Allah size ne güzel öğüt veriyor. Şüphesiz Allah her şeyi işitmekte ve her şeyi görmektedir."[1]
Şayet çok kısa zamanda en yakın ve en uzak çevrenizi bütün krizlerden kurtarmak, anarşi ve terörden korumak istiyorsanız, Allah'ın bu ayette istediği iki kurala uymanız farzdır. Neydi o iki kural?
1-Emaneti ehline vermek, her işi ve görevi erbabına teslim etmek. Bu ehil kişi bizim gibi düşünen ve bizim gibi inanan biri olmasa da.
2-Adaletle hükmetmek, haklıların hakkını teslim etmekte geç kalmamak. Bu haklı kişi kızdığımız ve sevmediğimiz biri de olsa. Bunları biz, Allah emrettiği için yaparsak, müşrikler de Müslüman olur, düşmanlar dahi dost olur.
Allah'tan gelen bu ayetlere ilk muhatap olan ve bu ayetleri harfiyyen uygulayan Peygamberimiz, 23 sene gibi kısa zamanda vahşet asrını saadet ve medeniyet asrına dönüştürdü. Bedevileri medenileştirdi, birbirini boğazlayan insanları birbirini doyuran, yaşatan insanlar haline getirdi, barış ve kardeşliği hâkim kıldı. Ne ile yaptı bunları? İşte bu ahlakla, bu ayetlerle. Emaneti, yani görevleri ehil insanlara verdi, bütün kararlarında ve kurumlarında adaleti esas aldı. "Muhammed'in nefsi kudret elinde olan Allah'a yemin ederim ki Muhammed'in kızı Fatma dahi hırsızlık yapsa mutlaka onun da elini keserim"[2] dedi.
Peygamberimizin ashabından Ebuzer anlatıyor:
-Dedim ki: Ey Allah'ın Rasülü! Beni vali olarak atamaz mısın? Rasulullah (sav) elini omuzuma koydu, sonra şöyle dedi:
-Ey Ebuzer! Sen zayıfsın, istediğin o görev ise emanettir. Kıyamet gününde de (ehil ve layık olma0yanlar için) pişmanlık ve rüsvaylıktır."[3] "Ben kendim için istediğimi senin için de isterim. İki kişiye dahi yönetici olma, yetim malının sorumluluğunu üzerine alma."[4]
Yine böyle yöneticilik isteyen iki kişiye de Hz. Peygamber (sav)şöyle demiştir: "Vallahi biz onu isteyene değil, ehil olana, layık olana veririz."[5]
Bu görevler kendilerine verilenler, eğer göreve ehil iseler ve görevlerini su-i istimal etmezlerse Peygamberimizin duasını almış olacaklar, eğer tersi olursa, Peygamberimizin bedduasına hedef olacaklardır. Peygamberimizin yöneticilere yönelik duası ve bedduası da şudur:
"Allahım! Ümmetimin yönetimini üstlenip te onlara zorluk çıkaran kimseye sen de zorluk çıkar. Ümmetimin yönetimini üstlenip te onlara yumuşak davrananlara sen de yumuşak davran."[6]
Peygamberimizin zekât toplama görevini verdiği memurlarından biri, topladıklarıyla birlikte Peygamberimize geldi. Getirdiklerinin bir kısmını Peygamberimize uzattı: "Bu sizin, bu da bana hediye edilenler." Dedi. Bunun üzerine Peygamberimiz adama şöyle dedi:
"Sen bu görevde değil de ananın ve babanın evinde oturan biri olsaydın acaba bunlar sana yine hediye edilir miydi?"
Devlet yönetiminde bulunup ta millet malını kendi hesabına geçirenler içinde de şöyle buyurmuştur: "Sizden her kim devlet yönetiminden birine getirilir de o da bir iğneyi ve ondan daha az bir şeyi saklarsa o sakladığı şey, kıyamet gününde kendisine bir kelepçe olarak gelir."[7]
Söz yönetimden açılmışken Hz. Ebubekir'i (r.a) ve muhteşem hutbesini hatırlamadan edemedik. Bilindiği gibi Hz. Ebubekir (r.a) Peygamberimizin vefatından sonra ümmetin başına gelen ilk devlet başkanıdır. Hz. Ebubekir (r.a) halife seçilir seçilmez halkı topladı, minbere çıktı. Rasûlullah'ın (s.a.v) hutbe okuduğu basamakta değil, onun bir altındaki basamakta durdu.[8] Allah'a hamd ve sena, Rasulullah'a salat ve selamdan sonra şunları söyledi:
Ben sizin en hayırlınız olmadığım ve istemediğim halde sizin başınıza halife seçildim.[9] Kur'ân nazil olmuş, Hz. Peygamber dinin hükümlerini açıklamıştır.[10] Ey insanlar! Onun bize öğrettiklerinden öğrendik ki, akıllıların en akıllısı Allah'tan korkan, yani Allah'ın emirlerini yerine getirip, yasaklarından uzak durandır. Acizlerin, zavallıların en zavallısı da helal haram demeden günahlara dalandır. Sizin en güçlünüz, benim katımda zayıfın hakkı kendisinden alınıncaya kadar en zayıftır. Sizin en zayıfınız da hakkı alınıncaya kadar benim yanımda en güçlüdür. Ey insanlar! Ben ancak Hz. Peygamber'in yoluna uyarım. Kendiliğimden bir şey icat edici değilim. Eğer iyilik yaparsam bana yardımcı olunuz. Eğer doğru yoldan saparsam beni düzeltiniz.[11] Allah yolundaki cihadı (Allah'ın dinine hizmeti, iyiliği emretme, kötülükten sakındırma görevini) terk eden bir millet mutlaka fakr u zaruret ve zillete düşer. Bir toplumda fahişelik (zina ve lutîlik yani eşcinsellik) yayılırsa Allah hepsine belayı gönderir. Ben Allah'a ve Rasulüne itaat ettiğim müddetçe siz de bana itaat ediniz. Allah ve Rasûlüne isyan ettiğim zaman artık bana itaat etmeniz gerekmez.[12] Ey insanlar! Benim yanımda doğruluk emanettir, yalancılık ise hıyanettir.[13] Söyleyeceklerim şimdilik bundan ibarettir. Hem kendim için hem de sizler için Allah'tan af ve mağfiret dilerim.[14]
Dipnotlar
[1] Nisa, 4/58
[2] Buhârî, Enbiyâ 54, Megâzî 53, Hudûd 11, 12; Müslim, Hudûd 8, 9. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Hudûd 4; Tirmizî, Hudûd 6; Nesâî, Sârik 6; İbni Mâce, Hudûd 6
[3] Müslim, İmare, 4
[4] Müslim, İmare, 4
[5] Bkz. Müslim, İmare, 3
[6] Müslim, İmare, 5; Ahmet b. Hanbel, Müsned, VI, 92, 257
[7] Müslim, İmare, 7
[8] Bkz. Es-Suyûtî, Celalüddin, Tarîh'u'l-Hulefa, 72
[9] Bkz. Aynı eser, 69.
[10] Bkz. Aynı eser, 71.
[11] Bkz. Aynı eser, 71-72
[12] Aynı eser, 69
[13] Aynı eser, 69
[14]Bkz. Aynı esr, 72; Bkz. Aynı esr, 72; Es-Sâbûnî, Muhammed Ali, Ebubekir es-Sıddîk, 126 Daru'r-Ravza, 2017-İstanbul.
Bu yazıya yorum yazın
Bu yazıya gelen yorumlar.
DİĞER YAZILAR
HZ. AİŞE’NİN (radiyallahu anhâ) EVLİLİK YAŞINA DAİR
Batılı inkarcılar ve onların fonladığı çevreler yaman bir çelişki içerisindedirler. Buda,
ÜRETİLEN ALGILARLA FİKİR SAHİBİ OLMAYA ÇALIŞMAK
Vehhabilik meselesi zamanla dallanıp budaklanmıştır. Vehhabilik şemsiyesi altında birçok fikr
YEREL ORYANTALİSTLER
Din mücedditliği için yola çıkanlardan bir kısmı süreçte din münekkidi haline geldi. Zira
İTTİHAD-I İSLAM’IN ÖN ADIMLARI
İttihad-ı İslam, bize balon gibi uçarak gelmez. Belki, bizim ona gitmemiz lazım. Yollar dağda
İMANIN ŞEHAMET-İ MANEVİYESİ
İslam ahlakının dinamik gücü, imandır. Çünkü, “İman hem nurdur hem kuvvettir. Evet, haki
MUHALEFET KULVARLARI
Hak namına ve hakikat hesabına sırf gerçeği görmek ve göstermek, meseleleri tahlil etmek, sı
UYUYAN DEV UYANMIŞTIR
Evet, millet uyandı. İçerdeki hainler, dışardaki alçaklar ne yaparlarsa yapsınlar, artık Ana
YANLIŞ VE HAKSIZ İNTERNET PAYLAŞIMLARI
dir. İnternet paylaşımlarındaki kaynak vermemek, metnin yazarını yazmamak, doğruluk olmadığ
MASONLAR VE ESAD AİLESİ
Masonluk meselesi dallı budaklı bir mesele olduğundan ve yüksek dozda manipülasyon içerdiğind
OSMANLI DÜŞMANI BİR BARELVİ’NİN HEZEYANLARI
Belki biraz garip gelecek ama peşinen söyleyelim ki anlatılan husus doğrudur. Stalin’in hocala
KADİROV: KADİRİ-VEHHABİ KIRMASI
Ramzan Kadirov başkanlığındaki Çeçenlerin Suriye’den sonra Ukrayna’da da arz-ı endam etme
- İSLAM’IN DAHİLİ DÜŞMANLARI YA DA GÜNÜMÜZÜN YIKICI AKIMLARI
- YİNE GÖÇ VAR
- BABAMI GÖTÜRMEYİN
- "İSLÂM DİNİ SAVAŞ VE TERÖR DİNİ MİDİR? YA DA KILIÇ ZORUYLA MI YAYILMIŞTIR?"
- LATİN HARFLERİNİN KABULÜ VE HALK ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ
- PERSPEKTİFE GİREN ŞAHISLAR-51
- PERSPEKTİFE GİREN ŞAHISLAR-50
- PERSPEKTİFE GİREN ŞAHISLAR-49
- TALİBAN ÜZERİNDEN ZIT ETKİYİ DALGALANDIRMAK
- PERSPEKTİFE GİREN ŞAHISLAR-48
- BUTİ NEDEN ÖLDÜRÜLDÜ?
- PERSPEKTİFE GİREN ŞAHISLAR-47
- BU VATAN BİZİM
- MÜJDELER OLSUN SANA EY KAHRAMAN TÜRK HALKI
- KURBAN BAYRAMI’NDA HAYATI ANLAMAK
- PERSPEKTİFE GİREN ŞAHISLAR-46
- PERSPEKTİFE GİREN ŞAHISLAR-45
- BATININ İŞGAL PLANLARI VE İÇERİDEKİ İŞBİRLİKÇİLERİ
- PERSPEKTİFE GİREN ŞAHISLAR-44
- KALP FİKİR VE KALP DİNDARLIK
- GAZZE
- PERSPEKTİFE GİREN ŞAHISLAR-43
- İSLAM’DA MEŞRU SEÇME YÖNTEMLERİ VE YÜKLEDİĞİ SORUMLULUKLAR
- PERSPEKTİFE GİREN ŞAHISLAR-42
- İSLAM’DA TATİL ANLAYIŞI
- PERSPEKTİFE GİREN ŞAHISLAR-41
- EMNİYET TEŞKİLATI VE EMNİYET NİMETİ
- PERSPEKTİFE GİREN ŞAHISLAR-40
- ÇANAKKALEDEKİ MANEVİ GÜÇ
"İyilik ve takva üzerine yardımlaşınız, kötülük ve düşmanlık üzerine yardımlaşmayınız."
Mâide, 2
GÜNÜN HADİSİ
Sehavet sahibi Allah'a yakındır, insanlara yakındır, cennete yakındır, cehennemden uzaktır. Cimri ise Allah'tan uzaktır, insanlardan uzaktır, cennetten uzaktır, cehenneme yakındır. Cahil sehavet sahibini Allah, cimri ibadet düşkününden daha çok sever."
Tirmizi, Birr 40, (1962)
SON YORUMLAR
- Bütün beytlerin tercümesini gönderebilir misiniz? sitede sadece son birkaç...
- Fıtrat, namaz, tevafuk, sırlar ve tüm bunların sahibi zişanı İlahi kusur...
- Selamünaleyküm İnternette mütalaalı risale i nur dersleri diye arama yapt...
- bu kıymetli yazıdan dolayı ahmed izz kardeşimize teşekkür ederiz çok mani...
- selamün aleyküm Ahmed kardeşimizi tebrik ediyor ve bu faideli tercümelerin...
- Yanında okuyan diğer öğrencileri; Molla Muhammed Kasori Molla Muhammed Era...
- Benim merhum babam Molla İbrahim Azizi de onun yanında icazeti tamamlamıştı...
- Teşekkürler. Sanırım Envar neşriyat idi.Tam hatırlayamıyorum.....
- Çok güzel bir çalışma Rabbım ilminizi arttırsın bu çalışmalarınızı...
- Merhaba, Ben Foliant yayınlarından uğur. Sizinle iletişim kurmak istiyoruz ...
TARİHTE BU HAFTA
*Kanije müdafaası(18 Kasım 1601) *Hz.Fatıma'nın(r.anha) Vefatı(22 Kasım 632) *İstanbul'un Müttefikler Tarafından İşgali(23 Kasım 1918) *Alparslan'ın Şehadeti(24 Kasım 1072) *Öğretmenler Günü(24 Kasım)
ANKET
Sitemizle nasıl tanıştınız?
Yükleniyor...