PADİŞAHIN KUSUR DÜZELTMEDEKİ İNCELİĞİ
Sultan Birinci Murad han, Sofya’yı aldıktan sonra bütün Bulgaristan’da asırlarca devam edecek bir adalet yönetimi kurulmuştu. Hükümdar, bu ülkede gerekli düzenlemeleri yaptıktan, mülki taksimat, askerlik, adalet ve ekonomi meselelerini bir karara bağladıktan sonra o zamanki başkent Bursa’ya dönüyordu
Sultan Birinci Murad han, Sofya'yı aldıktan sonra bütün Bulgaristan'da asırlarca devam edecek bir adalet yönetimi kurulmuştu. Hükümdar, bu ülkede gerekli düzenlemeleri yaptıktan, mülki taksimat, askerlik, adalet ve ekonomi meselelerini bir karara bağladıktan sonra o zamanki başkent Bursa'ya dönüyordu.
Elde edilen ganimetler hazineye devredilmek üzere ordu ile beraber getiriliyordu. Defterleri düzenlenen bu kıymetli eşyalar arasında altından bir tas kaybolmuş ve tüm aramalara rağmen bulunamamıştı. Oysa bu tası çalan bizzat padişahın hizmetkârlarından birisi idi. Adam, çaldığı bu değerli malı başka saklayacak bir yer bulamamış, başına geçirip, üstüne külahını giymişti.
Gazi padişah bir gün bu hırsızlığın farkına vardı. Hizmetkârın da hazır bulunduğu bir sırada hazinedarı çağırdı;
-Bu altın tası hâlâ bulamadınız mı? diye sordu.
Padişahın sorusu ile hazinedar çaresizlikten kıvranmaya başlayınca, Birinci Murad han;
-Üzülme diye onu teselli etti, "kaybolan tası bizim hizmetkar bulmuş, mahsus başına giyip saklamış ki, seni korkutup, eğlensin diye.."
Bu sözler üzerine kan ter içinde kalan hizmetkâr, başını açıp tası hazinedara uzattı. Asil hükümdar ona dedi ki;
-Millete ait bir malın şahısların olamayacağını bilmiş olmalısın ki, onu kaybolmaktan kurtarıp böyle saklamışsın. Ama yanında tutmayıp, hemen hazinedara teslim etsen daha iyi olurdu."
Sonra ona hatırı sayılır bir para vererek meseleyi kapattı.
Kaynak
Şemseddin Kutlu,
Eski Türk Hayatı
Varlık Yayınevi
İst. 1958
Bu yazıya yorum yazın
Bu yazıya gelen yorumlar.
DİĞER YAZILAR
KALP GÖZÜ DAİMA GÖRÜR
Güzel bir Mayıs sabahı New York'taki Santral parkın bir köşesinde iki kör adama rastlanmışt
KUTSAL ADAK
Yıllar önce ailemle birlikte, Fas'daki küçük bir kentin ortasındaki bir köşkte mutlu yaşıy
KONFÜÇYÜS'ÜN MECLİSİNDE SOHBET
Konfüçyüs bir gün öğrencileri ile sohbet ediyordu. Konfüçyüs dedi ki: “Bilgi edinmek içi
BALTA HIRSIZI
Bir adam baltasını kaybetmişti, onu komşusunun oğlunun çaldığını sanıyordu. Onun hareketl
“HA SEN HA BEN”
Osmanlının son dönemlerindeyiz. Papaz iken İslâm diniyle müşerref olan bir kimse, İstanbul'a
“CÖMERTLİĞİN BABASI”
Arap Tarihinde cömertliğiyle meşhur Hatem-i Tai’yi çoğumuz duymuşuzdur. Adeta cömertlik bu
ASIL ŞAŞILACAK ŞEY
Tefsîr-i Râzî’de hikâye olunmuştur ki bir gün birisi Hz. Ömer’in huzurunda; “Şu satran
VATAN DERDİ, EVLÂD ACISINDAN MUKADDEMDİR!
Dünyada tek bir evlâdım, ciğer-pârem, istinâdgâh-ı refâh u maîşetim var: Mehmed Bey!.. Bu
HAKİKİ SALTANAT
Abdullah bin Mübarek (rahimehullah) Rakka şehrine doğru yola çıkmıştı. Havada çokça toz ya
MÜKÂFATLANDIRAN SABIR
Sydneyli bir tüccar, Bombay’dan kalkan bir gemiye yetişebilmek için, son dakikada bir taksiyle
UNUTULMAYAN BORÇ
“Bütün Dünya” adlı ünlü derginin Temmuz 1948 tarihli 6. Sayısında, İzmir’den bir oku
- SÖZ SÖYLEMEDİN Kİ
- İLM-İ SİYASET NE DEMEKTİR?
- SEHL BİN TÜSTERİ’NİN BİR ÇOCUKLUK HATIRASI
- “ARDIMDA ÜÇ HEKİM BIRAKIYORUM”
- YÜZDE YÜZ ÇIKAN BİR RÜYA
- “SENİ SEVİYORUM BABA”
- SEVGİMİZ ZARAR VERİCİ OLMASIN
- HAYATIMDA TANIDIĞIM EN CÖMERT ADAM
- BİR SAHUR HATIRASI; UYANDIRAN SES
- HIRSIN SONU
- MUTLULUK SİZE ÇOK YAKIN
- ALTIN TOP
- RABBİNİN ORDULARINI ONDAN BAŞKASI BİLEMEZ
- HARAM YİYEN SEBAT EDEMEZ
- HARUN REŞİD'İN VEFATINI HABER VEREN RÜYASI
- YAVUZ SELİM HANIN KILICININ PARILTISI
- “BU MİLLET YENİLMEZ”
- SUSMASINI BİLMEYENLER
- “RÜŞVETİN LEZZETİNE ALIŞIRLARSA”
- HAYATTAKİ ATLAR
- MOLLA GÜRANİ’DEN İBRETLİK BİR CEVAP
- PADİŞAHIN KUSUR DÜZELTMEDEKİ İNCELİĞİ
- KASIM BEY VE ADSIZ KAHRAMANLAR
- BİR FEDAKÂRLIK ÖRNEĞİ
- KUZU İLE TOSUN
- HIRSIZA ÖĞÜT
- KÜÇÜK ÇOCUĞUN İNCELİĞİ
- “İŞE ÖNCE NEREDEN BAŞLARDINIZ?”
- ASIL FAKİRLİK
Ey inananlar! Kendinizi ve ailenizi, yakıtı insanlar ve taşlar olan ateşten koruyun. Onun başında, acımasız, güçlü, Allah'ın kendilerine buyurduğuna karşı gelmeyen ve emredildiklerini yapan melekler vardır.
TAHRÎM,6
GÜNÜN HADİSİ
Emin ve doğruluktan ayrılmayan ticaret ehli (ayette sırat-ı müstakim ashabı olarak zikredilen) peygamberler, sıddikler, şehidler ve salihlerle beraberdir.
Tirmizi, Büyu 4, (1209); İbnu Mace, Ticarat 1, (2139)
SON YORUMLAR
- Bütün beytlerin tercümesini gönderebilir misiniz? sitede sadece son birkaç...
- Fıtrat, namaz, tevafuk, sırlar ve tüm bunların sahibi zişanı İlahi kusur...
- Selamünaleyküm İnternette mütalaalı risale i nur dersleri diye arama yapt...
- bu kıymetli yazıdan dolayı ahmed izz kardeşimize teşekkür ederiz çok mani...
- selamün aleyküm Ahmed kardeşimizi tebrik ediyor ve bu faideli tercümelerin...
- Yanında okuyan diğer öğrencileri; Molla Muhammed Kasori Molla Muhammed Era...
- Benim merhum babam Molla İbrahim Azizi de onun yanında icazeti tamamlamıştı...
- Teşekkürler. Sanırım Envar neşriyat idi.Tam hatırlayamıyorum.....
- Çok güzel bir çalışma Rabbım ilminizi arttırsın bu çalışmalarınızı...
- Merhaba, Ben Foliant yayınlarından uğur. Sizinle iletişim kurmak istiyoruz ...
TARİHTE BU HAFTA
*Kanije müdafaası(18 Kasım 1601) *Hz.Fatıma'nın(r.anha) Vefatı(22 Kasım 632) *İstanbul'un Müttefikler Tarafından İşgali(23 Kasım 1918) *Alparslan'ın Şehadeti(24 Kasım 1072) *Öğretmenler Günü(24 Kasım)
ANKET
Sitemizle nasıl tanıştınız?
Yükleniyor...