“DÜĞÜN BAYRAM ALAYINA GİTMİYOR YA”

Koca Ragıp Paşa, ızdıraplı bir devrin veziri olduğu halde neşeli bir insandı. Halktan gelme bir kimse olduğu unutmaz, halk içinde yaşamaktan, sık sık onların arasına karışmaktan büyük zevk duyardı


Salih Okur

nedevideobendi@gmail.com

2019-12-21 09:00:58

Koca Ragıp Paşa, ızdıraplı bir devrin veziri olduğu halde neşeli bir insandı. Halktan gelme bir kimse olduğu unutmaz, halk içinde yaşamaktan, sık sık onların arasına karışmaktan büyük zevk duyardı.

Sadrazam bir gün, yanında birkaç arkadaşı olduğu halde, şehir içinde gezintiler yapıyordu. Beyazıt'ın aşağıya doğru inerken yolu Kuyucu Murat Paşa türbesine uğramıştı.

Murat paşa'nın türbedarı, bütün o çevrenin tanıdığı temiz kalpli, efendiden, fakat çok çabuk sinirlenen, sinirlendiği vakit de gözü bir şey görmeyen bir adamdı.

Ragıp Paşa, türbeye uğrayıp onunla biraz sohbet etmeye karar verdi. Arkadaşları ile birlikte içeriye daldılar. Türbedar, sadrazamın geldiğini görünce çok sevinmiş ve onu elinden geldiği kadar ağırlamıştı. Lakin paşanın o gün muzipliği üzerindeydi; adamı kızdıracaktı. Ona şöyle dedi;

-Türbedar efendi; burada yatanın eski ve büyük bir sadrazam olduğunu biliyorsundur. Bu sebeple mezarına çok dikkat ve itina göstermelisin.

-Biliyorum devletlim, gösteriyorum da..

-Haaa çok güzel; memnun oldum. Her gün sandukasının ve kavuğun tozlarını alıyor musun?

-Alıyorum efendim.

-Çok iyi; zira rahmetli büyük bir adamdı. Pek dikkatli olmalısın.."

-Başüstüne efendim, bundan böyle daha dikkatli olalım."

-Türbedar efendi; ortalığı her gün silip süpürmelisin, ihmale gelmez." 

Türbedar iyiden iyiye sinirlenmişti, fakat sinirini yutmaya çalıştı;

-Peki efendim; ihmal etmeyiz..

-Amma bilhassa tekrar ediyorum. Kavuğunda, sarığında bir toz zerresi bile bulunmamalı.."

Artık sinirlerine hâkim olmayan türbedar daha fazla dayanamadı;

-Olur..olur dedik ya devletlim.." diye haykırdı. "Lakin şurasında burasında biraz toz olsa da ne çıkar sanki? Bu kerata yerinden kalkıp düğün bayram alayına gitmiyor ya; bu kadar temizlik kendisine yeter de artar bile.."

Ragıp Paşa muradına ermiş, ağzının payını almıştı. Kahkahalarla gülerek türbedarın gönlünü aldı, adama hatırı sayılır bir ihsanda bulunarak oradan ayrıldı.

Kaynak

Şemseddin Kutlu

Eski Türk Hayatı

Varlık Yayınları

İst. 1958

 

 

Bu yazıya yorum yazın


Not: Yanında (*) işareti olanlar zorunlu alanlardır.

Bu yazıya gelen yorumlar.

DİĞER YAZILAR

SENİN SUSMAN İYİYMİŞ

SENİN SUSMAN İYİYMİŞ

İmam Ebû Yusuf'un hiç konuşmayan bir öğrencisi vardı. Bir gün Ebû Yusuf, onun konuşmasın

BEDEVİNİN NAMAZDAN KAÇIŞI

BEDEVİNİN NAMAZDAN KAÇIŞI

İsmi ‘Mücrim’ olan bir bedevî, imamın hemen arkasında en öndeki safta namaza durmuş. İm

KARIN SANCISINA TUTULAN MEDRESE ÖĞRENCİSİ

KARIN SANCISINA TUTULAN MEDRESE ÖĞRENCİSİ

“Hocalar hocası” merhum Ali Yakup Cenkçiler’in naklettiğine göre medresede okuyan Arnavut

“BEN DE BİLİYORDUM AMMA”

“BEN DE BİLİYORDUM AMMA”

Merhum Seyda Sadreddin Öztoprak hocamız anlatıyor; “Hocalarımdan, Molla Rasul-ı Sıbki’ye a

SÖZ VERDİĞİ HALDE GELMİŞ

SÖZ VERDİĞİ HALDE GELMİŞ

Merhum Süleyman Nazif Bey sözde durulmasına çok ehemmiyet verirdi. Bir gün bir arkadaşıyla ra

RÜZGÂR NEDEN SERT ESİYORMUŞ?

RÜZGÂR NEDEN SERT ESİYORMUŞ?

17. yüzyıl İran Safevi devleti ile Osmanlı Devleti arasında kısa aralıklarla bazı savaşlara

“YA BEN NE YAPAYIM?”

“YA BEN NE YAPAYIM?”

İzmir’in kırk santim boyundaki meşhur Cüce Şevki’si, yolda şair Eşref(1846-1912) ile kar

NEREYİ İSTERMİŞ?

NEREYİ İSTERMİŞ?

Eski Maarif nâzırı(Milli eğitim bakanı) Münif Paşa, evinde verdiği bir iftar ziyafette, dave

“NETİCE BELLİ”

“NETİCE BELLİ”

Halife Harun Reşid, şair Ebu Nüvâs’ı sever, fakat sık sık da ona takılırdı. Bir defasın

MISIR’DAN ÇIKIŞ TABLOSU

MISIR’DAN ÇIKIŞ TABLOSU

Yaşlı bir cimri, ünlü İngiliz ressamı William Hogart’dan, Firavun’un askerlerinin İsrailo

“SENİ GÖREN DE”

“SENİ GÖREN DE”

Yahya Kemal Beyatlı merhum iri cüssesiyle, boğazına düşkünlüğünü saklayamazmış. Bir gü

Şüphesiz o, korunmuş bir kitapta (yazılı) olan pek şerefli/değerli Kur'an'dır ki O'na temiz olanlardan başkası dokunamaz.

(Vakıa, 77-78-79)

GÜNÜN HADİSİ

Allah'ın en sevdiği isimler

Resulullah (sav) buyurdular ki: "Allah'ın en ziyade sevdiği isimler Abdullah ve Abdurrahman'dır." Müslim-Edeb:2 Ebu Davud-Edeb:59

TARİHTE BU HAFTA

*Kanije müdafaası(18 Kasım 1601) *Hz.Fatıma'nın(r.anha) Vefatı(22 Kasım 632) *İstanbul'un Müttefikler Tarafından İşgali(23 Kasım 1918) *Alparslan'ın Şehadeti(24 Kasım 1072) *Öğretmenler Günü(24 Kasım)

ANKET

Sitemizle nasıl tanıştınız?

Yükleniyor...

SİTE HARİTASI