ÇELİŞKİLİ GİBİ GÖRÜNEN BAZI HADİSLER

Soru: İlk bakışta çelişkili ve birbirine zıt gibi görünen bazı hadisler nasıl uzlaştırılır? Cevap: Mutezileden el-Câhız ve onun gibi düşünenler, bazı hadislerin birbiriyle çelişkili veya Kur’an’a muhalif olduğunu iddia etmişlerdir. Bu iddialara cevabı, İmam İbn Kuteybe’nin Tevilu Muhtelifi’l-Hadis adlı eserinin 87. sayfasından


Muhammed Emin Er

.

2020-01-08 10:48:51

Soru: İlk bakışta çelişkili ve birbirine zıt gibi görünen bazı hadisler nasıl uzlaştırılır?

Cevap: Mutezileden el-Câhız ve onun gibi düşünenler, bazı hadislerin birbiriyle çelişkili veya Kur'an'a muhalif olduğunu iddia etmişlerdir. Bu iddialara cevabı, İmam İbn Kuteybe'nin Tevilu Muhtelifi'l-Hadis adlı eserinin 87. sayfasından itibaren özet mahiyette aktararak vermeye çalışacağız.

1.soru: "Allah Teâlâ, Âdem (a.s.) sırtını sıvazladı ve oradan kıyamete kadar gelecek olan zürriyetini, zerre şeklinde çıkartarak kendi nefislerine şahit tuttu ve onlara: Ben sizi Rabbiniz değil miyim? Diye sordu. Onlar da: Evet, dediler" hadisi, "Rabbin, Âdemoğullarının bellerinden soylarını aldı ve onları kendilerine şahit tutarak 'Ben sizin Rabbiniz değil miyim? dedi. Onlar: Şüphesiz Sen bizim Rabbimizsin, biz de şahidiz, dediler."(1) ayetiyle çelişmektedir. Çünkü hadis, Allah'ın bu zürriyetleri Âdem'in belinden aldığını söylerken, ayet, âdemoğullarının bellerinden alındığı haber vermektedir.

Cevap: Hadis, ayetteki ibareyi tafsil/izah mahiyetinde gelmiştir. Aralarından herhangi bir çelişki yoktur; aynı manaya gelmektedirler.

2. soru: "Kabrimle minberimin arası, cennet bahçelerinden bir bahçedir" hadisi ile "Cennet, yedinci kat göktedir" hadisi arasında bir çelişki vardır.

Cevap: Burada herhangi bir çelişki yoktur. Zira Hz. Peygamber (s.a.v.): "Kabrimle minberimin arası, cennet bahçelerinden bir bahçedir" derken, bu yerin gerçek manada bir 'bahçe' olduğunu kastetmiş değildir. O sadece orada namaz kılmanın ve Allah'ı zikretmenin, insanı cennete götüreceğini kastetmiştir. Dolayısıyla orası cennetten bir bahçe sayılmaktadır.

3. soru: "Doğan her çocuk, fıtrat üzere doğar.." hadisi ile "bedbaht kimse, anasının karnındayken bedbaht olandır" hadisi arasında bir çelişki vardır.

Cevap: Ortada herhangi bir çelişki ya da ihtilaf söz konusu değildir. Peygamberimiz (s.a.v.) 'doğan her çocuk, fıtrat üzere doğar..' derken, Allah Teala'nın ruhlar alemindeyken onların babalarının sırtlarından almış olduğu misakı kastetmektedir. İşte dünyaya gelen her çocuk, bu ahid ve ikrar üzeredir.

4. soru: Kitabın ve aklın yalanladığı bir hadis var. Siz şu hadisi rivayet ediyorsunuz: "Resulullah (s.a.v.), Bedir Savaşında ölen müşriklerin cesetleri başında durup: Ey Utbe b. Rebîa, ey falanca, ey filanca! Rabbinizin size vadettiğinin gerçek olduğunu şimdi gördünüz mü? Zira biz Rabbimizin bize vadettiğinin gerçek olduğunu gördük." Diye seslendiğinde, etrafındakiler, onların bu sözleri nasıl işittiklerini sordular. Efendimiz de (s.a.v.) cevap olarak: "Canımı elinde tutana yemin olsun ki onlar beni, sizin duyduğunuz gibi duyuyorlar" buyurdu. Buna karşılık Yüce Allah da: "Sen kabirlerde olanlara işittiremezsin"(2) ve "Sen ölülere duyuramazsın"(3) buyurmaktadır.

Cevap: Sözü geçen ayetlerin bu konuyla ilgisi yoktur. Zira Allah Teâlâ 'ölüler' derken, cahilleri ve aynı zamanda ölmüş olanları kastetmektedir. Dolayısıyla mana şöyledir: 'Sen, Allah Teâlâ'nın cahil bıraktığı bir adama laf anlatamazsın ve Allah'ın hidayete karşı kulağını sağır ettiği birine de işittiremezsin"(4)

5. soru: Birbiriyle çelişen iki hadis var. Siz hem Hz. Peygamber'in (s.a.v.): " Tek başına yolculuk eden kimse şeytandır, iki yolcu iki şeytandır, üç kişi olurlarsa yolcu kafilesi sayılır" dediğini hem de postacıyı tek başına gönderdiğini ve Ebu Bekirle birlikte hicret ettiğini rivayet ediyorsunuz.

Cevap: Efendimiz (s.a.v.): "Tek başına yolculuk eden kimse şeytandır" hadisiyle yalnızlığın tehlikesine işaret etmektedir. Bu itibarla bir veya iki kişinin şeytanın tuzaklarına, yırtıcı hayvanların veya hırsızların saldırılarına maruz kalabileceğini ifade etmektedir. Ayrıca Peygamberimiz (s.a.v.) bir memleketten diğerine postacıyı tek başına gönderirken, ona yoldaki bir kafileye katılarak eşlik etmesini de emretmiştir. Bu ise, insanların her zaman yapa geldikleri şeylerden biridir."(5)

6. soru: Birbiriyle çelişen iki hadis daha var. Siz hem Allah Resulü'nün (s.a.v.) fakirlikten Allah'a sığınarak 'Allahım senden kendi zenginliğimi ve mevlamın (yakın akraba, eş-dost, komşu, köle, yardımcı v.s.) zenginliğini niyaz ederim" dediğini hem de "Ey Allahım! Beni miskin olarak yaşat, miskin olarak öldür ve beni miskinler arasında haşret" dediğini rivayet ediyorsunuz. Bu ise bir çelişki ve ihtilaftır.

Cevap: Burada da herhangi bir çelişki söz konusu değildir. Zira onlar, fakirliği meskenetle aynı anlamda değerlendiriyorlar. Oysa hadis "Allahım beni fakir olarak yaşat ve fakir olarak öldür" şeklinde olsaydı, o zaman dedikleri gibi gerçekten bir tutarsızlık olabilirdi. Ama "Allahım beni miskinlerle beraber haşret" ifadesi, tevazu (alçakgönüllülüğü) manasına gelmektedir. Sanki Peygamberimiz (s.a.v) Allah Teâlâ'dan, kendisini zorba ve mütekebbirlerden etmemesini ve onlarla birlikte haşretmemesini istemiş gibidir."(6)

Dipnotlar

1-A'raf 7/ 17

2-Fâtır 35/ 22

3-Neml 27/ 80

4-Ä°bn Kuteybe, Tevil, s. 149, 152

5-Ä°bn Kuteybe, Tevil, s. 162

6-A.g.e., s. 167

 

Bu yazıya yorum yazın


Not: Yanında (*) işareti olanlar zorunlu alanlardır.

Bu yazıya gelen yorumlar.

DÄ°ÄžER YAZILAR

Yeryüzüne iyi-yararlı kullarım vâris olacaktır.

Enbiya, 105

GÃœNÃœN HADÄ°SÄ°

Kim, rızkının Allah tarafından genişletilmesini, ecelinin uzatılmasını isterse sıla-i rahim yapsın.

Müslim, 2318

TARÄ°HTE BU HAFTA

*Kanije müdafaası(18 Kasım 1601) *Hz.Fatıma'nın(r.anha) Vefatı(22 Kasım 632) *İstanbul'un Müttefikler Tarafından İşgali(23 Kasım 1918) *Alparslan'ın Şehadeti(24 Kasım 1072) *Öğretmenler Günü(24 Kasım)

ANKET

Sitemizle nasıl tanıştınız?

Yükleniyor...

SÄ°TE HARÄ°TASI